reklam
reklam

Bu yaz tatiller hiç bitmeyecek

Eklenme Tarihi: 14 Temmuz 2017, Cuma - 10:00   Okunma Sayısı: 197047

İSTANBUL

Havalar bir soğuk bir sıcak hatta bazı yerlere Mayıs ayında düşen kar ile bu sene yaz gelmeyecek galiba diye düşünmeye başladık. Neyse ki yaz ayların başlangıcı ile ısınmaya başladık ve sıcaklıklar giderek artmaya başladı. Havalar ısınmaya başladıkça bütün bir yılın yorgunluğunu ve stresini atmak için tatil planları yapmaya başladık haklı olarak. Çalışma düzenimize göre ayarladığımız bir hafta yada 15 günlük tatiller sayılı gün yaşanıp bitiveriyor. Ama neyse ki Eylül hatta Ekim ayı sonuna kadar değerlendirebileceğimiz haftasonu kısa tatillerimiz var. 
Siz de bana 15 günlük tatil yetmez diyenlerdenseniz eğer haftasonu 2 günlüğüne İstanbul yakınlarına bir yerlere kaçmak kısa da olsa tatil yapmak size de cazip gelecektir. Cuma akşamından iş çıkışı kaçıp Pazar akşamı, hatta Pazartesi sabahı İstanbul’a geri dönebileceğimiz yakın yerler özellikle yaz aylarında adeta çölde bulduğumuz bir vaha gibi bizleri 2 günlüğüne bile olsa tatil ruhuna sokmaya yeterde artar bile.
Senelik iznimi kullanıp tatilimi bitirdikten sonra ben de bu yıl haftasonu tatillerimi bu şekilde değerlendirme konusunda bir karar aldım. 
Şimdi İstanbul’dan sadece 2 saatte gidebileceğimiz, deniz kenarında bulunan şirin köyler ve tatil beldelerinin bir kaçını sizler için derledim. 
l Çınarcık
Yalova’nın Merkez’den sonraki en kalabalık ilçesi ve turizmdeki gözbebeği Çınarcık’ta “Gülen Yüz Çınarcık” konsepti yeni yapılan meydan düzenlemesiyle taçlanmış. 
Çınarcık İlçesinin bulunduğu topraklarda, milattan üç-dört bin yıl önce kurulmuş yerleşim merkezleri vardır. Bölgeye M.Ö. 1200 yıllarında Frigyalılar’ın, M.Ö. 700 yıllarında Kimmiryalı’ların akınından sonra, Bithynler’in bölgeye kendi adlarını verdiklerini ve tamamen egemen olduklarını görmekteyiz. Bu egemenlikten sonra Helenistik Devir’de M.Ö. 3. yüzyıl başlarında bağımsız bir krallık kurdukları görülmektedir. M.Ö. 74 yılında Bithynia kalıtım yoluyla Romalılara geçmektedir. Roma İmparatoru Constantinus zamanından kalma tarihi kalıntılara, Çınarcık ve köylerinde rastlamak mümkündür.
Çalıca Köyü, Kocadere Köyü, Şenköy, Ortaburun Köyü olmak üzere 4 köyü bulunan Çınarcık’ta Erikli Şelalesi, Hasanbaba, Kum Plajı, Trekking Alanı , Delmece Yaylası, Erikli Yaylası , Karlık Yaylası gezip görülebilecek yerler arasındadır. Çınarcık özellikle sahiliyle her yaz binlerce tatilciyi kendine çekiyor. İstanbul’a yakın yerler arasında üst sıralarda bulunan ve haftasonu kaçamakları için harika bir yer olan Çınarcık’a İstanbul’dan ulaşım olarak 2 seçenek var. Kara yoluyla körfezi dolaşarak ya da Osmangazi Köprüsü’nü kullanarak, trafik durumuna göre 2-3 saat arası varmanız mümkün. Deniz yoluyla ise Bostancı’dan, Yenikapı’dan, Kartal’dan, Kadıköy’den, Sirkeci’den, Pendik’den Yalova’ya ya da direkt Çınarcık’a çeşitli seferler bulunuyor. 
 Armutlu
Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde adı geçen bir koy, Armutlu'dan bahseder... Armutlu adının "Armoda veya Armodies" sözcüklerinden geldiği sanılmaktadır. Bu sözcüklerin sözlük anlamlarına bakıldığında donanma veya donanmaya gözcülük eden kimseler anlamına gelmektedir. Eski bir yerleşim merkezi olan ilçe bir çok isim değiştirek, Armutlu adını almıştır. Eski adlarından bazıları ise Enrutluk, Emrudili, Imrudili olarak bilinmektedir. Bu şirin ilçenin eski bir geçmişe dayanması Evliya Çelebi'nin ünlü Seyahatnamesinde 1050 senesine dayanan ve sefer ayının 9. gününe denk gelen satırlarında Mudanya ilçesine vardıklarını, oradan bir gemi ile Bozburun iskelesine geldiklerini ve bir koydan söz eder.
Kapaklı, Hayriye, Selimiye, Mecidiye köyü olmak üzere 4 köyü vardır. 
Güneyden kuzeyden denizle çevirili olan Armutlu, temiz plajları ve İstanbul’a yakın yerler arasında olmasıyla şehirden sıkılanlar için adeta bir cazibe merkezi diyebiliriz. Yalova ilçe merkezinden ve Gemlik’ten toplu taşımayla ulaşabileceğiniz gibi, İstanbul’dan kara ve deniz yoluyla trafik durumuna göre 2-3 saat arasında ulaşabilirsiniz. Yalova’nın Çınarcık’tan sonra en çok tercih edilen tatil beldesi olan Armutlu, sakin ve huzurlu bir tatil arayanlar için özellikle güzel bir kaçış rotası diyebiliriz.
 Erdek
Erdek, ince kumlu sahilleri, tertemiz havası, yemyeşil ormanları ve masmavi denizi ile tüm tatilcilerin gözdesi haline gelmiştir. Ege ve Marmara kültürü ile yoğrulmuş, mahalle kültürünün hala devam ettiği Erdek; sofralık leziz zeytini, şaraplık üzümleri ve balıkçılığıyla ünlü şirin mi şirin bir ilçedir. Türkiye'nin ilk sayfiye yerleri arasında olan ilçe özellikle yaz aylarındaki hareketliliği ile dikkat çeker ve güneydeki tatil merkezlerini aratmaz.
Erdek’te gezilebilecek yerler ise Kyzikos Antik Kenti, Çuğra Plajı, Paflima Koyu, Ocaklar, Paşalimanı Adası’dır
Türkiye’nin en eski tatil beldelerinden biri olan Erdek, uzun yıllar geçmesine rağmen popülerliğinden bir şey kaybetmiyor. Her zaman kendine özel bir kitlesi olan Erdek, İstanbul’a yakın yerler arasında olduğu için haftasonu tatilleriniz için tercih edebileceğiniz destinasyonlardan bir diğeri. Eskiden Rumların yaşadığı bir bölge olan Erdek, o günlerden kalan kültürel zenginliğini hala koruyor. Havaların ısınmasıyla yavaş yavaş hareketlenen Erdek’te sezon Mayıs’ın ortasından Eylül’ün ortalarına kadar devam ediyor.
 Akçakoca
İstanbul'u fethederek güçlelen ve doğuya doğru bütün Anadolu’ya hakim olmayı hedefleyen Osmanlı aldığı kentlerinde adlarını değiştiriyordu. Akçakoca'nın "Diapolis" olan adını bu dönemde Akçaşehir yapılmış olduğu söylenebilir. Osmanlı "uçbeyi" olan Akçakoca Bey'in bu dönemde kenti fethederek Osmanlı topraklarına kattığına dair yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Birçok araştırmacı çoğu yörük olan Akçakoca yöre halkının kendi isteği ile Osmanlı ile birleştiği görüşündedir. Osmanlı döneminde idari bakımdan Bolu’ya bağlıydı. Bolu sancak beyliğinin ilk yöneticisi Konuralp Bey idi.
Akçakoca 1864'de eyaletler kaldırılıp il teşkilatları kurulunca Düzce ile birlikte nahiye haline geldi.1923 tarihine kadar halkı tarım , hayvancılık , ormancılık ve balıkçılık ile geçinen bir nahiye olarak Düzce kazasına bağlıydı.
23 Haziran 1394'de ilçe oldu ve Kocaeli, Sapanca yörelerini fetheden Akçakoca beyin adı verildi. İlk önce Bolu iline bağlı idi daha sonra 1999 da Düzce il yapılınca oraya bağlandı.
İstanbul’a yakın yerler deyince akla gelen bir diğer destinasyon 35 km uzunluğunda geniş ve güzel kumsalıyla dikkat çeken Akçakoca. Karadeniz kıyılarında bulunan en güzel tatil beldelerden biri. Akçakoca’da gezilecek yerler ise Akçakoca Ceneviz Kalesi Mesire alanı, Fakıllı Mağarası, Acarlar Langoz Gölü, Kuru Göl Kanyonu, Cumayanı, Sarı Yayla Şelalesi, Topuk Yaylası, Melen Çayı(Rafting)dır.
 Kış aylarında son derece sakin olan Akçakoca, havalar ısınmaya başladıkça İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Bursa ve Zonguldak’tan da haftasonu kaçamağı yapmak isteyenlerle birlikte hareketlenmeye başlıyor. Özellikle mavi bayraklı plajları haftasonu denize girmek için ideal olan Akçakoca’ya 2-3 saat aralığında karayoluyla ulaşabilirsiniz.
 Avşa
Marmara denizi ortasında Kapıdağ Yarımadası'nın uzantısında oluşmuş adalar grubundan biri. Bir ismi Avşa, diğer ismi Türkeli, halk arasında ise şarap adası olarak ünlenmiş. İstanbul'a çok yakın olmasına rağmen İstanbul'dan çok farklı. Marmara'dan Çanakkale Boğazı'na kucak açmış. Ege havası var, deniz suyu lezzetiyle ege gibi tam karşınızda Kara Biga, arkanızda Tekirdağ, yanınızda Marmara Adası, elini uzatsanız ekinlik, koyun, Paşa Limanı, biraz ilerde Erdek. Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan adalardan yaz tatili için belki de en popüler olanı Avşa Adası. İstanbul’dan çok uzaklaşmadan ada keyfi yaşayabileceğiniz İstanbul’un ilçesi olan Adalar’dan sonra en yakını burası. Adaya büyük şehirlerden pek çok ulaşım yolu bulunuyor. İstanbul’dan, Bostancı ve Yenikapı’dan İDO hızlı feribotları ile ya da Erdek’ten Gestaş arabalı feribotu ve Bado deniz taksi ile adaya ulaşabilirsiniz. Adanın bu kadar popüler olmasının sebebi ince kumlu, temiz denizi, kaliteli turistik tesislerin çokluğu ve hiç şüphesiz renkli gece hayatı. 
Ben geçen sene kızımla birlikte tatilimi geçirmek için Avşa Adasını seçmiş ve orada bir hafta tatil yapmıştık. Küçük bir ada, ince kumlu sahili kaldığınız mekanlara çok yakın gün içinde denizin keyfini çıkarıp gece akşam yemeğinizden sonra aynı sahilde bu sefer müzikli barların ve eğlence mekanları sizi eğlenceye davet ediyor. 
Yıllık yaz tatilinde ya da haftasonu 2 günlük kısa tatillerinizde değerlendirebileceğiniz yerlerin arasında gelir. 
Herkese keyfince eğleneceği ve güzel vakit geçireceği tatiller dilerim. 

Editör: EMİNE KALYON

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam