reklam
reklam

40 Yıl Sonra Cadılar Bayramı (Halloween) (II.BÖLÜM)

Eklenme Tarihi: 27 Ekim 2018, Cumartesi - 10:28   Okunma Sayısı: 153099
Ülkemiz sinema severlerinin Çağrı ve Ömer Muhtar filmleriyle tanıdığı Merhum Mustafa Akkad’ın oğlu olan Malek Akkad’ın yapımcısı olduğu, usta yönetmen David Gordon Green’in Jason Blum ‘la beraber yönetmenliğini üstlendiği ve Jamie Lee Curtis, Judy Greer, Andi Matichak, Haluk Bilginer ile Will Patton’un oynadığı Cadılar Bayramı (Halloween), 26 Ekim 2018’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de vizyona girecek.

Maskenin Ardında: Michael Myers Eve Dönüyor

Oyuncu ve dublör James Courtney, Michael Myers’ı canlandırmak için sadece görünüşüyle izleyiciyi dehşete düşürmekle kalmayan ama yapım sırasında sık sık oyuncuları ve teknik ekibi de korkutan bir kılığa bürünmüş. Courtney, 1978’İn Cadılar Bayramı filminde “Şekil” rolünü çıkaran Nick Castle’la Green’le birlikte çalışmış ve sette kendi deyimiyle yapımın “manevi danışmanı” olarak yer almış.

Castle, filmde Şekil rolüyle konuk oyuncu olarak yer alıyor. Ama yakın arkadaşı Courtney’nin beyaz perdede aslan payını hak ettiğini belirtiyor. Green şunları söylüyor; “Nick bize küçük konularda talimatlar verdi. Michael Myers’ın başını çevirme şekli, bir avı incelemek için başını eğme şekli ya da ellerini kullanmadan 90 derecelik açıyla oturma şekli gibi. Bunlar anlattığımız hikaye için çok önemli olan çok güzel ve ince özelliklerdi.”

Green, onun ve bizim Michael Myers’dan istediklerimizi net olarak tarif etti ve onlar da öncelikle onları inşa etmeye odaklandılar. “Filmde onu siluet olarak gördüğümüz birkaç durum var. Maskesiz ve biz de kimliğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ben Michael Myers hakkında bir şey bilmek istemiyorum. Ona karşı sempati duymuyorum ya da canavarı yaratan zihni anlamak istemiyorum. Kötülüğün özünde yok olmasını istiyorum.”

Green’in Courtney’nin karaktere bakış açısında takdir ettiği şey oyuncunun Michael Myers’ı nötr fiziksellik ve bir işçinin yeteneğiyle canlandırmak istemesi olmuş. Yönetmen şunları söylüyor; “Doğadaki kedileri inceledik. Leoparları, çitaları, kendi yolları üstünde olmayan hiçbir şeyi rasyonelleştirmeyen hayvanları. Onları belli bir şekilde yöneten mikroskobik güdüler var ama sadece av ve avcı var. Michael Myers’ı duygusuz bir öfkeyle canlandırdı.””

Curtis, “Şekil”i o kadar dehşet verici yapan şeyi ve Michael Myers’ı o maskede hepimize biraz Rorschach testi olarak yansıtan şeyin ne olduğunu anlatıyor. En çok neden korkuyorsak öyle gördüğümüzü düşünüyor. “Bu, John’un anlaşılmaz sıradan adama, sıradan bir tehlikeye işaret etmek için yaptığı bir icattı. Sıradan bir Amerikan kasabasındasınız. Laurie Strode sıradan bir kız. Michael Myers da o maskenin altında herhangi bir insan duygusundan yoksun olan o gizemli kişi. Donald Pleasance’ın Dr. Loomis’ın şeytan olarak tarif ettiği şeyi temsil ediyor. Şekil, John’un o gizeme işaret etme biçimiydi.”   

Curtis sözlerine şöyle devam ediyor; “Hiçbir motivasyon yok. Bu karakterin muhteşem yanı ve bu kadar uzun ömürlü olma nedeni hiçbir tanım, hiçbir neden, hiçbir analiz, hiçbir derinli olmaması. Hiçbir şey yok ve o hiçlikte. O hiçlik durumunda, boşluk ya saf mutluluktur ya da saf kötülüktür.”

Courtney’nin iş arkadaşları Michael Myers’ın gizemli, yöntemsel doğasını aktarabilmesini takdir etmişler. Curtis şunları söylüyor; “Yürüyüşü, ifadesi, tutumu. Jim, oraya tamamen gitti. O maskeyi taktığında bir şey değişti. İnsan tepkisinin ve fiziki gücünün kombinasyonu etkileyici ve duygusal bir biçimde yansıdı.”

Curtis’e göre bu karakterle tekrar karşılaşmak, 40 yıl önce çektiği bir sahnenin çok benzerini çekmek biraz kafa karıştırıcı olmuş. “Bu filmde ilk çektiğim gece Michael Myers’ın Laurie’nin yakınında net bir şekilde bulunmasıydı. Yükseltilmiş bir uyarı ve endişe duygusu vardı. Bana ilk filmde Orange Grove’da çektiğimiz geceyi hatırlattı. Laurie’nin yolun karşısında korkunç bir sahne gördüğü ve Şekil’le ilk kez karşılaştığı sahneden hemen sonraydı. Buradaki ilk çekimi yaparken aynı tür sahneden ilk hatırladığım 19 yaşındayken tam olarak nasıl hissettiğimdi. Sadece fiziki hareketleri prova ettiğimizi hatırlıyorum. Ben koşup düşüyordum ve sabit kamera beni takip ediyordu.”

Oyuncu,tıpkı Carpenter gibi Green’in de Laurie, saldırganıyla bir daha karşılaşırsa yapacaklarını hayal ederken verdiği kararlarını koreografiye dönüştürmeyle ilgilenmemesinden memnun olmuş. “Böyle bir filmde atmanız gereken çok özel vuruşlar. Saldırıya açık karakterler, ayrı düşmüş insanlar ve başlarına gelenlerle ilgili çok büyük bir korku ve belirsizlik var. O durumlarda ne yapacağınızı hiç bilmiyorsunuz. Doğal, dağınık ve gerçek görünmesi gerekiyor. Bir dizi duygusal, yoğun karakter sahnesi yapmam gibiydi ve sonra yine 19 yaşındaymışım gibi hissettim ve kendime “Burada ne yapacağım?” diye sordum.”

Filmdeki Özel Efektler ve Makyaj Hazırlıkları

Setteki  en popüler kişilerden biri de Oscar ödüllü özel efektler makyaj tasarımcısı Christopher Nelson. Çalışmaları arasında bulunan Suicide Squad, Kill Bill serisi gibi filmler ve American Horror Story ile The Walking Dead gibi TV dizileri kendisine de tıpkı oyunculara olduğu gibi övgüler kazandırıyor.

Green’in yönetimindeki en büyük korkular sadece kamera mesafesinde olmuş. Nelson, en kötü korkuları göstermenin hassas dansına kanlı sahnelerle kolaya kaçmadan ayak uydurmuş.

Efekt tasarımcısı birçok arkadaşı gibi orijinal filmin büyük bir hayranıymış. Nelson şunları söylüyor; “John’ın o filmde yaptığı çığır açan ve sanatsal birçok şey vardı. Ama yine de izleyiciler için açık ve sindirilebilirdi. 10 yaşındayken izlemiştim. Bana yepyeni bir film janrını tanıtmıştı. Kendimi ona bağlamıştım, korkunç ve heyecanlı olması ve hemen sokakta yaşanması hoşuma gitmişti.”

Scar ödüllü sanatçıyı projeye getiren sadece Cadılar Bayramı’nda çalışma fırsatı olmamış. Aynı zamanda Cadılar Bayramı’nı anlayan bir yönetmenle birlikte çalışma fırsatı da önemliymiş. “John’un filmi yaptığı dönemde korku türü yönetmeni olarak bilinmiyordu. Peckinpah’ı seven, farklı film türlerini incelemiş, USC’den bir yapımcıydı. David de aynı. Sinemayı seviyor ve bu yüzden de türler arasında atlıyor.”

Nelson’ın yapımcılarla bir araya geldiği andan itibaren Cadılar Bayramı’ndaki her şeye duyduğu sevgi ve bilgisi ortaya çıkmış. “Bir çözülme yaşadım ve onlara maske tasarımı ve filmdeki başka efektlerle ilgili fikirlerimi anlattım. Ayrıca David’in zihnindeki konsepti ve nasıl görüneceğini de anlattım. Hepimiz anlaştık ve benim proje için ne kadar tutkulu olduğumu fark ettiler.”

Nelson, şüpheye düştüğünde Capenter’ın filmdeki yapım tasarımcısı Tommy Wallace’ın yaratıcı kararlarından ilham almış. “Tommy maskeyi çok sade yaptı. Ama Nick Castle’ın yüzüne oturması ve onun içinde hareket etme şeklinin görünümüne etki etmesi önemliydi. O yüzü, o hiçliği ve o trajediyi, o maskeye ilk kez baktığınızda duyduğunuz o duyguyu asla yeniden yaratamazsınız.”

Bir şehir efsanesi olsa da Nelson orijinal maskenin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. “Johnny, Cadılar Bayramı maskeleri alması için Tommy’yi göndermiş. O da Don Post Stüdyoları’nın Yüzbaşı Kirk/William Shatner maskesini almış. John “Değiştir o zaman...” demiş. Ürkütücü göründüğünü düşünmüşler. Tommy favorileri ve kaşlarını sökmüş. Göz deliklerini büyütmüş ve beyaza boyamış. Ayrıca sarı saçları da kahverengi boyamış. Sonunda ruhsuz, neredeyse büyük beyaz köpekbalığı yüzüne benzeyen tuhaf mankenimsi bir yüz ortaya çıkmış.”

Kendisi de filmin bir süper hayranı olan Green , 2018 maskesinin tasarımına da büyük bir saygıyla yaklaşmış. “Cadılar Bayramı bilgisinde maske çok hassas bir konudur. İnsanlar bir nedenden ötürü onu değiştirdiler. Ne zaman ve neden bir yorumlama olduğuna emin değilim. Christopher, muhteşem bir Oscar ödüllü efekt makyajı uzmanıdır. “Hadi maskeyi yapalım” dedi. 40 yıl sonra çatlakları olacağını ve bozulduğunu düşündük ama ikimiz de maskenin o güzel melankolik karakterini korumak istedik. Kendi yorumumuzu katmak değil de sadece yeniden yaratmak istedik.”

Courtney ekibe katıldığında, Nelson ve yeni Şekil, efekt tasarımcıyla tanışma fırsatını yakalamış. Oyuncu, Nelson’ın ilgisini çekmiş. “Jim, yüzü ve kafasının yanı sıra mükemmel bir endama sahipti. Maskeye yaklaştıkça orijinal maskeyi temel almak ve o formu, trajedi ifadesini ve ruhun boşluğunu vermek istedim.Courtney tam kostümünü giydiğinde tasarımı çok şaşırmış. “Jim, büyük beyaz köpekbalığı gibi hareket ediyor. Suda yüzüyor, yiyor ve devam ediyor. Hiçbir neden yok. Jim’in performansı, beni inanılmaz etkiledi. Çok başarılı.”

Nelson ve Green, Courtney’nin maskeli halinin yer aldığı her çekimde farklı görünmesin istemiş. Maskenin sürekli şekil değiştirmesini ama yine de bir trajedi ve korku biçimini korumasını istemişler. Michael Myers’ın onu son takışından bu yana 40 yıl geçtiğini düşünürsek ekibin lateksin, kanıt dolabında o kadar durduktan sonra nasıl şekil değiştireceğini düşünmeleri gerekmiş. Nelson için bu yine ev ödevine dönmek demek olmuş. “40 yıllık lateks maskelerini ve nasıl bozulduklarını incelemem gerekti. Lateks biraz sertleşiyor, kırışıyor, eğriliyor ve sarkıyor. Hepsini göz önünde bulundurdum ama yine de orijinalin şeklini ve ifadesini korumaya çalıştım.”

Ekibin geri kalanı, Michael Myers’ı sette temkinli bir şekilde izlemekten keyif almışlar. Yapım tasarımcı Wright şöyle anlatıyor; “Jim Courtney ile Nick Castle’ın “Şekil”in maskesini taktığını görmek çok keyifliydi. “O maskeyi takınca başka bir yere gidiyorsunuz. Maskeyi taktıklarında hiç konuşmadılar bile. Onların yönetilmesini, sadece kafalarını sallayıp sakince onaylamalarını izlemek ço ilginçti. Ben maskeyi hiç takmadım. Ama belli ki size bir şeyler yapıyor.”

Sıra Haddonfield rolündeki Charleston’da sallanan cesetlere geldiğinde Nelson kendisinden beklenileni biliyormuş. Nelson şunları söylüyor; “David’le onlar hakkında belli kartpostallar olarak konuştuk. John Carpenter filmlerine bakarsanız hiç unutmadığınız görüntüler vardır. Kurbanların ölümlerinden sonraki durağan görüntüleri ardır. Dehşet verici kartpostallar gibi beynimizi yakarlar. Sinemadan çıktığınızda onları hala hatırlarsınız.”

Yapımcılar için süreç, Green’in izleyicilerin zihnine kazıması gereken imajla başlamaları ve kamerayla çekilecek o tasarımı yaratmakla başlamış. Nelson şöyle anlatıyor; “Önemli olan ışık. Gözlerinde bir parıltı var mı? Yüzlerinde bir ölüm çığlığı ifadesi var mı? Bunu yapmak için karakterleri belli ifadelerle öldürülmüş oyuncular seçtik. Dramatik etkiyi vermek için onları yeniden kalıplandırdık. Biraz fazla vurgulandılar ve dehşetli bir acımasızlık verilerek hafif stilize edildiler.”

En azından oyuncu kadrosundan bir kişi Nelson’ın çalışmasından o kadar etkilenmiş ki yaklaşması gerekenden daha fazla yaklaşmayı hiç düşünmemiş bile. Matichak, tasarımcının atölyesini ziyaret ettiği ve bir cesede çarptığı günü hatırlıyor; “Oturuş şekliyle bedeni ve elleri bir sandalyeye dayanmıştı. Sonra başı geriye eğilmişti. Böylece karavana girdiğinizde gördüğünüz ilk şey başının size baş aşağı bir şekilde bakması oluyordu. O kadar korkunç ve o kadar gerçekti ki yanına yaklaşamadım. Chris; ‘Andi bir şey yok. Seni ısırmaz.’ dedi.  Ben de ona “Bence ısıracak. Yüzde yüz ısıracak.’ dedim.”

Filmin Müziği usta isim John Carpenter’den

John Carpenter flimde  sadece yapımın yaratıcı danışmanı olarak hizmet vermemiş. Yeni Cadılar Bayrtamı’na besteci olarak da ünlü yeteneğini taşımış. Carpenter’ın birlikte 3 solo albümü çıkardığı Cody Carpenter ve Daniel Davies ile birlikte bestecinin 40 yıldan uzun bir süre önce başladığı çalışmaya saygılarını sunmuşlar. Green’in vizyonundaki sesleri yaratıcı bir şekilde güncellemişler.

Yapımcı Blum, Carpenter’ın orijinal müziğini bu kadar zamansız ve akılda kalıcı kılan şeyin bu kadar beklenmedik olması olduğunu anlatıyor. “O tür bir keyboard müziği bir korku filmiyle bağdaştırmıyorsunuz. Tıpkı bir korku filminde telli çalgıları bağdaştırmadığınız gibi. Ve Hitchcock, Psycho’da bunu yapmıştı.”

Yapımcı arkadaşı da başka bir döneme atıfta bulunmayı ve ana film müziğinin uyandırdığı dehşet ve korku duygularını takdir ediyor.  Block şunları söylüyor; “70’lerin sonuna ait ses birleştiricisi artık kullanılmayan bir enstrüman. Moog ses birleştiricisi o dönemde egemendi. Başka birçok teknolojik müzikle birlikte biraz unutuldu. Geri geldiğinde gerçekten etkili olan klasik bir yanı var.”

Carpenter, müzik için aldığı ilhamın kendi çocukluğuna uzandığını anlatıyor; “1963’te babam bana bongo çalmayı öğretmişti.  5/4’lük zamanı öğretmişti; ba, ba, ba, ba, bop, bop.  Yıllar içinde o tempo kafamın içinde kadı. Ben de onu piyanoda çaldım ve birkaç oktav değiştirdim ve işte oldu. Gerçekten basit ama rahatsız edici ve kafanıza işliyor. Film için mükemmel olacağını düşündüm.”

Green, kulak tırmalayıcılığının basitliğini konuşurken yapımcılarıyla aynı fikirde. “John’ın yarattığı orijinal müzik filme çok iyi uyuyor. Neredeyse bir dizi hapishane serisi notaları. Nasıl hissetmeniz gerektiğini söylemesi için senfoniye ihtiyacınız yok. Jaws gibi. Basit bir ileri geri gidiş var. Film müziğinin tekrarlayıcı doğası. Çok fazla sadeleştirilmiş ve ham bir şey için gürültüye, vurguya ve aksesuarlara ihtiyaç yok. Müzikal ruhu sizi gerçekten çok korkutuyor.”

Yönetmen, Carpenter’ın filmin bestecisi olarak yeni filme katkılarını anlatıyor; “İkonik Cadılar Bayramı filminin müziğinden türeyen bir şeyler yapma, büyük bir orkestra bestecisi bulup kendi yönetimini alması ve yaratıcı lisansını kullanması başka bir şey. Ama hikayenin yaratımındaki iş ortağı olarak John’un imzasının olması, ayrıca oyuncular ve yapımın şekil vermesi bambaşka bir şey. O daima canlı müzik çalar. Ama son dönemde oğlu ve Daniel Davies ile birlikte turneye çıktı. Üçü birlikte, hayatta bir kez ele geçecek bir fırsatla bizim için bir Carpenter film müziği yaptılar.”

Carpenter, “yönetmenin kafasına girme” ve yaylı çalgılar, elektronik perküsyonlar ve ürkütücü piyano odaklı eserler hakkındaki ortak sohbetlerine hayat verme fırsatını bulmuş.  2018’in Cadılar Bayramı filmindeki müzik sürecini anlatıyor; “Oğlumun, torunumun ve benim film müziğinde attığımız ilk adıma MIDI deniyor. MIDI’yi orijinal müziğe aldık ve böylece notalarla ve duyguyla oynayabildik. Yeni ses birleştirici seslerini ekleyerek güncelledik ve orijinalden farklı bir ses olmasını sağladık. Sonra Universal Logosu’ndan başladık ve müziği yerleştirmeye başladık. “Müzik benim için doğaçlama bir durumdur. Birkaç şey üzerinde çalıştık ve planladık. Ama beyaz perdede gördükleriniz çoğunlukla doğaçlama.”

Sanatçı için, müzik grubu arkadaşlarının kendisiyle birlikte ilk müzik filmlerini bestelemelerinin keyifli olduğunu söylüyor. Carpenter şunları söylüyor; “Daniel, Cody ve ben birlikte üç albüm yaptık. Yani bir şeyleri yapmak için yeni fikirler buluruz. Benim için çok heyecan vericiydi. Ailemle birlikte çalışma fırsatını yakaladım. Benim yaşımda, hayatımda büyük bir keyif oldu. Sonra Cadılar Bayramı’nın orijinal müzikleriyle oynadım. Ama onları çok keyifli olan yeni şekilde yaptım.” diyor

Yönetmenlerin gözüyle kısaca Cadılar Bayramı (Halloween) filmi

Yapımın tamamlanmasının ardından Green ekibini bu Cadılar Bayramı’na getiren yolculuğu anlatıyor; “Bu filmdeki her yaratıcı karara dahil olan birçok kişi, 25 yıldır tanıdığım kişilerdi. Sinema diyetimi ve estetiğimi bu iş ortaklarımla şekillendirdim. Bu ilk korku filmimizdi ve bu deneyime birbirimize karşı büyük beklentilerle ve yaratabileceklerimiz hakkında büyük bir enerji ve iyimserlikle başladık.”

Yönetmen, beyaz perdedeki ve yaratıcı kahramanlarının kendilerine sunduğu saygı ve iyilikleri hiç unutmayacağını söylüyor; “Etrafında o tür bir pozitiflik taşıyan bir yapım olduğunda oyuncular bunu hissediyor. Rol yaptığımız o arenada yapmamıza izin verilen fırsattan gelen enerji bulaşıcı. Herkes o güne o güne kadarki en zorlu çalışmalarını, işlerine verdikleri en büyük sevgiyle yapıyordu.”

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: YUSUF KEMAL YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam