İSTANBUL- Makamında ziyaret ettiğim Sinoplu İstanbul Tuzla Belediye Başkan yardımcısı  Dr. Turgut Özcan ile yaptığımız röportajla kendisini tanımayı ve de çalışmaları hakkında bilgiler almak istedik. Bu özel röportajımızı sizinle paylaşıyorum.  
Başkanım bize kendinizi tanıtır mısınız? 
 Halime hanım öncelikle Son An gazetesi olarak hoş geldiniz diyorum. Ben 1967 yılında Almanya'da gurbetçi çocuğu olarak doğdum. Almanya'dan babam kesin dönüş yapmayı düşündüğü için beni 7 yaşında Sinop  Ayancık’a gönderdi. Çocukluğumun en güzel yıllarını köyümde geçirdim.  Ben çok şanslı çocuklardan biriyim, köyde çobanlık yaptım, orak biçtim, düvenle  harman dövdük, kestane mantar topladık, dağ çileği topladık, ambarları doldurmayı gördüm. Derelerden su içtik,  köyde yaşanabilir ne varsa hepsini yaşadım.  1975-76 yıllarında köyde okula başladım.  Okulumuz 2 kilometre uzaktaydı, kışın 1,5 m. kar yağardı. Çobanların çığır açmasını beklerdik yani koyunlarla geçsin yolu açsın ki, biz de peşinden okula gidelim.   Çocukluğumu dolu dolu  yaşadım. Babaannemle birlikte köyde kışın serçe yakalardık  "Azat buzat ahirette beni gözet" derdik ve serçeleri bırakırdık, onları öldürmeye kıyamazdık.  Sonra 2 yıl Ayancık'ta okudum.  12 Eylül öncesi annemler tekrar beni Almanya'ya geri aldılar. Ben gittikten bir ay sonra ihtilal oldu. İki yıl da Almanya'da okudum .Sonra İstanbul Kartal'a geldim. Üniversiteyi kazandım. İlk Fizik Bölümü Mühendisliği’ni kazandım, Atom Fizik Bölümü olmadığı için Tıp Fakültesi'ni seçtim. Tıp Fakültesini de Erzurum Üniversitesi’ni kazandım, ama  Erzurum'a gitmeyi düşünmüyordum. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ile o zamandan beri  arkadaşım ve beni Erzurum'a gitmeye  o ikna etti. ‘’Ben Erzurumluyum orada zorluk çekmezsin,  Erzurum'a gel’’ diyerek beni ikna etti. Beraber üniversiteyi  okuduk. 30 yılı aşkın arkadaşlığımız var. Doktor olduktan sonra ilk görev yerim Boyabat Ovaçayır Köyü oldu. Sonra Ayancık Hatip Köyü oldu. .Askerlik için ayrıldım. İstanbul Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde hem hekim olarak hem yöneticilik yaptım. 12 yıl çalıştım görev yaptım, buradan sonra Yedikule'de  Aile Hekimliğine başladım. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, beni davet etti ama ben  kabul etmedim. Aile Hekimliği  Türkiye’ye ilk defa geliyordu bu bir devrimdi. Nasıl olur diye bilmiyorduk aile hekimliğinin 2 yıl  başkanlığını yaptım kolay geçmedi o zamanlar. Sonra Şadi Başkan’ın  ısrarlarından dolayı Tuzla Belediyesi'ne çağırdı. Yılların deneyimlerini burada kullanacağımı düşündüm kabul ettim. Tuzla Belediye Başkan Yardımcı olarak göreve başladım. .
 Başkanım, Belediye olarak Türkiye'de bir çok konuda  ilk oldunuz, bize bunlarla ilgili bilgi verir misiniz?  
Biz Türkiye'de birçok konuda ilk olduk. Biz bir çok kurumda olduğu gibi sağlık bakanlığının projelerine destek oluyoruz. Aile Sağlık Merkezi, evde sağlık hizmeti, Diş Hastanesi, sosyal projeler olarak Suriyelilere ilk hastane barınma imkanı, dul evleri, yetim evleri kurduk.  90 Tır dolusu yardım malzemesi gönderdik. Tuzla'da 9 bini aşkın aileye yardım yaptık, sosyal sorumluluk projelerimiz var. İhtiyacı olan ailelere sadece yiyecek içecek değil anne çocuk eğitimi baba çocuk eğitimi olarak yediden yetmişe neye ihtiyaçları varsa  eğitim kültürel faaliyetler elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz. Bir diğer projemiz sosyal tesislerimizde Türkiye'de örnek oldu. Ay Yıldız tesisleri Şelale Park Palmiye tesisimiz Akfırat'ta 22 dönümlük gençlik  tesisi ve yeni bir proje var. Tarihi Galata Köprüsü’ne Tuzla'ya getiriyoruz. Bu Şadi Başkanımızın hayaliydi. Eminönü ruhunu, balık ekmeği Tuzla'da vatandaşlarımıza hizmetine sunacağız.  
Başkanım, STK’lar ile ilgili neler yapıyorsunuz?
Biz hepimiz Anadolu’dan geldik, özümüzden vazgeçemeyiz.  Biz Tuzla Belediyesi olarak bir diğer önemli projemiz de STK’lara çok önem veriyoruz. STK’lara yer verdik burada kültürlerini yansıtsınlar  istedik.  Anadolu'nun kültürünü burada birleştirip kaynaştırmak istedik bununda çok faydalı olduğunu gördük. Hatta şuan dernekler, TV. de yayın yaparak kendilerini tanıtıyorlar. 
Başkanım, Sinoplu STK’ları nasıl buluyorsunuz?
STK liderleri çok önemli abilerimizdir. Burada görev yapanlar tamamen gönüllü insanlardır.  Halk ile devleti buluştura bilmedir, bütünleştiren bir köprü olmalıdır. Dernekler gurbette tabi ki kültürünü yaşayacaklar,  tanıtacaklar bunun yanında  nitelikli uygulanabilir projeler üretmelidirler, Sinop’un köylerine kadar sahip çıkmaları  ulaşabilmelidir  diye düşünüyorum..
 Sinop ile ilgili projeleriniz nelerdir? 
Şadi başkanımız talimat verdi. Sinop Ayancık Durağan’a maddi manevi yapılabilecek elimizden gelen ne varsa yapalım diye. Hatta  Durağan’a  gençlerimiz  gittiler, bir okulu boyadılar, kitap yardımında bulundular.
Başkanım,  Sinop'taki nükleer enerji için ne düşünüyorsunuz?
 Gerçekçi olmak lazım, ülkemizin yüzde yedi enerji açığı  var. Her yıl milyarlarca paramızı dışarı enerjiye ödüyoruz. Avrupa'da bütün ülkeler kullanıyor, mutlaka olması gerekiyor diye düşünüyorum. Yapılacak olan nükleer santraller son teknolojiyle olacağı için zararlı olmayacağını düşünüyorum. Nükleer enerjinin güç olduğunu biliyoruz,  bu güçte neden benim ülkemde olmasın? 
Başkanım Afrika ile yeni  projeleriniz neler?  
Ben bir çok STK  derneklerine  üyeyim. Kim Vakfı’nın kurucu üyesiyim, Yeşilay üyesiyim.  Türkiye olarak tüm dünyadaki mazlumların umuduyuz, ejdadımız da böyle olmuş . Bizi gittiğimiz ülkelerde ‘’beyaz adam kötü değil artık beyaz  iyi adam’’ olarak sevdiler. Yaklaşık 20 bini aşkın Afrikalı öğrenciler, Türkiye’de eğitim görüyorlar. Sizin dedeleriniz de böyle yaptı diyerek bizden beklentileri var,  zaman zaman Afrika’ya gidiyorum. Bu sefer arkadaşlarım gidip 700’ü aşkın göz ameliyat yapacaklar.  Şu an gözlük yardım kampanyamız devam ediyor. Burada kullanılmayan gözlükleri topluyoruz. Gönüllü bir arkadaşımız gözlükleri  numaralandırılıyor, oradaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bu gözlükler Işık olacak, nur olacak. 
Ben devlet memuru oldum ama hiçbir zaman memur gibi yaşamadım. Ülkem için her zaman proje üretip çalışmayı seviyorum. Bazen de uyuyorum mesai sınırımız yok dedi. 
Sevgili Başkanım sizinle gerçekten gurur duyuyoruz. İnşallah sizi daha büyük mevkilerde görmek istiyoruz. Bize vakit ayırdığınız için Son An Gazetesi olarak çok teşekkür ediyoruz...
Turgut Özcan, başkanımız da şunu gözlemledim. Yüreğindeki insan sevgisinin çocukluğunda memleketindeki yaşadığı güzel anılar, bu güzelliği yüreğine dedesinin ve babaannesinin nakış gibi işleyerek insanlığa hizmet adamı yetiştirmişler. Babaannesi ile serçelerin yakalayıp onları sevip (Azad buzat ahirette beni gözet) diyerek onları öldürmeyip sevgi tohumları eken babaannesini rahmetle anıyoruz.