reklam
reklam

Sanatın en özgün hali

Eklenme Tarihi: 13 Aralık 2022, Salı - 12:19   Okunma Sayısı: 69773
Yansıma ve perspektif üzerine kurulu bir sanat anlayışı olan Anamorfoz tekniği ile yapılan eserler, üç boyutlu bir enstalasyon olmasına rağmen doğru açıdan bakıldığında iki boyutlu bir sanat eseri olarak karşımıza çıkıyor.

Görsel anlatım diline hizmet eden sanat ve tasarım eserinde sanatçı/tasarımcının içselliği doğrultusunda yakalanmaya çalışılan simülasyon, giz, manipülasyon, yanılsama, gerçeklik gibi kavramlar, estetik değerler barındıran çeşitli yöntem ve tekniklerle beslenen yeni tür eserlerin oluşmasına ön ayak olmuştur. Bu yöntemlerden en ilginci anarmorfik illüzyon tekniği olarak karşımıza çıkar. Öyle ki, günümüz sanat/tasarım dünyasında birbirinden farklı pek çok uygulama tekniği ürettikleri etkileşimden beslenmektedir. Etkileşimin kendini oldukça hissettirdiği bu teknik, sanatçı ya da tasarımcının var ettiği kelime ve imgelerin dış dünyada kendine farklı anlam bulmasıdır. Günümüzde anamorfoz kelimesi birçok alanda yaygınlaşarak popüler hale gelmiştir. Bu kavrama botanik ve zoolojide dahi rastlamak mümkün iken, bu alanlarda belirli şekil ve biçimlerin tanımlanmasında kullanıldığı görülmektedir. Anamorfoz teknik, sanatçı/tasarımcı ile onu okuyan kişi arasında bir çeşit bağ oluşturmakta, bu bağ ise, özdeşlik duygusunu açığa çıkarırken aynı zamanda eserin her defasında farklı kimselerce bambaşka şekillerde yorumlanmasına olanak sunmaktadır. Anamorfik illüzyonun yoruma açık yapısı, aynı zamanda öznel olarak üretilene evrensel bir dil fırsatı sunarak, iletinin dolayısıyla eserin, sınır ötesine geçmesine katkı sağlayabilmektedir.

Bakış açısından doğan özgün sanat

Perspektif nesnelerin biçim ve boyutlarının insanın görüş mesafesine olan uzaklık ya da yakınlığı ile bağlantılıdır. Latince kökenli olan perspectiva kelimesinden gelen kavram, “eşyanın ve nesnelerin uzaktan görünüşüdür (Perspektif, 1992).” Perspektifin temel öğeleri arasında ufuk çizgisi ve kaçma noktaları bulunur. Bakış açısının değiştirilmesine bağlı olarak görsel etkide değişiklik yakalanabilmekte izleyicisinde derinlik algısı oluşturabilmektedir. Nitekim “ufuk çizgisinin ve çizgi ile birlikte tüm kaçma noktalarının konumu tamamıyla bakış açısına bağlıdır. Bakış açısı değiştirilerek ufkun konumu ve perspektif değiştirilebilir. Bakışın tarihi olarak da tanımlayabileceğimiz perspektif tarihi bilimsel ve teknolojik açıdan gelişmelerden etkilenmiş ve içinde bulunduğu çağın paradigmalarına göre çeşitlenmiştir. Perspektifin teknolojik bağlamda dönemlerini aşağıda yer alan tabloda görmek mümkündür.

Çoklu bakış açısına geri dönme

Sloven sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni Slavoj Zizek’in “yamuk bakmak” olarak tabir ettiği felsefi yönteminde kavram, özel bir bakış açısının algıyı oluşturduğu yordam üzerine kuruludur. Zizek bu yordamı şöyle açıklar; “psikanalizde bu yordamı öznenin müphem ve girift halini analiz etmeyi ve açığa kavuşturmayı amaçlar. Sanat, edebiyat, sinema, estetik alanlarında ise yine müphem (belirsiz) lekeli, flu durumları yamuk bakarak kavramayı hedefler (Polat, 2015:87).” Daha açık bir ifadeyle, “bir şeye dosdoğru bakarsak, onu ‘gerçekte olduğu gibi’ görürüz, halbuki arzu ve endişelerimizin karıştırdığı bakış (yamuk bakış) bize çarpık, bulanık bir görüntü verir (Zizek, 2010:77).” Bu potansiyel bakış açısı sapması görünene duyguların karışması ile normun dışına taşınır ve okuyucunun yapı bozumuna imkân tanır. Friedrich Nietzsche (1844-1900) “perspektivizm” kavramına aykırı bir okuma sunarak mutlak bir perspektif ve mutlak bir gözün olmadığına değindiği görülür. Filozof, “olguların olmadığı dünyada sadece yorumlar” vardır derken, içinde bulunulan evrene tek açıdan bakmanın anlamının olmadığının altını çizer. Zamanın değişken olduğunu vurgulayan bu türden bireyci yaklaşımında Nietzsche, “kişinin hayata farklı pencerelerden de bakması” gerekliliği üstünde durduğu görülür. Mcluhan ve Powers Globay köy adlı yapıtında perspektifin öznel bakış açısına büyük katkı sağladığını dile getirirken kavramı “çoklu bakış açısına geri dönme” olarak tanımladıkları görülür.

Atatürk Anamorfozu İzmir’de ziyaretçilerle buluştu

Temmer Marble tarafından Çekyalı Heykeltraş Patrik Prosko’ya yaptırılan, ilk kez İzmir’de 26. Mermer Fuarı’nda ardından da İstanbul ve İtalya'da sergilenen ‘Anamorfoz Atatürk’ isimli 539 parçadan oluşan eser, 91. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yeniden İzmirli ziyaretçileriyle buluştu. Kuruluşundan bu yana ticaretin yanı sıra sanatın ve kültürün de buluşma noktası olan İzmir Enternasyonal Fuarı, Temmer Marble’ın Çekyalı Heykeltraş Patrik Prosko’ya hazırlattığı ve sanatçının 3 ayda oluşturduğu Anamorfoz Atatürk sergisine de ev sahipliği yapıyor. Atatürk’ün hayatı ile değerlerini simgeleyen 539 objenin birleşiminden oluşan Anamorfoz Atatürk eseri, Kültürpark Lozan Kapısı girişindeki Pakistan Pavyonu’nda sergileniyor.  İlk kez, İzmir’de düzenlenen 26. Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda gün yüzüne çıkan eser, hem ziyaretçilerin hem de geleneksel ve sosyal medyanın yoğun ilgisiyle karşılaştı. İzmir’in ardından, İtalya’da Marmomac Mermer Fuarı ve İstanbul’da Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenen eser büyük ilgi gördü.

“Bu değerleri ortaya koyması, çok büyük bir olay”

Eserlerinde bilime, sanata katkı sağlayan portreler yapan Patrik Prosko, eseri yapmadan önce Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını ve dünyaya bakış açısını incelediğini belirterek, “Öncelikle, insanların onu ne kadar çok sevdiğini fark ettim, diğer ülkelere göre daha duygusal ve daha bağlı olduklarını ve çok derin bir sevda beslediklerini gördüm. Bu benim için çok ilginçti. Çünkü ülkemde böyle bir şey görmedim. Başta hakkında çok şey bildiğimi söyleyemem. Atatürk'ü araştırmaya başladım. Onun Avrupai birçok değer yarattığını fark ettim. Bu değerleri ortaya koyması, çok büyük bir olay. Özellikle alfabede yaptığı, kadınların seçme ve seçilme hakkı, insan hakları konusunda yaptıkları, yapmış olduğu devrimler, demokratik sisteme katkı sağlaması, benim için çok önemliydi. Çünkü bunu 30’lar öncesi yapıyordu. Bunlar benim çok sevmemin nedenlerinden biri” diyerek eserin gördüğü ilgiden de memnun olduğunu dile getirdi.

Uzun süre halka açık kalacak

Eserin ilk olarak İzmir’de sergilendiğini ve her yerde büyük ilgi gördüğünü belirten Temmer Marble Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya da Anamorfoz Atatürk’ün, 2021’de ilk kez görücüye çıktığı İzmir’de, 91. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda milyonlarca insana ulaşacak olmasından büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Eser, Fuar’ın ardından da İzmir’de sergilenmeye devam edecek. Kökeni Yunanca’dan gelen ‘Anamorfoz’, yansıma ve perspektif üzerine kurulu bir sanat anlayışı. Prosko imzalı Atatürk projesi tam 539 parçanın bir araya gelmesiyle ortaya çıktı. Üç boyutlu bir enstalasyon olmasına rağmen doğru açıdan bakıldığında iki boyutlu bir sanat eseri olarak beliren çalışmadaki 539 parça, Atatürk’ün hayatını ve değerlerini simgeliyor. İşte o parçaların bazıları ve Atatürk için taşıdığı anlam: Şapka (Kılık-kıyafet devrimi), Harfler (Harf Devrimi), T Cetveli (Kendi eseri olan Geometri kitabı),  Bakır cezve (Kahveye olan tutkusu), Dünya küresi (Yurtta Sulh Dünyada Sulh anlayışı),  Daktilo (Nutuk), Tesbih, Kol düğmesi ve kravat iğnesi (Giyimde modernist yaklaşımı), Köstekli saat (Cephede hayatını kurtaran saati temsil ediyor), Gramafon (Sanata ve müziğe olan ilgisi), Kağnı arabası tekerleği (Milli mücadelede halkın desteği), Kitap (Yaşamı boyunca okuduğu yaklaşık 4 bin kitap), madalya, dürbün, divit kalem ve kalpak.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam