Başrollerini Hilmi Cem İntepe, Gizem Karaca, Bora Akkaş ve Miray Daner’in paylaştığı “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman” 25 Mayıs’ta sinemalarda yer alacak. Eğrikapı Prodüksiyon’un yapımcılığını üstlendiği filmin yönetmenliğini Kudret Sabancı, görüntü yönetmenliğini Tolga Kutluay yaparken, filmin müzikleri Gökhan Kırdar tarafından hazırlandı.
Vecihi Hürkuş : Göklerin Milli Kahramanı
I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda vatanı uğruna hayatını sayısız kez tehlikeye atan Vecihi Hürkuş, bitmek bilmeyen uçma sevdası sayesinde tarihimize adını altın harflerle yazdırdı. Hürkuş, ilk Türk uçağını yapan, Türkiye’nin ilk özel havayolu şirketini kuran, TBMM tarafından üç kez takdirname verilen, İstiklal madalyası sahibi gerçek bir kahraman.
Vecihi Hürkuş;Kafkas Cephesi’nde düşman uçağını düşüren ilk Türk pilot olmuş, yine aynı cephede esir düştüğü Nargin Adası’ndan cesareti, azmi ve Azeri Türkleri’nin yardımı ile yüzerek kurtulmuş, esareti asla kabul etmemiş, başına ne gelirse gelsin cepheye koşmuş cesur bir asker.
Aynı zamanda Türk Hava Kurumu’nun kurucuları arasında yer alan Vecihi Hürkuş, Türkiye’nin ilk paraşütçülük okulunu açmış, ilk havacılık dergisini çıkarmış bir ressam, eskrim ustası ve piyanist.
Sizlere kahraman isimin yaşam öyküsünü paylaşıyoruz.
1896 yılında İstanbul’da doğan Vecihi Hürkuş; henüz 17 yaşındayken I. Dünya Savaşı’na katıldı. Yaralanınca İstanbul’a dönerek pilot olmak için Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girdi ve “Pilot “ ünvanıyla tekrar Ruslara karşı harekata katıldı ve uçak düşüren ilk Türk olarak tarihe geçti.
Ruslara esir düşerek Hazar Denizi’nin Azerbaycan kısmında bulunan Nargin Adası’na götürülen Vecihi Hürkus; adadan cesareti, azmi ve Azerbaycanlı soydaş askerlerimizin yardımıyla adadan yüzerek kaçtı ve İran üzerinden yurda geri döndü. 1918 yılında yine 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde göreve başladı ve Türkiye’nin ilk savaş uçağını tasarladı. Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi Hürkuş özellikle İnönü ve Sakarya Savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir de Yunan uçağını indirdi. İstiklal Madalyası ve TBMM’den üç takdirname ile şereflendirilen Hürkuş, savaştan sonra ise İzmir’de yeni pilotlar eğitmeye başladı. 1923’te savaş sonrası ganimet olarak ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal etti ve askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etti.
1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayan Hürkuş, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını inşaa etti. Uçabilirlik Sertifikasını tespit edecek yetkili bulamadığı için bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu demiryollarından kiraladığı vagonla uçağı sökerek Çekoslavakya’ya gönderilmesi için mücadele etti.
6 Aralık 1930’da Prag’a gitti fakat henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrakların önce Çek diline çevrildiği, malzemelerinin tekrar monte edildiği ve teknik kontrollerinin yapıldığı uçağın her türlü uçuş şekillerinin kontrolü de tamamlandıktan sonra, Hürkuş 23 Nisan 1931'de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini aldı.
1932’de Vecihi Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açtı ve Türk kadın pilot olan Bedriye Gökmen ile birlikte tam 12 pilot yetiştirdi. 1954 yılında ise ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kurdu. Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden biri olan Vecihi Hürkuş, Ankara'da 16 Temmuz 1969 yılında vefat etti.
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: ZAFER YILDIZ