Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Gençlik ve Spor bakanlıkları arasındaki Gönüllülük Alanında İş Birliği Protokolü'nün imza törenine katıldı.

Gençlik ve Spor Bakanlığının Konferans Salonu'ndaki programda, gönüllülük faaliyetlerinin toplumun manevi, ahlaki, kültürel gelişmişliğinin en önde gelen göstergelerinden birisi olduğunu vurgulayan Yanık, gönüllülük kavramının geçmişte, vakıf insanı olarak nitelendirildiğini söyledi.

Toplumun kültür kodlarında vakıf insanı ve gönüllülük faaliyetleri içerisinde olmanın işlenmiş bir durum olduğunu belirten Yanık, şöyle konuştu:

"Bugün bunu bu kadar genç bir kitlenin devam ettiriyor olması ayrıca çok anlamlı. İnşallah bir toplumda gönüllülük ilkesi ile yürütülen çalışmalar ne kadar yoğunsa şundan emin olabiliriz ki o toplumun insanları arasında güven, saygı, sevgi, güçlü bir yere sahiptir. Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan gönüllülük kavramı, tüm dünyada sivil değerleri güçlendirmesi, sosyal ve siyasal katılımı artırması, liderlik ve organizasyon becerilerinin geliştirilmesi ile problem çözme, kriz yönetme gibi yeteneklerin güçlendirilmesine de katkı sağlayan özel bir kavram. Özellikle gençlerimiz düşünüldüğünde, bir topluluğa karşı geliştirdikleri aidiyet ve sorumluluk hissinin kişisel gelişimlerine olan katkısı inkar edilemez bir önemde. Günümüz dünyasında gönüllülük, kişilerin insani ve sosyal sermayesini genişlettiği, onları daha olgun, sosyal ve donanımlı bireylere dönüştürdüğü, sonraki hayatlarında onları öne taşıyan bir niteliğe bürünmüştür."

"İyiliğe ve iyiliğin gücüne inanmak gerekiyor"

Bakan Yanık, Türk toplumunun ümitvar olmasını sağlayacak güçlü bir kültüre ve sosyal değerlere sahip olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Zaman zaman bazı olumsuzluklar olsa da içinden geldiğimiz pek çok değeri, farklı şekillerde yaşatmaya devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi içinde bulunduğumuz ramazan ayının en anlamlı taraflarından birisi, bu yönde gönüllülük kültürünü ve ahlakını da geliştirmesidir. Yine köklerimizin tutunduğu ve bizleri besleyen Türk-İslam medeniyeti bir vakıf medeniyeti olarak bilinir. Dinimiz, 'hayırda ve iyilikte yarışınız' şeklide bir tavsiyede bulunur. Bu tavsiye vakıflarla adeta ete kemiğe bürünmüştür. Vakıflarımız, gönüllülük kültürünü kurumsallaştıran muhteşem örneklerdir. Sadece vakıflar da değil, hayratlar, imarethaneler, imeceler, yardımlaşma sandıkları gibi daha pek çok gönüllülük faaliyeti, kültür ve medeniyetimizin yapı taşlarındandır. Bize düşen, yani size bize hepimize düşen, bu yapı taşlarından aldığımız güç ve ilhamla kültürümüzü layıkıyla temsil edecek ve geliştirecek çalışmalar yapmaktır. Çünkü iyiliğe ve iyiliğin gücüne inanmak gerekiyor. Biz, taşıdığımız değer yargıları, inanç kodları itibarıyla her zaman iyiliğin gücüne inanan insanlarız. Unutmayalım ki iyiliğin en güzel taraflardan birisi de bulaşıcılığıdır. Gönüllülük bir davranış ve hayat tarzı haline geldiğinde kar topu etkisi yapacak ve büyük bir hızla büyüyecektir. Bu konuda gençlerimize öncülük etmek de böyle bir kültürün içinden gelen bizlere düşmektedir. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Bakanlığımız iş birliğinde yürütülecek gönüllülük çalışmalarına bu nedenle büyük bir umut ve heyecanla bakıyorum."

 "Gençler için gönüllülük iyi bir öğrenme yöntemi"

Araştırmalarda, gönüllü faaliyetlerin bir parçası olmanın, başkaları için herhangi bir çıkar gözetmeksizin çalışmanın özellikle gençleri anti sosyal davranışlardan uzaklaştırdığını aktaran Yanık, şu ifadeleri kullandı:

"Gençler için gönüllülük iyi bir öğrenme yöntemidir. Gençler, gönüllü çalışmalar sayesinde kişisel özelliklerini geliştirirken, belki birtakım zayıf yönlerini keşfederek onu da tamir etme imkanı buluyor. Öte yandan, yeni beceriler edinir ve zafiyetlerinin yanı sıra kendi içlerindeki yeni yeteneklerini de ortaya çıkarıyorlar. Bu süreç toplumsal hayata kendini hazırlamak noktasında çok değerli bir süreç. Bunun yanında gönüllülük yoluyla elde edilen beceri ve yetkinlikler, gençlerin mesleki gelişimine de katkı sağlamaktadır. Günümüz dünyasında özellikle ulusal ya da uluslararası güçlü kurumlar elemanlarını seçerken öz geçmişlerde yer alan gönüllü çalışmalara dikkat etmekte, bu çalışmalar işe kabul edilmeyi kolaylaştırmaktadır. Sosyal ilişkilerin geliştirilmesi, öz güveninin artması, toplum içerisindeki farklı sosyal konularda bilgi sahibi olması, yardım toplama, proje uygulama, çeşitli paydaşlarla ilgilenme gibi çalışmaların her biri, gençlerin profesyonel kapasitesini olumlu yönde etkileyerek iş bulmayı kolaylaştırıyor."

Gönüllülük faaliyetlerinin bireysel faydasının yanında toplumun iyilik halini güçlendirdiğini de belirten Yanık, "Bizler de gönüllü gençlerimizle sosyal sorumluluk çalışmalarında omuz omuza verdiğimizde, toplumun iyiliği ve huzuruna daha çok hizmet edeceğimize inanıyorum. Bugün burada imzalayacağımız gönüllülük protokolümüzün bu anlamda oldukça önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum. Bakanlık olarak yürüttüğümüz Gönül Elçileri Programımız da toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak insan potansiyelinin, sayı ve nitelik açısından geliştirilmesinde önemli bir yere sahip. Saygıdeğer Hanımefendi'nin himayelerinde birçok başlıktan oluşan Gönül Elçileri Programımız, Bakanlığımızın sorumluluğunda halen devam ediyor." diye konuştu.

"Yeni iyilik çabalarının da önü açılmış olacak"

Bakan Yanık, bu yılın gönüllülük anlamında Bakanlıkları açısından oldukça verimli ve bereketli bir yıl olacağına inandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu yıl içinde dijital ortamda oluşturacağımız Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük Platformunda gençlerimizin gönüllülük alanındaki çalışma, talep ve önerilerini de bir araya getireceğiz. Sosyal Kuluçka Merkezi adını verdiğimiz platformumuzda, sivil toplum kuruluşlarımızla gönüllülerimizi buluşturacak ve el ele vererek birçok faydalı çalışmaya imza atacağız. Bakanlığımızın Sivil Toplumla İşbirliği ve Projeler Daire Başkanlığı bünyesi içinde gerçekleştirilecek bu çalışmalardan bir diğeri ise Gönüllü Akademisi olacak. Gönüllü Akademisi ile bir eğitim platformu oluşturarak, Bakanlığımız hizmetleriyle ilgili eğitimler vereceğiz. Böylelikle gençlerimizin sosyal hizmet konularında bilgi ve tecrübe edinmesine sebep olacak, buradan aldıkları 'eğitim' belgeleri ile iş hayatlarında avantaj kazanmalarını sağlayacağız. Sosyal hizmet kapsamındaki bu çalışmalarımız, gönüllülük çabalarıyla buluştuğunda öyle inanıyorum ki yeni iyilik dalgalarının, çabalarının da önü açılmış olacak. Biz millet olarak iyiliğe ve insanlığın vicdanına güveniyoruz. Eminim yapılan her gönüllülük çalışması milletimizin kalbinde güzel bir karşılık buluyor ve her iyiliğe dualarla cevap veriliyor. Buradan hareketle gönül coğrafyamızın meşalelerini gençlerle daha ileriye taşıyacağımıza inanıyor, gençlerimize güveniyorum."

Konuşmaların ardından, Gönüllülük Alanında İş Birliği Protokolü, Bakan Yanık ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu tarafından imzalandı.