Ankara Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarının aksine akut ishallerin ve idrar yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü anlattı.

Özellikle havuz, kalabalık yeme-içme mekanları ve tuvalet kullanımının yoğun olduğu tatil döneminde bu tip enfeksiyonlarla karşılaşıldığını vurgulayan Kaman, "Yaz ayları ve yaz dönemi sonunda çocuklarda özellikle 'el, ayak, ağız hastalığı' olarak da bilinen, yüksek ateş, kusma, ağız çevresi, el ve ayaklarda döküntülerle seyredebilen 'enteroviral' hastalıkları sık görüyoruz. Havuz kaynaklı bulaş hastalığın en önemli sebepleri arasında." diye konuştu.

Bu nedenle çocuklarda hijyenin önemine işaret eden Kaman, "Çocuklarımızda el yıkamaya, tuvalet sonrası hijyene, temiz gıda ve su tüketimine özen göstermemiz çok önemli. Özellikle küçük bebeklerde havuz kullanımı yerine daha çok deniz tercih edilmeli. Büyük çocuklarımızı da bezli çocukların girmediği havuzlara yönlendirmek, havuz suyunu yutmamaları konusunda uyarmak da korunma önlemleri arasında yer alıyor." ifadesini kullandı.

Fotoğraf: Didem Mente/AA

"Küçük bebekler bu açıdan biraz daha riskli grupta"

Kaman, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde birçok kişinin kalabalık mekan ve otellerde bulunduğuna dikkati çekerek, "Toplu, kalabalık yeme-içme ve tuvalet alanları, otellerde bulunulan uzun bayram tatili sonrası el, ayak, ağız hastalığıyla ilgili yoğunlaşan hastane başvurularıyla karşılaşıyoruz. Özellikle bu hafta hem poliklinik hem de yataklı servislerimizde fazla sayıda vaka gördük." bilgisini paylaştı.

Hastalıkta destek tedavilerin uygulandığının altını çizen Kaman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuğun ateşini sık kontrol etmek, boğazında döküntüleri fazlaysa, beslenmesi bozuksa bunları kontrol altına almak gibi destek tedaviler dışında çok fazla yapılabilecek bir şey yok. El, ayak, ağız hastalığı genellikle kendi kendini sınırlayarak ortalama 5-7 gün içinde geçiyor. Fakat bazen kalpte tutuluma, menenjite neden olabiliyor. Özellikle küçük bebekler bu açıdan biraz daha riskli grupta."

Kaman, bu tip hastalıklarda hekimlerin önereceği tedavilerin birebir uygulanmasının önemine işaret ederek, hastalığın yetişkinlerde nadir görüldüğünü, daha çok çocuklardan çocuklara bulaştığını anlattı.

"Rota virüsünde çok ciddi bir artış gözlemlemiyoruz"

Aşırı kusma, ishal ve halsizlikle ortaya çıkan ve bebeklerde çok ağır seyredebilen rota virüsüne ilişkin bilgileri de paylaşan Kaman, "Rota virüsü kış sonu ve ilkbaharda daha sık görülüyor ancak son dönemdeki mevsimsel değişim, havaların geç ısınmasının da etkisiyle hastalığın görülme sıklığı dönemi biraz daha kaymış olabilir. Fakat şu anda vakalarda, hastaneye yatışlarda çok ciddi bir artış gözlemlemiyoruz." dedi.

Kaman, dünyada 5 yaş altında görülen ağır ishallerin yaklaşık yüzde 40'ının rota virüs kaynaklı olduğuna dikkati çekerek, yeni doğan bebeklerin bu virüse karşı aşılanmasının hastalıktan korunmada en etkili yöntem olduğunu vurguladı.