reklam
reklam

TOÇEV’İN  II. ULUSLARARASI ERGENLİK KONGRESİ GERÇEKLEŞTİ

Eklenme Tarihi: 14 Kasım 2019, Perşembe - 10:36   Okunma Sayısı: 172525
TOÇEV - Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı tarafından düzenlenen olan TOÇEV II. Uluslararası Ergenlik Kongresi Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşti. Teması “Multi Disipliner Bakış Açısı ile Ergenlik” olan kongrede, ergen çocuklara yetişkin bakış açısıyla yaklaşıldığında çatışmaların artacağı vurgulandı.

İSTANBUL (ÖZEL)

 

 

TOÇEV II. Uluslararası Ergenlik Kongresi’nin başkanlığını Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Yudum Söylemez, başkan yardımcılığını ise T.C. Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi Öğr. Gör. Nesteren Gazioğlu yürüttü. Kongrenin açılış konuşmasını TOÇEV Başkanı Ebru Uygun yaptı. Uygun, Türkiye’de eğitimle ilgili önemli projelere imza attıkları 25 yılı geride bıraktıklarını belirterek,”En temel hedefimiz ergenlerin birbirleriyle ve yetişkinlerle ilişkilerini etkin şekilde yönetebilmeleri. Kongrenin gelenekselleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Gençler ilerideki liderler olacak. Bu yüzden onların ihtiyacını şimdiden karşılamak geleceği etkileyecek. Eğer şimdi ergenleri doğru yönde desteklemezsek ileride çok önemli sorunlarla karşılaşabiliriz” şeklinde konuştu.

 

“ERGENLİK GÖKTEN ZEMBİLLE İNMİYOR, ANNE KARNINA DÜŞTÜĞÜMÜZ ANDAN İTİBAREN ŞEKİLLENİYOR”

Birinci oturumda Prof. Dr. Yankı Yazgan, ‘’Ergenlikte Otizm Spektrum Bozukluğu’’ konu başlığı altında psikiyatrik bir bakış açısıyla Otizm Spektrum Bozukluğu’nun ergenlikteki etkilerini aktardı. Yazgan, OSB’nin (Otizm Spektrum Bozukluğu) bireyin ve yakın çevresinin tüm yaşam alanlarını etkilemekte olduğunu, bununla birlikte OSB’nin yaşam boyu görünümüne dair çalışmaların sayısının az olduğunu dile getirdi. Ayrıca bu heterojen grubu daha iyi tanımak, ergenlik ve erişkinlik dönemindeki gereksinimlerini saptayıp bu bireylere ve ailelerine çözüm önerileri sunmak için OSB erişkin tanı kriterlerinin gelişimsel bakış açısı ile yeniden ele alınması gerektiğini ve klinik izleme çalışmalarına önem verilmesi ihtiyacını vurguladı. “Ergenlik gökten zembille inmiyor, anne karnına düştüğümüz andan itibaren şekilleniyor” da diyen Yazgan sözlerine şöyle devam etti: “Okuduğumuz okul, seçtiğimiz, batırdığımız iş, evlendiğimiz, ayrıldığımız eş hepsi devam eden ergenliğimiz. Ergenlik hatırlaması güzel, yaşaması tartışılabilir bir zaman dilimidir.”

 

“ERGENLİKTE BESLENME BOZUKLUKLARI ÇOK YAYGIN”

Yazgan’ın ardından söz alan Prof. Dr. Taylan Kümeli “İdeal Ergenlik Beslenmesi ve Sürdürülebilirliği’’ konu başlığı ile ergenlik ve beslenme arasındaki ilişkiyi değerlendirdi. Ergenlik döneminde yağsız vücut kütlesinde, iskelet kütlesinde ve vücut yağındaki artışın, diğer yaşam dönemlerden daha fazla enerji ve besin ihtiyacına gereksinim duyduğunu belirten Kümeli, enerji ve besin gereksinimlerinin fiziksel olgunlaşma derecesinin doğru oranda gelişmesi için elzem olduğunun üzerinde durdu ve “Büyümenin hızlı olduğu bu dönemde sağlıklı beslenme eğilimi için mutlaka büyüyen bireye örnek olmanın bir adım ötesine geçip onun fikirlerine değer verdiğimizi göstermemiz gerekir. Ergen dönemde bir danışanım geldiğinde, onu anlattıklarını dinliyorum ve anladığımı hissettiriyorum. Tüm besin öğelerinin, doğru koşullarda, doğru miktarda ve doğru çeşitlilikte ergenin hayatına geçmesi önemlidir. Ergenlikte beslenme bozuklukları çok yaygın” şeklinde konuştu. Ayrıca ergenlerin sadece yüzde 1’inin diyetisyen kontrolünde diyet yaptığını, kalan kesimin genelde çevreden duyduğu bilgilerle diyet yaptığını da dile getirdi.

Kümeli, ergenliğin başlama yaşının takvim yaşından çok kemik yaşı ile ilişkili olduğunu ifade etti. İç organ ve salgı bezi büyüklüklerinde, kemik, yağ ve kas kitlelerinde belirgin artışların izlendiğinin ve ideal vücut ağırlığının yüzde 50'sinin ergenlik döneminde kazanıldığının da altını çizdi. Ayrıca ergenlerin olgunlaştıkça öğün atlama alışkanlığının arttığını da önemli bir not olarak ekledi.

 

“ERGENLİK DÖNEMİNİ HORMONLAR YÖNETİYOR”

Üçüncü oturum panel şeklinde Öğr. Gör. Lale Pınar Çoraklı’nın ‘’Ergenlerde Duygusal Gelişim’’ konu başlığı altında başladı ve Öğr. Gör. Nesteren Gazioğlu’nun ‘’Ben Ergenim’’ Projesindeki sonuçları ‘’Aile ve Ergenlik’’ başlıklı sunuşu ile devam etti. Gazioğlu konuşmasında, “Ergenlik dönemine girerken, hormonlar çok hızlı gelişiyor ve çocuk buna adapte olamıyor diyebiliriz. Bu dönem hormonları yönetiyor. Ergenlerle yetişkinlerin beyinleri farklı çalışıyor. Ergen çocuklarımıza, yetişkin bakış açısıyla yaklaşırsak çatışmaların sonu gelmez. 2 yaş ve ergenlik, bireyselleşme çabası aşısından aynı dönemler, tepkiler aynı... Ebeveynin yaşı ilerlediği için aslında değişen ebeveynin sabrı ve teloransıdır.”

Son oturuma ise Tiyatro Sanatçısı/Oyuncu Hakan Bilgin bir “ergen babası” olarak katıldı. Çocuk gelişiminde anneler kadar babaların da etkin rol oynaması gerektiğinin üzerinde duran Bilgin, özellikle okul döneminde babaların çocukları ile yakından ilgilenmesinin ergenlik döneminde son derece etkili olduğundan, ailece mutlu olmanın ve ebeveynlerin tek noktadan ilerlemesinin çocuk üzerinde yarattığı pozitif etkiden bahsetti.

“ŞİMDİYE KADAR 8 İLDE 9 BİN 170 ÖĞRENCİYE ULAŞILDI”

2013 yılında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile hayata geçirilen Ben Ergenim Projesi; ergenlik dönemindeki gençler, aileler ve öğretmenler ile bu dönemin sağlıklı atlatılabilmesi için tasarlandı. ‘’Ben Ergenim’’ projesi kapsamında 2012-2016 eğitim öğretim yılında 4 bölgede 8 ilde 9170 öğrenci, 579 ebeveyn ve 300 öğretmene ulaşıldı.

‘’Ben Ergenim’’ projesi 2016 yılında tamamlanmış, projenin devamı niteliğinde iki yılda bir uluslararası kongre hedefi oluşturulmuştu.

 

TOÇEV HAKKINDA BİLGİ

TOÇEV, 1994 yılında Vakıf Başkanımız Ebru Uygun ve 5 arkadaşının, 5 çocuğun eğitim hayatını değiştirmek için yola çıkış hikayesi ile kuruluyor.

İstanbul’da eğitimlerine destek olduğumuz çocuklarımız ile başlayan serüvenimizde Türkiye’ye açılımımız, 1998 yılında gerçekleştirdiğimiz Tunceli seyahatiyle başladı. GAP Bölgesine giderek o bölge ihtiyaçları için projeler geliştirdik ve kampanyalar düzenledik.

2000 yılına kadar asal görevimiz olan, okumak isteyen çocuklarımıza eğitim hayatları süresince destek vermek amacıyla ülkenin her köşesine ulaştık. Bu seyahatlerimizle farklı sorunlarla tanıştık, tartışmaya açtık ve çözümler üretmeye çalıştık.

“Yaşasın Okulumuz”dan aldığımız güçle, 20 üzerinde kurumsal sosyal sorumluluk projesine imza attık.

1994 yılında 5 çocukla başlayan yolculuğumuz, ülkemiz ve çocuklarımız için hayata geçirdiğimiz projelerle 23 yıl sonunda, 5 milyonu aşkın çocuk ile devam etmektedir.

HEDEFLERİMİZ
Okumak her çocuğun hakkıdır’ ilkemiz doğrultusunda okuttuğumuz çocuk sayısını arttırmak,
Destek olduğumuz çocukların ihtiyaçlarını kaliteden ödün vermeden karşılamak, çocuklarımızın eğitim ve gelişim seviyelerini arttırmak,
Eğitim ile ilgili tespit ettiğimiz sorunlara çözüm getirecek projeler üretmek,
Kurumsal firmaların, halkın ve basının desteği ile projelerimizi Türkiye geneline yaymak, daha fazla çocuğa ulaşmak,
Toplumsal katılımın en etkili yolu gönüllülük olduğundan gönüllülerin organizasyon merkezi olmak,
Diğer sivil toplum kuruluşlarıyla daha güçlü işbirlikleri kurmak ve ortak projelerde etkin olmak,
Sivil toplum kuruluşlarını bir sektör tanımı içinde konumlandırmak ve bunu sürdürmek,
TOÇEV’i uluslararası düzeyde daha etkin ve görünür kılmaktır.

MİSYONUMUZ - VİZYONUMUZ
Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemektedir.
Çocuk hakları sözleşmesinin ana ilkesi olan “çocuğun yüksek yararı”nı tüm faaliyetlerinde temel alarak, çocuklarımızın geleceği için çalışmaktadır. 
Çocuğa saygıyı her çalışmasında ön planda tutmaktadır. 
Ülkemizdeki tüm çocukların eğitim düzeyini ve kalitesini yükseltmeyi hedeflemektedir.
Çocuk ihtiyacının karşılığı olmayı ve paylaşmayı önemsemektedir.
Yapıcı, pozitif, şeffaf ve tutarlı bir anlayışla çocuklara dokunabilmeyi ve çözümler üretmeyi kurumsal duruşu olarak benimsemektedir.
Siyasetlerüstü duruşuyla, her tür etnik ve ideolojik tanımlanmanın dışında ve üstündedir.
Paylaşmanın hayatımıza ve çevremize katacağı değeri unutmamaktır.
Toplumdaki yapıcı değişimleri gerçekleştiren en önemli sektörün STK'lar olduğunu bilmektedir.
TOÇEV, Türkiye için STK’ların gelişip güçlenmesi gereken bir ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyaca rehberlik etme sorumluluğunu unutmamaktır.
Tüm STK’larla, yerel yönetimlerle, kurumlarla ve halkla, dengeli ilişkiler kurarak, diğer STK’lara örnek olmayı hedeflemektedir.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam