reklam
reklam

PROF.DR. CANAN KARATAY KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ’NDE SAĞLIKLI YAŞAMLA İLGİLİ ÖNEMLİ TAVSİYELRDE BULUNDU

Eklenme Tarihi: 26 Kasım 2019, Salı - 10:28   Okunma Sayısı: 188690
Mesleki Gelişim Haftası Etkinlikleri kapsamında; Prof.Dr. Canan Karatay Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde  "Sağlıklı Yaşam" konulu semineri ile öğretmenlerle  bir araya geldi. Programa; Kadıköy Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Sadık ASLAN, Şube Müdürleri, Okul Müdürleri, vatandaşlar katıldılar.

İSTANBUL

Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen ve yoğun ilgi gören seminerde ayrıca ilçede görev yapan öğretmenlerden oluşan Türk Sanat Müziği Grubu konuklara mini bir konser verdi.
Programın konuğu olan Prof. Dr. Canan Karatay sağlıklı ve uzun yaşamla ilgili bir çok konu hakkında bilgi verdi. Karatay her zaman önemle altını çizdiği şeker konusunda yine “Beyaz şeker zehirdir. Şekerin zehir olduğunu tüm dünya artık kabul ediyor” dedi.

“KARATAY MUTFAĞI PAKETLENMİŞ HİÇBİR ŞEY İÇERMEZ”

Ünlü profesör Canan Karatay, kitaplarında yer alan bilgilerin her birinin şifa kaynağı olduğunu vurgulayarak “Karatay mutfağı şifa kaynağıdır” diye ifade etti. Üç kitabının da Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesinde yer aldığının altını çizen Karatay kitapları ve mutfağımızda yer alacak ürünler hakkında şu şekilde konuştu:  Kitaplarım Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege, Akdeniz ve

Balkan mutfağıdır ve asırların süzgecinden geçmiştir. Yöresel Türk mutfağıdır. Yöresel Anadolu mutfağıdır. Organizmaların ihtiyacı olan hakiki gerçek besinlerin kaynağıdır. Yalancı, yapay uyduruk yiyeceklerle alakası yoktur. Asırlardır sağlıklı olduğu kanıtlanmıştır. Geleneksel, yerel, ve doğaldır. İşlem görmüş hiçbir şey kitaplarım da yer almaz. Rafine tuz, şeker, mısır şurubu şekeri rafine sıvı yağ içermez. Bu saydıklarımdan uzak durduğunuz zaman sağlığınıza kavuşursunuz. Trans yağ ve doymuş yağlar, margarinler yoktur. Doğal köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, balık ve balık yağı, doğal yağlı kırmızı et ve doğal yumurta içerir. Karatay Mutfağı paketlenmiş hiçbir şey içermez.

Neden tereyağı ve zeytinyağı diyoruz çünkü bu iki yağda vücudumuzu güçlendiren ve hayatta kalmamızı sağlayan ve hastalanmamızı önleyen temel vitaminler var bizler bunlara yağda eriyen vitaminler diyoruz. Bunlar A,D,E ve K vitaminleridir. Bunların vücudumuza girmesi lazım çünkü hepsinin bir görev var. Hepsini yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmeliyiz. Bu yağlar hafızayı, kasları motor gücünü ve vücuttaki yangını önler. Ömrü uzatır ve bağırsakları güçlendirir.

“DOĞAL HAYVANSAL YAĞLAR TÜM HÜCRELERİ KORUR”

Kalp ve Dahiliye Profesörü Canan Karatay önemini vurguladığı ve tavsiye ettiği yağların dünyanın en önemli tıp dergilerinden Lancet dergisinin 2017 yılında bu yağların faydaları yayınlandığını belirtti. Doğal hayvansal yağlar kuyruk yağı, kelle ve paçadaki yağlarda bunlara dahil olduğunu dile getiren Karatay, bu yağların  uzun süre acıktırmadığını, enerji verdiğini, tüm hücreleri de koruduğunun da altını çizdi. Doğal tereyağı yer yüzünde bulunan en sağlıklı prebiyotik olduğunu söyleyen ünlü doktor  perebiyotikler ve probiyetiklerin ayrımını dinleyicilere şu şekilde ifade etti: Prebiyotikler vücudumuza girdiği zaman bağırsaklarımızda ve vücudumuzda bulunan sağlıklı dost dediğimiz bakterileri besleyenler demektir. Çoğaltır ve besler. Eğer bunlar çoğalırsa ruh hastalıkları dahil hastalıklar önlenebilir. Probiyotikler ise canlı bakterileri vücudumuza canlı almamız demektir. Bunlar ev yoğurdundaki mayalanma, sirkedeki mayalanma gibi. Bu iki sağlıklı bakteriyi vücudumuza aldığımız zaman hastalıklara karşı korunuruz.

“ZEYTİNYAĞI ANNE SÜTÜNÜN AYNISIDIR”

Katıldığı her programda ve söyleyişi de zeytin yağının önemini vurgulayan Dr. Canan Karatay zeytinyağının anne sütü kadar faydalı olduğunu vurguladı. Zeytinyağının içeriğine bakıldığı zaman anne sütüyle aynı olduğu dile getiren Karatay” doğal yeşil zeytinyağı doğanın insanlara bahşettiği anne sütüdür. Bir tek fark vardır. anne sütünde hayvansal kolesterol vardır zeytinyağında bitkisel kolesterol vardır. Kolesterol olmadan hayat olmaz. Hücre zarının temel maddelerindendir” dedi. İnsan vücudunda göbek ve bel çevresinin bir çok hastalık konusunda haberci olduğunu söyleyen Karatay, ”eğer göbek kısmınız şişkinse göbekte yangın var demektir. Bütün vücutta yangın var ve göbek bunun belirtisidir. Vücutta yangın başladığı zaman en başta Alzheimer, Parkinson, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, felçler, kanserler, eklem ağrıları, otizm ve kalp hastalıkları başlar” diye ifade etti.

“KARATAY MUTFAĞI YANGINLARI SÖNDÜRÜR VE ŞİFA KAYNAĞIDIR”

Türkiye’de kolesterolün çok büyük bir terör olarak halkımıza sunulduğunu iddia eden ünlü kalp doktoru Karatay, bu konudaki görüşünü de şu sözlerle aktardı: Yağ dediğimizde bizler  kolesterolü yükseltir diye algılıyoruz. Türkiye’de kolesterol çok büyük bir terör olarak halkımıza sunuldu. Ve hala doktorlar tarafından ve ilaç firmaları tarafından vatandaşlar korkutuluyor. Kolesterol hastalığı diye bir hastalık yok herkeste kolesterol bulunur. O halde yağlar doğal olduğu zaman kolesterolü yükseltemez. Doğal yağlar, doğal yumurta, doğal zeytinyağı ve tereyağı vücuttaki alevi söndürür. Kolesterolü yükseltmediği gibi kan yağlarını da dengeliyor. Karaciğer yağlarını da gideriyor. Doğal tereyağı katı yağ bile değildir. Doğa da 30 çeşit yağ vardır ve bu yağlar vücuda dengeli bir şekilde girmeli. Doymuş yağlar ve hayvansal yağlar arasında kalp krizini tetikleyecek hiç bir kanıt bulunamamıştır.

“SAF BEYAZ ŞEKER ZEHİRDİR”

Her zaman her yerde “saf beyaz şeker” zehirdir cümlesini söyleyen Dr. Karatay seminerde bu konunun önemini tekrar vurguladı. Yaşantımızda kullandığımız şeker ve rafine olmuş gıdaların birçok hastalığı beraberinde getirdiğini söyleyen Canan Karatay,”

İnsülin yüksekliği kalp krizine neden olur diye yurt dışında tüm dergilerde yayınlandı. İnsülin direnci demek şeker hastalığının başlangıcıdır. Sağlıklı beslenilirse önlemek elimizde. Vücuttaki bozukluk ve yangın rafine olmuş ürünlerden başlıyor. Bunları hayatımızda sıfırlamamız mümkün değil ancak en aza indirmeliyiz. Sağlığımıza kavuşuruz” diyerek sözlerin, sürdürdü.

Dünyanın her ülkesinde saf beyaz şekerin zehir olduğunun kabul gördüğünü söyleyen dahiliye profesörü Karatay, İngiltere’nin çok saygın bir gazetesinin ön sayfasında 2012 yılında beyaz şeker zehirdir hayatınızı mahveder diye yayınladıklarını söyledi. Uzun süre haber bültenlerine konu olan hamilelere şeker yüklemesi konusuna da tekrar değinen Canan Karatay bu konuda ise şunları ifade etti: Hepinizin de bildiği gibi hamilelere şeker yüklemesi yapılıyor. Fetüsün gelişimini yavaşlatıyor. Bütün çocuklarımız gelişim geriliğiyle doğabiliyor. Hamilelere yapılan şeker yüklemesi kesinlikle yanlıştır. Vücudumuza giren her un çeşidini vücudumuz onu şeker olarak algılıyor. Vücut alınan şekerleri zamanla toksit olduğu için hemen insülin direnci geliştiriyor.

“ORGANİK TEDAVİ TAMAMEN YALAN VE UYDURMADIR”

Yaklaşık yarım asırdır hekimlik yapan  Dr. Canan Karatay son zamanlarda halk arasında popüler olan ve hızla yayılan organik tedavinin tamamen yalan ve uydurma olduğunu söyledi. Karatay bu konuya ve genetik hastalıklar konusuna da şu sözlerle değindi: Trans yağlar kızartma ve margarinlerde bulunan bozuk yağlar kolesterolü yükselten yağlardır. Bu yağlar şeker hastalığı, kanser hastalığı, kalp hastalığı ve tiroit hastalığına neden olur. Kronik hastalıklar genetik olamaz. Ailenizde varsa korkmayın çünkü korkutularak hastalık tedavi edilmez. Neden genetik değildir. Çünkü saydığımız bu hastalıklar 1980 ve 90’yıllarından sonra  mantar gibi büyüdüler. Ancak bu hastalıkları büyüten bir sebep var. Genetik hastalıklar yok mu tabi ki var. Genetik hastalıklar DNA’nın değişmesiyle oluşur ve yüz, iki yüzyıl alır genetik hastalıkların ortaya çıkması için. Ancak zamanla toksit ve yapay maddeler ortaya çıkınca hastalıklar ortaya çıkıyor. Yani genetik değil aileseldir armut dibine düşer. Anneniz börek yapıyorsa sizde yaparsınız. Ailesel

olması demek genetik demek değildir yani ailece bir çok şeyi yanlış yapıyorsunuz demektir. Son dönemde ortay çıkan bir de genetik tedavi var. Bu tamamen uydurma ve yalandır. O halde ne yapacağız yaşam biçimimizi değiştireceğiz mutfağımızı değiştireceğiz.

“DÜNYA DA 8 MİLYAR İNSAN VAR HER İNSAN BİRBİRİNDEN FARKLIDIR”

Prof. Dr. Canan Karatay, dünya da 8 milyar insan var her insan birbirinden farklıdır. Bu nedenle her hastanın ve her vücudun birbirinden farklı olduğunu ve bu nedenle tedavilerin ve verilen önerilerinde farklı olması gerektiğini vurguladı. Her gün en az 30 dakika yürümek gerektiğini ifade eden Karatay hareketsiz bir yaşam hastalıkların habercisi olabileceğine değinerek sunumunun kapanış konuşmasını şu tavsiyeleri vererek şu sözlerle sürdürdü: Her gün uykunuzu düzgün almanız ve stresten uzak durmanı gerekiyor. Her gün iki buçuk litre su içilecek diye bir şey yoktur. Bu herkes için geçerli değildir. Çünkü her bedenin ihtiyacı  farklıdır ve alabileceği litrede farklıdır. Dünya da 8 milyar insan var ve 8 milyar insanda ayrı ayrı parmak izi var aynı zamanda insan vücudu da aynı şekilde birbirinden farklıdır. Trigliserid  yağlar vücutta 20 türlü hastalık yapan hormon üretiyor. Yani aslında bizler vücudumuzda hastalık üretiyoruz. Trigliserid yükselten yine şekerdir. Karatay mutfağıyla bu trigliseridleri vücudunuzdan atabilirsiniz. Hastalıkları üreten bataklığı kurutmak zorundayız. Ekmek yemiyoruz ekmeği kesiyoruz. Ancak lahmacun ekmek değildir. Karatay kitabımda lahmacun yapımının tarifi bile var. Lahmacun en sağlıklı Türk fastfood’tur. En dengeli besinlerdendir. Modern buğdayla yapılan ekmekler vücutta yangını başlatıyor. Meyvelerde şimdiki modern meyvelerde aşırı derece de früktoz var. Meyvelerin içeriğinde zamanla bildiğimiz vitaminler kalmadı. Çünkü modern tarım zehirleri bunlara neden oldu. Enerji içeceklerinin içerisinde granül bulunuyor. Gençler çok kullanıyor uzak durmalı. Bu içecekler alkol kullanımından daha kötü. Dünya Sağlık Örgütü 2016 da şekere savaş açtı. Çünkü kanser sebebi.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam