Trafik magandaları Kadındöver, çocukbiçerler Yere tükürenler Dini bilgisi olmadığı halde kulaktan dolma şeylerle ahkâm kesenler Kitap okumamış aklı evveller Devamlı küfürlü konuşanlar Ağaç kesenler Saatlerce tv izleyenler İnternette sörf yapanlar Cep telefonuyla oynaşanlar Sigara içenler Cebinde parası olmasa da kadın peşinde koşanlar Bir spor dalında çalışmadığı halde hüküm verenler Asgari ücretle geçimini sürdürenler Yoksulluk sınırının altında yaşayanlar Havadan para kazanma heveslisi olanlar * * * Resim- 1: Yer. : Eminönü, Nimet Abla gişesi önü Konu. : Milli Piyango bilet satışları Resimde de görüleceği üzere yılbaşında umutlar artmaya başlamıştı. İşsizlik, havadan para kazanma isteği, sermaye gerektirmeden iş kurma arzusu ya da keyifli bir dünya gezisi gerçekleştirme emeli yatıyordu insanların gönlünde. Günün bir saatinde bilet satışı olanca hızıyla devam ediyor. Fakat dikkat çeken bir şey var: Alıcıdan çok mavi özel kıyafetleriyle piyango satıcıları… * * * Resim- 2: Yer. Yunan Konsolosluğu Sergi Salonu Eserin adı. : Kurşun dökenler Sanatçı. : Hatice Kumbaracı Gürsöz Sanatçının be tablosu halen günümüzde birçok yöremizde yaşatılan kurşun dökme gerçeğini ortaya koymaktadır. Kurşun dökmek, nazardan hastalandığına inanılan kişi iyileşsin diye, bir kapta eritilen kurşunu, o kişinin başının üzerinden çevirerek su dolu bir kabın içine boşaltmaktır. Bu geleneğin Şamanizm’e dayandığını söyleyenler de vardır. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali de kurşun dökme geleneğinin ortaya çıkışından bu yana insan psikolojisini düzeltmek amacıyla gerçekleştirildiğini söyleyerek, “Kurşun, geleceği okumak amacıyla olabildiği gibi kişideki hastalığın ne olduğunu anlama ve bu hastalığı iyileştirme maksadıyla da dökülebiliyor” demektedir. Naskali, bu geleneğin izlerine tüm dünyada rastlanabildiğini ve “Kurşun dökme Finlandiya’da bir yılbaşı geleneğidir. Finliler, kurşunun aldığı şekillere bakarak yeni yılın nasıl geçeceğini anlamaya çalışırlar” diye açıklama yapmaktadır. * * * Resim-3: İlk bakışta veya uzaktan bakıldığında görülen veya dikkatsizce bakıldığında “Deve Kervanı” diye adlandırılabilecek bir görüntü… Oysa yanlış algıyı kırmak için dikkatlice bakılırsa bu resimdekilerin insan olduğu, yaptıkları işin de balık ağlarını taşımaktan ibaret olduğu anlaşılacaktır. Resim-4: Orta yaş yukarısı şehirliler ile Anadolu’da her yaşta olanımız koyunu kırpan, yünü büken, ip eğiren yaşlı hanımları görmüşüzdür. Resimde Güney Doğu Asyalı bu hanım da daha önceden ip haline getirdiği topağı kasnaktan geçirerek küçük bir “kirmen”e sarmaktadır. Babaanne veya anneanne olmak kolay mı, arkasında da torunu kontrol altında tutmaya çalışmaktadır. Kim bilir, belki de torun yapılanları bozuyordur…