reklam
reklam

EROL ERMİŞ:” EĞİTİMDA LİYAKAT ESAS ALINMALI “

Eklenme Tarihi: 22 Ekim 2018, Pazartesi - 11:01   Okunma Sayısı: 207995
Türkiye’nin uzun yıllardır en çok tartıştığı konulardan biri eğitim. Milli Eğitim alanının rayına oturtulması ve düzene sokulması amacıyla birçok defa değişiklikler, yenilikler gerçekleştirildi. Ancak eğitim sistemi tam manasıyla rayına girmedi.

İSTANBUL

Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçmişte yaptığı bazı konuşmalarda eğitim alanındaki eksikliklerin varlığına dikkat çekmişti. Bu nedenle yeni dönemde özellikle eğitim alanında köklü değişikliklerin gerçekleşmesi bekleniyor. Bu konuda çeşitli eğitim sendikaları da değerlendirmelerde bulunuyor. Sendikalar eğitim alanında liyakat, sınavsız bir sistemin getirilerek öğrencilerin becerilerine göre yönlendirilmesi ve eğitimde sürekliliğin sağlanması gibi konularda ilerleme kaydedilmesini bekliyor. Bu konuda değerlendirmelerde bulunan sendikalar ise ortak akılda buluşmuş durumda. 

Eğitim 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş" Ehliyet ve liyakatin çokça konuşulduğu bugünlerde, bazı atamalarda hem ehliyetin hem de liyakatin olmayışı eğitimin geleceği adına bizi kaygıya sevk ediyor. Yine bazı atananlara baktığımızda, rol modellik noktasında ciddî endişeler taşıyoruz. Eğitimcilerin rol model olduğu gerçeğinden hareketle, atanacak kişiler seçilirken mutlaka bu noktadan bakılmasının elzem olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Yeni bakanı eğitim camiası bağrına bastı

Erol Ermiş; Eğitimde işlerin yeterince iyi gitmeyişini; en başta, işin mutfağından gelmeyen, eğitimci bir bakanın olmayışıyla izah ettiklerini vurguladı. Ermiş, MEB'in 16. yılda, yedinci bakanla birlikte eğitimi ve sorunlarını bilen birinin başa geçmesiyle  bütün toplumsal kesimler tarafından sevilen, eğitimci bir bakanla tanıştığını ve Eğitim camiasının da bu durumu sevinçle karşıladığını ve yeni  bakanı bağrına bastığını söyledi. Yeni bakanın, eğitimcileri sıkıntıya sokan bazı uygulamaları iptal etmesiyle işlerin daha iyi olacağına dair umutlar iyice arttırdığını belirten Ermiş şunları belirtti: Yeni Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, her konuşmasıyla öğretmenleri mest ediyor, öğretmenlerin epey zamandır hasret kaldığı sözleri söylüyordu. Her şey güzeldi ve daha da güzel olacak gibi görünüyordu.

Ermiş eğitimde yeni bakanın gelmesiyle açıklanan  100 günlük eylem planındaki bir maddenin eğitimcilerin fazlasıyla dikkatini çektiğini söyledi. Ermiş o maddeyi ise şu şekilde açıkladı: "Eğitim yöneticiliğinde profesyonel sisteme geçilecek. Bu cümle, eğitim camiası tarafından dışarıdan yönetici ithali olarak algılandı, ciddî tepkiler ortaya kondu. Bunun üzerine Bakanlık böyle bir kastın olmadığını, profesyonel yöneticilerin eğitimciler arasından seçileceğini söyledi ve eğitimciler rahat bir nefes aldı. Yüz günlük eylem planında, bütün bakanlıklarda üst düzey atamaların yapılacağı da belirtiliyordu. Üst düzey kadrolar, Başkanla beraber gelecek onunla beraber gidecekti. Atamalara bakan yardımcılarıyla başlandı, genel müdürler, daire başkanları, il müdürleri… şeklinde bir süreç işliyor şu anda. Bakan yardımcıları atamaları ile ilgili lehte ve aleyhte bazı şeyler söylense de genel anlamda sineye çekilmiş oldu. Sıra, meselenin daha icrâî boyutunda görev yapan genel müdürlere geldi. Aralarında eğitimci olan da vardı, olmayan da. Yavaş yavaş kafalar karışmaya başladı. Her şey iyi olacak diye düşünürken yine sarpa mı saracaktı?”

Ehliyet ve liyakat esas alınmalı 

Eğitim sistemimde ehliyet ve liyakatın önemini vurgulayan Eğitim-Birsen 3 No’lu  Şube Başkanı Erol Ermiş konuyla ilgili şunları ifade etti: "Ehliyet ve liyakatin çokça konuşulduğu bugünlerde, bazı atamalarda hem ehliyetin hem de liyakatin olmayışı eğitimin geleceği adına bizi kaygıya sevk ediyor. Yine bazı atananlara baktığımızda, rol modellik noktasında ciddî endişeler taşıyoruz. Eğitimcilerin rol model olduğu gerçeğinden hareketle, atanacak kişiler seçilirken mutlaka bu noktadan bakılmasının elzem olduğunu düşünüyoruz.

Konuyla alakalı iki türlü şaşkınlık yaşıyoruz: Birincisi hep ifade edegeldiğimiz gibi bu tür atamaları kendi mesleğimize saygısızlık olarak görüyoruz. İkincisi ise başka alanın başarılı bir uzmanının bir nevî hiç bilmediği bir alana yönetici olmasını, kendi mesleğine saygısızlık olarak görüyoruz. Sonuçta eğitim bir hobi işi değil. Birileri öyle görüyor ve böyle yapıyorsa büyük bir yanılgı içindeler ve telafisi imkansız zararlara yol açacaklarının farkında bile değiller.

Erol Ermiş eğitim sistemi hakkındaki görüşlerine şu şekilde devam etti:”Bazı şeyleri anlamak, tolere etmek mümkündür. Ancak ekibimizle birlikte çalışacağız diyerek eğitimle dolaylı ilişkisi bile kurulamayan, başka alanın uzmanı kişilerin üst düzey yönetici yapılmasının makul ve mantıklı bir izahını bulmakta ciddî zorluk çekiyoruz. Yine ekip çalışmasına saygı duymakla beraber, her bakan değişimiyle birlikte havuza atılan personel sayısını artırmak, onların tecrübe ve birikimini atıl hâle getirmek ne derece doğru bir uygulamadır diye düşünmeden edemiyoruz. Nihayetinde havuza gönderilen bunca personele devlet maaş ödüyor ve bunlardan yararlanılamıyor”.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam