İSTANBUL

Kanser; içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Son dönemlerde çeşitli sebeplerden dolayı giderek artan vakalar ile kanser görülme sıklığı bir çok ülkede kalp hastalıklarını yakalamış hatta geçmiş durumdadır. Kanser, sıkı kontrol mekanizmaları ile yönetilen vücudumuzdaki ahenkli halin günün birinde herhangi bir sebepten ötürü bazı organ veya doku hücrelerinin kontrolden çıkarak bozulmasıyla oluşan hastalığın adıdır. Ne yazık ki günümüzde kanser, her üç kişiden birinin ömrü boyunca yakalanabileceği yaygın bir hastalık haline gelmiştir. Kansere yakalan hasta sayısı tüm dünyada giderek artmaktadır. Araştırmalara göre 2020 yılında dünyadaki kanser hastalarına 20 milyon kişinin daha ekleneceği öngörülmektedir.

Türkiye’de ise her yıl on binlerce yeni kanser teşhisi konuluyor. Kadınlarda en sık meme ve rahim, erkeklerde ise prostat ve akciğer kanseri görüyoruz. Her iki cinste de deri kanseri sıktır. Diğer sık rastlanan kanserler; akciğer, kalın barsak kanseri (kolon), lenfoma, lösemi, kadınlarda rahim ağzı (cervix) ve gırtlak kanserleri olarak sıralanabilir. Rakamlar korkutucu da olsa, erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü % 90-95 oranında önlenebilmekte veya iyileştirilebilmektedir. 

Bana tüm kanser türleri çok ürkütücü gelir ama bir tanesi var ki o hepsinden daha kötü ve ürkütücü. 

En çok da çocukları tehdit eden bu hastalık lösemi, halk arasında kan kanseri olarak da bilinmektedir. Lösemi, kemik iliğinden kaynağını alan ve kan üreten kök hücrelerinden birinin, çeşitli etkenlerin bir araya gelmesi ile gelişiminin bir basamağında duraklaması ve kontrolsüz aşırı çoğalmaya başlamasıdır. Lösemi ilk önce kemik iliğinde başlar ama daha sonra diğer organlara yayılır. Löseminin erken fark edilmesi yayılmasının önüne geçebilir. Bu farkındalık büyük önem taşır. Çünkü kan hücrelerinin vücutta yayılımı ne kadar kolaysa lösemi hücreleri de kanla beraber aynı şekilde hızlıca vücutta yayılır. Daha sonra sayısı iyi huylu beyaz kan hücrelerini geçen bu kanserli hücre kanama, enfeksiyon, kansızlık ve acıya neden olabilir. Çocuklarda görülen ciddi rahatsızlıkların başında gelen lösemide tedavi şansı %80'lere varan bir değere varmış durumda. Tedavi için ise önemli olan hastalığın erkenden fark edilmesi ve harekete geçilmesi. Erken teşhisin hayat kurtardığı lösemi için son yıllarda birçok farkındalık projesi yürütülmektedir. Bu hastalıkla mücadelede hastaların yanında olmak ve onlara her türlü desteği vermek adına bir dernek kurulmuştur ve kuruldukları günden bu yana lösemi hastası bireylerin ve yakınlarının yardımlarına koşmaktadırlar tabi ki yardımsevere bağışçıların destekleri ile işte bizlerde bu yüzden bu vakfa desteklerimizi esirgememeliyiz. 

Bu kısa genel bilginin ardından bazılarımızın bildiği bazılarımızın duyduğu bazılarımızın da belki haberdar olmadığımız bir vakıftan bahsetmek istiyorum sizlere. 

LÖSEV, lösemili ve kan hastası çocukların, sağlık ve eğitimleri başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının sağlanmasına yardımcı olmak, bunun yanısıra, kalıtsal ve edinsel kan hastalıkları konusunda ulusal düzeyde tedavi, eğitim ve araştırma kurumları kurmak ve işletmektir üzere 1998 yılında kurulmuştur. 24 Eylül 2000 tarihinde Türkiye'nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE'yi hizmete açmış olan Vakıf; bugüne kadar binlerce lösemili çocuk ve ailesini yaşama bağlamış, Türkiye'nin ilk LÖSEV - Lösemili Çocuklar Okulu'nu açmış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Pediatrik Hematoloji Servislerine destek vererek köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürmüştür. Bugün onlarca çalışanı, binlerce lösemili çocuk ve aileleri, binlerce gönüllü üyesiyle kocaman bir aile olan Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’na kayıtlı olan ve yıllardır ağır kanser tedavisi ile savaşan minik kahramanlar LÖSEV’in elçiliğinde sayısız bağışçının destekleri ile savaştıkları hastalıkları ile biraz daha farklı mücadele etmektedirler. Kurulduğu günden bu yana lösemi tanısı almış çocukları ve ailelerini kanser ile olan savaşlarında yalnız bırakmayan LÖSEV, kanserle savaşan minik kahramanların yeni yaşlarını kutlamanın yanında Türkiye’nin her iline giden LÖSEV İyilik Tırı, giysi , temel ihtiyaçlar ve gıda olmak üzere bir çok kalemden oluşan yardım paketlerini vakfa kayıtlı ailelere ulaştırmaktadır. Kurban bayramlarında yada farklı zamanlarda gönüllü ve bağışçıların bağışladıkları kurban etleri de tüm yıla yayılarak vakfa kayıtlı ailelere diğer ürünler yanında özenle dağıtılmaktadır. Tüm Türkiye’yi il il dolaşan ve hasta yakınlarına ulaşan LÖSEV İyilik Tırı, 20 Mart’ta İstanbul’da Ümraniye Meydan İstanbul AVM’de lösemi ve kanser hastaları ile ailelerine hazırladıkları yardım paketlerini dağıttılar. Kırmızı et, kuru gıda, giysi, temizlik malzemeleri, kırtasiye, oyuncak, mobilya, ev eşyası gibi onlarca farklı destek ailelere ulaştırıldı. Gönüllü ve bağışçıların kendilerine yolladıkları ürünleri LÖSEV’in elçiliğinde yardım alan ailelerin gözlerinde her bir bağışçıya ayrı ayrı teşekkürleri gözleniyordu. Ben de LÖSEV’in çalışmalarını yakından takip eden ve her iki gazetemizde bağış reklamlarına sık yer vererek daha çok kişiye duyurulmaları adına çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. LÖSEV İyilik Tırı’nın Ümraniye Meydan İstanbul AVM’ye geleceğini duyduğumda çalışmalarını yakından gözlemlemek için ben de orada hazır bulundum. Vakfa kayıtlı hastaların listedeki isimlerine göre hazırlanan ürünlerden ihtiyaç duyduklarına istedikleri kadar alabilmeleri sağlandı. 

 LÖSEV Türkiye’nin her noktasındaki kanser hastalarına ve ailelerine köy köy, şehir şehir dolaşarak yardımlar götürüyor. 20 yıldır kanser hastalarına ve ailelerine kanserle mücadelelerinde destek oluyor. Aileler, LÖSEV İyilik Tırı’ndan kıyafetten temizlik malzemesine, kuru gıdadan et ürünlerine, mobilyadan bisiklete kadar çocukları ve kendileri için tüm ihtiyaçlarını özgürce seçerek alabiliyorlar. Tır çalışması gönüllüler, bağışçılar ve katkı sağlayan duyarlı firmaların işbirliği ile hayata geçiriliyor. Tüm destekçilere ve LÖSEV’e bu duyarlı davranışlarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyor ve bu özel vakfa sizlerin de destek olmanızı ve kanserle mücadele eden yavrularımıza bir el uzatmanızı diliyorum.