2015 yılında Emre Göycimen, Yönetmen Erdal Akmaz ve Görüntü Yönetmeni Umut Can Sevindik ‘’Sar Doksana’’ isimli bir 90’lar Türkçe Rock belgesel çalışması yapar.Tamamen kolektif bir biçimde yapılan bu çalışma sıfır mali destekle çekilir . 657, Acil Servis, Bulutsuzluk Özlemi, Diken, Dr.Skull, Objektif, Whisky, Grizu, Kesmeşeker gibi 90’lar Türkçe Rock müziğin as kadrosunun yer aldığı bu belgesel oldukça  da ses getirdi. İşte belgeselin içinde yer alıp katkı sağlayan Emre Göycimen’le çalıştığı grup olan Ufuk Çizgisi başta olmak üzere Rock’a ve hayata dair bir röportaj yaptık . Anadolu Rock akımından süre gelen zamanda, sanırım en zorlu dönemin 1990’lar olduğunu söyleyen Göycimen  Rock Tarihi hakkında çok kitap olduğunu ve belgeselin çekildiği dönemde  Rock konusunda daha bilgi sahibi olduğunu da bize anlattı. Emre Göycimen’le yaptığımız samimi,net ve keyifli bir de Rock dolu röportajı sizlerle buluşturuyoruz.  
Öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
24 yaşındayım. İstanbul/Kadıköy’de doğup büyüdüm. Çocukluğumdan süre gelen müzik tutkunluğumu, belirlediğim hedeflere ulaştırabilmek adına çabalayan ‘’Genç Müzisyen’’ lerden biriyim.
Mesleğe nasıl ve ne gibi koşullarda başladınız?
Küçükken evde dinlediğim şarkılara, koltuk üzerine yastıklarla kurduğum düzenek üzerinden annemin örgü şişleriyle ritim tutuyordum. Sanıyorum 7-8 yaşları… Bu uzun bir süre böyle devam etti. Lise döneminde stüdyoya gidip, hayalini kurarak pata küte vurduğum yastıklar, artık gerçek bateri olarak karşımdaydı. Çok keyif aldım, stüdyoya bateri çalışmak için git-gel yaparak enstrümanımla tanıştım, onu benimsedim.
Şu aralar çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Çalıştığım grubun ismi Ufuk Çizgisi. Furkan Bucak ve Hakan Uçar tarafından 2012 yılında kuruldu. Çalışmalarımızı ilk dönem farklı isimlerle yapmıştık. Kemik kadromuz ancak kurulduktan iki sene kadar sonra oturdu. O süreçten bu yana, aralıklarla da olsa çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ağırdan alıyoruz çünkü; yaptığımız müziğin bir ağırlığı var. ‘’Yapmış olmak için yapılan’’ veya ‘’para lazım, verelim elektronik altyapıyı, dayayalım nakaratı’’ tarzında bir iş değil bizimkisi. Şarkıların mutlaka bir mesajı, hikayesi olmalı. Kitlelerin peşinden koştuğu, her grup elemanının her gece farklı kızlarla beraber olması gerektiği gibi bir Rock grubu kafasında da değiliz. Bizi anlayan, samimiyetimizi paylaşan ‘1’ kişi de olsa, bizi tatmin eder.
Sizi Müziğe iten temel sebep ne oldu?
Müzikle zaten bir dinleyici olarak içli dışlıydım. Bir süre sonra, bir şeyler yapabildiğimi keşfettim. Bunun üstüne gitmek istedim. Zaman içinde kendim için yaptığım çalışmaların beni olgunlaştırdığını gördüm. Hayal ettiğim şeyleri, birlikte yapabileceğim adamlarla çalıştım ve onlarla başarabileceğime kanaat getirdim. Kaldı ki; tek eksiğimiz şuan resmi olarak yayınlanmış bir albüm olmaması.
Müzikle alakalı olarak kendinizi gösterebileceğiniz alanlar oldu mu ? Yoksa amatör olarak mı çalıştınız?
Underground dediğimiz, amatörün daha havalı telaffuz edilen şekli bizimki. Grup kurulduktan 3 sene sonra kendimizi hazır hissedip, 2 Şubat 2015’te Kadıköy Shaft Club’da ilk konserimizi verdik. Mekanı ilk konserimiz olmasına rağmen doldurduk. Beklediğimizden daha büyük bir kitle vardı. Şarkı listemiz, kendi söz ve bestelerimiz ağırlıklıydı. İlk olması sebebiyle heyecanlı ve biraz gergindik. Fakat konsere başlamamızla beraber rahatladık ve aldığımız olumlu tepkiler üzerine de aşırı mutlu olduk.
Rock’ı nasıl ve ne şekilde tanıdınız?
Rock müzikle 11 yaşımda tanıştım. Rock kültürüyle de lisede, 17-18 filandım. Bir müzik tarzından çok daha büyük bir şey olduğunu keşfettim. Okudum, izledim, daha çok dinledim. Rock, artık benim için bir müzik tarzından daha fazlası; bir yaşam biçimi oldu. Rock mantığını anlayınca, tarihini okuyup benimseyince varlığınızın önemini ve yaşamın güzelliğini çok daha iyi anlıyorsunuz.
En çok sevdiğiniz Rock türü hangisi ve niçin seviyorsunuz?
Rock ve Metal müziği kategorize etme taraftarı değilim. Rock ve Metal, alt türlerinden bağımsız olarak benim için bir bütündür.  Bana sorsanız Rock müziğin; özgürlükçü yapısı ve  gerçekliği öne süren duruşu beni bu müziğe yönlendiriyor. Hayat, insanların milyonlarca tıkladığı ‘’oohhh, haydi eller havaya’’ şarkılarındaki gibi lay lay lom değil. Bu nedenle de Rock için görüşüm şudur ki;Rock  biat etmez, insanların duymak istemediği tüm gerçekleri acımasızca yüzlerine vurur. 
Türkiye’de Rock’a sizce nasıl bakılıyor?
Anadolu Rock akımından süre gelen zamanda, sanırım en zorlu dönem 90’larmış. Yaşayanlardan birebir dinlediğim hikayeler, günümüz anlayışıyla çok saçma! Uzun saçlı diye, küpe takıyor diye dayak yiyenler mi dersin, cinsel hakarete uğrayanlar mı dersin! 2000 sonrası müzik piyasasında Teoman, Haluk Levent, Şebnem Ferah gibi isimlerle yavaş yavaş kabul gördü. Televizyonlarda klipler yayınlanmaya başladı, radyolarda şarkılar çalmaya başladı. Göz ve kulak aşinalığından sonra tüm toplum, ülkedeki Rock müzik gerçeğini kabullenmek durumunda kaldı. Son dönemde Hayko Cepkin, toplumun çok yüksek yüzdeli ön yargısını paramparça etti, inanılmaz hayranlık duyuyorum kendisine. Tabi bu popülerlik durumundan kendine maddi olarak kar etmek amacıyla ‘’biz Rock yapıyoruz ya!’’ diyerek kurulan Pop’umsu Rock grupları da bu durumun olumsuz tarafı oldu. Türkiye’de Rock müzik deyince (bence) akla gelmesi gereken isimleri de söyleyeyim Sinancığım, bir liste oluşturacak olursak; Objektif, Whisky, Mavi Sakal, Kesmeşeker, Akbaba, Kargo, Grizu, Bulutsuzluk Özlemi ve Kramp’tır. Bugün rahatlıkla bu ülkede Rock müzik yapabiliyorsak, zamanında türlü zorluklar içinde dimdik duran bu babalar sayesindedir.
Rock demişken “Sar Doksana’’ isimli çalışmada da yer aldınız.Peki Sar Doksana gibi yeni bir takım çalışmalar  yapmayı düşünüyor musunuz ? 
2015 yılında sevgili Erdal Akmaz ve Umut Can Sevindik önderliğinde ‘’Sar Doksana’’ isimli bir 90’lar Türkçe Rock belgesel çalışmamız oldu. Hiçbir maddi destek olmadan, tamamen kolektif bir çalışmayla gerçekleşti bu proje. Belgeselde, 90’lar Rock müziğin as kadrosu yer aldı. 657, Acil Servis, Bulutsuzluk Özlemi, Diken, Dr.Skull, Objektif, Whisky, Grizu, Kesmeşeker gibi ismini şuan hatırlamadığım baba gruplar konuk oldu. Bu grupların yanı sıra, camiada dönemin tanınmış yüzleri de bizimle beraber hoş sohbetler gerçekleştirdiler. Bu proje, arşiv niteliği taşıyan ve bana kalırsa nesilden nesile aktarılması gereken Rock müzik ile ilgili çok önemli bir argüman. Böyle bir projede, hayranlık duyduğum insanlarla tanışma fırsatı yakalamış olmak ve projenin içinde bulunmak gerçekten büyük bir gurur benim için. Erdal ve Umut Abi başta olmak üzere, emek veren tüm ekibi sevgiyle selamlıyorum buradan. Bizi Türkiye Rock tarihi arşivine alan, buna layık gören Güven Erkin Erkal ve Sevinc Torlak ağabeylerimize de  buradan teşekkür ediyoruz .
Mesleğinizde idol olarak örnek aldığınız  ilham kaynağı olmuş birileri  var mı?
Dinlediğim birçok grup ve sanatçı var. Her birinden kendime kattığım bir şeyler var. Bu yüzden özellikle belirtebileceğim bir isim yok. Çok sık dinlediğim isimleri sayabilirim ancak; Led Zeppelin, Deep Purple, Jimi Hendrix, Santana, Testament, Pearl Jam, Slayer… Uzar gider, sabaha kadar sayarım sana. Bunlar idol olamayacak kadar büyük isimler/gruplar bana göre. 
Rock’ta en çok çalışmak istediğiniz isim veya isimler kimlerdir ?
Kendi grubumla çalışmayı çok seviyorum. Gelecek ne getirir bilinmez, fakat kendi çizdiğimiz yolun henüz başındayız. O yüzden bir isim veremeyeceğim. Öncelikle birlikte yapacağımız işlerimiz var.
Müziğe yeni başlayanlara neleri  tavsiye etmek istersiniz? 
Biraz yeteneğiniz varsa, onu azminizle harmanlayıp çok çalışın. Kaliteli şarkılar dinleyin, kendinizi popüler kültürün bataklığına bırakmayın. Hayatınızı, varlığınızı sorgulayın ve kendinize bir yol çizin.
Size göre Rock’ın ve müziğin tanımı nedir?
Çok kısa cevap vereceğim, benim için olanı söyleyeceğim; Rock-hayatımın merkezi + Müzik-olmazsa olmazım = Rock Müzik- Olmasaydı olmazdık… 
Gündelik hayatında neleri severseniz  ve nelerden hoşlanmaktasınız ?
Sık sık müzik dinlerim, kitap okurum. Merak duyduğum her konu hakkında bilgiye ihtiyaç duyduğum için, genelde araştırmacı, bilgi içerikli kitaplar okurum. Onun dışında Ferhan Şensoy hayranıyım. Müthiş bir tarzı ve müthiş bir karakteri var. Yazdığı her kitabı tavsiye ederim. Fakat en beğendiğim ‘’Hacı Komünist’’ kitabı  ve inanılmaz keyifli. Sosyal medyayı da takip etmeyi severim. Biraz da politik tarafımızın olduğunu düşünürüm ve söylerim.  Yazar, çizer, kötü gördüğümüz şeyleri eleştiririz.
Son olarak okuyucularımıza ileteceğiniz  mesajlar var mı?
Şuan bu yazıyı takip eden, baştan sona sabır ve merakla röportajımızı okuyan sevgili okura, bu keyifli sohbet için de  hem sana;hem de Son-An Gazetesi ailesine  çok teşekkür ediyorum Sinan. Rock N’ Roll Never Dies!..
aldı. 657, Acil Servis, Bulutsuzluk Özlemi, Diken, Dr.Skull, Objektif, Whisky, Grizu, Kesmeşeker gibi ismini şuan hatırlamadığım baba gruplar konuk oldu. Bu grupların yanı sıra, camiada dönemin tanınmış yüzleri de bizimle beraber hoş sohbetler gerçekleştirdiler. Bu proje, arşiv niteliği taşıyan ve bana kalırsa nesilden nesile aktarılması gereken Rock müzik ile ilgili çok önemli bir argüman. Böyle bir projede, hayranlık duyduğum insanlarla tanışma fırsatı yakalamış olmak ve projenin içinde bulunmak gerçekten büyük bir gurur benim için. Erdal ve Umut Abi başta olmak üzere, emek veren tüm ekibi sevgiyle selamlıyorum buradan. Bizi Türkiye Rock tarihi arşivine alan, buna layık gören Güven Erkin Erkal ve Sevinc Torlak ağabeylerimize de  buradan teşekkür ediyoruz .
Mesleğinizde idol olarak örnek aldığınız  ilham kaynağı olmuş birileri  var mı?
Dinlediğim birçok grup ve sanatçı var. Her birinden kendime kattığım bir şeyler var. Bu yüzden özellikle belirtebileceğim bir isim yok. Çok sık dinlediğim isimleri sayabilirim ancak; Led Zeppelin, Deep Purple, Jimi Hendrix, Santana, Testament, Pearl Jam, Slayer… Uzar gider, sabaha kadar sayarım sana. Bunlar idol olamayacak kadar büyük isimler/gruplar bana göre. 
Rock’ta en çok çalışmak istediğiniz isim veya isimler kimlerdir?
Kendi grubumla çalışmayı çok seviyorum. Gelecek ne getirir bilinmez, fakat kendi çizdiğimiz yolun henüz başındayız. O yüzden bir isim veremeyeceğim. Öncelikle birlikte yapacağımız işlerimiz var.
Müziğe yeni başlayanlara neleri  tavsiye etmek istersiniz? 
Biraz yeteneğiniz varsa, onu azminizle harmanlayıp çok çalışın. Kaliteli şarkılar dinleyin, kendinizi popüler kültürün bataklığına bırakmayın. Hayatınızı, varlığınızı sorgulayın ve kendinize bir yol çizin.
Size göre Rock’ın ve müziğin tanımı nedir ?
Çok kısa cevap vereceğim, benim için olanı söyleyeceğim; Rock-hayatımın merkezi + Müzik-olmazsa olmazım = Rock Müzik- Olmasaydı olmazdık… 
Gündelik hayatında neleri severseniz  ve nelerden hoşlanmaktasınız?
Sık sık müzik dinlerim, kitap okurum. Merak duyduğum her konu hakkında bilgiye ihtiyaç duyduğum için, genelde araştırmacı, bilgi içerikli kitaplar okurum. Onun dışında Ferhan Şensoy hayranıyım. Müthiş bir tarzı ve müthiş bir karakteri var. Yazdığı her kitabı tavsiye ederim. Fakat en beğendiğim ‘’Hacı Komünist’’ kitabı  ve inanılmaz keyifli. Sosyal medyayı da takip etmeyi severim. Biraz da politik tarafımızın olduğunu düşünürüm ve söylerim.  Yazar, çizer, kötü gördüğümüz şeyleri eleştiririz.
Son olarak okuyucularımıza ileteceğiniz  mesajlar var mı?
Şuan bu yazıyı takip eden, baştan sona sabır ve merakla röportajımızı okuyan sevgili okura, bu keyifli sohbet için de  hem sana;hem de Son-An Gazetesi ailesine  çok teşekkür ediyorum  Rock N’ Roll Never Dies!..