Uzun zamandır tüm dünyada olduğu gibi koronavirüs salgını yüzünden çok zor günler yaşıyoruz. Birçok can kaybına ve birçok kişinin mağdur olmasına, birçok sektörün sıkıntıya girmesine sebep oldu.

Tabii ki bu durumdan sinema televizyon sektörü de ciddi anlamda etkilendi. Bu dönemi ve dönemin sıkıntılarını ünlü isimlerle röportaj yapıp siz değerli okuyucularımızla paylaşmaya çalışıyoruz.

Bugün röportajlarımıza televizyon sektöründe futboldan siyasete, sanattan psikolojiye yurt dışı ve yurt içi birçok festivale, organizasyona imza atmış, ulusal bir kanalda yıllarca genel müdür olarak çalışmış ve birçok ödül almış televizyon programcısı ve sunucu Nursel Eroğlu ile yaptığımız röportajla devam ediyoruz.

Eroğlu’nu biraz hatırlatacak olursak eğer, onu özellikle ses getiren yılın en iyi program ödülünü aldığı ve iki ayrı ulusal kanal tarafından aynı anda yayınlanan, yapımcısı ve sunucusu olduğu arşivlik program “Yeşilçam’ın Çınarları” ile tanıyoruz.

Bu programla kısa sürede adını yurt içinde ve yurt dışında duyurmayı başarmış, Türk sinemasının dev isimlerini mükemmel bir arşiv değeri taşıyan bu programda ağırlamıştı.

Bu programın hemen ardından yine büyük ilgi toplayan bir yapıma imza atmış ve yapımcısı olduğu, sunuculuğunu üstlendiği iki programla gündeme geldi.

Nursel Eroğlu, Türk Sanat Müziği’nin güçlü seslerinden Onur Akay ile birlikte yaptığı “Zil Şal ve Gül” ve “Dünden Bugüne Nağmeler” programlarını başarıyla gerçekleştirdi.

İkili, bu programlarda Türk Müziğinin ünlü müzisyenlerini, ses sanatçılarını ve bestecilerini konuk etmişti. Basının da yakından takip ettiği ilkleri duyuran bu program, ikilinin birbirlerine uyumu, esprileri ve samimi tavırları ile seyircinin hem sevgisini hem de takdirini kazanmıştı.

Ayrıca “Nursel Eroğlu ile Başarı Hikayeleri” isimli program ile de kendi alanında uzmanlaşmış yüzlerce değerli ismi ağırlayarak çok önemli konuları gündeme taşımıştı.

Eroğlu, kimi zaman yüzlerce uzman ağırlayarak çok önemli konuları gündeme taşımıştı. Kimi zaman cezaevinden, kimi zaman da uçakta yirmi bin fit yüksekliğe çıkıp oradan program yapmıştı.

Yani onu kimi zaman bir sanatçı, kimi zaman bir sporcu veya siyasetçiyle görmek mümkündü.

Hatta yaptığı yöresel festival programlarında yöreye ait kıyafetler giyip gelin olur, deveye biner, ata binip cirit atar, ekmek açıp yayık çırpardı.

Nursel Eroğlu, bu çok renkli kişiliği ile aranan isimlerden biri olmuştur.

Böylece Türkiye’nin birçok bölgesinde ve ayrıca Balkanlara kadar uzanan birçok festival imza attı.

Biz Nursel Eroğlu’nu 2015 yılında tanıdık ve size sadece o yıldan bu güne kadar yaptıklarını anlatmaya çalıştık.

Ondan öncesi oyunculuk, tiyatro ve reklam çalışmalarından hiç söz etmeyeceğiz.

2015 yılında hiç bir şekilde yürüyemeyen ve tek hayali bakkala gitmek olan bir çocuğun hayallerini gerçekleştirmiş ve 7 yaşındaki bu engelli çocuğu, kendi şartlarını zorlayarak ameliyat ettirmişti.

Biz de bu örnek davranışı haber yapmıştık.

Tek hayali bakkala gidebilmek olan bu çocuğumuz şimdilerde tekvandoda ödüllere doymayan bir sporcu oldu.

Sosyal sorumluluk projelerini hayatının bir parçası yapan Nursel Eroğlu, 2002 yılında kurulan Sakarya Engelliler Birlik Federasyonu’nun onursal üyesi. Sakarya’da bu kuruma ve tam “On bin” engelli kardeşimize gönüllü hizmet veriyor.

Buradan sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum diyen

Nursel Eroğlu, “Önümüzde Ramazan Bayramı var. En azından bu dönemde erzak yardımıyla veya bayram için çocuklarımızı giydirerek sevindirebilirsiniz. Hatta giymediğiniz eski kıyafetleri yollayarak bir engelli kardeşimizi sarmalayabilirsiniz. Özellikle akülü ve tekerlekli sandalye ihtiyacı var. Bu konuda yardım etmek isteyen duyarlı kişiler 542 655 57 67 nolu telefondan Federasyon Genel Başkan Vekili İbrahim İşçi ile temas kurabilirler. Amacımız engelliyi yürütmek, topluma kazandırmak” ifadelerini kullandı.

Bu mesajı verdikten sonra Nursel Eroğlu’na salgın sürecinde neler yaptığını ve süreçten nasıl etkilendiğini sorduğumuzda şu yanıtı aldık;

“Bu dönemi mümkün olduğunca evde geçirdim ve ruhsal açıdan çok şey keşfetmeme sebep oldu. İtiraf etmeliyim ki ben bu süreçte çok şanslıydım. Çünkü psikolog hipnoz uzmanı oğlum Evren Erol Güreşçi’den hem psikolojik destek, hem de eğitim alma şansım oldu. Bu eğitimler sayesinde kendimi daha iyi tanıma ve içimdeki potansiyelleri ortaya çıkarma fırsatı buldum. Yani ün ve şöhretin, dış dünyanın esaretinden kurtuldum ve yepyeni bir yolculuğa başladım.”

Nursel Eroğlu’nun Bir sosyal sorumluluk projesi daha var.

Onu da şöyle açıkladı;

“Bu dönemde öğrendiklerimi ve tecrübelerimi hikayeleştirerek ‘KOŞULSUZ ŞARTSIZ KİM SEVER BENİ?’ isimli bir psikolojik roman yazdım. Bu kitap tamamen sosyal sorumluluk projesidir. Hiçbir kazanç gözetmeden yazılmıştır. Bu nedenle ben size kendi yolculuğumu anlatmayacağım ama hikayemin baş kahramanı size kendini “Bulma ve Tanıma Yolculuğunu” kendi dilinden anlatmaya çalışacak.

Aynı zamanda bu kitabımın 90 dakikalık sinema filmini çekmeyi planlıyorum. Şu an hikayeyi yavaş yavaş senaryolaştırıyorum. Filmin büyük bir ihtimalle Siirt ve Gaziantep bölgelerinde çekilmesi planlanıyor.”