reklam
reklam

Isparta'nın incisi

Eklenme Tarihi: 14 Mayıs 2022, Cumartesi - 23:34   Okunma Sayısı: 90899
Milli tabiat parkları, elma ve kiraz bahçeleri, heybetli dağların çevrelediği muhteşem manzaralı gölü, lavanta kokan köyleri ve binlerce yıllık tarihi yapılarıyla Eğirdir, Isparta'nın adeta incisi.

Göller Bölgesi’nin en ilgi çekici yerlerinden biri olan Eğirdir, Milli tabiat parkları, elma ve kiraz bahçeleri, heybetli dağların çevrelediği muhteşem manzaralı gölü, lavanta kokan köyleri ve binlerce yıllık tarihi yapılarıyla yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir yer. Anadolu coğrafyasının 'Göller Bölgesi' olarak adlandırılan ve Akdeniz ile Ege Bölgeleri arasında yer alan irili ufaklı göllerin en büyüğü olan Eğirdir Gölü, masmavi ve tertemiz suyu, eşsiz doğasıyla görenleri kendisine hayran bırakıyor. Heybetli dağların eteğine kurulmuş olan Eğirdir ilçesini ve muhteşem göl manzarasını Akpınar Yörük Çadırı Seyir Terasından izlemek mümkün.  Eğirdir Gölü tahribata uğramayan ve kirlenmeyen yapısıyla ülkemizin en büyük ikinci tatlı su gölü olma özelliğini taşıyor. Eğirdir Gölü etrafına, bölgenin en önemli ve popüler turistlik tesisleri her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Eğirdir; her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından Atatürk'e verilen Can Adası, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Dağ Komando Okulu, ender rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, Türkiye'nin en önde gelen Kemik Hastalıkları Hastanesi, elma ve kiraz bahçeleri, sadece Eğirdir'de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçe. Eğirdir Masa Tenisi Turnuvası'nı takip etmek için geldiğimiz Eğirdir'de biz de ilçenin güzelliklerini yakından görme imkanı bulduk.

 

Can Ada ve Yeşil Ada

 

Eğirdir Gölü üzerinde uzanan yarım adası aslında Can Ada ve Yeşil Ada'nın birleştirilmesiyle oluşmuş. Adalarının yer aldığı bölüm halk arasında "Nis" adıyla anılmakta. Eskiden, küçük olan Can Ada ve Büyük olan Yeşil Ada, Eğirdir Gölü üzerinde yer alan, doğal oluşumlu, yan yana olan iki aday doldurma yol ile hem birbirine, hem de merkez karaya bağlanmış. Böylece her iki ada birleşince, bir yarım ada özelliği kazanmış. Eğirdir ile Yeşilada arasında yer alan, sadece piknik alanı olarak kullanılan 7 dönümlük bir adacık olan Can ada, Atatürk'ün Eğirdir'i ziyareti sırasında Belediye Encümen Kararıyla Atatürk'e hediye edilmiş. Daha sonra Atatürk'ün mirasçılarına ve onlardan da Eğirdir Belediyesi'ne geçen Can Ada, çadır ve karavan turizmi ile piknik alanı olması ve doğal bir güzelliğe sahip olması nedeniyle çevre halkının en çok ilgi gösterdiği yerlerden biri. Yeşil Ada ya da diğer adıyla Büyük Ada üzerinde Dünya'daki ilk rahibe okulu olan Ayastafanos Kilisesi bulunuyor. Restore edilen bu Rum kilisesi günümüzde kullanılmıyor.  Eğirdir'in kalbinin attığı yer olan Yeşil Ada doğal güzelliklerini yanında tarihi zenginlikleri de bünyesinde barındırıyor. Yarımada, turistlik otelleri, pansiyonları ve balık restoranlarıyla her yıl turistleri ağırlamaya devam ediyor.

 

 

Eğirdir'in tarihi mirası

 

Eğirdir içinde merkezde bulunan Dündar Bey Medresesi ve Hızır Bey Camii birer sanat şaheseri durumunda. İlçe merkezinde yer alan, Lidyalılar döneminden kalan "Eğirdir Kalesi" ve Hamitoğulları Beyliği'nden kalan "Dündar Bey Taş Medresesi" önemli tarihi yapılarıdır. Ayrıca "Poyraz Mahallesi" ve civarında yer alan çoğunda hala ikamet edilen taş ve ahşap yapılı evleri ilçenin tarihi ve mimari özelliği yansıtmaktadır. Hızır Bey camii aynı zamanda Eğirdir'in en büyük camisi durumunda ve üç bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Ulu Cami olarak da bilinen bu yapının duvarları kâgir, üstü de toprak dam ile örtülüdür Kış aylarında toprak dam üzerinde biriken karların dışarıya atılabilmesi için üst örtünün bir bölümü açık bırakılmıştır. Cami dikdörtgen planlıdır Doğu duvarı surlara bitişiktir Giriş kapısı Selçuklu geleneğini sürdüren Hamidoğulları mimarisinin tipik bir örneği olup taş içliğinin güzel örneklerinden birisini sergilemektedir. Kapıyı çepeçevre kuşatan kabartma silmeler çeşitli taş bezemelerle süslenmiştir. Caminin tek şerefeli minaresi orijinal olup, Dündar Bey Medresesi ile Hızırbey Camisi’nin ortak duvarını oluşturan kale suru üzerinde yapılmıştır.

 

 

Eğirdir Elması

 

Eğirdir'in yerli halk arasında Bağlar olarak anılan bölgesinde tarım önemli yer tutuyor. Hem Isparta yolu üzerinde, hem de Eğirdir Gölü çevresinde kilometrelerce uzanan elma ağaçlarını görmek mümkün. Isparta, nasıl gülü ile meşhursa, Eğirdir'de sert ve sulu elmasıyla biliyor. Elma'nın yanı sıra Armut, üzüm, ayva, muşmula ve az da olsa ceviz üretiliyor. Ancak bölgenin em önemli geçim kaynağı elma yetiştiriciliği. Fujı, Golden, Starking, Gala, Topaz, Pink Lady, Braeburn ve Grany Smith gibi birçok çeşit elma üretimi yapılıyor. Elmaları renk açısından genelde kırmızı ama sarı, yeşil ve pembe renkte olanları da var.

 

Kıl Keçisi ve balık

 

En çok Akdeniz Bölgesi'nde beslenen Kıl Keçisi, Eğirdir'in de başlıca küçükbaş hayvancılığını oluşturuyor. Hayvancılık yaygın olmamakla birlikte dağlık kesimlerde rastlanmak mümkün. Eğirdir Gölün'nde dolayı Eğirdir'de balıkçılık faaliyeti de oldukça önemli. Eğirdir Gölünden kılçıksız göl levreği, siraz, eğrez ve kerevit çıkartılıyor. Eğirdir Gölü 1980 öncesinde 10 çeşitten fazla balık türü barındırırken göl ekolojisine yanlış beşeri müdahaleler ve bazı balık hastalıkları yüzünden günümüzde bu sayı giderek azalmış. Ayrıca ihracatta önemli bir ekonomik değere sahip olan kerevit yani su istakozu da önemli ölçüde düşüşe geçmiş.  Bunun yanı sıra ülkemizde yaşayan 450 farklı kuş türünün yarısından fazlası Eğirdir gölü ve çevresinde yaşıyor.

 

Altınkum Plajı

 

Eğirdir İlçesi, turizm açısından oldukça zengin bir bölge. Özellikle Altınkum Mahallesi yaz turizmi için önemli bir yer tutar. Burada yer alan plajı gölde yüzme aktivitesi ve kamping imkanı vermekte. Altım  sarısı renkli kumu olan Altınkum Plajı orta ölçekte yerli ve yabacı turist misafir etmekte. Bu çok amaçlı plaj içerisinde yer alan bungalovlarda veya bireysel çadır kurma imkanıyla konaklama sağlıyor. Bunların dışında plaja yakın oteller ve pansiyonlar da yer almakta. Yaz turizminin yanında kültür, tarih ve doğa turizmi potansiyelleri de oldukça fazla.

 

Eğirdir'in kadim tarihi

 

Eğirdir kentinin Lidya'nın son hükümdarı 'Karun kadar zengin' unvanının sahibi Kroisos tarafından kurulduğu ve ilk adının da "Krozos" olduğu sanılmakta. Şehrin iç kalesi de Lidyalılar tarafından yaptırıldı. Romalılar döneminde ilçe Prostanna diye anıldı. Yörede ilk Türk yerleşi 1071'den birkaç yıl sonra gerçekleşmeye başladı. Anadolu Selçukluları ve Hamitoğulları Beyliği'nden sonra

Eğirdir, Sultan 2. Murat zamanında 1423'te tam olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Eğirdir Kalesi

ilçenin göle doğru uzanan yarımadanın başlangıcında bulunuyor. Kale, iç ve dış olmak üzere iki kısımdan oluşuyor.

 

Görkemli tarihi yapılar

 

Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli miraslarından olan Keyhüsrev Kervansarayı dönemin en büyük hanlarından. Tarihi han 1237’de II Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yaptırıldı.  Keyhüsrev Kervansarayı, Yeni Mahalle’de Eğirdir Gölü kıyısında bulunuyor. Yaklaşık 800 yıllık bir tarihi olan Hızır Bey Camii tarihe meydan okurcasına hala dimdik ayakta duruyor. Taş işçiliğinin yanı sıra kabartma sanatının güzel örneklerini görebileceğiniz Hızır Bey Camii, ilçenin tam merkezinde bulunuyor. Dündar Bey Medresesi, daha önce han olarak hizmet verdi. 1301 yılında Hamidoğulları Beyliği’nden Dündar Bey burayı medreseye dönüştürdü. Medresenin girişi beyaz mermerden yapıldı.  Mimarisi oldukça iyi olan medresede geometrik motifler, süslemeler, volütlu köşe sütunları dikkat çekiyor.

1358 yılında İlyas Bey tarafından yaptırılan ve Yazla Mahallesi’nde bulunan Baba Sultan Türbesi, sekizgen planlı mimarisi ve konik çatısı ile ilgi çekiyor. Türbede, Baba Sultan haricinde türbede Timur'a 'Senin gibi Emir'e zort' dediği için adı Zorti Baba olan Sureti Baba ile Palaz Baba adındaki kişiler de yatıyor.

 

Prostanna Antik Kenti

 

Isparta gezilecek tarihi yerlerin başında bana göre Prostanna Antik Kenti geliyor. Ülkemizdeki bir çok Antik Kenti gezmiş ve bir de yazı dizisi yapmış bir gezi yazarı olarak, Prostanna Antik Kenti, diğer sahil Antik kentlerinden farklı bir konumda. Prostanna Antik Kenti; Isparta İli, Eğirdir İlçesi’ne bağlı Akpınar

Köyü’nün yaklaşık 1,5 km. kuzeybatısında, Camili Yayla’da bulunan askeri alanın doğusunda bulunuyor.  Antik Viarus Dağı’nın güneyindeki eteklerde ilk önce savunma yapısı şeklinde kurulan Prostanna Antik Kenti, Hellenistik Dönem’de kentleşme sürecine girdi. Kentin merkezi noktasında akropolis ve akropolisin kuzeyindeki eteklerde agora, stoa ve kamusal yapılar kurulu. Kentin kuzeyinde ise sarp ve ulaşılması güç bir konumda Viarus Dağı yer alıyor. Kentin dağ Akropolü Viarus Tepesi ile Isparta’nın güneyinde kurulmuş askeri bir yerleşme olan Kapıkaya Antik Kenti dağ Akropolü Ulu Tepe birbirlerini görecek şekilde konumlandırıldı. Kentin doğusunda yer alan Mallos Antik

Kenti ile de kuleler vasıtasıyla iletişim sağlanıyordu.  Prostanna Antik Kenti dört yönü de denetleyebilecek şekilde tasarlandı. Kuzey, doğu ve güneydoğuda Eğirdir Gölü’nden gelecek tehlikelere, kuzeybatıda Sevinçbey Köyü yönünden gelebilecek saldırılara karşı kule ve sur

duvarlarıyla koruma altına alındı. Güneybatıda bulunan kule yapısıyla ise Gölcük Vadisini kontrol altında tutuldu. Akropolisin kuzeyinde kamusal ve dinsel yapılar, doğu ve kuzeydoğusunda ise sivil yerleşmeler bulunuyor.

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam