reklam
reklam

“Gönül Köşkü” ne taht kuranlar ikinci kısım

Eklenme Tarihi: 29 Temmuz 2020, Çarşamba - 10:40   Okunma Sayısı: 152698
kurlarınız için programınızı anlatırmısınız, içeriğinde neler var?

Programın adı Gönül Köşkü. Hafta içi hergün 11 den 13 e yayındayım. İlk anonsumla birlikte günün yoklaması başlar. Dinleyicilerimiz bulundukları şehri yazarak yoklamaya katılırlar. Eksik varsa not alır bir sonraki programda ceza keserim. Ciddiyim )) çok cezalar kestiğimiz oldu. Kimine sen çikolata gönder, kimine mektup yaz gönder, kimine çiçek gönder, kimine kivi gönder gibi gibi cezalar kestiğimiz oldu. Her gün günün konusu vardır. Konuya dair dinleyicilerimiz mesajları ile katılım sağlıyor. Tam bir aileyiz biz. Gündemdeki haberlere değiniyoruz. Hayata dair ne varsa serpiştiriyoruz. İnce belli bardaktan çay muhabetimizle biz tam koyu bir aileyiz. Mesela buluşma günleri yapıyoruz. Bir araya geliyoruz. Biz fenayız fena.))

 

Önceleri 09-11 arası yaptığınız sabah yayınızı şimdilerde 11-13 arası yapıyorsunuz. Bu iki program dilimi arasında dinleyici açısından ne tür farklılık yaşadınız? 

Aslında bir farklılık yaşanmadı ama şöyle bir şey oldu. Daha önce saat dolayısıyla dinleyemediğini, yeni saat itibariyle katılımcı olmaktan mutluluk duyugularını paylaşan dinleyicilerimiz oldu. Ailemize yeni katılanlar oldu. Yeni saatimizden şikayetçi olanlarda oldu. Efendim son saati dinliyemiyorum, sevkiyata çıkıyorum gibi değişik şikayetlerde oldu. Yani kısacası çoğul kitle biz hangi saatte program yaparsak yapalım geliyor. Vazgeçmiyorlar.

 

Başarılı bir radyocu olarak sizin de başarılı bulduğunuz radyocular vardır mutlaka, kimleri başarılı buluyor ve kimleri dinliyorsunuz?

Aslında bir çok meslekte başarı, çalıştığı yıl ile değerlendiriliyor.  Efendim ben 20 yıllık radyocuyum, efendim ben 25 yıllık radyocuyum.  Tamam ama neye göre? Yıllarca gittin geldin içini doldurabildin mi? Cv ne kattın? Efendim birkaç yıllık radyocuymuş… Daha çok çalışması lazımmış. Belki senden daha dolu. Daha kültürlü. Daha bilgili. Daha donanımlı.                                     Çok başarılı bulduğum takdir ettiğim meslektaşlarım var elbet. Ama sabit dinlediğim bir radyo programı yok. Zira yayın sonrası yoğun koşuşturma mesaisi başlıyor benim için. Araç kullanırken dinlediğim birkaç radyo kanalı var onlara takılıyorum.

 

Programınızın müdavimi dinleyiciler mutlaka vardır bu bağlamda dinleyicilerle aranız nasıl?

Olmaz olur mu? Kıdemli dinleyiciler var. Kıdemli olmaya aday olanlar var. Bir de yeni katılanlar var. Kıdemliden kastım şu, çok uzun yıllardır dinleyenler.  Bir çoğu ile diyaloglarımız çok iyi. Bir çoğu ezberimdedir. Hatta ne yazacaklarına kadar bilirim. Yayın dışında konuştuğum fikir alışverişi yaptığım dinleyicilerimde var. Sosyal medya mecraları olduğu için birbirimize çabuk ulaşabiliyoruz. Mümkün olduğunca yazılan tüm mesajlara cevap veririm. Biz sevgi dolu bir aileyiz. Mesela uzun yıllardır kurduğum bir hayalim var. Gönül köşkü kültür ve yardımlaşma derneğini kurup kalplere daha yakından dokunmak istiyorum.

 

Uzun yıllar geçsede ilk günkü heyecan ile radyo başına geçtiğinizi biliyorum ve programa çıkmadan önce uğur için yaptığınız bir hareket ya da takıntınız var mıdır?

Heyecan olmazsa olmaz. Mikrofonu açıp seslenmeye başladığınız an o heyecanı hissetmiyorsanız karşı tarafa duygularınızı ifade etmekte zorlanırsınız. Samimiyet . Doğallık. Kendiniz olma. Bunlar çok önemli. Uzun zaman programa çıkmadan stüdyoya parfüm sıkma takıntım vardı. Baktım parfüme para yetiştiremiyorum bu alışkanlığımdan vazgeçtim. Yayın bitene kadar kolay kolay çok önemli bir durum olmadıkça kesinlikle yayın odasından dışarı çıkmam. Tam saatinde başlama takıntım var. Birkaç dakika geç girsem yayına, teknik bir sorun olsa anında sesime yansıyor. Kopuyorum yani. Güzel giyinmeye özen gösteririm ))  Sanki TV programı yapıyorumda herkes beni izliyor.))

 

TV kamera arkası dediğimiz ilginç olayların yer aldığı durum radyoda da yayın arkası olarak yaşanıyor mu? Hatırladığınız en ilginç olanları anlatırmısınız? 

Var var!  Mesela benden önce yayın yapan bir meslektaşım mikrofonu sıklıkla açık unuturdu. Yayını ben devraldığım için uçurumun kenarında olan ben oluyordum. Nereden bileceksin mikrofon açık, sende hazırlık yapıyorsun. Playlist oluştururken şarkılara eşlik edip mırıldanırken veya o an tlf la konuşurken farkına vardığım çok olmuştur. Bir çok hikaye var ama şimdilik bununla yetinelim daha sonra ki röportaja malzeme kalsın.))

 

Radyo programcılığınızdan başka yazarlığınız da benim için çok değerli halihazırda 4 kitabınız var ve beşincisi yolda, kaleminiz hiç durmasın bol okuyucularınız olsun.

Kitaplarınızın içeriğinden bahsedermisiniz?

Çok teşekkür ederim. Peçetelere, not kağıtlarına yazarak başladığım bu aşk bu heyecan devam edecek inşallah. Yazmayı maviyi sevdiğim gibi seviyorum.   Ömrümün yettiği yere kadar yazarım diye düşünüyorum.

İlk kitabım SEN BENİM YAZILARIMDA SAKLISIN deneme tarzında. İkinci kitabım Rıfat Ilgaz’ın anısına PEÇETE YAZILARI şiir tarzında. Üçüncü kitabım AŞKIN MENÜSÜ deneme tarzında. Dördüncü kitabım EFLİN kişisel gelişim-deneme tarzında.

Kısmetse bir de roman yazmayı çok istiyorum.

 

Radyo programcılığını genç ve hevesli arkadaşlara önerirmisiniz ve bu önerileriniz nelerdir?

Radyoculuk çok keyifli ve zevkli bir iş. Başladıktan sonra kolay kolay bırakamayacağınız bir iş. Bugüne kadar bir çok öğrenci yetiştirdim. Ara ara radyo ve televizyon bölümünde okuyan öğrenciler gelir eğitim alırlar. Onlara hep şunu söylemişimdir. Radyoculuğun gerçekten çok keyifli olduğunu ama onların bu işe nasıl baktığının önemini vurgulamışımdır. Zira elinizde bir diplomanız var ama iş bulamıyorsunuz. Bu meslekte bu çok daha zor. Bu zorlukları gözönünde bulundurmalarını söylemişimdir. Açıkçası kazanç anlamında da çok tatmin edici bir meslek değil. Şartları çok ağır. Herkes bu zorluğun üstesinden gelemeyebilir. Ama kesinlikle denemekte fayda var. Başlamadan kaybetmeyin. Deneyin.

Bu röportaj için tüm dinleyicilerin ve okurlarımız adına çok teşekkür eder, başarılarınının daim olması dileklerimle bol dinleyicilerin ve bol okuyucuların olsun, sevgi ve sağlıla kalınız 

 

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: EMİNE AVCI

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam