reklam
reklam

Söylenen cümlenin duyulduktan sonraki evrimi…

Köşe Yazarı: SONNUR ADA   Eklenme Tarihi: 14 Aralık 2019, Cumartesi - 12:37   Okunma Sayısı: 130580

Daha önce buna benzer bir şey yaşamıştık ama lafımı bu kadar evirip çevirmemişti. Ben niçin söylemediğim bir cümlenin savunmasını yapayım ki? Zaten sık sık “Ben, senin ne dediğini anladım.” diyor. Oysa ne dediğimi duymamış ki.

Anladığı benim kurduğum cümle değil, bundan eminim.

 

Sürekli olarak, ‘’hafızam çok kuvvetli’’ diyor ama hafızasına kayıt aldığı şeyler gerçeği yansıtmıyor bence. O yalnızca kendi anladıklarını kaydediyor. Anlama biçimi de içinde bulunduğu zihinsel durumla ilişkili; ne söylendiğiyle ilgili değil. Ciddi ciddi benim cümlelerimden bambaşka renklere bürünmüş hikayeler yaratıyor. Çok eski arkadaşım olmasa beni sık sık kendimi savunma durumunda bırakan birine bu kadar emek vermezdim.

Artık zaten anlamıştır diyerek geçmiyorum sohbetlerimizin üzerinden.  Hem onu hem de kendimi durduruyorum bazı durumlarda. Zeynep burada ne demek istediğimi umarım anlatabildim, diyorum. Bu cümleden sonra beni daha dikkatli dinlediğini fark ediyorum.

                                                *

 

‘’Hissettim,’’ diyor bana, ‘’söylemek istediğini hissettim…’’ diyor. Benim kurduğum cümleleri dinlememiş bile. O anki duygularına takılıp kalmış söylediklerim.

 

Bu şekilde nasıl anlayacağız birbirimizi?

 

Kurduğum cümlelerden birini paylaşayım sizinle: “Böyle davranman beni yoruyor” dedim. Davranışı o kadar açık ki, hemen arkasından o cümleyi kurdum: ‘’Biz aynı evi paylaşıyoruz. Ev içi görev paylaşımımız ikimizin ortaklaşa aldığı karardı.’’

 

Ben onun dağınıklığını söylerken benim onun varlığından yorulduğumu anlatmaya çalıştığımı hissetmiş. Böyle hissetmelerinin saçmalığı ile uğraşırsam kesin olarak yarattığı hislerinden yorulacağımı biliyorum.

Yere attığı çantasından dökülen kuruyemişlere söylendiğimi niçin anlamaz? İşten gelince birbirimize ayıracağımız zamanı önemseyeceğimi neden hissetmiyor? Sonunda “bencil” olduğunu düşünmeye başladım ben de.

 

‘’Ben nasıl hissetmeliyim?’’e gelemedim daha, benim bakışımdan hissettikleri hikayelerini dinleyip izah etmekten…

                                                     *

 

İçinde bulunduğu duygu durumu pozitif, negatif ya da algılamaya çalışıyor olabilir.

Zihinsel olarak yoğun, yorgun, telaşlı ya da dinliyor olabilir.

Daha önce bizimle ilgili önbilgisi devreye girmiş, benzer durumda yapılan önceki konuşmayla ilgili kafasındaki kalıp devreye girerek duygu ve düşüncelerimizin yeni kurduğu cümleyi etkisiz hale getirmiş olabilir.

 

Olabilirlikleri daha da çoğaltabiliriz… Tam kurulamamış iletişim köprülerinin aralarında boşluklar olur. Her seferinde olmasa da sıklıkla bizim cümlelerimiz bu boşluklara düşer ve karşı tarafa geçtiğinde yorgun, hırpalanmış, eksilmiş olur.

İletişim köprüsü, anlama ve anlaşılma duygularınının eşliğinde boşluklarını kapatır.

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam