reklam
reklam

ŞANSLI OLANLAR KALP KRİZİ GEÇİRİR(II)

Köşe Yazarı: EMİNE KALYON AVCI   Eklenme Tarihi: 22 Eylül 2018, Cumartesi - 09:00   Okunma Sayısı: 1879806

Anadolu ve Avrupa yakasındaki büyük devlet hastanelerinin kanser hastaalrına hizmet veren Palyatif merkezlerini tek tek dolaşarak annem için ön randevu aldım. Bu arada Palyatif mezkez ne diyeceksiniz ben de başımıza gelince öğrendiğim bu merkezden biraz size bahsedeyim. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1989 da tanımlanan bu terim ülkemiz için oldukça yenidir.

Kısaca "Palyatif bakım, yaşamı tehdit eden hastalıklardan kaynaklanan problemler ile karşılaşan hastaların ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini, başta ağrı olmak üzere tüm fiziksel, psikososyal ve ruhsal problemlerin erken tespit edilerek ve etkili değerlendirmeler yapılarak önlenmesi veya giderilmesi yolları ile arttıran bir yaklaşımdır."

Netteki araştırmalarımızdan ve kanser vakası yaşamış yakınlarımız ile yaptığımız bilgi alış verişinde adını duyduğumuz bu merkezlerin arayışına girmiş ancak işleyiş sürecini gördükten sonra bir kez daha yıkılmıştım. Tüm dünyada giderek yaygınlaşan kanser vakaları için böyle merkezlerin çoğaltılması bence en öenmli konulardan ve düzeltilmesi gereken ve bir sağlık açığıdır.

Annemiz geçirdiği her gün ile giderek ağırlaşmaya başlıyor ağrıları ise dayanılmaz oluyordu. Bu süre zarfında acil ambulanlarla hastanenin acil mezkezlerine gisiyor orada 10- 12 saate yakın kalıp değerleri normale yaklaştığında eve geliyorduk. Geceleri ağrıdan duramayan ve girdiği terminal dönem ile halüsinasyonlar görmeye başlayan annemiz bütün gece bizi de uyutmuyor ve tüm ölmüşlerle yanında gibi sohbet ediyor bizler onun bu durumundan duyduğumuz üüzntü ile döktüğümüz göş yaşlarını ondan gizlemeye çalışıyorduk. 

Yine başımıza gelince öğrendiğimiz bir terim olan terminal döenm ise şudur;kanser hastalarının yaşamsal fonksiyonlarının sonlanmaya yakın olduğu 48 saat ile son 6 aylık dönemi tanımlamak için kullanılır. Hasta için Terminal dönem; kanserle ilgili tıbbi tedavilerin sonlandırıldığı dönemdir. Bu dönem hasta için bağışıklık sistemi, solunum sistemi, sindirim sistemi ve sinir sistemi gibi daha bir çok sistemde problemlerin yaşandığı zorlu süreçlerdir.

Biz de annemizin terminal dönemde olduğunu öğrendikten sonra her an onu kaybedeceğimiz korkusu ile her an yanında olmak istedik. Hatta hasta karyolasını bazanın yanına çekerek geceleri onunla elele yatmak istedik ve onu sevdiğimizi iyi olacağını ve yeniden ayağa kalkacağını ona  telkin ederek içimiz kan ağlasa da onun huzurlu bir şekilde bu hayattan ayrılmasını istedik ama annemizin azrali bedeninde idi ve onu içten içe kemiriyordu hem de dayanılmaz acılar içinde bırakarak.Son bir haftasında nefes almamaya başlamış ve yoğun bakıma kaldırmıştık. Son günlerine yaklaştığını hissettiğimiz o zamanlarda annemizin gözlerimizin önünde erimesi ve acılar içinde kıvrandığında bizler de acılara bürünüyor uykusuz gecelerimiz şuursuz günlere ekleniyordu...

işte o anlarda anladım ''Şanslı olanlar kalp krizi geçirir''sözünün aslında ölüm anındaki şans olduğunu. Tam 34 yıl önce birden aramızdan ayrılan babacığımın acısı hala içimizde ama 4 aylık süreçte gün gün sona yaklaşan ve her bir gününde acıları giderek artan anneciğimin ise terminal dönemde her gün bir kez daha acı içinde sona yaklaştığına şahit olmak bizi derinden sarsmış ve psikolojimiiz bozmuştu. 

Bu dönemde anladık ki her türlü yardıma ihtiyacı olan kanser hastaları kadar hasta yakınlarının da hem psikolojik hem de manevi desteğe ihtiyaçları vardır.

En yakın akrabalardan tutun da iş arkadaşlarına, komşularına hatta küçük bir çocuğun bile 'üzülme sakın annen iyileşecek' demesi bile size teselli olmaktadır.  

Facebookta bir yazı  var ya son zamanlarda dolanıp duruyor hani;kanser hakkında uzunca bir yazı ve kanserle mücadele eden yakınları olanların yanınızdayız diyor ve paylaşılıyor... İşte bu yazıyı okuyup sadece altına evet yanınızdayım yazıp sonra onları unutuveririz.Oysa kanser hastaları için yapılacak çok şey vardır. İlk olarak onları arayıp, sağlıklı olduğu günlerde ziyaret ettiğinizde de ziyaret ederek gerçekten yanlarında olduğunuzu hissettirerek başlayabilirsiniz.Kanserin her türü çok kötü ve sizi sonu olmayan bir sürece sokarak sonunuzu hazırlıyor.yetişkin kanserlerinden daha beteri de çocukların yakalandığı kanser vakaları ki bunlar en içimizi yakanlar. Biz 80 yaşındaki annemize hala içimiz yanarken o minik yavruları kaybeden anne babaları düşünmek bile istemiyorum.

giderek yaygınlaşan ve çoğalan kanser vakalarına karşı artık daha sağlıklı iken ve genç yaşlarda büyük önelemler almalı ve taramalarımızı yaptırmalıyız her şeyden ötesi sağlıklı yaşamalı ve kansorejen maddelerden uzak durmalıyız.

Kanser illeti bizim de annemizi aldıktan sonra sadece annemiz için değil bu hastalıkla mücadele eden tün kanser hastaları için duacı olmuş hatta Yaradandan yer yüzünden bu illeti kaldırması için bu hastalığın silinmesi için dualar etmişimdir. Umarım gelecekte kanser diye bir hastalık kalmaz ve kimse yakınlarını kanserden kaybetmez...

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam