''Mucize Aynalar''
HABER: MURAT İLTER
[email protected]
Mizahımızın ölümsüz ismi Aziz Nesin’in benzersiz kalemi, usta yönetmen Tolga Örnek tarafından ''Mucize Aynalar'' ile sinemaya aktarıldı. Sinema salonlarındaki yerini alan ''Mucize Aynalar'' altı farklı Aziz Nesin öyküsünden uyarladığı senaryosuyla dikkat çekiyor. Türk sinemasında ‘Zübük’, ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ ve ‘Gol Kralı’ndan tam 54 yıl sonra yeni bir Aziz Nesin uyarlaması ‘Mucize Aynalar’ ile seyirciyle buluştu. Yapımcılığını Orchestra Content’ten Mine Şengöz’ün üstlendiği filmi yazıp yöneten Tolga Örnek, Alp Çağrı Günal ve Levent Güneri ile beraber ortak yapımcılar arasında. ‘Kaybedenler Kulübü’, ‘Devrim Arabaları’ gibi filmlerin yönetmeni Tolga Örnek’in filmi sinemalarda. Tüm projeleri ile yakın dönem Türk sinemasında unutulmayan eserlere imza atan Tolga Örnek, Aziz Nesin’in benzersiz kaleminden çıkan öykülerle yazdığı senaryoyu, altı haftalık çekim süreci ve dört aylık bir post prodüksiyon çalışması ile beyaz perdeye aktardı.
Aynalarla insan hayatını değiştirmek
Filmin kadrosunda Cengiz Bozkurt, Boran Kuzum, Şebnem Bozoklu, Zerrin Sümer, Eren Demirbaş, İştar Gökseven, İdil Fırat yer alıyor. Hayalleri gerçeğe dönüştüren, geçmişi bir çırpıda bugüne getiren ‘Mucize Aynalar’ temasıyla film, günümüzün hayallerin peşinde koşmaktan hayatını yaşayamayan insanını anlatıyor. Filmde farklı hikayeleri olan karakterlerin kesişen hayat öyküleri, trajikomik sahnelerle birbirine bağlıyor. Mucize Aynalar, gündelik gerçeklikle komediyi harmanlayan farklı yapısı ve sıra dışı tarzıyla, farklı bir seyir deneyimi vaat ediyor. Amatör bir bilim insanı olan Şahap Cenabettin (Cengiz Bozkurt), kendi başına icat ettiği mucizevi aynayla insanların hayallerini gerçeğe dönüştürebileceğini keşfetmesiyle filmin de hikayesi başlıyor. Farklı anlatımı ve kendine has görsel dünyasıyla öne çıkacak film, seyirciyi hem gerçekçi hem de gerçeküstü ama ne olursa olsun eğlenceli bir yolculuğa çıkarmayı hedefliyor.
Aziz Nesin'i hatırlatmak ve tanıtmak
Filmin galasında Aziz Nesin'in bu toprakların yetiştirdiği inanılmaz bir yetenek olduğunu söyleyen filmin başrol oyuncusu Cengiz Bozkurt, ''Türk insanını son derece iyi tanıyan, mizahi yönlerini ortaya çıkaran ve bunu nüktedan bir dille anlatan hem oyun yazarı hem yazar hem şair inanılmaz bir fikir adamı. Bu projenin en heyecan verici noktası Aziz Nesin’i eski nesillere tekrar hatırlatmak ve onu bilmeyen nesillere tanıtmak. Böyle bir Aziz Nesin hikayesi içerisinde bulunmaktan, böyle bir ekiple çalışmaktan çok mutluyum. Filmde de bir mucidi canlandırıyorum. O mucit de Aziz Nesin’in ne kadar öngörülü bir yazar olduğunu tekrar ortaya çıkaracak. Bir ayna üzerinden ilerliyor hikaye ama aslında ayna ‘yapay zeka’nın aynısı. Aziz Nesin’in ne kadar öngörülü bir yazar olduğunu siz oradan anlayın. Onun için böyle bir projenin içinde olduğum için çok mutluyum'' diye konuştu.
Filmin geliri Nesin Vakfı'na gidecek
Aziz Nesin’in 1972’de kurduğu Nesin Vakfı, eğitim olanaklarından yoksun ilkokul çağına girmemiş ya da yeni girmiş çocukları kabul ediyor. Nesin Vakfı, bünyesine aldığı çocukları bir aile gibi kucaklayarak, imkânları dahilinde her türlü fiziksel, eğitsel ve entellektüel ihtiyaçlarını karşılıyor. Aziz Nesin, beş parasız bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve yaşadı. Parasız okullarda okudu ve bu nedenle kendini hep halkına borçlu saydı. Hayatı boyunca bu borcu ödemek üzere hareket etti. Nesin Vakfı’nı da bu borcu ödemenin bir başka yolu olarak gördü; bu yönüyle Nesin Vakfı bir nevi Aziz Nesin’in borç ödeme projelerinden biri.
Sıra dışı bir son ile bitiyor
''Mucize Aynalar'' altı öykü birleştirilip son derece güzel bir şekilde senaryoya kurgulamış. Filmde düşlerini gerçekleştirmek için koşturan insanlarının aslında hayatlarını yaşamaya fırsat bulamamaları ana konu olarak işleniyor. Aziz Nesin'in mizah anlayışını, insanı ve hayatı ele alma biçimini nasıl mizahi bir dille süslendiğine tanıklık edeceğiniz film ironik yaklaşımları kara mizahla işliyor. Hayalleri gerçeğe dönüştüren aynaların icadından itibaren kişilerin ve dünyanın değişimi ile başlayan hikaye, trajikomik tesadüfler ile devam ediyor. Asıl çarpıcı olan ise filmin finali. Gerçekten de böylesi güzel bir yapıma uygun bir sonla perde kapanıyor. Belki bir çok izleyici benim gibi hayal kırıklığına uğrasa da çok etkileyici bir son olmuş. Aslında bir son mu? yoksa gelecekte ''Mucize Aynalar 2''nin kapısını mı? aralıyor, ileride hep birlikte göreceğiz. Çünkü film öyle bir final ile son buluyor ki, izleyen herkesin devam filmini isteyeceğine eminim. O andan itibaren hikaye farklı bir kimliğe bürünüyor. Tam hayallerinizi gerçekleştirecekken, amacınıza ulaşacakken, insanların hayatı için fedakarlık yapma seçeneği ile karşı, karşıya kalsanız ne yapardınız? Gerçekten çok başarılı bir film olmuş. Ailecek izlenebilecek yapımların arasına girecek olan bu yapımı sakın kaçırmayın.
''Aile Çıkmazı''
Film görev için gittikleri Mısır’da kendilerini beklenmedik olayların içerisinde bulunan bir ailenin yaşadıklarını konu ediyor. Başarılı bir arkeolog olan Perihan, Mısır'da görevli olduğu bir kazıya kardeşi Fedai'yi de kendisine yardımcı olması için götürür. Ancak Fedai, ablasından habersiz yakın arkadaşı Ali Kemal'i de yanına alınca Mısır'ın kıymetli hazinelerinin akıbeti de bir anlamda bu ikilinin insafına kalır. Perihan gibi arkeolog olan Şevket aynı kazı alanında görevlidir. Ve tanışmalarıyla aşkları da başlar. Kazının baş lideri Cemil hocadır. Cemil hoca bu hazinelerin bulunmasını yıllardır beklemektedir. Kazıda bulunan eserlerin içinden bir heykel diğerlerinden daha değerlidir. Bulunan eserler Cemil hoca kontrolünde Mısır müze yetkililerine verilir. Mısırdan günümüze Perihan ve Şevket'in evliliği taşınır. Çiftin iki çocuğu olur. Zaman içinde evliliklerinde sorun yaşamaya başlayan Perihan ve Şevket bir süre evlerini ayırır. Tüm bunlar devam ederken; Mısır müze müdürü El Sayed'den, Perihan'a bir telefon gelir. Yıllar önce Mısır kazısında bulunan eserlerden en kıymetlisinin sahte olduğu ortaya çıkınca ailenin hayatı tamamen değişir.
''Kara Cin Laneti''
Haftanın korku filmlerinden ''Kara Cin Laneti'', ölen annesinin üzerindeki lanetle mücadele etmek zorunda kalan bir genç kızın hikayesini anlatıyor. İnci henüz küçük bir çocukken hayatı alt üst olur. Babası, İnci’nin annesi tarafından aldatılınca onu bir ayin yaparak öldürür ve yurt dışına kaçar. Annesi öldürüldüğünde üzerindeki lanet, kızı İnci’ye geçer. İnci çocukluğunu Çatalca’da amcası ve yengesi ile birlikte onların otelinde yaşayarak geçirmek zorunda kalır. Bu süreçte kuzeni Mehmet ile yakın arkadaş olur ve birlikte büyürler. Burada 6 yaşındayken amcası tarafından istismar edilmeye başlar ve bu travmatik süreç İnci büyüyüp otelden kaçana kadar devam eder. İnci, amcası Hasan ile verdiği bedensel savaşının yanı sıra yengesi yani öz ablası Neriman ile de ruhani bir savaşa başlamak zorunda kalır. Üniversiteye gittikten sonra İnci’nin iki farklı ruhu vardır. Birisi içine kapalı, çalışkan, derslerinde başarılı bir profil çizip arkadaşları tarafından sevilen sakin bir ruhken, diğeri ise şeytani bir cine dönüştüğü ve dişiliğini ön plana çıkarıp erkekleri ağına düşüren bir ruhtur. İntikam günü geldiğinde İnci, yanına okuldan bir grup arkadaşını da alarak kısa film çekmek için amcasının oteline Çatalca’ya gider. Yaşanan esrarengiz ve karanlık durumu fark edip İnci’nin peşine düşen Ahmet ve Mercan Hoca ise gerçekleri ortaya çıkarmak ve laneti çözmek için iş birliği yapar.
Editör: MURAT İLTER