reklam
reklam

Sigarasız Dünya Günü

Köşe Yazarı: GAMZE YILMAZ   Eklenme Tarihi: 14 Haziran 2019, Cuma - 09:09   Okunma Sayısı: 90863

Değerli okurlarımız; 31 Mayıs’lar Dünya Sağlık Örgütü tarafından sigaranın ve diğer tütün ürünlerinin içimindeki zararlara dikkat çekmek amacıyla her yıl ‘Sigarasız Dünya Günü’ olarak kutlanmaktadır.

Sigara, doğum öncesi dönemden başlayarak, çocuk ve erişkinlikte ölüme kadar götüren 50’nin üzerinde sağlık sorununa yol açmaktadır. Önlenebilir hastalık ve ölüm sebeplerinin en önde gelenlerinden biridir. Tütün kontrolünde temel amaç ise , tütün ürünleri tüketimini azaltarak başta kanser olmak üzere onlarca hastalığın yarattığı sağlık, sosyal ve ekonomik zararların önüne geçilmesini sağlamaktır.

Günümüzde %80’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünyada 1,3 milyar kişi ülkemizde ise 15 milyon kişi sigara içmektedir. Ülkemizde her yıl yaklaşık 100.000 kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.

Sigara, içenleri olduğu kadar çevresindeki kişileri de etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, 700 milyon çocuk  yani dünyadaki çocukların yarısı sigara dumanına maruz kalmaktadır. Her yıl dünyada 900 binin üzerinde kişi sigara dumanına maruz kalmanın sonucu ölmektedir.

Tütün kullanımı dünyada ilk olarak sağlık amacıyla kullanmıştır. Ancak zamanla kullanım alanı tütün ve tütün ürünlerini içmek amacıyla değişmiştir. Son 30 yıldaysa hem sigara içmenin hem de pasif içici olmanın zararlı etkileri tamamen açığa çıkarken; birçok ülkede kapalı alanlarda sigaranın yasaklanmasına yol açtı. Farkındalık kampanyaları yapılarak toplumun sigaranın zararlarının farkına varması için çalışıldı.  Bazı ülkelerde sigara paketlerinin üzerine tütünden kaynaklı akciğer kanseri, kalp hastası ya da ölmek üzere olan diğer hastaların fotoğraflarının konulması şart koşuldu.

Sigara tüketildiği an vücut olumsuz yönde etkilenmeye başlar, nabız yükselir, kişi daha hızlı nefes alıp vermeye başlar, kan dolaşımı yavaşlar. Sigara, içinde ortalama 3700 zehirli madde içeren bir karışımdır.

Bu maddelerin en zararları karbonmonoksit, hidrojen siyanid ve amonyaktır ve bu zehirli kimyasal maddeler, bir nefes sigarayla kan dolaşımına karışır. Bunun neticesinde zaman içerisinde bazı akciğer ve diğer organlarla ilgili hastalıklar başlar. Sigara kullanan insanlar daha sık grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanırlar.

Sigara bebek ve çocuklarda ölü doğum, ani bebek ölüm sendromu, büyüme gelişme geriliği, havale, alerjik hastalıklar, akciğer gelişme bozukluğu, solunum yolu enfeksiyonları, astım, kronik bronşit, akciğer kanseri gelişme riskini artırır.

Sigara kullanan veya sigara dumanına maruz kalan genç kadınlarda meme kanseri riski %90 artmaktadır. Menopoz öncesi kadınlarda 2,6 kez daha fazla meme kanserine yakalanma riski vardır. Sigara ayrıca adet düzensizlikleri, kısırlık, erken menopoz, kemik erimesi, dış gebelik, erken doğum ve düşük risklerini artırır. Hamilelik süresince sigara içmiş annelerin bebekleri içmemiş annelerin bebeklerinden 200–250 gr daha düşük ağırlıkla doğmaktadır.Sigara erkeklerde, mesane ve prostat kanserine, cinsel isteksizliğe yol açabilir. Akciğer kanserlerinin % 95’i sigara içiminden kaynaklanmaktadır.

Pasif içicilik bile akciğer kanserine neden olmaktadır. Ayrıca, ağız, dil, yutak, gırtlak, tükürük bezi, diş eti, akciğer, bronş, yemek borusu, mide, karaciğer, pankreas, bağırsak, anüs, böbrek, mesane, penis, vulva, rahim ağzı ve kan kanserlerine de sebep olmaktadır. Sigara dumanındaki zararlı maddeler ağız yolu ile içeri çekildiği için yanak, dudak, yutak ve gırtlak bölgelerine yapışarak oradaki dokuları zamanla tahrip ederler. Sonuç olarak sigara, bu bölgelerde ağrılı ve tedavisi zor kanserlerin gelişmesini kolaylaştırır. Yemek borusu kanseri gelişme riskini 5–10 kat arttırmaktadır. Mide kanseri gelişiminde %20–35 oranında etkisi vardır. Pankreas kanseri gelişiminde risk faktörüdür. Sigaranın içindeki maddelerin biriktiği yerlerden biri mesanedir. Sigara içenlerde mesane kanseri riski 3-5 kat artar. Sigara içenlerin kanserden ölüm oranı, içmeyenlere göre 15 ile 25 kat fazladır. Sperm kalitesini ve hareketini bozmaktadır.

Değerli okurlarımız; sigaranın bırakılmasının ardından vücut kendisini toparlayabilir. Bu düzelme, yıllar içinde yavaşça olan bir durum olsa dahi ilk günden itibaren değişiklikleri hissedebilirsiniz. Eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız kanser ya da kalp-damar hastası olmayı beklemeyin. Sigarayı bıraktıktan sonra vücudunuz, sigaranın vermiş olduğu tahribatı düzeltebilmek için 10 yıl mücadele verecektir.

Sigaranın hayatınızdan çalmasına izin vermeyin. Hayata, sağlığınıza, kendinize şans verin. Çantanızda/cebinizde kanseri taşımayın, kanseri parmaklarınızın arasında tutmayın, kanseri içinize çekmeyin. Unutmayın, hayatınızın kontrolü parmaklarınızın arasında değil. Ve unutmayın, sigaradan çektiğiniz her nefes; göreceğiniz daha az günbatımı, sevdiklerinizle geçirilecek daha az zaman, sevdiğiniz şarkıyı daha az dinlemek demektir.

Sigara, yalnızca bir sağlık sorunu değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir sorundur. Bu noktada, halkın en yakın sağlık danışmanı olan eczacıların koruyucu sağlık hizmetlerini bireye ve topluma ulaştırdığı hatırlanmalı; sigarayı bırakma konusunda topluma hizmet ettikleri unutulmamalıdır. 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam