reklam
reklam

"Macaristan'ın kilidi, Sırbistan ve Romanya'nın anahtarı"

Eklenme Tarihi: 5 Nisan 2018, Perşembe - 09:00   Okunma Sayısı: 139773

ADAKALE

Bir ada düşünün, kendi yok adı var. Bu adanın halkı son olarak 1972 yılında terk ettiği ata toprağını hatırlamak, anılarını yâd etmek için biraraya gelmiş. Yüzlerinde ayrılığın verdiği acı çizgiler, nefeslerinde ezgiler… Bunlar sadece topraklarını kaybetmiş seçkin kitleye mahsus değil tabii. Balkanlarda topraklarını kaybeden bizlerin de hisleri…

Adakale

Ada’nın Fatih Sultan Mehmet zamanında fethedilmiş olması ağırlıklıdır. Fatih, buraya bir kale yaptırıp bir miktar kuvvet yerleştirmiş. Osmanlılar buraya "Macaristan'ın kilidi, Sırbistan ve Romanya'nın anahtarı" demişler. Osmanlı Devleti, özellikle 18’nci yüzyılda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile sorunlar yaşayınca Adakale de kendisini harp sahnelerinde bulmuştur.

1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi)’nden sonra imzalanan Berlin Antlaşması’nda varlığı hatırlanamayan Ada uzun yıllar Türk toprağı sayılmış ve Lozan Antlaşması’na kadar da böyle kabul görmüştür. Adakale, Balkan Savaşı’nda Avusturya-Macaristan tarafından ilhak edilse de uluslararası kurallar gereği Türk toprağı olarak sayılmıştır. Daha sonra Adakale’nin Romanya’ya bağlanmasına karar verilmiştir.

1967’ye kadar ise yaklaşık bin Türk’ün yaşadığı Adakale, özerk bir bölge statüsünde varlığını devam ettirdi. 1967 yılında Romanya ve Yugoslavya’nın ortaklaşa Tuna nehri üzerinde inşa ettikleri baraj, Adakale’nin 1972’de sulara gömülmesine neden oldu. 

Tuna Nehri üzerinde, Romanya ile Sırbistan arasında, Orşova şehrinin karşısında, 1,8 km uzunluğunda, 400 m genişliğinde Romanya’dan 300, Sırbistan’dan 400 metre uzaklıkta bir adaymış. Yaklaşık 600 kişinin oturduğu Adakale, Tuna üzerinde yapılan hidroelektrik santral nedeniyle 1972 yılında sular altında kalmış. 

Adakale-Nesilden Nesile

Nisan ayının ilk günleri, İstanbul Romen Kültür Merkezi’ni anılar ve nostalji ile dolu olan masal diyarına taşıyacaktır. İstanbul "Dimitrie Cantemir" Romen Kültür Merkezi, 2 Nisan 2018 Pazartesi günü saat 19.00’da Sıraselviler Cad. No: 21’de bulunan binasında, Başak Balkan’ın imzasını taşıyan "Adakale - Nesilden Nesile” / “Adakaleh – De la o generatie la alta" fotoğraf sergisini düzenlemiştir.

Üç hafta boyunca, İstanbul sakinleri ve o kenti ziyaret edecek turistler, fotoğrafçılığın heyecan verici dünyasına gireceklerdir. Adakale Adası’nda yaşamış olan Türk ailelerin üç-dört nesline ait hayatın parçalarını gösteren bir dizi anlık görüntüler, benzersiz bir fotoğraf sergisiyle İstanbullulara sunulmaktadır.

Fotoğraflar, geçmişten günümüze eski Tuna adalılarının kaderlerini ve Türkiye’deki göçmen hayatı sembolik şekilde yansıtmaktadır. Sergi, geçmişi güncelleştirerek yeni bağlamlarla kullanmasıyla birlikte eski zamanları hatırlatmak için bir alan oluşturmakta ve sergilenen anıları paylaşarak eşsiz bir yaşam deneyimi yaratmaktadır.

Başak Balkan kimdir?

Balkan Başak, İstanbul 1956 doğumlu olup halen Edirne’de yaşamaktadır. Üniversitedeki kariyerinden sonra fotoğrafçılık tutkusunu keşfetmesiyle Edirne Fotoğraf Sanatı Derneği (EFOD) ve Şile Sanat Sarayı (SSS) tarafından düzenlenen bir dizi atölye çalışmalarına katılmış ve aktif üyelerden biri olmayı başarmıştır.

Başak Balkan’ın çok sayıda sergisi olmuştur. Katıldığı önemli atölyelerden bazıları şunlardır: Enver Şengül’e ait "Time-Lapse Edirne", Kemal Ergin’e ait "Black & White", Serdar Akyay’a ait "Trakya’da Kırsal Yaşam” ve “Panoramik Fotoğraflar”. Başak Balkan şu anda, ünlü Türk fotoğrafçı Sadık Üçok tarafından verilen sokak fotoğrafçılığı kurslarına katılmaktadır.

Başak Balkan’ın  ”Süpürgemin Telleri” (2013), ”On İki İmam İçin” (2014) ve " İstasyon Berberi Cavit" (2015) başlıklı çalışmaları, “Sami Güner” fotoğrafçılık yarışmasında büyük beğeni toplamıştır. Başak Balkan, 9. Sami Güner Kupasını kazanmıştır. Bir fotoğraf sanatçısı olarak Balkan, Türkiye ve yurtdışında fotoğraf sanatıyla ilgili çok sayıda sergiye katılmış, ulusal ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında çok sayıda ödül kazanmıştır.

Romen Kültür Merkezi’nin öncelikleri

Adakale topluluğunun eski sakinleri ile ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi adına, onlar için ve onlarla birlikte kültürel etkinlikleri başlatmak ve düzenlemek, İstanbul Romen Kültür Merkezi’nin stratejik önceliklerinden biridir.

İstanbul Romen Kültür Merkezi tarafından takip edilen önemli hususlar arasında, Türk kökenli olan eski Adakale sakinlerinin ortak anılarını korumak, Tuna Adası’nda yaşayan halkın gelenek ve göreneklerini canlı tutmak ve bu amaçları sağlayacak sergi, konferans ve kitap tanıtımları düzenlemektir.

 

İstanbul Romen Kültür Merkezi, hem eski adalılardan hem de yerel halktan böyle bir etkinliği organize etmek için çok sayıda talep almıştır. Romen Kültür Merkezi’nin Türkiye’nin Adakale tarihine özel ilgisi bağlamında, bu temayı içeren bir fotoğraf sergisi düzenlenmesinin uygun ve faydalı olacağı değerlendirilmiştir.

Sergideki eserler

Sergide, birçoğu daha önce sergilenmemiş 50 x 70 cm formatında, yaklaşık 30 resim sunulmaktadır. Sanatçının kullandığı teknik, fotoğraf ve fotomontajdır. Yapılandırılma şekli sayesinde, yirmi sekiz ailenin Adakale’nin eski sakinlerinin geçmiş ve günümüz fotoğraflarında hayatlarının küçük bir bölümünü canlandırmayı başarıyor. Günümüzde, bu yirmi sekiz aile Bursa, Gebze, Tuzla, Edirne ve İstanbul şehirlerinde yaşamaktadır.

 

Siyah beyaz olan fotoğraflar, ailelerin kişisel arşivinde yer almakta olup ve bu yıl içerisinde çekilen diğer resimlerin yanında sergilenmektedir. Her fotoğrafa, Adakale Adası’nda yaşamış olan üç-dört kuşağa ait aile mensuplarının yaşam hikâyeleri eşlik etmektedir.

Arşiv incelemelerinde de Romen hükümetlerinin Türkler üzerinde baskıcı bir tavrının olmadığını görüyoruz. Sovyet pençesindeki Romanya’da yaşananları saymazsak -tabii ki Romen halkı daha fazla çekmiştir- iki ülke arasında pek de sorun olduğu söylenemez. 

Video takdimler sonrasında davetlilere kokteyl bölümüne alınmışlardır. Burada çeşitli ikramlarda bulunulmuştur. Kokteyl öncesi ve sonrasında Adakaleliler yaşadıklarını anlatmışlar ve hasret gidermişlerdir. 

Romen Kültür Merkezi Yöneticisi 

Kamusal alanda yer bulan böylesi bir projenin Tuna Nehri üzerindeki Ada’ya ait hatıraların korunmasında özel bir katkısı olduğu bir gerçek... Bir önemli noktanın da, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin yanında 140’ncı yıldönümü kutlama çalışmaları nedeniyle Romanya ve Türkiye arasında ortak kültürel mirasın vurgulanmış olmasıdır.

Barışa ve insanlığa yönelik çabaları herkesin hayranlığını kazanan Romen Kültür Merkezi Yöneticisi Nadia Tunsu, bu proje sayesinde ada topluluğu ile İstanbul’daki Romen diasporası arasında bir yakınlaşma gerçekleşmiştir.  Böylesi bir fotoğraf sergisini düzenleyen Başak Balkan’a ve bilinenlerin ve klasiklerin dışına çıkmak suretiyle farklı bir etkinliğe imza atan Nadia Tunsu’ya tebrikler! 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: EMİNE KALYON-CENGİZ BAYSU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam