İSTANBUL

Kebap sözcüğünün kökenin Arapçadan geldiğini söyleyen Kebap ustası Hasan Oral şöyle devam ediyor; ''Kebabın anlamı ‘pişmiş, kızarmış’ demek.  Türk Dil Kurumu ise kebabı,'Doğrudan doğruya ateşte veya bir kap içinde susuz olarak pişirilmiş et' olarak tanımlıyor. Buradan da, ateşin icat olmasıyla birlikte kebabın da icat olduğu anlamını çıkarabiliriz. Kebabın doğuşu ile ilgili çeşitli efsaneler var. Bunlardan belki de en enteresan olanı, bu kebabın ilk olarak Çukurova bölgesinde kurulmuş Kizzuvatna adlı Hitit egemenliğindeki bir krallıkta yapıldığı ve 4 bin yıllık bir geçmişi olduğu yönünde''
Anadolu'nun kebapla tanışmasının 16. yüzyıla uzandığının altını çizen Kebap ustası Hasan Oral, ''
O yıllarda Dicle ve Fırat ırmakları üzerinde çalışan küçük ırmak gemilerinin yapıldığı tersanelerden birisi Birecik’teydi. Bu tersanenin ustaları Halep’ten gelirken aşçılarını da beraberlerinde getirmişler. Gelen aşçılar tersane işçilerine haftanın belli günlerinde kebap yaparlardı. Ustaların yanlarında çalışan çıraklar, kebap yapmayı onlardan öğrendiler ve zamanla kendi kebap dükkânlarını açmaya başladılar. Bağdat demiryolunun gelişmesi ve ticaret merkezinin güneye kayması ile birlikte kebapçılar da dükkânlarını yeni bir merkeze Adana’ya taşıdılar. Böylece kebap kültürü Adana’da zemin buldu ve yaygınlaştı. Yani Birecik’ten gelmiş olsa da, kebabın asıl geliştiği ve bugünkü haline geldiği yer Adana'dır'' diyor.
Metrelik kebabın mucidi
Adana'ya gelip, Adana Kebabını araştırmaya başladığımızda soluğu metrelik kebabın mucidi Hasan Usta'nın yanında aldık. Hasan Oral'a göre Adana kebabının ilk sırrı aşkla, severek yapılması. 
Asıl metrelik kebaplarda maharetlerini sergiliyor Hasan Usta. 1 metreden 4 metreye kadar kebap yapıyor. Sunumu bir görsel şölene dönüştürüyor. 
Bu işin biraz da kabiliyet meselesi ve  meslek aşkı olduğunu söyleyen Kebap ustası Hasan Oral şöyle devam ediyor “Ben yaptığım her yemeğin başında pişene kadar beklerim. Emeksiz yemek olmaz. Damak tadı bu başka bir şeye benzemez. Yaptığım kebabı yiyip de beğenmeyen olmadı bugüne kadar'' Hasan usta işini severek büyük bir aşkla yapıyor ve ülkenin dört bir köşesinden sipariş alıyor. Kelimenin tam anlamıyla kebap yetiştiremiyor. 

Başarı dolu bir hayat
1985 yılında, henüz 9 yaşındayken yanında çalışmaya başladığı Celal Usta’nın kebap tablasının başında, buzda soğutulmuş su ve ayran servisi yapan bir çocuğun, Hasan Oral’ın başarı dolu öyküsüdür “Hasan Usta” markası. Bu başarı öyküsü, iş hayatındaki ilk haftasının sonuna doğru kıyma saplayan usta işe gelmeyince, patronu Celal Usta’ya yardım etmek için tezgah başına geçerek kıyma saplamaya başlayan Hasan Oral’daki istek ve özgüven, Celal Usta tarafından fark edilince başladı.. 
16 yaşına kadar, kendisini yetiştiren Celal Usta’nın yanında büyük bir istekle çalışan Hasan Oral, gözlerinde yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle çok sevdiği kebaplara bir süre ara verse de 1992 yılında, bir arkadaşıyla ortak olarak kendi işini kurarak özlem duyduğu kebapçılığa kaldığı yerden devam etme imkanı buldu. 

İşte Adana Kebabının sırrı
Lezzetli Adana Kebabının ilk şartının bir yaşını yeni bitirmiş, bir buçuk yaşını geçmemiş Erkek kuzu eti olduğunu söyleyen Kebap ustası Hasan Oral şöyle anlatıyor kebabın sırrını; ''Bunlar doğu ve güneydoğu bölgesinde özellikle Siirt taraflarında tamamen doğal ortamlarında yetişen bir cins koyun.  Türkiye'nin  her yerinde erkek kuzu eti var ama her bölgenin farklılıkları bulunuyor. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sonunda en lezzetli erkek kuzu etinin bu bölgede olduğunu gördük. Günlük islami kurallara göre kesim yapıyoruz. Kesilmesi gereken yerden kestiğimiz için beyin ölmeden kalbe emir veriyor ve kalp kan pompalamaya devam ediyor.  Bütün kan pompalanıp bittikten sonra damarlarda bir hormon salgılanıyor. Bu salgılanan hormon sayesinde insan sağlığına zararlı olan bütün bakterileri öldürüyor. Böylece sağlıklı et haline geliyor. Bizim en büyük özelliklerimizden birisi Adana Kebabını yaparken, var olan bu doğal etin hiç bir şekilde organikliğini bozmuyoruz.  Mesela bir incik kısmı var. İncik kısmı ayrı bir lezzettir. But kısmı, Küşleme ayrı bir lezzettir. Sırt kısmı pirzola olarak lezzetlidir.  Kaburga kısmını ayrı ele almanız gerekiyor. O bölgenin de lezzeti farklıdır. Boyun kısmı ise haşlamalarda kullanılır. Tek tek etin sinirlerini aldıktan sonra, bu et kısımlarından bir formül çıkartarak Hasan Usta Kebabın etini ortaya çıkartıyoruz. Bunu yaparken de ete hiç bir şey katmıyoruz. Müşteri isterse, tuzunu, biberini ekliyoruz. Küşleme, kaburga, boyun gibi tüm bölgeler özellikle sırt filetolarının tek tek sinirlerini alıyoruz. Sonra doğramaya başlıyoruz''

Lezzeti doğallığında gizli
 Orjinal Adana Kebabının lezzetinin eti doğal haliyle sunulmasında gizli olduğunu söyleyen Kebap ustası Hasan Oral şöyle özetliyor; ''Sinirleri alınan etler, önce kuş başı olarak bıçakla doğranır. Kuşbaşı etler ise satırla kıymaya dönüştürülüyor. Bunu yapınca ortaya bir reha çıkıyor. Rengi ise çok daha güzel oluyor. Bu işlemi yaparken ete hiç bir katkı maddesi koymuyoruz. Sonuçta ortaya organik bir kebap çıkmış oluyor.  Böylece insan sağlığına faydalı hale geliyor. Bu eti yediğinizde insan sağlığına faydalı hale geliyor.  Hazırlanan kebabın lezzetli olması için meşe kömüründe pişmesi gerekiyor. Ateşin seviyesi çok önemlidir. İyice köz olması gerekiyor. Ete katkı maddesi katmadığımız için kuyruk yağı kullanmıyoruz. Et piştikten sonra ekmekle bastırıyoruz ki, et ezilsin ve içi dışı aynı pişsin diye'' 
Kebap salatasız olmaz
Adana Kebabını güzel ve özel kılan bir diğer özelliği ise, her masada yanında servis edilen salatası olduğuna değinen Kebap ustası Hasan Oral ''Domatesi, soğanı, maydanozu, biberi ile Adana Kebabı bir farklı oluyor. Adana Kebabı ile domates, soğan ve maydanozdan oluşan bir salata aslında ama biz daha fazla seçenek sunuyoruz.  Bu salatanın haricinde bir Akdeniz salatası var. Yeşillikle beraber sunulan sumaklı soğan bulunuyor.  Kebapla birlikte yenilmesi gereken soğan çok önemlidir.  Ayrıca ezme salatası var. Bir kebabın olduğu masaya 5-6 çeşit gidiyor. Elbette közlenmiş biberlerde ayrı bir tat katıyor'' diyor.

Kebabın yanında şalgam
Adana Kebabının şalgam yada ayran ile  tercih edildiğini ifade eden Kebap ustası Hasan Oral  ''C vitamini bakımından biz şalgam suyunu öneriyoruz. Ayrıca yaz, kış her mevsim Adana Kebabının yanında şalgamı içebilirisiniz. Ayran da Adana Kebabı yanında çok tercih ediliyor. Ancak bazen müşteriler kararsız kalıyor. Şalgam mı? yoksa Ayran mı? diye. Bizim Abdurrahman Usta var. O şöyle bir keşifte bulunduk. Yarıdan fazla ayranının içine biraz şalgam ilave ederek enfes bir karışım elde ettik. Mutlaka denenmesi gereken bir tat çıktı ortaya. Canı hem ayran, hem de şalgam isteyenler için çok güzel bir içecek oldu. Dörtte üçü ayran, kalanı ise şalgam olan bu içeceğin adı şimdilik spesiyal''
diyor.
Bizi biz yapan değerler
Adana Kebabının sırrını en ince detaylarına kadar anlatan Hasan Usta, Adana'dan ayrılırken, mutlaka Koşuyolu'ndaki İstanbul şubelerini de ziyaret etmemizi tembihliyor. Avrasya Tüneli'nin Anadolu Yakası çıkışının hemen yanında bulunan İstanbul Şubesinin başında Hasan Usta'nın kardeşi İzzet Oral duruyor. İzzet usta, Hasan Usta Kebabı özel kılan değerleri şöyle belirtiyor. ''Öncelikle işimizin hakkını, işin her aşamasında vermek çok önemli. Sadece lezzette değil, hizmette de kusursuz olmak bizim ilkemiz. Et ihtiyacımızı sadece aynı soydan gelen koyunlardan karşılıyoruz. Et dışındaki tüm ihtiyaçlarımızda, piyasadaki en kaliteli ürünleri seçiyoruz.  
Üretimden tüketime kadar tüm süreçlerde, kesintisiz kalite takibi yapıyoruz. İnsanları kandırmamak, meslektaşlarımıza destek olmak miyonumuz.
Sosyal sorumluluk projelerinde yer alarak, müşterilerimizin gururu olmak bizi biz yapan değerlerdir'' diye konuştu.