reklam
reklam

Başarının Anahtarı, Sınav Kaygısı

Köşe Yazarı: Enes KEÇİCİOĞLU   Eklenme Tarihi: 16 Mayıs 2020, Cumartesi - 10:04   Okunma Sayısı: 4261479

Merhabalar, ben uzman klinik psikolog Enes KEÇİCİOĞLU psikoloji alanında lisans eğitimimi bitirdikten kısa bir süre sonra klinik psikoloji master’ımı tamamlayarak danışanlarımla terapi ve tedavi süreçlerimi sürdürmekteyim.

Öncelikle isterseniz gelin kaygının tanımını yapalım, kaygı: gelecek hakkındaki endişelerimiz, bir olaya karşı hissettiğimiz korkularımızın bizde uyandırmış olduğu kaygı, korku ve endişe duyguları vücudumuzun stresli bir durum karşında vermiş olduğu olağan bir tepkidir.  Bu olağan süreçte vücudumuz bazı tepkiler verebilir. Bunlar: Titreme, çarpıntı, gerginlik, terleme veya baş dönmesi gibi bedensel tepkiler olabilmektedir.

Kişinin tehlike ya da tehdit altında endişelenmesi, korkması veya kaygılanması tamamen doğal bir içgüdüyken bazı durumlarda ise bu duygular çok fazla hissedilebilir ve bu sıkıntı, endişe, korku gibi duyguların vücudumuzda fiziksel olarak daha fazla etkisi gözlenildiğinde işlevsel olmayan bir kaygı olarak tanımlanabilir.

Kaygının kişi üzerinde birçok etkisi ve çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan biri de sınav kaygısıdır. Sınav kaygısı öğrenilen, edinilen bilginin sınav esnasında beklenenin altında kullanılmasına sebep olan ve başarının önündeki en büyük engel olabilmektedir. Sınav kaygısı, sınava hazırlanma sürecinde ve sınav esnasında başarıyı elde etmek için istekli olmayı ve hırslı olunmasını sağlar. Ancak… Sınav kaygısı normal kaygıdan çok daha farklı ve çok daha şiddetlidir!  Sınav kaygısının yüksek olması, sınav öncesini, sınav anını ve sınav sonrasını da etkilemektedir. Örneğin: Geçtiğimiz günlerde sınav tarihinin önce uzak bir tarihe ertelenmesi sonra da öne alınması öğrencilerin sınava olan kaygı düzeyinin alçalıp yükselmesine neden olmuş olabilir.  Bu sınav sürecinde sınava girecek adaylarının zihninde birçok düşünce oluşabilir: “Eğer geçemezsem annem/babamın bana olan sevgisi azalır”, “ Bu sınavda istediğim puanı almalıyım, yoksa ben değersiz/başarısız biriyim.”,“ Ne yaparsam yapayım başarısız olacağım.”
UNUTMAYIN! KAYGI, SİZİN O DURUMU ÖNEMSEDİĞİNİZİ GÖSTERİYOR. NORMAL SEVİYEDE KAYGI BAŞARIYI ARTTIRKEN, GERÇEK DIŞI OLUMSUZ DÜŞÜNCELER KAYGIYI ARTTIRIR…

PEKİ KAYGI SEVİYEMİZİ NASIL KONTROL EDEBİLİRİZ?

Öncelikle Etkili çalışmalıyız, sınavda karşımıza çıkacak sorulara ilişkin konuların farkında olup sınav öncesinde belirli bir program dahilinde belli aralıklarla düzenli ders çalışarak kendimizi kontrol edebilmeliyiz.

Tabii bu süreçte yaşam tarzımızda kaygı seviyemizin diğer belirleyicilerinden biridir. Bireyin bedensel olarak iyilik hali, fiziki ve ruhsal sağlığına bağlıdır. Düzensiz beslenme, yetersiz dinlenme gibi nedenler yaşam kalitesini ve dikkati olumsuz yönde etkiler.

Ders çalışırken sınavdan önce, sınav sırasında ve sonrasında, kendinize dair olumsuz ve kötüleyici düşüncelerinizi her fark ettiğinizde;

OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİNİZİN YERİNE, GERÇEKCİ OLUMLU DÜŞÜNCELER KOYUN!

Kaygı durumunda ortaya çıkan bedensel belirtileri azaltmada gevşeme yönteminin etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle kaygının yol açtığı rahatsız edici bedensel uyarımlarla baş etmede önemli bir yeri vardır. Gevşemeyi; en kolay yoldan sağlıklı bir nefes alma şekli olan diyafram nefesini alarak uygulayabilirsiniz

Deneme sınavlarına girerek ve sınav sonunda davranışlarınızı değerlendirerek başarınızı yükseltecek en iyi stratejiyi geliştirebilirsiniz.

 

   [email protected]

 

 

 

 

reklam

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam