Engellilerin, yaşamın her alanında karşılaştığı sorunları toplumla paylaşmak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla 2012 yılında kendisi de bir engelli olan Bülent İnce tarafından kurulan Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği, engelliliğin önüne geçilemez bir sağlık sorunu olduğunun bilinciyle 11 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar, sosyal hayatımızı derinden etkilerken bu sorunlar engellilere çok daha hızlı yansımakta ve ne yazık ki sonuçları bazen çok daha yıkıcı olabilmektedir. Engellilerin yaşadıkları sorunları iyi bilen, hatta bizzat yaşayan Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği, bu sorunlardan nasıl çıkılacağını en iyi şekilde anlayan kişiler tarafından faaliyetlerine devam ediyor. Çalışmalarını engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek için yoğunlaştıran dernek, kamuoyunda farkındalık oluşturmayı, devletin yetkili birimlerini harekete geçirmeyi ve halkımızın bu konudaki duyarlılığını artırmayı hedefliyor.

Engelli sorunlarına çözüm bulmak için dernekleştik

Çocuk felci geçirdiği için tekerli sandalyede yaşamını sürdüren Bülent İnce ve arkadaşları tarafından 2012 yılında kurulan Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği,engellilerin ihtiyaçlarına olanakları ölçüsünde karşılık vermeye çalışıyor. Toplam 30 yıl kamu hizmetinde çalıştıktan sonra emekli olduğunu söyleyen Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce, ''Kurulduğu tarihten itibaren derneğin başkanlığını yürütüyorum. Bu derneği kurmadan önce çalıştığım iş yerinden artan zamanlarımda da engellilerle ilgili çalışmalara ayırıyordum. Ben de bir engelliyim ve tekerlikli sandalyede hayatımı sürdürüyorum. Engellilerin içinde bulunduğu durumu iyi bildiğim için bu sorunların toplumla paylaşılması, toplumun bu sorunlardan haberdar olması, yetkililerin haberdar olması, bir toplumsal farkındalık ortaya konulması amacıyla bu çalışmanın içerisine dahil olduk. Hayat size, yaşarken sorunlarınızdan çıkış yollarını da öğretiyor. Hayatın böyle bir öğretici tarafı var. Hayatta yaşadığınız o olgu, size önemli dersler veriyor. Ben de bu hayatımı engelli olarak sürdürürken, burada öğrendiğimiz şeylerin çıkış yollarını da kafamızda oluşturduk.Böyle olunca, bunu örgütlü bir çatı altında, bir dernek vasıtasıyla daha derli toplu, daha kontrollü, insanları bir araya getiren ve toplumla bütünleşen bir olgunun gerekliliğini gördük. Bu düşünce ile yola çıktık'' diye konuştu.

Kamu kuruluşları ihtiyaçlara cevap veremiyor

Uzun yıllardır engelli sorunlarına çözüm yolları bulmak ve engellilerin ihtiyaçlarına yardımcı olabilmek için hummalı bir mücadelenin içerisinde olduklarının altını çizen Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce, ''Derneğimizin iki temel çalışma alanı var. Bir yanımız zaten yardım derneği. İnsanlar gelip ihtiyaçlarını söylüyorlar. Vatandaşların ihtiyaçlarını da, derneğin imkanları ölçüsünde karşılamaya çalışıyoruz. Tekerlikli sandalye, ortez, protez ihtiyaçları oluyor. Buna yönelik çalışmalar yapıyoruz. İkinci temel çalışma alanımız yasal sıkıntıların ortadan kaldırılması konusu. Örneğin vatandaş tekerlikli sandalye talep ediyor. Devletin mevzuatında, ihtiyaç sahibi vatandaşlarına tekerlikli sandalye vermek var.  Öncelikle resmi makamlara yönlendiriyoruz. Ancak Kaymakamlıklar taleplere yok diyor, kalmadı diyor. Vatandaş da son çare derneğimize müracaat ediyor. Biz öncelikle hak temelli bir mücadele veriyoruz. Ağır engelli olan ve hasta bezi kullanan engelli vatandaşlarımıza devlet hasta bezi veriyor. Günlük 4 tane veriyor. Ama bir engelli annesi geliyor ve günde 7-8 tane ihtiyaçlarının olduğunu söylüyor. Ücretsiz verilen hasta bezleri yetmiyor. Pahallı bir ürün olduğu için de alamıyorlar. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sonuçta bizim de imkanlarımız kısıtlı. Hayır severlerin bizlere getirdiklerini, biz de ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Engelli ailelerine sosyal aktiviteler yapıyoruz

Aynı zamanda Engelli Hakları Federasyonu üyesi olduklarına dikkat çeken Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce, ''Federasyonda örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcıyım. Daha güçlü mücadele etmek adına orayız. Çalışmalarımızın bir diğer kısmında ise, bizimle birlikte olan engelli aileleri ile sosyal faaliyetlerde bulunuyoruz. Piknik etkinlikleri, gezi faaliyetlerinde bulunuyoruz.  Kahvaltı programları düzenliyoruz. Derneğimizde 70-80 kişiyi ağırlayabiliyoruz. Daha büyük etkinlikler için Belediyelerin sosyal tesislerini kullanıyoruz. En temel çalışmalarımız elbette ki engelli sorunlarını anlatmak için konferanslar, paneller, sempozyumlar düzenleyip, oralara katılım sağlıyoruz. her yıl engelli haklarıyla ilgili sempozyum düzenliyoruz. 16 Temmuz'da bir Çalıştayımız olacak. Engelliler tüketici hakları başlığı altında Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde bir çalışmamız olacak'' şeklinde konuştu.

Engellilerin ekonomik koşulları iyileştirilmeli

Basının engelli sorunlarına ilgi duyması gerektiğine vurgu yapan Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce, ''Basının engelliler hak ettiği değeri vermesi lazım. Çünkü ülkemizde en az bir engeli olan nüfusun oranı yüzde 6,9'dir. Bu da 4 milyon 876 bin kişi anlamına geliyor. Bu oran erkeklerde yüzde 5,9, kadınlarda ise yüzde 7,9'dur. Aileleriyle birlikte 30 milyonluk bir kitleye hitap ediyorsunuz. Türkiye'de ekonomik anlamda en zor hayat sürdüren kesimi engellilerdir. Devletin verdiği engelli maaşı bin 800 TL. Bu ekonomik koşullarda Anadolu'da geçinen bu parayla geçinmeye çalışan aileler var. Bu durumun yetkililere duyurulması lazım. Yine devletin verdiği bakım parası son derece komik bir rakam. 2022 yılında 3 bin 336 TL olarak ödenen evde bakım aylığı 2023 Temmuz ara zammıyla birlikte Ağustos ayı itibarıyla zamlı evde bakım maaşı 5 bin 656 TL olarak hesaplara yatacak. Bu parayı genellikle ağır engelliler alıyor. Onların masrafları oldukça fazla oluyor. Sürekli yatakta yattıkları için yatak yarası oluşuyor. Pansuman masrafı çıkıyor. İlaç masrafı artıyor. Her ilaç devlet tarafından ücretsiz karşılanmıyor. Çok fazla sorunları oluyor. Ekonomik koşulların engelliler lehine düzelmesi lazım.'' dedi.

Eğitim eşitsizliği en büyük engel

Engellilerin eğitim alanında büyük bir eşitsizlikle karşı, karşıya kaldıklarına değinen Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce, sözlerine şöyle devam etti: ''Eğitim alanına baktığınızda, çok nadirdir yüksek lisans yapan bir engelli bulmanız. Çok nadir çıkar. Eşit şartlarla eğitim alamıyorlar. Ama eşit şartlarda sınava giriyorlar. İstihdam alanına bakarsanız, devletin çıkardığı yasaya uyulmadığını görüyorsunuz. Yasaya göre, kamu kurumlarında 50 ve üzeri insan çalıştıran yerler yüzde 4 engelli çalıştırılması gerekiyor. Şu anda kamuda yaklaşık 7 bin engelli istihdam açığı bulunuyor. Bu insanlar istihdam edilmezse, devletin verdiği bin 800 TL ile geçinmek zorunda kalıyor. Yüzde 40-69 oranlarında engelliliği bulunanlar için bin 738 lira olarak ödenen engelli maaşı asgari ücrete gelen yüzde 34,04 zamla birlikte yüzde 40-69 oranlarında engelliliği bulunanların maaşı 2 bin 330 liraya yükseldi. Yüzde 70 ve üzerinde engellilik oranı olanlar için ise bu rakam 3 bin 201 lira oldu. Engellilerde nitelikli işçi bulamazsınız. Çünkü eşit eğitim şansları yok. Bırakın Üniversiteleri, Liselerde bakın kaç tane engelli var. Lise'den bile mezun olamamış bir engelliden nitelikli iş profili çıkartamazsınız. Bu nedenle talep eden her engelliye iş vermek zorundasınız''

Bir engelli olarak yaşamak çok zor

İnsanların engelli kaldıktan sonra doğru bir eğitimle sosyal hayata karışabildikleri hususunu dile getiren Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce,''Bunların sosyal beceriler kazandıracak programlara alınması gerekiyor. Okulları, Özel rehabilitasyon merkezleri nitelikli elemanlarla çalışmalı ve bu engellileri oraya aktarmaları gerekiyor. Çocuk felci geçirenlere, kas hastalıkları geçirenlere Devletin hemen müdahale etmesi gerekiyor. Onların sorunlarını halledebilecek, teknik, fiziki ve tıbbi bütün müdahaleleri yapmalı. Engellilerin en az dört Bakanlıkla irtibatı var. Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ile direk ilişkisi var. Mesela otomobil alırken, devlet engellilere ÖTV muafiyeti sağlıyor. Ancak bunun bir tavan sınırı bulunuyor. Bu sınırı aştığınızda vergi muafiyeti uygulanmıyor. Çünkü bunu istismar edenler var. O yüzden devlet böyle bir karar alıyor. Ancak bir taraftan istismar önlenirken, diğer taraftan bir engellinin hakkı elinden alınmış oluyor. Kaç milyon engelli evinden dışarı çıkmıyor. Maltepe'de, Kartal'da, Pendik'de engelli hayatı çok zor. Çünkü ne rampalar yeterli değil, son derece dar. Bir anda önünüze bir ağaç çıkabiliyor. Burada asıl olan insani bir soruna empati yapmaktan geçiyor. Engelli sorunlarının Meclis'te halledilmesi gerekir. Bir engelli olarak dışarıda yemeğe gideceğimiz zaman, o mekanı arayıp engelli lavabosu var mı? rampa var mı? bunları sormak durumunda kalıyorum. Bu utanç verici bir durum. Engelliler her türlü olumsuz durumu yaşasa da, her türlü handikaplara rağmen, Türkiye'nin çok güçlü bir sivil toplum örgütü mensuplarıdır. Bine yakın dernek, vakıf, federasyon gibi güçlü yapıları var. Türkiye'nin saygın sivil toplum örgütlerinden olan Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği olarak önemli çalışmalara imza atmış durumdayız'' ifadelerine yer vererek sözlerini tamamladı.