reklam
reklam

Mutlu eden hobi Balkon Bahçeciliği

Eklenme Tarihi: 22 Temmuz 2017, Cumartesi - 12:00   Okunma Sayısı: 201929

İSTANBUL- Benim çocukluğumda evler bahçelerin ortalarında olur ve bahçenin dört bir tarafında çeşit çeşit meyve ağaçları ve bir sürü değişik çiçek bulunurdu. Bahçelerimizde bahar geldiğinde renk renk çiçekler açan kiraz, erik ve ayva ağaçları, mis gibi kokusu birkaç sokak öteden duyulan ıhlamur ağacı, sokaklarımızda ise  manolyalar, akasyalar ve erguvanlar olurdu.
Bahçe duvarlarını süsleyen sarmaşık gülleri, hanım elleri, renk renk sümbül ve leylak ağaçları ve onlarca çeşit çiçekler.
Akşam odluğunda çayımızı demleyip bahçemizde konu komşu ve eş dostla sohbet eşliğinde keyifle geçirilen bahar ve yaz günleri artık anılarda kaldı.
Şimdilerde ise giderek kalabalıklaştık ve betonlaştık. Nerdeyse bahçeli evler yok denecek kadar azaldı.  
 Kentleşme ile giderek yok ettiğimiz yeşil alanlarımıza şimdilerde özlem duymaya başladık, kimimiz bahçemizde bir bölümü, kimimiz balkonumuzu, kimimiz de teras yada evimizin belli kısımlarını çiçeklere ve bodur bitkilere ayırır olduk. Yeşile duyulan özlem elbette bunlarla giderilemez ama bir nebze de olsa doğa ve çiçek sevgimize derman olmaya yetmiştir.
Bahçe ve teraslarımızda uygun yerler hazırlanıp renk renk çiçekler yetiştirilir ve özlem giderilmeye çalışılır.
Bu çiçekleri annelerimiz gibi çiçeklerin kendi dallarından çoğaltabiliriz, ya da bir arkadaşımızdan kendi yetiştirdiği çiçeklerden alırız.  
Süs bitkisi ve çiçek edinmenin bir diğer yolu da peyzaj işi ile uğraşan fidanlık ve bahçelerdir. Buralarda rengarenk çiçek ve çeşit çeşit fidan bulabilirisiniz. 
Balkon ve teraslarda yetiştirebileceğimiz ve bizlere büyük haz verecek bir uğraşta sebze yetiştirmektir.  Gönül ister ki hepimiz şöyle büyük bahçeli evlerde otursak da gönlümüzce meyve, sebze yetiştirebilsek, onları dalından koparıp taze taze yemenin tadına varabilsek. Ama ne yazık ki pek çoğumuzun artık böyle bir şansı kalmadı. Yeşilliklerin yerini büyük AVM’ler aldı. Bahçelerimizde koşa, oynaya büyüyen, toprağı, bahçedeki böcekleri, bir tohum ektiğinde bir müddet sonra filizlenmesini, dalındaki meyvelerin büyümesini, bahçedeki çiçeklerin önce tomurcuklanıp sonra açmasını gün gün izleyen ve mutlu olan çocuklardık. Şimdilerde çocuklar AVM’lerin içindeki oyun alanlarında oyun oynamaya çalışıyor doğadan ve bitkilerden bi haber olarak.  
Şimdi gelelim sebze yetiştiriciliğimize, artık büyük bahçelerimiz yok hatta bazılarımızın böyle şansı hiç olmadı.  Şansımız olmadı diye hemen isteklerimizi, özlemlerimizi bir kenara mı bırakacağız?
 Elbette hayır. 
Geç kalmış sayılmayız bir sebzeyi yetiştirmenin ve dalından yeminin keyfine varmaya... Alıyoruz toprağımızı, saksılarımızı, minik bahçe aletlerimi ve en önemlisi fidelerimizi ve koyuluyoruz işe. 
Balkonumuz varsa balkonumuzu, terasımızı yoksa güneş gören, bitki yetiştirmeye müsait nasıl bir yer bulabilirsek orayı, hiç bir yerimiz yoksa bile camların önleri hatta merdivenlerimiz, yemyeşil bir bahçeye dönüştürmek için bize yeter de artar bile.
Giderek betonlaşan şehir hayatının içinde hayat onlarla çok daha güzel. Düşünün bir kere teraslarda, evlerin çatılarında kırmızı kiremitler yerine yemyeşil bitkilerin donandığını, bu görüntü bile betonlaşmaya karşı bir eylem olarak hep birlikte başarabileceğimiz küçük adımlarla büyüyecek ve doğa yeniden genişlemiş olacaktır. 
Balkon yada teraslarda bitki yetiştirmenin  kısaca balkon bahçeciliği yapmanın yararı da, keyfi de, kendi yetiştirdiğiniz sebze meyvenin lezzeti de anlatmakla bitmez. 
Bizler toprağı bilen çocuklar olduğumuz için ondan vazgeçemeyiz, çocukluğumuzda bir şekilde ona değen parmaklarımız hep onu özler. Zaman zaman dikilen çiçeklerde yetmez olur artık size ve balkonda sebze ekmeye başlarsınız. 
Tecrübeyle sabit, toprağa elini veren kolunu kaptırır. Baharat yetiştireceğim diye pencere önü yetiştiriciliğine girişirsiniz, bir bakmışsınız balkondan domates, salatalık, biber topluyorsunuz.
Toprakla hiç bir şekilde temas etmemiş olanlar bu sözüm size balkon bahçeciliğine başlamayı zor bir uğraşmış gibi gözünüzde korkutup geri adım atmayın sakın. Tavsiyem bitki yetiştiriciliğine yavaş yavaş ve adım adım başlamanız ve toprağa ısındıkça bitki sayısını artırmanız. Aynı anda birçok çeşit bitki ekerseniz hepsinin bakımı ile ayrı ayrı uğraşmak gözünüzde büyüyebilir ve ilk denemede tutmayan fideler hevesinizin kaçmasına sebep olabilir ama ilk denemede başarısızlık yaşadınız diye asla pes etmek yok. 

Ne demiş ünlü ozanımız Aşık Veysel; 

Karnın yardım kazmayınan belinen 
Yüzün yırttım tırnağınan elinen 
Yine beni karşıladı gülünen  
Benim sâdık yârim kara topraktır

Bu güzel uğraşa balkon bahçeciliği yanında hobi bahçeciliği de diyebiliriz. İlk denemeniz ise fesleğen, nane, maydanoz, roka ve biberiye gibi aromatik bitkiler, evde bahçeciliğe başlamak için idealdir. Bitki bahçelerinden yada marketten aldığımız bitkilerin canlı bir dalını bir bardak suya koyup kök salmasını bekleyebilir ya da pakette satılan tohumları kullanabiliriz. 
Yukarıda saydığım aromatik bitkiler çoğunlukla küçük alanlı topraklarda hızla büyüyen arsız bitkilerdir. Örneğin mutfağınızda, içerde pencere önünde yetiştirebilirsiniz. Sevgiyle büyüttüğünüz tap taze baharatlarınızı yemek yaparken elinizin altında olur ve yemeğinize lezzet katar. Yeşillenen baharatlarınızın uçlarını koparmaktan çekinmeyin bu bitkiler siz kopardıkça alttan filiz verir ve büyüyüp gelişirler. Taze baharatlarınızı çatlamış genişçe bir bardakta, minik saksılarda ya da kullanılmış bir yoğurt kabında kolaylıkla yetiştirebilirsiniz.
Doğru ve sağlıklı tohumu nereden bulabilirim? Derseniz eğer bu sorunun mutlak doğru bir yanıtı yok. İster bahçede olsun isterse saksıda ekim dikim işleri deneme yanılmayla ilerler ve zevki biraz da burada saklıdır sanırım. Yaradan bize o kadar müthiş nimetler sunmuştur ki saymakla bitmez, yediğimiz her şeyin ama her şeyin çekirdeğini toprakla buluşturduğumuzda mutlaka yine filizlenecektir. 
Örneğin kaynağını bildiğiniz, tadı hoşunuza giden domatesin içindeki çekirdekleri ayırıp kurutun, buyurun size domates tohumu. Kullanmadığınız ve yeşillenmeye başlayan soğanı toprakla doldurduğunuz bir yoğurt kabına gömüp sulayın, yeni soğan bitkiniz hazır! Yaz meyve ve sebzelerinin neredeyse tümünü baharın başında ekebilirsiniz.
Şimdi gelelim kısaca kendi ellerimizle yetiştirip mis gibi afiyetle yiyebileceğimiz balkon bahçemizin sebzelerine.
l Salkım salkım, saksıda domates; Domates tohumu ve fidelerinden faydalanabileceğiniz domatesleriniz bir süre sonra minik misketler halinde çıkmaya başladığınızda inanın her sabah uyandığınızda kendinizi ilk onların başında bulacaksınız. Bir süre sonra minik yeşil toplar kızarmaya başlayacak ve bu sizi çok mutlu edecek ta ki kıp kırmız olana kadar. bir sabah baktığınızda mis gibi kokan kıpkırmızı domateslerinizi toplarken bir çocuk gibi havalara uçacaksınız ya da ben öyleyim sizi bilemem :) 

l Bibersiz asla diyenlere, saksıda biber; Biber tohumlarını da tıpkı domates çekirdekleri gibi toprağa ekebilirsiniz. Bir süre sonra onlarda önce çiçeklenecek sonrasında minik yeşil uçlar çıkmaya başlayacak ve bir süre sonra sofranızı tap taze çıtır çıtır biberler süsleyecek.
 l Saksıda salatalık kütür kütür yenir; Diyetlerin yıldızlarından olan salatalıklar da saksıda yetiştirebileceğimiz güzelliklerden. Çeşit çeşit salatalıklardan ister turşu yapmak için ister de kütür kütür yemek için ekebilirsiniz. Önce minik çiçekleri size 


merhaba diyecek saksınızdan sonra yavaş yavaş büyüyecek. Bir gün önce minicik olan bir salatalığın ertesi sabah ‘’nasıl bu kadar büyüdü bu’’ deyip sonra ‘’evet evet bahçe perisinin işi bu’’ deyip çocukluk anılarınıza gideceksiniz :)
Saksıda patlıcan, soğan sarımsak, limon derken bir çok sebze yetiştirebilirsiniz bu sizin tercihinize ve beğeninize kalmış ama söylemeden geçemeyeceğim ve benim de çok sevdiğim bir bitki var ki bunu yetiştirmek için çocuklarınızla birlikte deneyim yapabilirsiniz. Böylelikle şimdilerde bahçeleri be bitkileri çok bilmeyen yavrularımıza doğa ve bitki sevgisini aşılamış oluruz. Aynı zamanda çocuğumuzun da kendisi emek vererek yetiştirdiği bir bitkinin meyvelerini büyürken görmesini ve kendi elleriyle toplamanın hazzını yaşamasına olanak sağlamış oluruz. Bahsettiğim tabi ki çocuklar kadar hepimizin sevdiği mis kokulu çilek. Saksıda kolaylıkla yetiştirilen çilekler, çocuklarımız için hem faydalı bir uğraş hem de sağlık bir bitki olacaktır. 
Doğa ve toprakla iç içe olmak dileğimle hepinize bol sebzeli balkonlar ve bahçeler dilerim.  

Editör: EMİNE KALYON

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam