Hızır Bey
Hızır Çelebi Bey (1458), Fatih Sultan Mehmet’in döneminde İstanbul’da altı sene kadılık görevinde bulunmuştur. Fatih devrinin önemli âlimleri arasında sayılır. Babasının adı Celâlettin olup Akşehir’de medfundur. Dedesi Nasrettin Hoca’dır.
Celâlettin Efendi Seferihisar’da kadılık yaparken Hızır Bey doğmuştur. Seferihisar’da müderrislik yaparak göreve başlayan Hızır Bey, daha sonra İstanbul’a gelmiştir. Bir Arap âlimini ilmi bir münakaşada mağlup edince Fatih Sultan Mehmet durumdan çok memnun olmuş ve Hızır Bey’i İstanbul’a kadılık görevine getirmiştir.
- Murat devrinin büyük âlimlerinden Molla Yegân’ın kızıyla evlenen Hızır Bey’in çocuklarının isimleri Sinan, Yakup, Müftü Ahmet Paşa, Hayrünnisa ve Sultan Hatun’dur (Hacı Kadın). Süheyl Ünver, Hızır Bey hakkında bir monografide Hacı Kadın’ın Hızır Bey’in kızı olduğunu yazmıştır.
Hızır Bey’in haziresinde defnedilmiş olan kişiler:
Şücaeddin İbrahim Efendi
Seyyid Şehit
Nakkaşzade Salih Efendi
Muhammed Ağa
Fatıma Zehra Hanım
Kâtip Çelebi (Mustafa bin Abdullah)
Hacı Halife H 1017-1067), Ortaçağ ilim inkılâbını müspet ilimler ve hür fikirler yoluyla Türkiye’ye ilk tanıtmış ve dünyaca tanınmıştır. Kabri 1952 yılında yeniden düzenlenmiştir.
Kabir üçgen şeklinde olup Üçgenin iç kısmında kapı üstünde Ankebut Sûresi’nin “Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır” mealindeki ayeti yazılıdır.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: BAŞAK ERTEKİN