reklam
reklam

İnsani Finans, İSTANBUL’dan doğacak

Eklenme Tarihi: 18 Kasım 2017, Cumartesi - 10:00   Okunma Sayısı: 139444

İSTANBUL

50 ÜLKEDEN 10 BİN KATILIMCI, 'BİRLİKTE KAZANIP REFAHI PAYLAŞMA'YI TARTIŞTI. İSTANBUL'DAN DÜNYAYA 'İNSANİ FİNANS' ÇAĞRISI Finans dünyasında ele alındı

Küresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) , 16-17 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. 

GPAS açıklamasına göre, parayı, üretim ve yatırımla büyütmeyi amaçlayan, insanı ve insani değerleri temeline alan ‘İnsani Finans’ kavramı, finans sistemindeki tüm aktörlerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. 16-17 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Küresel Katılım Finans Zirvesi, insani değerleri ön plana çıkaran yeni paylaşım ekonomisinin ruhuna inanan kişi ve kurumları bir araya getirildi.

Artık para, insan için çalışacak. 4.000.000.000.000 TL kaynak, yatırım için GPAS İstanbul’da! Büyümek isteyen tüm girişimciler, fon yöneticileri ile yüz yüze görüşebilmek için GPASİSTANBUL’da buluştu.

 

İnsanlık, global finansal krizlerin sonuçlarına cevap arıyor. Bilgi, bilinç ve güç sahipleri GPAS İstanbul’da bir araya geliyor ve yeni bir finansal sistemi hayata geçiriyor. Katılıma, paylaşmaya yönelik bir çağrı, bir buluşma. Cesur ve yeni bir dünya.

Mehmet Şimşek: Sıkıntılı dönemin sonundayız

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, "İnsani Finans" temasıyla düzenlenen Küresel Katılım Finans Zirvesi'nin (Global Participation Finance Summit-GPAS İSTANBUL) açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın katılım finans modeline ihtiyacının büyük olduğunu söyledi. 

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "Türkiye'de katılım finansa ilgi büyük; fakat maalesef gelişmesi yavaş ilerliyor. Neden yavaş ilerliyor, bunu sorgulamamız lazım. Geleneksel bankalardan farklılığımızı artık ortaya koyma zamanımız gelmiştir." dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ABD ile yaşanan vize krizinin önemli ölçüde geride kaldığını belirterek, “Sıkıntılı dönemin sonundayız; başında değiliz. Türkiye hızla normalleşiyor, ekonomisi güçlenecek" dedi.

Son birkaç yıldır Türkiye'nin başına gelmedik felaketin kalmadığını söyleyen Şimşek, "Ona rağmen ayaktayız, sıkıntılarımız olmakla birlikte güçlüyüz. Fakat bu sıkıntılar Türkiye'nin dışarıdaki algısını bozdu" diye konuştu.

İstanbul'da yapılan Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtlayan Şimşek, Türkiye'nin bütün sıkıntılara rağmen güçlü bir şekilde büyüdüğünü söyledi.

Şimşek, "Türkiye bütün sıkıntılara rağmen güçlü bir şekilde büyüyor ve istihdam yaratıyor. İyi bir yol haritası ve güçlü çabalar var. Türkiye geçen sene yaşadığı felaketlere ve yakın coğrafyamızda olup bitenlere rağmen güçlü büyümesini devam ettirebiliyor. Doğru tepkiler verip, tekrar ekonomiyi rayına koyabiliyor" diye konuştu.

Son birkaç yıldır Türkiye'nin başına gelmedik felaketin kalmadığını belirten Şimşek, şöyle devam etti:

"Türkiye aleyhine kampanya yapılıyor"

"Ona rağmen ayaktayız, sıkıntılarımız olmakla birlikte güçlüyüz. Fakat bu sıkıntılar Türkiye'nin dışarıdaki algısını bozdu. Türkiye'nin gerçeği algısından çok daha iyi. Bir taraftan Türkiye'nin şoklara karşı direncini sağlamlaştırmak için reform yapıyoruz bir taraftan da dışarıda Türkiye aleyhine başına gelen felaketlerden dolayı kampanya olduğunu bilmemiz lazım. Almanya ile ilişkileri rayına koyacağımız süreçte ki şu anda koyuyoruz. Çok yoğun temaslar var, ilişkiler güçlü bir şekilde ilerliyor ve normalleşiyor. Böyle bir ortamda haber çıkıyor Almanya bankalarına 'Türk bankalarına finansman sağlamayın' diye talimat geldi. Bakın tam tersi gelişmelerin olduğu ortamda bu türden haberler çıkıyor. Maalesef bu ortamda Türkiye aleyhine birçok haber üretildi ve kuru vurdu. Biz sıkıntılı dönemin sonundayız; başında değiliz. Türkiye hızla normalleşiyor, ekonomisi güçlenecek. Batıdan kopmuyoruz, Almanya ile şu anda çok iyi giden bir sürecimiz var. Amerika ile vize krizi önemli ölçüde geri de kaldı. Kalan sorunları çözeceğimize inanıyoruz."

“Türkiye AB’nin iki-üç katı hızla büyüyor”

"Şunu bir yere yazın, reel yakınsama içerisinde olan ülkelerin eninde sonunda para birimleri reel olarak değerlenecek" diyen Şimşek, şöyle konuştu:

"Kısa vadede konuşmuyorum, uzun vadede konuşuyorum. Şu anda Türkiye AB'nin iki, üç katı hızla büyüyor. Yani Türkiye Avrupa ile arasını kapatıyor. Reel olarak yakınsama içerisinde. Bu şu demek; bu ülkenin şirketleri kâr ediyor, satış yapıyor, geleceği parlak demek. Siz buraya yatırım yapmayacaksınız da nereye yatırım yapacaksınız. Türkiye'ye güvenin, sıkıntılarımız var ama bugün DAEŞ terör örgütü yok edilecek noktaya geldi, bu Türkiye için olumlu bir gelişme. Bölücü terör örgütüne yönelik çok etkin ve aktif bir kampanya var. Turizm toparlanıyor. Türkiye şoklara karşı büyük direnç göstermiş, büyüyor. Evet algı olumsuz, bu algıyı besleyen bir sürü şer cephesi var, FETÖ ve PKK gibi. Ama ben şuna inanıyorum, Türkiye reformlarla şoklara karşı direncini daha da artıracak. Hem büyüme potansiyelini yukarı çekecek hem de bu şoklara tepki verme kapasitesi var.”

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Para artık; değişim, değer ya da saklama fonksiyonlarının çok ötesinde, bir emtia haline gelmiştir. Para emtiası üzerinden sürekli artan bir getiri talebi maalesef üretime ve işgücüne dönmemektedir.” 

“Biz, ‘helal’ anlayışının, yediğimizle, içtiğimizde sınırlı tutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Sosyal hayatta da ‘helal olanın yasal hale gelmesi’ için çalışmalar yapıyoruz.”

“Finansmanda temel amaç, bugünün değil yarının gereklerini sağlamaktır. Yani riskleri en aza indirmek ve paranın zaman değerini korumak, bu bakımdan finansa dair faaliyetler, aslında birer simülasyondur” diye konuştu.

Rifat Hisarcıklıoğlu: Faizin ağırlığı azaltılmalı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Faize dayalı ekonomide refah, toplumun genelinden, çok küçük bir azınlığa akıyor, eşitsizliğin büyümesine yol açıyor. Bu sebeple faizin, ekonomideki ağırlığının azaltılmasına ihtiyaç duyuluyor." dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortaklığında “İnsani Finans” temasıyla düzenlenen Küresel Katılım Finans Zirvesi (Global Participation Finance Summit-GPAS Istanbul) Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. 

Açılışta konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de hem reel kesimin, hem de mali kesimin bir arada yer aldığı, özel sektörün çatı temsil örgütü TOBB olarak, bu önemli zirvenin İstanbul’da gerçekleştirilmesine katkı vermekten onur ve mutluluk duyduklarını söyledi.

İslamın sosyal adalete vurgu yaptığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Dolayısıyla, İslam'ın bu prensip ve hikmetine uygun bir şekilde, adaletin tesisi, en başta biz Müslümanların vazifesidir. Günümüzde ne yazık ki, dünya çapında gelir adaletsizliği devam ediyor, azalmıyor. Yoksulluk giderek büyüyen bir problem haline geliyor, düzelmiyor. Bundan da en çok Müslüman ülkeler etkileniyor." diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, İslam'ın, özünde bir ilim ve irfan medeniyeti olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aldığı ilk emri 'oku' olan, beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız ama bugün İslam dünyasındaki nüfusun yarısı, okuma yazma dahi bilmiyor. Yine baktığımızda, dünya nüfusunun dörtte biri, Müslüman ama dünya üretiminin sadece yüzde 9’u, Müslüman ülkelerden geliyor. Yani ortalama bir dünya vatandaşının, üçte biri kadar üretiyoruz."

Rifat Hisarcıklıoğlu, sosyal ve iktisadi adaletsizliğin, en temel sebeplerinden birisinin faiz olduğunu kaydederek, faize dayalı ekonomide refahın, toplumun genelinden çok, küçük bir azınlığa aktığını ve eşitsizliğin büyümesine yol açtığını ifade etti.

Bu sebeple faizin, ekonomideki ağırlığının azaltılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Katılım Bankacılığı, parayı faizle değil, üretim ve yatırımla büyütmeyi amaçlayan, daha insani ve adaletli bir finansal alternatif sunuyor. Bunu yansıtacak şekilde, burada 'İnsani Finans' kavramının seçilmesini de fevkalade yerinde buluyor ve destekliyorum. Pek çok yerli ve yabancı; siyasetçi, iş adamı, bürokrat ve akademisyenin katıldığı bu zirve, faize dayalı olmayan, finansal sistemin gelişmesi ve yaygınlaşmasında, inşallah önemli bir milat olacak."

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de, katılım sisteminin gelişmesi anlamında, önemli adımlar atıldığını bu sayede; Katılım Bankacılığının kurumsal yapısının güçlendirildiğini belirterek, şunları aktardı: 

"Kamu desteğiyle yeni katılım bankaları kuruldu. Katılım sigortası gibi yeni enstrümanlar hayata geçirildi. Sonuçta katılım bankacılığı sektörü, son 10 senede, büyüme anlamında klasik bankacılığı ikiye katladı. Bu dönemde, bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 6 kat artarken, katılım bankaları 13 kat büyüdü. Finansal sistem içindeki payı, yüzde 3’den, 6'ya çıktı. 2025 yılı için de, çok iddialı hedefleri var. Bu oranın yüzde 15'e yükselmesi ki, reel sektör olarak bizi de heyecanlandıran ve motive eden bir hedef. Zira klasik bankacılık sektöründe verilen krediler içinde, KOBİ’lerin payı yüzde 25.

Katılım bankacılığındaysa bu oran yüzde 35'e çıkıyor. Yani Katılım bankaları, KOBİ’lere daha yakın çalışıyor. Onların büyümesi, esasında KOBİ’lerin de büyümesi, finansmana erişimlerinin kolaylaşması demek. Öte yandan, dünyada da bu yöndeki eğilim güçleniyor. Küresel katılım bankacılığı hacmi, son 10 yılda yaklaşık 15 kat büyüyerek 2 trilyon dolara ulaştı. Bu yüksek büyümeyi, önümüzdeki dönemde de istikrarlı olarak sürdürmesi ve birkaç sene içinde 3 trilyon doları aşması bekleniyor."

TOBB olarak Cumhurbaşkanının ifadesiyle "finansmanda inovasyon" yaptıklarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Şimdi benzer adımları, Bankalarımızdan da görmek istiyoruz. Yüksek faize karşı, bizim gösterdiğimiz mücadeleye onlardan da destek bekliyoruz" çağrısında bulundu. 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: FATMA DURU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam