2020 Süper Kupa finali, pandemi dolayısıyla 27 Ocak 2021 Çarşamba günü İstanbul- Atatürk Olimpiyat Stadında oynandı ve kupayı Abdullah Avcı yönetimindeki Trabzonspor kazandı. Trabzonspor camiasını tebrik ederken çok sevdiğim şeylere takıldı zihnim:istatistikler. Abdullah hoca kariyerinin ilk kupasını kazanıyordu. 57 yaşında. Çok başarılı diye düşünülen bir hoca için kafamda değişik soru işaretleri oluştu. Gelin tarihsel bir bakış açısıyla Avcı ve hocalık kariyerini inceleyelim. Araya kendi yorumlarımı da katarak zenginleştirmeye çalışacağım, aynı fikirde olmayabiliriz.
Abdullah Avcı hoca, antrenörlük kariyerine İstanbulspor, Galatasaray gibi takımların altyapılarında görev alarak başladı. 2004-2005 sezonunda Galatasaray PAF takımı ile PAF Liginde şampiyon oldu. Bilmeyenler olabilir, bir zamanlar genç millî futbol takımlarının altyapısını oluşturmak ve Süper Lig'de yer alan kulüplerin kendi altyapılarını güçlendirerek tüm futbolcularının resmî müsabaka deneyimlerini artırmalarını sağlamak amacıyla 1989-90 sezonundan itibaren düzenlenmeye başlanan müsabaka PAF Ligi adını taşıyordu, PAF ‘ın açılımı ise "Profesyonelliğe Aday Futbolcular” idi. Daha sonra bu lig A2 Ligi ve U-21 Ligi adıyla da oyandı ve şimdilerde oynanmıyor. Tabi, U- 19 U-17 gibi genç oyuncuların ligleri, yani gelişim ligleri devam ediyor. Galatasaray’ın da bu liglerde 8 şampiyonluğu olduğunu ekleyelim. Aynı yıl U17 milli takımımız ile finalde Hollanda’yı 2-0 gibi net bir skorla geçerek Avrupa Şampiyonu oldu. Aslında kariyerindeki ilk kupa budur. Ben ilk paragrafta kulüp kariyerindeki ilk kupa olduğunu vurgulamak istemiştim. Bugün o kadrodan çok net bileceğimiz iki futbolcu dışında tamamı başarısız kariyerlere sahipler. Bu iki isim ise Volkan Babacan ve Onur Recep Kıvrak’tır. Çok başarılı bulduğumuz dönemleri olmuştur iki kalecinin de. Avcı’nın bu başarısı belki de ona milli takımın yollarını açacaktı.
Bu başarıdan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2006-2011 yılları arasında kesintisiz çalışan Avcı, bu görevinden milli takım için ayrılmıştır. O dönemki A Milli Takımı antrenörü olan Guss Hiddink ile çıkmaza giren milli takıma daha önce de genç takımla başarılı olan Abdullah Avcı’ya yöneldi. 29 Şubat 2012’de ilk milli sınavına çıkan Abdullah hocanın, milli takım kadrosunu yayınladığında kadroda hepimizin dikkatini çeken değişiklikler vardı. Volkan Demirel, Hamit Altıntop ve Hakan Balta gibi milli takımın demirbaşlarını kadroya almadı. Bunun yerine Türk halkına Hasan Ali Kaldırım, Soner Aydoğdu, Olcan Adın ve Alper Potuk gibi genç oyuncuları sundu. Bir yanda endişelenen küçük bir kitle olsa da futbolla ilgilenen hemen herkesin takdirini kazandı bu kadro. İtiraf etmeliyim ki ; ben de endişelenen taraftaydım. Milli takımımız Abdullah Avcı yönetiminde çıktığı 18 maçta yalnızca 6 galibiyet, 4 beraberlik aldı. Maç başı puan ortalaması 1.22’de kalan teknik direktör FİFA sıralamasında 28. olarak devraldığı milli takımı 58. sıraya düşürerek takıma veda edecekti. Aldığı sonuçlarla milli takımın turnuva katılımlarını da zora sokan Avcı, 2015’e kadar sözleşmesi olan milli takımdan 2013 Ağustos’ta ayrılmak durumunda kaldı. Milli takıma kazandırdığını düşündüğü Hasan Ali, Soner Aydoğdu ve Alper Potuk gibi isimlerin yeteneklerini ve takımlarına katkılarını hepimiz gördüğümüz için çok da yetenek avcısı bir hoca olduğunu söylememiz güç.
Yaklaşık 10 aylık boş dönemden sonra Avcı 4 Haziran 2014’te kurulan Başakşehir ile 5 Haziran 2014 günü imzayı attı. 2019 yazında ayrıldığı Başakşehir’de maddi desteklerin ve yönetimin de tam destek olmasının da verdiği rahatlıkla kadrolarını daima şampiyonluğa oynatan ve dikkatleri toplayan Abdullah hoca, katıldığı UEFA organizasyonlarında pek varlık gösteremedi.
Başakşehir’den ayrılan Abdullah Avcı aynı yaz Beşiktaş ile sözleşme imzaladı ve biz futbolseverler de onu büyük bir takımda izleyerek bu sınavı nasıl vereceğini beklemeye başladık. Bu dönemde, milli takım tepsisinde sunduğu oyunculardan birisi olan Mustafa Pektemek’i kendisi de Beşiktaş’a yeterli görmüyor ve Pektemek ile yollar ayrılıyordu. Biliyorsunuz, Avcı 4-2-3-1 sistemini seven bir hoca. Pas oyununa önem veriyor ancak Beşiktaş’ta bu dikiş tutmadı ve yana paslarla seyir zevki düşük bir takım yarattı. Hep aynı kanattan yapılan ataklar Beşiktaş için çözüm olamazken Avcı, büyük takımda ancak yarım sezon tutunabildi.
Kasım 2020’de Trabzonspor ile anlaşan Abdullah Avcı bana göre kariyerinin en büyük çıkışını yakaladı. Sadece Galatasaray maçında zor anlar yaşayan Avcı’nın genel istatistikleri gayet iyi durumda ve Başakşehir’e karşı alınan kupa da bunun bir göstergesi. Avcı ve ekibine şampiyonluk yolunda başarılar dilerim Umarım Trabzonspor camiası da oynanan futboldan ve takımdaki yükselişten memnundur.