reklam
reklam

EĞİTİMDE FARKLI BİR SOLUK

Eklenme Tarihi: 29 Nisan 2019, Pazartesi - 11:09   Okunma Sayısı: 280775
Bir ülkede eğitim sistemi düzelmedikçe, gelişmekten, kalkınmaktan veya toplumsal huzurdan bahsetmek söz konusu değil.

İSTANBUL

Eğitim sistemi Türkiye’nin önem verdiği ancak  oturtamadığı derin bir konu. Son zamanlarda her yıl müfredatla ilgili değişiklik yapılıyor. Eğtimciler, öğrenciler ve veliler yeni sistemi tam anlayamadan tekrar oluşturulan yeni bir müfredat sarmalının içine atılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı öğrenciler için hiç bir desteğe gerek duymadan öğrencinin okulda aldığı eğitimle sınava yeterli görse de öğrenciler ilkokul'da dahi özel dersler almaya başlıyor. Eğitim önemli ve ülkelerin temelini oluşturan en önemli konulardan biri olunca kapatılan dershanelerin yerine açılan alternatif derslikler ve yeni düzen için getirilen sayısız kitaplar raflarda yerini aldı. Zorlu bir maraton olan sınav süreçlerinde öğrencilerin vazgeçilmezi olan kitapların kimisi öğrencilere kimisi velilere çoğu eğitimcilere neler yapabileceğini anlatıyor. Ancak Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan yeni bir kitap uzun ve zorlu bir çalışmanın ardından raflarda yerini aldı. Kitap “Her yönüyle Üniversite’ye Hazırlık” adıyla eğitim sisteminde bir başucu kitabı olma niteliğinde. Türkiye’nin Eğitim Koçu sıfatıyla kitabın yazarı olan Okan Kumbaracı gerekli ve zamanında uygulanacak tekniklerle öğrencilerin dershanelere gerek duymadan hazırlanabileceğini söylüyor. Kumbaracı, Kitabın temelde yazılma amacının “Okullar sınava hazırlamada yetersiz kalıyor” algısını değiştirerek öğrencilerin okul dışındaki desteklere yönelmesini önlemek olduğunu belirtiyor. Bizler de doğru ve bilimsel çalışma teknikleri öğrencilere onların anlayabileceği ve samimi bir dille yazılan bu kitabı eğitim koçu Okan Kumbaracı ile detaylı konuştuk....

 

Kitabı yazma fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı, kaç yılında yazmaya başladınız?

Kitap yazma eylemi çok eski bir fikirdi bende. 2009 yılında yazmaya  başladım. O dönemde bir okulda yöneticiydim. O sırada yüksek lisansımı ve yapmam gereken okumaları yaptım. Bu dönemde kitapla ilgili bir çok şeyi kafamda birleştiriyordum. Arkadaşlarla bir gün otururken iddiaya girdik ve kitabı yazıp  yazmama konusunda . Böylece kitabı yazmaya  başladım. Bu kitap kişisel gelişim motivasyonu olarak başladı. Ancak biraz yazdıktan sonra ince eleyip sık dokumaya başladım. Çünkü öğrenci koçluğuyla ilgili birçok  kitap raflarda mevcut. Çok ince eleyip ve sık dokudum insanlığa bir fayda vermesi açısından. Sınava hazırlanan öğrenciler için sınava hazırlık dönemi çok önemlidir. Sınava hazırlanan bir öğrencinin A’dan Z’ye neye ihtiyacı diye düşünülerek yazılmış bir kitap

 

Kitap kimlere hitap ediyor ve kitabı yazmaktaki amacınız neydi?

Kitabın temelde yazılma amacı “Okullar sınava hazırlamada yetersiz kalıyor” algısını değiştirerek öğrencilerin okul dışındaki desteklere yönelmesini önlemektir. Bunu sağlamak için de doğru ve bilimsel çalışma teknikleri öğrencilere onların anlayabileceği ve samimi bir dille kitapta aktarılmaktadır. Kitap öğrenciye, veliye, eğitimciye hitap ediyor. Sadece öğrencilerin değil Anne babaların da çocuklarının koçluğunu yapmasına imkân sağlayan bu kitap -herhangi bir dersi bilmese bile- ailelere çocuklarının çalışmalarını doğru bir biçimde izleyip değerlendirebilecekleri bilgileri de içermektedir. Velilerde öğrencisini takip ederken uygulayacağı yapacağı ve kullanacağı bir çok bilgi var. Kitabın bugüne kadar yayınlanan kitaplarda bulunmayan diğer bir özelliği ise sınava hazırlığı kümülatif bir süreç olarak görmesi ve bu nedenle “her yönüyle” ibaresini iddialı bir biçimde başlığında barındırmasıdır. Öğrencilerin zaman yönetiminden uyku saatlerine, kitap seçimlerinden beslenmelerine, okulda dersi dinlemeden önce ve ders sırasında yapması gerekenlerden deneme sınavlarını nasıl uygulayıp değerlendirmeleri gerektiğine kadar sınavla ilgili her süreç detaylı ve çeşitli örneklerle anlatılmıştır. Sınavla ilgili motivasyon cümlelerine de yer verdik.

Her zaman eğitimle ilgili duyduğumuz bir cümle ”eğitimde fırsat eşitliği”. Ülkemizde bu eşitlik hep kayıyor. Çünkü paralı olan daha eşit parasız olan eşit olamıyor. Haberlerde okuruz “Bir çoban sınavda birinci” oldu diye. Eğer bu konu haber değeri taşıyorsa eğitimde zaten fırsat eşitliği yok demektir. İstanbul gibi büyük şehirlerde insanlar bir şekilde her şeye ulaşıyor ücretli ve ücretsiz olmak üzere. Belediyelerin sınavlara hazırlama etütleri, dershaneler ve kütüphanelerde çalışan gönüllü öğretmenler bir şekilde burada yaşayan öğrencilere ulaşıyor. Türkiye’nin her kesiminden herkese hitap eden bir kitap olsun  istedik. Anlattığımız teknikler tüm sınav hazırlıkları için kullanılabilir ancak geniş bir kitle olsun dedik ve Üniversiteye hazırlık olsun dedik.

Bu kitabı yazarken bütün gençlik benim umurumda oldu. Tek bir amacı var insanlığa faydalı olmak. Para kazanmak gibi bir amaç gütmedik.

 

Kitabın ismine nasıl karar verildi ve kullanılan dil nasıl?

Kitabımız “Her yönüyle Üniversite Sınavına Hazırlık”. Bugüne kadar yazılan kitaplar genelde kişisel gelişim tarzında ve motivasyon amaçlı yazılıp belirli sınav sistemlerine özelken bu kitap her türlü sınava hazırlıkta uygulanabilecek bilgileri içermesi açısından tüm zamanların sınav sistemlerine hitap etmektedir.

Kitabın bugüne kadar yayınlanan kitaplarda bulunmayan diğer bir özelliği ise sınava hazırlığı kümülatif bir süreç olarak görmesi ve bu nedenle “her yönüyle” ibaresini iddialı bir biçimde başlığında barındırmasıdır. Öğrencilerin zaman yönetiminden uyku saatlerine, kitap seçimlerinden beslenmelerine, okulda dersi dinlemeden önce ve ders sırasında yapması gerekenlerden deneme sınavlarını nasıl uygulayıp değerlendirmeleri gerektiğine kadar sınavla ilgili her süreç detaylı ve çeşitli örneklerle anlatılmıştır. Bilimsel olmasına rağmen dili ağır bir kitap değil.

Yazarken referans aldığınız kaynaklar ve kişiler oldu mu?

Eğitimdeki deneyimlerimi kitaba yerleştirdim. Kitabın içeriği  bilimsel verilere de sadece 20’ye yakın yabancı kaynak ve yerli kaynaklardan oluşuyor. Tamamen referanslara uyarak yazıldı. Söylediğimiz ve tavsiye ettiğimiz her şeyin dayanaklarını belirttik. Her noktada faydalı olabilecek şekilde hazırlandı. Günümüzün imkanlarına da el attık. Bunlar internet kullanımı, ücretsiz dersler gibi imkanlardan nasıl faydalanabileceklerini de yazdık.

Kitabımızda ‘niçin ders çalışıyoruz’ diye çok güzel bir ünite var. Çocuklar bunu bilmediği için de motive olamıyor. Öğrenciler bu soruyu 20 yaşında sormaya başladığı zaman yolun yarısına gelmiş ve bu soruyu sormak anlamsız oluyor.

 

Kitaba yönelik herhangi bir eleştiri aldınız mı?

Kitabın diliyle ilgili eleştiri aldık. Yeri geldiğinde yazar kendi kendine konuşuyormuş gibi yazdım. Yeri geldiğinde öğrenciye hitap eder gibi yazdım. Kitabın içeriği  bilimsel verilere de dayanıyor. Dili yönünden eleştiri oldu o da bilimsel olan bir yayın daha ağır bir dil kullanılması yönündeydi. Ancak kitap gençlere, velilere ve eğitimcilere hitap ettiği için ağır bir dil kullanmak istemedim.

Kitabın olabilenin en iyisini yapmaya çalıştığımız için en ağır eleştirileri zaten bizler yaptık kitabı incelerken. Zaten eleştiri alabilmesi için muadillerinin olması gerekir ancak piyasa da böyle bir kitap yok. Meslektaşlarımızdan eleştirenler tabi ki oldu. Kitap zaten kendisi bir eleştiri kitabı. Bütün bu bozuk düzenin sistematik olmamasını eleştiriyor ve buna yönelik bir çözüm kitabıdır. Eleştiriye her zaman açığım ancak hadsiz eleştiriye değil. Bu kitabı eğitimsel açıdan herkes eleştiremez. Benim hocalarım eleştirebilir. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki hocalarım eleştirebilir. Mili Eğitim Bakanımız eleştirebilir çünkü kendisi de bir eğitimcidir. Kitapta alınan referansların hepsi bizde arşivimizde kayıtlıdır. Tutarlılık kontrolü için kitap basılmadan önce çok okundu.

Eğitimle ilgili bir çok eleştiri kitabını raflarda bulabilirsiniz. Ancak biz bu kitapta çözümü de sunuyoruz .

Sizce bir öğrenci dershaneye gerek duymadan sınava hazırlanabilir mi, hep zihnimizde var olan dershanesiz sınav kazanılmaz algısına nasıl bakıyorsunuz?

Toplum olarak kendi bağımlılığımızı oluşturduğumuz dershanelerden kurtulmanın zamanının geldiği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından hassasiyetle ifade edilirken bu konuda yapılması gereken en önemli çalışmalardan birisi toplumu bilinçlendirmek olmalıdır. Doğru çalışma tekniklerinin uygulanmamasının veya anlatılmamasının en önemli nedeni ise yine dershaneler tarafından uygulanan programlar ve öğrencilerde oluşturulan yanlış algılardır. Hızlandırılmış eğitim programları, bilimsel olmayan yöntemlerle “Ezbere Dayalı” anlatımlarla bilgi vermekten çok öğrenci ve velide “Sınava Ancak Biz Hazırlarız, Dershanesiz Olmaz” fikrini uyandırıp “insanların okula karşı bakış açılarını da değiştirmektedir.

Öğrenciler ya da veliler neden okul dışında bir kuruma daha yönelip destek alma ihtiyacı hissediyorlar?

Öğrenciler doğru çalışma tekniklerine hâkim olmadıkları için okul dışından bir desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Kitabın da asıl temel amacı a olan  öğrencinin kendi “Eğitim Koçluğunu” yapabilecek bilgi ve donanıma sahip olması hedeflenmiştir. Eğitime genel anlamda da baktığımız doğru çalışma teknikleri uygulandığı takdirde okulun tek başına yeterli olacağını bir eğitimci olarak her zaman söylüyorum.

Sadece büyük şehirlerde veya ilçe merkezlerinde daha geniş imkânlarla sınava hazırlanan öğrencilere değil, okul dışında bir destek bulmanın zor hatta imkânsız olduğu köylerde ve mezralardaki öğrencilerin de diğer yaşıtları ile aynı imanlara sahip olmasını sağlamaktadır.

Kitabı diğer raflardaki kitaplardan ayıran temel özellikler nelerdir?

 

1- Öğrencilerin okul dışında bir desteğe ihtiyaç duymadan üniversite sınavına hazırlanmalarını sağlayacak bilgi ve teknikleri uygulama örnekleri ile birlikte sunması.

2-Öğrenciye kendi koçluğunu yapabilecek bilgileri sunması.

3-Anne babalara çocuklarının koçluğunu yapabilecekleri bilgileri sunması.

4-Üniversitelerde özlem duyulan “Bilgiye ulaşmayı bilen” öğrencilerin yetişmesini sağlaması.

5-İş dünyamızın beklediği “Nitelikli İşgücü” nü oluşturacak gençlere bu altyapıyı sunması.

6-İşletme ve mühendislik mezunları gibi alan dışı veya mektepli değil de alaylı kişilerin yazdığı benzer sayılabilecek kitaplardan farklı olarak lisans ve yüksek lisans derecesini PDR ve Eğitim Bilimlerinden almış, eğitimin hemen her kademesine ve farklı nitelikteki kurumlarında görev almış 20 yıllık bir alan tecrübesi bulunan bir yazar tarafından kaleme alınmasıdır.

Kitabın tasarımı kime aittir?

Tasarım tamamen bana aittir. Ücretsiz bir bilgisayar programından kendim çizdim. Bir öğrencim kitabın kapağına bakıp eğitimin çıkmaz labirentidir bu dedi. ‘Sizde bu çıkmaza bu kitapla çözüm buluyorsunuz’dedi. Piyasada bulunan birçok kitap dershanelerde oluşturulan bu algıyı destekleyerek öğrenciyi dolayısıyla da ülkemizi içinden çıkılmaz bir labirente doğru itmektedir. Kitabın kapağında yer alan çıkışı olmayan labirent bu durumu temsil etmektedir.

OKAN KUMBARACI KİMDİR

1976 yılında İzmir’de doğdu. Lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden, yüksek lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümünden aldı.

Uzun yıllar Türkiye’nin önemli okullarında rehber öğretmenlik, bölüm başkanlığı ve yöneticilik yaptıktan sonra 2012 yılından bu yana bireysel danışmanlık (eğitim koçluğu) ve kariyer danışmanlığı yapmaktadır. Bunların yanında, veli ve öğrencilere yönelik hazırladığı seminer ve eğitim programları ile sadece ortaokul ve lise öğrencilerinin değil üniversite öğrencilerinin de hayatlarına önemli dokunuşlar yapmayı kendine misyon edinmiştir.

Yaptığı çalışmaların eğitimin sacayağını tamamlaması için resmî ve özel kurum öğretmenlerinin de, geliştirdiği eğitim programları doğrultusunda mesleki gelişimlerine katkıda bulunarak bu değerli bilgilerin herkese ulaşmasını amaçlamaktadır.

Sadece ilim ve fikir değil sanat dünyamıza da katkılar yapan yazarın aynı zamanda “İsfandiyar Özata” mahlasıyla kaleme aldığı edebî eserleri de bulunmaktadır.

Bugün, Kanada’dan Avusturalya’ya, Malezya’dan Slovenya’ya kadar geniş bir coğrafyaya dağılan danışanları ve toplumun önemli bir kesimi tarafından -Türkiye’nin Eğitim Koçu- olarak nitelendirilen yazar, geliştirdiği FİFA Başarı Koçluğu programı ile eğitim koçluğu alanında yeni bir çığır açmıştır.

 

Kaynak: ÖZEL HABER/RÖPORTAJ
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam