reklam
reklam

‘‘ASLA BANA OLMAZ DEMEYİN’’

Eklenme Tarihi: 13 Ekim 2018, Cumartesi - 10:01   Okunma Sayısı: 263087
Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamındagerçekleştirilen Meme SağlığıDerneği MEMEDER’in düzenlediği Pembe Festival’e konuk olan İstanbullu Gelin dizisinin Begüm’ü Özge Borak ve Gözde’si Didem İnselel ile Avlu dizisinin Cezaevi Müdiresi Melis Ersoy’u canlandıran Deniz Barut, genetik yatkınlık olsun olmasın, her yıl kontrol için mamografi çektirmeyi ihmal etmediklerini söyleyerek erken tanı için çağrıda bulundu: Asla Bana Olmaz Demeyin!

Meme Sağlığı Derneği MEMEDER’in, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nde düzenlediği Pembe Festival’in son gününde televizyon habercisi Işıl Açıkel moderatörlüğünde ‘Ünlü Kadınların Gözünden Meme Sağlığı’ konusu ele alındı. İstanbullu Gelin dizisinin Begüm’ü Özge Borak ve Gözde’si Didem İnselel ile Avlu dizisinin Cezaevi Müdiresi Melis Ersoy’u başarıyla canlandıran Deniz Barut’un konuk olarak katıldığı oturumda oyuncular erken tanının önemini yakınlarının yaşadığı meme kanseri öykülerinden yola çıkarak anlattılar.


Özge Borak: “22 yaşımdan beri düzenli mamografi çektiriyorum”

Meme kanseri ile henüz 6 yaşındayken, annesine konan ‘meme kanseri’ tanısı ile tanıştığını anlatan Özge Borak, “Annemin memesinin dörtte biri alındı. Ne yazık ki çok erken yaştameme kanseri ile tanışmış oldum ama annem sağlığına kavuştu ve tekrar nüksetmedi. Fakat genetik yatkınlığım nedeniyle ben 22 yaşımdan beri her yıl mamografi çektiriyorum ve uzun bir süredir de her yıl check-up işlemlerimi yaptırıyorum’’ dedi. Günümüzde insanların sağlıklarını çok ihmal ettiğine değinen Borak, otomobillerini bile her yıl servise götürürken kendilerine bu vakti ayırmadıklarını söyledi. ‘’Hem de bunun eğitim düzeyiyle de ilgisi yok. Çevremde son derece eğitimli insanlar var ve kontrollerini ihmal ediyorlar.”

Hayatta her şeyin başında sağlık geldiğini anlatan Özge Borak, “Sağlık konusuna çok ilgiliyim ve herhalde oyuncu olmasaydım hekim olurdum. Yaşadığımız dünya ve çağımızda bize sunulan gıdalar nedeniyle riskimiz çok yüksek ve kanser ne yazık ki cinsiyet ayırt etmiyor” dedi.

 

Didem İnselel: “Hastalığı geçici bir misafir gibi karşılayıp, neşeyle uğurlamak gerekiyor”

İstanbullu Gelin dizisinin Gözde’si Didem İnselel ise, “Fibrokistik meme yapım nedeniyle kanser oluşumunun tespit edilmesinde gecikme olabileceği için, kontrollerimi ihmal etmiyorum. Mememi kendim kontrol edemiyorum; zira elime gelen pütürlü doku beni çok rahatsız ediyor. Annem veya kız kardeşimden yardım istiyorum” dedi. 30 yıl önce yakın bir akrabasının meme kanserine yakalandığını anlatan İnselel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü gibi tedavide geniş imkanlar olmadığı için bir memesi alındı. Tek meme ile evlendi, çocuğu oldu ve şimdi mutlu bir hayat sürüyor. Doktor kontrollerine birlikte gittiğimizde motivasyonu öyle yüksekti ki, hekimler hasta kim diye sorardı. O hep bu hastalığın onu ziyarete gelen geçici bir şey olduğunu kabul etti ve neşeyle uğurlamayı seçti. Ben de Steve Jobs’ın vefatına neden olan Nöroendokrin Tümör (NET) hastalığı ile mücadele ettim ve o süreçte öleceğimi düşünmeden, bunu gelip geçici bir şey olarak kabul ettim. Çok şükür atlattım.” Başarılı oyuncu, düzenli kontrollerden bir süre sonra sıkılıp sıkılmadığı sorusu üzerine “Bu hastalığın tespiti için 3,5 yıl çalmadık kapı, yaptırmadığım tetkik kalmadı. Elbette zaman zaman bıkkınlıklarım oldu ama ailem çok destek oldu. Tanı bu işin temeli olduğu için kontroller konusunda tedbiri asla elden bırakmıyorum” dedi.


Deniz Barut: “Erken ve geç tanı farkını iki yakın arkadaşım sayesinde yakından yaşadım”

Meme kanseri ile hastalık tanısı alan iki yakın arkadaşı sayesinde tanışan Deniz Barut ise erken tanı ile geç tanı arasındaki farka çok yakından tanıklık ettiğini belirtti. ‘‘Biri çok erken evreydi ama diğerine geç evrede tanı konmuştu. Çok şükür ikisi de atlattı ve şimdi sağlıklılar. Ancak erken tanının önemini, canlı şahit olarak çok iyi anladım. Erken tanı konan arkadaşım hem tedavi hem de moral motivasyon olarak süreci çok rahat atlattı. Geç tanı konulan arkadaşım ise çok zor süreçler yaşadı. Ne olur asla bana olmaz demeyin ve düzenli kontrolleri ihmal etmeyin. Kendi kendinize meme kontrolünüzü yapabilirsiniz. İlk 3-4 deneme zor gelebilir, anlamadığınızı düşünebilirsiniz ama inanın alışılıyor. Kendinize güvenmiyorsanız, kontrolü hekiminize yaptırabilirsiniz.”

 

MEME KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

 

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü ve ortalama her 10 kadından birini etkiliyor. Günümüzde erken tanı ve yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastaların çok önemli bir bölümü sağlığına kavuşuyor ve normal yaşamına geri dönüyor. Meme kanseri, kanser tanı programları içinde değerlendirilebilen bir tür olduğu için kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi ile doktorunun önerdiği yaştan itibaren ultrasonografi ve mamografi yaptırması erken tanıya olanak sağlıyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahmet Şiyar Ekinci,meme kanseri, tedavi seçenekleri ve hastalığa karşı koruyucu öneriler hakkında bilgi verdi.

Genetik ve çevresel faktörlere dikkat!

Meme kanseri riskini en aza indirmek için hastalığa neden olan değiştirilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerekir. Hormonlu gıdalardan ve özellikle yağlı yiyeceklerden uzak durmak, ilk doğumu 30 yaşından önce yapmak ve emzirmeye özen göstermek, alkol ve sigara kullanmamakmeme kanseri riskini azaltan önemli faktörlerdir. Son dönemlerde soya izoflavanlarının östrojene benzer etkileri meme kanseri ile ilişkili olabileceği deneysel çalışmalarda ortaya koyulmuştur.Ayrıca A, C, E vitaminleri ile beta karotenin, likopenin ve antioksidanların yetersiz olması meme kanseririskini artırabilir. Özellikle 50 yaş üstü kadınlar bu vitamin ve besinlere karşı dikkatli olmalıdır. Ayrıca bu kanser türünde genetik yatkınlık da çok önemli bir faktördür. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan özellikle anne, teyze, abla gibi birinci derece yakınları meme kanserine yakalanmış olanlar risk grubunda bulunduklarını bilerek doktor kontrolü altında olmalıdır.

 

Erken teşhis hayat kurtarıyor

Günümüzde meme kanseri vakaları artmakla birlikte tedavideki önemli gelişmeler de hastalara uzun ve kaliteli bir yaşam olanağı sunmaktadır. Erken dönemde teşhis edilen meme kanserivakaları, günümüzde tamamen tedavi edilebilmekte ve hasta kanserden kurtulmaktadır. Kanser tanısı konulan hastalar; sosyal yaşamdan kopmamaları, morallerini yüksek tutmaları ve tedavi sürecinde yaşanabilecek sıkıntıları en aza indirecek önlemler açısından bilgilendirilmelidir. Hastaların günlük yaşamlarına devam etmelerini sağlamak, tedavi sürecinin olumlu sonuçlanması için oldukça önemlidir.

 

Kansere karşı bağışıklık sistemi güçlü olmalı

Güçlü bir bağışıklık sistemi tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanserinden korunmada da etkili bir faktördür. Her gün düzenli olarak lif ve probiyotik maya içeren gıdaların yanı sıra süt, yoğurt gibi gıdaların da alınması hem sağlığın korunması hem de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ile kanser riskini azaltan önemli faktörlerdir. Son yıllarda bazı merkezlerde yapılan çalışmalar, B vitamininin meme kanseri riskini yüzde 50 oranında azalttığını göstermektedir. Bir başka çalışmada B vitamini eksikliği olan ve meme kanseri teşhisi konulan hastalarda, metastaz riskinin B vitamini düzeyi normal olanlara göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Balık, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, tereyağı B vitamininden zengin olan besinlerdir.

 

Cerrahide öncelik memenin korunması olmalı

Meme kanseri tanısı konulan hastalarda bir takım tarama testleri yapılarak, hastalığın başka organlara da metastaz yapıp yapmadığı araştırılır. Böyle bir durum yoksa kanser memede sınırlıysa cerrahi tedavi planlanır. Uzak organ metastazlarında ise tümör çapı büyükse cerrahi öncesinde neoadjuvan tedavisi ardından da cerrahi müdahale yapılır. Her meme kanserinde memenin tümünü almaya gerek yoktur. Tümörün bulunduğu bölge, yerleşim şekli ve türüne göre son dönemlerdememe koruyucu cerrahiler ön plana çıkmaktadır. Bu tedavide memenin tümü değil sadece tümörlü alan alınmaktadır. Multidisiplinel yaklaşım ile cerrahi sonrası kemoradyoterapi nüks oranını oldukça azaltmaktadır. Total mastektomi yapılsa bile aynı seansta rekonstrüktif cerrahi ile hastaya yeni birmeme yapılması mümkündür.

 

Meme kanserine karşı bu uyarıları dikkate alın

 

1- Kilo vermeye özen gösterin

Özellikle menopoz döneminde olan aşırı kilolu kadınlar, kilo kontrolüne önem vermelidir. Östrojen hormonunun kaynağı yağ dokusu olduğu için, bu dönemde aşırı kilolu kadınlarda meme kanseririski ideal kiloda olanlara göre daha yüksektir.

 

2- Spora başlayın

Günde ortalama 1 saat spor-egzersiz yapmak meme kanseri riskini azaltır. Meme kanseri riskine yakalanıp sonradan iyileşen kadınlar da spor yapmaya özen göstermelidir. Çünkü hastalığa tekrar yakalanma riskine karşı koruyucudur.

 

3- Stres azaltıcı etkinliklerde bulunun

Stres her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de tetikleyici faktörlerden biridir. Yoğun iş temposu, sorunlu özel hayat, gürültülü şehir yaşamı strese neden olarak günümüz insanını depresyona sürüklemektedir. Bu nedenle stresi azaltıcı etkinliklerde bulunmak yararlıdır. Spor yapmak, aile bireyleriyle gezilere çıkmak, doğada yürüyüş yapmak gibi etkinlikler stresi azaltabilir. Stres ve depresyon ile baş edilemiyorsa mutlaka bir psikolog yardımı alınmalıdır.

 

4- Kendi kendinizi muayene edin

Erken teşhis, meme kanseri tedavisinde büyük başarı sağlar. Bu yüzden her kadın ayda bir kez ayna karşısına düzenli kontrollerini yapmalıdır.

 

5- Mamografi ile takip altında olun

40 yaşın üzerindeki risk gurubunda olmayan kadınlar ortalama 2 yılda bir, risk gurubunda olan kadınlar (genetik yatkınlık olanlar) ise yılda 1 kez mamografi çektirmeleri önerilmektedir.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam