reklam
reklam

Başbakan Yıldırım: 'Bu sistem asıl kuvvetler ayrılığını netleştiriyor'

Eklenme Tarihi: 10 Nisan 2017, Pazartesi - 11:00   Okunma Sayısı: 133347

İZMİR

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali YıldırımFox Tv'de "İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat" programına katıldı, değerlendirmelerde bulundu.

Evet Platformu'nca Gündoğdu Meydanı'nda "Aşkımız Memleket Millet için Evet" sloganıyla düzenlenen İzmir Buluşması'nı "muhteşem" diye niteleyen Yıldırım, buluşmada coşku ve heyecanın hakim olduğunu, insanların meydana koşarak, isteyerek geldiğini söyledi.

"Doğrusu çok güzel bir miting oldu, Gündoğdu Meydanı'nda Gündoğdu'nun gözü tutulmuş diyelim" ifadelerini kullanan Yıldırım, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mitingden memnun kaldı mı?" sorusuna da "Evet çok memnun kaldı, özellikle bir şey söylemedi ama memnun olduğunu biliyorum." karşılığını verdi.

"Millet iradesine dayanmayan hiçbir sistem başarılı olamaz"

Yıldırım, cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan anlaşmazlıkların krizlere neden olduğunu vurguladı.

Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit arasındaki anayasa kitapçığı tartışmasının ekonomik krize neden olduğunu anımsatan Yıldırım, "Sizin döneminizde de kriz oldu mu?'' sorusuna şu karşılığı verdi:

"Bizim dönemimizde de atamalarda oldu. Bazı kanunların geri gönderilmesinde oldu. Ben müsteşarımı 3 ay atayamadım, önünde durdu, onaylamadı, gönderdiğimiz kararnameler geri geldi. Biz bu krizleri biraz sineye çektik. Biz zaten ekonomik krizden çıkmış bir ülkeyi kalkıp tekrar kavga ederek, sürtüşerek bir yere varamayız. Biraz sabrettik, kararlılıkla işin oluruna baktık ama kriz devam etti. Buradaki sorun şu, millet iradesine dayanmayan hiçbir sistem başarılı olamaz, kalıcı olamaz. Darbelerden sonra anayasalar oluşturulduğu için, bu sistemin işlememesi için bir gizli kuvvet var sanki..."

"Siz Cumhurbaşkanı ile çift başlılık yaşadınız mı?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, "Bizim kişisel ilişkilerimiz bu görevlere gelmeden de vardı. Biz 70'li yıllardan beri beraberiz, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Mesele kişiler değil ki sistemden kaynaklanıyor. Sistem iki başlılığı tanımlamış, sistem 2 tane irade tanımlamış, bu iki iradeden biri gücünü kullanmaktan vazgeçecek. O da tabi vatandaşın verdiği yetkiye sahip çıkmamak anlamına geliyor. Halbuki devlette işlerin yürümesi için iradenin tek olması lazım, irade olmayan yerde idare olmaz." cevabını verdi. 

"Davutoğlu'nu Cumhurbaşkanı almadı. Olağanüstü genel kurula gitti"

"Bir iradenin yardımcısı olmak ayrı bir şey, bir de kendi başına irade olmak başka bir şey." ifadesini kullanan Yıldırım, "Bu sisteme göre cumhurbaşkanı başbakanı atar, görevden alamaz. Bakanları atar görevden alamaz." dedi.

"Sayın Cumhurbaşkanı Davutoğlu'nu aldı" değerlendirmesine Yıldırım, "Davutoğlu'nu Cumhurbaşkanı almadı. Olağanüstü genel kurula gitti, kongreye gitti." karşılığını verdi.

"Sayın Cumhurbaşkanımız bunu istedi de öyle oldu" sözü üzerine Başbakan Yıldırım, "Hayır, öyle bir şey olmadı. AK Parti olağanüstü kongreye gitti. Biz şimdi kişileri mi, sistemi mi konuşacağız. Sistem esas olması lazım. Kişilere göre sistemi yorumlarsak o zaman doğru noktaya varamayız. Çünkü insanlar yanlış yapabilir, insanların yanlışını da düzeltecek sağlıklı sisteme ihtiyaç var." dedi.

"Sistemde yaşanan arızaları tecrübelerimle biliyorum"

Yıldırım, partisinin tek başına böyle bir anayasa değişikliğine gitme şansının olmadığını, MHP'nin desteğiyle 18 maddelik anayasa değişikliği teklifini hazırladıklarını anımsattı. 

Başından beri bu değişikliğin içerisinde olduğunu, bütün detaylarıyla ilgilendiğini, MHP ile olan görüşmeleri yürüttüğünü anlatan Yıldırım, "Sistemde yaşanan arızaları tecrübelerimle biliyorum, onun için nerede düzeltmeler yapılması gerektiğini de tek tek üzerinde çalıştık ve o tecrübelerimizi buraya yansıttık, o bakımdan (yeni sistem için) bir tereddütümüz olmadı." ifadesini kullandı.

"Yeni sistem yerli ve milli"

Yeni sistemin yerli ve milli olduğuna işaret eden Yıldırım, saltanattan Cumhuriyet'e geçerken Türkiye'nin başka ülkelerden yasalar aldığını, aradan geçen 94 yılda Türkiye'nin tecrübelerini kazandığını, kendi yönetim geleneğine uygun katkılar koyduklarını söyledi. 

Bazı anayasa hukukçularının, "ülkelerin anayasaları ve sistemleri deneme tahtası değildir" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Anayasa hukukçuları işe teorik olarak bakıyorlar, akademisyenler hayatın içerisinde bulunan insanlar değil. Ben akademisyenlerin fikirlerine, söylediklerine saygı duyarım ama bir de damdan düşeni getirin derler. Biz olayların içerisinde yaşıyoruz, kaldı ki şu görüşe katılmıyorum. Bu sistem asıl kuvvetler ayrılığını netleştiriyor. Öncekinde kuvvetler ayrılığı yok. Niye yok? Şimdi düşünün ben başbakanım, AK Parti Genel Başkanıyım aynı zamanda Mecliste ve yürütmede hakim vaziyetteyim. Meclis iktidar partisinin dediği dışında bir şey yapabilir mi? Bakanlarımın tamamı milletvekili aynı zamanda yasama ile yürütme iç içe değil mi? Mevcut sistem yürütmeyi ağırlıklı olarak başbakana veriyor, cumhurbaşkanının çok yetkileri olmasına rağmen şu anda sorumluluğu yok. Onun için zaten sıkıntı var, benim anlatmaya çalıştığım kuvvetler ayrılığı meselesi."

"Mobilya ve beyaz eşyadaki KDV indirimini eylül sonuna kadar uzatıyoruz"

Yıldırım,  esnaflar için çok şey yaptıklarını, KOSGEB kredilerinin tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. 

250 bin esnafın KOSGEB'den kredi almaya hak kazandığını, diğerlerinin de başvurularının değerlendirildiğini ifade eden Yıldırım, büyük ölçekli iş camiasından işverenlerin de 60 milyara yakın kredi garanti fonundan kaynak kullandığını kaydetti.

Primleri ertelediklerini, borçları yeniden yapılandırdıklarını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"2016 Haziran'dan öncekiler yeniden yapılandı. Şimdi 2016 Haziran sonundan sonra darbeye rastlayan zamanlarda, darbe girişiminden sonra işleri kötüye gidenleri için bir imkan daha getiriyoruz. Meclis açılınca bunlar için de ödeme zorluğuna düşen esnafımız için, işverenlerimiz için prim ve sigorta primi ve vergi yeniden yapılandırmasına gideceğiz. Diğer önemli haber, piyasayı canlandırmak için konutta, mobilyada, beyaz eşyada KDV indirimi yaptık. Konut alım satımındaki KDV indirimi eylül sonuna kadar devam ediyor. Ancak beyaz eşya ve mobilyada nisan sonuna kadar yapmıştık. Şimdi onu da, mobilya ve beyaz eşyadaki KDV indirimini de eylül sonuna kadar uzatıyoruz."

"İşin ucu boş bırakılmış değil"

Yıldırım, "Siz, bu yetkileri alıp böyle bir başkan olmak ister misiniz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Herkes ister, onurlu bir görev. Bu görevin çok büyük onuru var, büyük yetkileri var ama bir o kadar da sorumluluğu var. Şimdi kendiliğinden bir yere aday olmuş falan... Yetkiyi veriyoruz, güveniyoruz, güven nerede oluşuyor, sandıkta. Vatandaş seçiyor, yüzde 50+1 oy almazsan cumhurbaşkanı olamıyorsun. İkincisi seçildin 'Artık ben istediğimi yaparım' diyemiyorsun. Seni bağlayan anayasa var, yetkiler tek tek yazılmış. Seni bağlayan Meclis var. Meclisin yetkileri var, soruşturma yetkisi var. Gensoru niye olsun. Güvenoyu ile ilgili bir şey. Güvenoyunu millet verdiği için parlamento hükümet sistemi kaldırıldığı için, doğrudan hükümet sistemine geçildiği için güvenoyuna gerek yok. Çünkü güvenoyunu 80 milyon veriyor, patron millet. En az yarısı sana destek vermesi gerekiyor. 5 yıl boyunca bir kere Meclisin yetkileri açık. Meclis araştırması var, herhangi bir konuda genel görüşme açma yetkisi var. Meclis soruşturması var, yazılı soru verme, 15 günde de cevabını alma yetkisi var. Meclis soruşturması ne demek? Cumhurbaşkanı için, yardımcıları için, bakanlar için soruşturma açıp, soruşturmanın kabul edilmesi halinde Yüce Divanda yargılatma hakkı var. Bunlar hep yazılıyor burada. Öyle işin ucu boş bırakılmış değil. Cumhurbaşkanına sadece yürütme görevini yaparken kararname çıkarma yetkisi veriyor. Kararname yetkisi de sadece günübirlik işleri yapmak için veriliyor."

"Kanunlar kararnamenin üzerindedir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni sistemde başkana öyle bir yetki veriyoruz ki başkan kıdem tazminatını kaldırabilir, asgari ücreti istediği gibi tek başına belirleyebilir." sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Hiçbiri olmaz. Saçma sapan..." dedi.

Başbakan Yıldırım, kıdem tazminatını kanunun belirlediğine dikkati çekti. Anayasa değişikliğinde "Bir konuda kanun varsa cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz" ifadesinin yer aldığını aktaran Yıldırım, "Anayasada kanunda yapılması öngörülen konularda münhasıran kararname çıkaramaz. Kararname kişiler hak ve özgürlüklerle, siyasi haklarla ilgili çıkarılamaz. Çıkarılan kanunlar kararnamenin üzerindedir. Yani x konusunda kanun var artık kararname geçersizdir. Kararname kanuna aykırıysa kanun geçerlidir. Diyelim ki gözünü kararttı cumhurbaşkanı bir kararname çıkarttı. Hemen Meclis Anayasa Mahkemesine götürüyor, iptal ettiriyor." diye konuştu.

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam