reklam
reklam

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kato Dağı'ndan Kandil Dağı'na az mesafe kaldı

Eklenme Tarihi: 5 Haziran 2019, Çarşamba - 14:44   Okunma Sayısı: 123484
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz hep, 'Bu terör bitecek, ülkem huzur içerisinde olacak' dedik. Şimdi burada bir şey söylüyorum, Kato Dağı'ndan Kandil Dağı'na az mesafe kaldı." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Trabzon İl Başkanlığınca Ramazan Bayramı dolayısıyla Atatürk Alanı'nda organize edilen programda vatandaşların bayramını kutladı. 

Bakan Soylu, 31 Mart seçimlerinde gerçekleştirdikleri çalışmaları ve sonrasında alınan neticeleri değerlendirerek, Türkiye'nin bir çok yerinde seçimi kazandıklarını, kazandıklarının da kaybettiklerinin de başlarının üzerine olduğunu ifade etti.

İstanbul'da seçimi kaybetmediklerini vurgulayan Soylu, çocukluğundan itibaren siyasetin içinde olmasına rağmen sonuçları itibarıyla hiç böyle bir seçim görmediğini aktardı.

Süleyman Soylu, itirazları üzerine sandıkların ancak yüzde 10'unu açtırabildiklerini dile getirerek, farkın 29 binden 13 bine düştüğünü anımsattı.

Sandıkların yüzde 90'ının açılmasını istediklerine işaret eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Eğer yüzde 90'ı açılmış olsaydı seçim olmayacaktı, 23 Haziran'ı konuşmayacaktık. Sonucu olduğu gibi herkes, bütün Türkiye kabul edecekti, açtırmadılar. Bizim, zarfın içindeki 4 pusulaya herhangi bir itirazımız söz konusu değil, o oylar masum oylardır. Zarflar sandıktan çıkıp masanın üzerine geldiği andan itibaren hile, hurda, çalma, çırpma, oyun ve tezgah başladı. 'Niye ilçe belediye başkanlığına itiraz etmiyorsunuz?'. Kadıköy'e itiraz etsek ne olacak? Onlar Bağcılar'a itiraz etse ne olacak? Oyların birbirine yakın olduğu büyükşehir belediye başkanlığında tezgahı kurdular. Buna itiraz etmememiz için ellerinden gelen her şeyi yaptılar."

Bakan Soylu, bu süreçte her türlü yalanın ortaya konulmaya çalışıldığını belirterek, "Öyle ki 'Süleyman Soylu 100 bin polisi İstanbul'a getirecek, oy kullandıracak 23 Haziran'daki seçimde.' dediler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP'nin diyor ki; 'Süleyman Soylu niye İstanbul'da çalışıyor? Gitsin bakanlığında bakanlığını yapsın, Ankara'da otursun'. İyi ya bugünde Trabzon'a geldik, vize alsaydık keşke." diye konuştu.

İşini en iyi şekilde yapmaya çalıştığının altını çizen Soylu, bayram olmasına rağmen ekibiyle trafik kazalarında meydana gelen ölümleri azaltmak için mücadele verdiklerini söyledi.

Süleyman Soylu, yapılan çalışmalar neticesinde, şu ana kadar meydana gelen trafik kazalarında yaşanan ölümlerin, geçmiş bayramların yüzde 61'inin altında olduğunu aktardı.

"Bugüne kadar Trabzon istismarcılığı hiçbir zaman yapmadım"

Soylu, Şırnak'ta gerçekleştirdiği çeşitli temas ve ziyaretlerin ardından Cizre Havalimanı'ndan hareketle geldiği Trabzon Havalimanı'nda çok üzücü bir olayla karşılaştığını söyledi.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nu karşılayan ekibin de Trabzon Havalimanı'nda bulunduğunu belirten Bakan Soylu, VIP'ten çıkmak üzere olduğu sırada yaşananları şöyle anlattı:

"Oradan bir söz geldi, 'Akıllı ol Süleyman Soylu' diye. Bakın, ben akıllı olurum, ben buraya Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmedim, ben buraya Kato Dağı'ndan geldim. Ben akıllıyım, ben bu şehrin evladıyım, Allah şahittir size hiçbir yanlışımız olmadı. Üzüldüğümü söylemek istiyorum, hiç yakışık almayan ve ondan sonra sloganlarla sanki nazire edercesine oradan bizi gönderenleri de buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum. Böyle değildir bu işler, ben bugüne kadar Trabzon istismarcılığı hiçbir zaman yapmadım, hiçbir zaman cıvıklık yapmadım, hiçbir zaman birine Trabzon üzerinden istismar ortaya koymadım."

Soylu, vatandaşları, her türlü yaygarayı koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olmaya davet ederek, "Bugün karşılaştığım bu manzaraya ben cevap vermekten yoksun bir adam değilim biliyorsunuz ama ben provokasyona gelmem. Orada birileri düşündüler ki 'Süleyman Soylu'nun biraz zembereği kısadır, ona laf söyleriz oradan başka bir şey çıkartırız' ama bunu kınıyorum, bunu yanlış buluyorum, bunu da ayıplıyorum. Ben bu şehrin evladıyım, ben istediğim zaman gelip, istediğim zaman gidebilme hakkına sahibim, kimseden de vize almam, kimsenin de beni engelleme hakkı yoktur." ifadelerini kullandı.

"Bizim arkamızda millet var"

Yolculuklarına devam ettiklerini ancak bir endişesi de olduğunu dile getiren Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Türkiye büyük fırtınalardan geçti. Size dedik ki 'Bize 4-4,5 yıl imkan, güç verin', verdiniz müteşekkiriz. Şimdi İstanbul üzerinden, İstanbul'un gücü üzerinden benim ülkemi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara ne olursunuz yüz de vermeyin fırsat da vermeyin. Şehrimin istismarcılığını yapan birilerinin arkasına bir bakın. Bizim arkamızda kim var? Bizim arkamızda Tayyip Erdoğan var, bizim arkamızda millet var, bizim arkamızda koskoca medeniyet var. Onun arkasında da değerlerime, inancıma, ezanıma, namazıma hakaret eden Canan var, onun arkasında Sezai var, Selahattin var ve onun arkasında aynı zamanda Kılıçdaroğlu var. 23 Haziran'ı Türkiye'nin bir ideolojik kavgasının başlangıcı yapmalarından ürküyor ve endişe ediyorum. 23 Haziran'ı Türkiye'nin tam 4 yıl boyunca rahat nefes alabileceği bir zaman dilimi iken bir siyasal çatışma ortamına getirmelerinden ürküyorum ve korkuyorum. Bugün havalimanında ben yaşadım, geçen günlerde de Binali Ağabey gittiği bir gösteride karşı karşıya kaldığı hakaretlerle yaşadı."

Soylu, "Bu senaryolarda şunlar var, ülkemizin yarınına ait ilerlemesini durdurmak için ülke değerlerini istismar etmeye çalışan, bizi birbirine düşürmeye çalışan bir anlayış var." ifadesini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Buna gelmememiz lazım geldiğini söylüyorum. Diyor ki bana 'Sen git İstanbul'da çalışma Ankara'da otur'. Ey CHP'nin adayı, ey İmamoğlu sana söylüyorum, ben Kato'ya giderken, Cudi'ye giderken, Gabar'a giderken, terör örgütleri tek tek bizi hedef gösterirken, oralarda o mücadeleleri yaparken o zaman benim nereye gittiğime karışmadın da bugün Trabzon'a da gelirim, İstanbul'a da giderim, ülkemin her tarafına da giderim. Hiç merak etmeyin, aydınlık Türkiye'ye adım atacağız. 23 Haziran'da canım çıkana kadar İstanbul'da çalışacağım. Bize hemşehrilerimiz sahip çıkıyor, onlardan Allah razı olsun."

Trabzonlulardan İstanbul'da yaşayan yakınlarından seçimlere destek olmalarını istemelerini rica eden Bakan Soylu, "Sizden istediğimiz var, 17 yıldır Cumhurbaşkanımızın hemen sağında bulunan, bu memleketin her türlü eserinde imzası olan Binali Ağabey için ülkenin 23 Haziran'dan sonra bir istikrarsızlığa itilmemesi için bütün yakınlarınızı arayın, neden biliyor musunuz? Çünkü İstanbul önemlidir, güçlü bir şehirdir İstanbul. İstanbul'un gücü üzerinden birilerinin oyuna ve tezgaha girmelerine müsaade etmeyin." şeklinde konuştu.

Soylu, İstanbul'un önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

"İstanbul sadece bizim İstanbulumuz değildir bilesiniz, Bakü'de 'yarın başıma bir şey gelirse' diye bakanların gözünü diktiği, umudunu aradığı yer İstanbul'dur. İstanbul Medine'nin İstanbul'udur, İstanbul Mekke'nin İstanbul'udur, İstanbul Halep'in, İstanbul Kerkük'ün, İstanbul Telafer'in, İstanbul Kosova'nın, İstanbul Bosna'nın, İstanbul Kabil'in, İstanbul Doğu Türkistan'da bugün zulümle karşı karşıya kalanların İstanbul'udur. İstanbul Fatih'in, İstanbul Mimar Sinan'ın İstanbul'udur, İstanbul bizim değerlerimizin, Trabzon'umuzla aynı değerlerin şehridir. Değerlerimizin, şehrinin kıymetini anlamayanlara, bunun kıymetini bilmeyenlere, eşinize, dostunuza söyleyin teslim etmesinler. Sonra anamın bir lafı vardır, 'Eyvah para etmez.' diye."

"Kato Dağı'ndan Kandil Dağı'na az mesafe kaldı"

Bakan Soylu, vatandaşlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın selamlarını ve bayram tebriklerini iletti. 

Bugün Kato Dağı'nda askerlerle bir araya geldiğini anımsatan Soylu, Kato Dağı'nın bundan 2,5 yıl evvel birilerinin oyun alanı olduğuna dikkati çekti. 

Soylu, yıllardır Türkiye'ye yönelik hain planların yapıldığı Kato Dağı'na dört kez gittiğini dile getirerek, şöyle devam etti: 

"Bir mesaj vermek istiyoruz, artık burası sizin lojistiğinizin sağlandığı, artık burası sizin teröristlerin eğitim yuvası olduğu, artık burası sizin bütün Türkiye'ye birliğinin ve beraberliğinin ortadan kalkması için zehir salgıladığınız yer değil. Artık burası ay yıldızlı bayrağın hüküm sürdüğü, ezan-ı Muhammedi'nin beş vakit okunduğu bir yer. Bilesiniz ki oradan verdiğimiz mesaj açık ve nettir, bu meydanlardan bunu defalarca söyledik, o zaman bizimle dalga geçtiler, 'hadi yap görelim' dediler. Biz hep, 'Bu terör bitecek, ülkem huzur içerisinde olacak' dedik. Şimdi burada bir şey söylüyorum, Kato Dağı'ndan Kandil Dağı'na az mesafe kaldı Trabzon, az mesafe." 

"Boyun eğen, geri adım atan bir Türkiye değil" 

Bugün Türkiye'nin her tarafında huzur ve güven olduğunun altını çizen Soylu, "Kato Dağı'ndan Beytüşşebap'a indik. Beytüşşebap, PKK'nın en önemli merkezlerinden bir tanesiydi, şimdi AK Parti'nin bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağı, milletimizin bayrağı ve hizmetkarlık bayrağı orada dalgalanıyor. Keşke sabah olsaydınız da Beytüşşebap meydanında, baskıdan kurtulan, çocuklarını özgür, hür ve bağımsız bir Türkiye'de yetiştirecek o insanların bayram sevincini hep beraber yaşayabilseydik." diye konuştu. 

Terörle mücadele sonrasında bölgede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Soylu, bu başarının milletin ısrarı, kararlılığı ve iradesi ile elde edildiğini vurguladı. 

Soylu, Türkiye'de geçmişte yaşanan ekonomik ve siyasi sorunlara işaret ederek, her birinin millete verdiği zararları örneklerle anlattı. 

Türkiye'ye çok acı, sıkıntı çektirildiğini belirten Soylu, şunları kaydetti: 

"Eğer Gezi olayları 1980 darbesinin öncesinde olsaydı hükümet ayakta duramazdı. 17-25 Aralık darbesi eğer 28 Şubat'tan önce olsaydı hükümet ayakta duramazdı. 6-7 Ekim olayları dediğim tarihlerde olsaydı hükümet ayakta duramazdı. Hala aklım almamaktadır, biz teröristlere karşı F-16'ları da kullanıyoruz, nasıl etkili olduğunu biliyoruz, benim Türkiyem öyle bir noktaya geldi ki ne 28 Şubat'taki Türkiye'dir, ne 80 darbesindeki Türkiye'dir. Öyle bir noktaya geldi ki 15 Temmuz'da F-16'ların saldırmasına rağmen 'ben geldiğim noktayı kimseye teslim etmem, özgürlüğümü teslim etmem, kazandıklarımı teslim etmem' diyen bir anlayışı ortaya koydu." 

Soylu, savunma sanayisinde yaşanan gelişmeleri de anlatarak, "Biz Türkiye'yi bilinçli bir tercihle beraber artık terörle mücadele edebilecek kabiliyete ve kapasiteye getirdik. Birilerinin terörle bizi sürekli aşağılamasına tahammül etmemek için bir büyük gayret ortaya koyduk." dedi. 

Soylu, ülke genelinde yapılan yatırımlara da dikkati çekerek, "Boyun eğen, geri adım atan bir Türkiye değil, 'Afrin'e girme' dediklerinde, 'Ben Afrin'e girerim', 'S-400 alamazsın' dediklerinde, 'Bal gibi alırım' diyen Türkiye kolay oluşmadı." ifadesini kullandı. 

"Biz makam, mevki sevdalısı hiç olmadık" 

Trabzon halkına, 31 Mart seçimlerinde verdikleri destek dolayısıyla teşekkür eden Soylu, "Bilesiniz ki 24 saat emrinize amadeyiz. Biz öyle birileri gibi 5-6 saat çalışıp işi başka yerlerde pişirenlerden değiliz. Onları gördükçe 24 saatin 20 saati sizin hizmetkarınız olmaya gayret ediyoruz." diye konuştu. 

Soylu, milletin seçimlerde verdiği mesajı aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Biz 31 Mart'ta buradan çıktıktan sonra üzerimize buldozer gibi gelmeye başladılar, aynen 28 Şubat'ta olduğu gibi ve Çubuk olayını hatırlıyorsunuz, hiçbir yere haber vermeden, gerekli tedbirlerimizi almayı sağlamadan, olay bittikten sonra başına gelen olaydan bizi sorumlu tutup günlerce kendi medyalarında her gün 3-4 tane genel başkan yardımcısıyla birlikte bize linç operasyonu yaptılar. Biz makam, mevki sevdalısı hiç olmadık, olmayız da olmaktan sakınırız, utanırız ama yıllarca bütün anlayışları bu oldu. Bir takım provokasyonlarla ve oyunlarla birlikte 'acaba karşı tarafa hangi zararı verebilirim', hiçbir şey yapmayı, inşa etmeyi düşünmediler, hiç memlekete faydalı olmayı düşünmediler. Bunlar yıllardan beri yıkım ekibi olarak çalıştılar, hep yıkmaya geldiler, onlar yıktı bu milletin adamları da onların yıktıklarını yapmakla uğraştı." 

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam