Yanlış yapanın,

Doğrunun yapılmasını çıkarına uygun bulmayanın,

Liyakat ve bilgiye karşı koyanın,

Kendi ve çevresinden olanların etrafında dünyayı döndürenin,

Doğal afetlerin arkasında saklanıp kendi yarattığı doğal olmayan kötülük, bencillik, çıkarcılık, adamsendecilik ile yarattığı afetleri gizlemeye çalışanların,

Sevdiklerinin elinden alınmasının sancısı ile dipsiz kuyularda acısını yaşayanlara kol kanat gerip acılarına nasıl merhem olurum demek yerine normalleşme telaşına girip unutturmak isteyenlerin,

On yaşında çocuğun göçük altından babasından yardım istemesi, babanın çaresizliği, eline geçen ses kaydından önce kaybettiği yavrusunun yürek sızısıyla gözyaşları acısını büyüterek akarken ‘kaderinde bu varmış’ diyenlerin…

Haksızlığın, adaletsizliğin ortaya çıkarılıp yargı yolunun açılmasını engellemek için gücünü kullanıp engellemek isteyenlerin,

Dini, dili, ırkı, partisi olmaz... İyiliğin, adaletin, insanlığın da dili, dini,ırkı olmaz...

Olduğunu iddia edenlerin de yakınında durulmaz.

Hala soğukta, yağmurda temel ihtiyaçlarından yoksun kalmış insanlar varken ben işimi yapamadım eksik kaldım beceremedim diyemeyecek erdemde kimseler yok ise ortada...

Kör sağır dilsiz olma lüksümüz yok.

Çocuklarımızın, gençlerimizin bugün bu gerçekler karşısında bizim insan duruşumuza her zamankinden daha çok ihtiyacı va