reklam
reklam

Hoşgörümüzü Kaybetmeyelim

Köşe Yazarı: ELİF DOĞAN   Eklenme Tarihi: 15 Ekim 2020, Perşembe - 01:20   Okunma Sayısı: 314780

 

Son dönemde hoşgörünün giderek azaldığını, üstelik hoşgörüsüzlüğün yaygın hale gelmesinin daha acı ve üzücü durumlara yol açtığını üzülerek görmekteyim. Sanki ünlü “ Hoş gör sen, affet gitsin aldırma” dizeleriyle bilinen şarkı nostaljik bir zaman diliminde kalmış gibi. İnsanlar arasında kaba söz ve davranışların çoğalması bizlere “Neler oluyor ?” sorusunu çoğaltıyor.

Çeşitli yazılarına yer verdiğimiz Maltepe Ardahanlılar Derneği Başkanı ve Uz. Eğitmen Yaşar Geler hocamızın bu konudaki yazısını okudum. Hocam ne kadar nokta atışı tespitlerde bulunmuş! Katılmamak elde değil, paylaşmak ve yaymak gerekiyor. Bendeniz de Yaşar hocamıza teşekkürlerimi sunarak sizlerle paylaşıyorum.

“Hoşgörü, insanların birbirine karşı iyi niyetli yaklaşımı, olumlu tutum ve davranışları, samimi ve içten duyguların sunumu şeklinde tanımlanabilir.

Hoşgörü hem insanlar, hem toplumlar için geçerli bir duygu durumu olduğuna göre sadece kişileri ilgilendirmiyor. Her kesimi, her toplumu, her zümreye ilgilendiriyor.

Hoşgörü bir yaklaşım biçimidir. Kişi olarak her insanın, kendinden farklı insanlara duygularından, düşüncelerinden dolayı olumsuz bakmamaları, her kişiyi, her zümreyi, her toplumu olduğu gibi kabul etmelidir.

Elbette ki hiç bir kişi kendi benliğinden, duruşundan, düşüncesinden vazgeçmez ve de vazgeçmemelidir. Hiçbir insan dili, dini, ırkı, siyasi düşüncesi nedeniyle ötekileştirilmemeli, kenara atılmamalı ve yalnızlaştırılmamalı.

Aslında her şeyden önce insan olmak gerekir. İyi insan olduğunuzda her şeyi kolayca çözebilirsiniz. Ülkemiz kültürel farklılıklarıyla mozaik yapıda bir ülkedir. Alevisi -Sünnisi, İslamı-Hıristiyanı-Yahudisi, Türkü-Kürdü-Lazı-Çerkezi, inananı-inanmayanı, hepsi bir arada yaşayan bir mozaikten bahsediyoruz. Bu parçaların tamamı 780.000 km karelik alanı doldurup yıllardır kardeşçe yaşayabilmişlerdir. Dileğimiz odur ki, bundan sonra da böyle olmalıdır.

Öyle bir dünya inşa edilmeli ki, savaş diye bir kavram olmamalı, kötülük diye bir duygu hissedilmemeli, insanların ya da ülkelerin birbirinin malında, mülkünde, toprağında, petrolünde, suyunda gözü olmamalı. Hırsızlık eylemi diye bir kavram olmamalı. Gariban insanların ceplerindeki birkaç kuruşu asalak yaşayan insanlar tarafından alınmamalı. Kadınlarımız, kızlarımız alçaklar tarafından kapkaça, cinsel istismarlara, tecavüzlere maruz kalmamalı. Hiç kimsenin zorla ya da maddi zorluklarından dolayı organları çalınmamalı. Hiç bir ülke, kendini süper güç diye tanımlayan aç gözlü, gözü dönmüş, alçak ve hain emperyal güçler tarafından işgal edilmemeli. Kimsenin petrolü ve ülkesinin öz kaynakları başka bir kapitalist ülke tarafından gasp edilmemeli.

Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, vatansever her birey tarafından sahiplenmeli ve korunmalı. Tüm bunlar hoşgörü ve kardeşlik duyguları ile yapılmalı. Yeryüzünde ki tüm insanlar, mesut, mutlu, kardeşlik ve barış ortamı içerisinde özgürce yaşamalı.

 

Çocuklar, gençler, kadınlar, kızlar, analar, babalar, bacılar, kardeşler herkes ama herkes kardeşçe, yan yana, kol kola, omuz omuza, diz dize, el ele geleceğe umutla bakmalı. Umutsuzluğa yer olmamalı. Kötülüğe fırsat verilmemeli.”

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam