Kartallı Kazım’ın Yayalar Mezarlığı’ndaki kabri başında gerçekleşen törene; Kartal Belediye Başkan Yardımcıları İmam Aydın ve Adem Uçar, çok sayıda belediye meclis üyesi ile birim müdürü ve İbrahim Göleber’in ailesi katıldı.

Kartal Belediye Başkan Yardımcısı İmam Aydın “Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Kuva-yi Milliye kahramanlarımızın önünde saygıyla eğiliyor, ruhları şad olsun diyoruz. Kartallı Kazım ismini ilçemizde yaşatmaya devam edeceğiz”

Kartal Belediye Başkan Yardımcısı İmam Aydın, anma töreninde yaptığı konuşmada, Kartallılar için İbrahim Göleber gibi bir Milli Kahramana sahip olmanın bir gurur kaynağı olduğunu ifade ederek, “Bugün, Kuva-yi Milliye kahramanı İbrahim Göleber, nam-ı değer Kartallı Kazım’ı anmak için mezarı başındayız. Bu topraklar üzerinde rahatça nefes alabiliyor, uyuyabiliyorsak bunu kahramanlarımıza borçluyuz. Mekânı cennet olsun. Bir kez daha başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Kuva-yi Milliye kahramanlarımızın önünde saygıyla eğiliyor, ruhları şad olsun diyoruz. Kartallı Kazım ismini ilçemizde yaşatmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Törenin sonunda, Kartallı Kazım’ın ruhuna Kur’an tilaveti gerçekleştirildi.

Kartallı Kazım Hakkında

Kuvayı Milliyeci Kartallı Kâzım (İbrahim Göleber) 1895 yılında o zaman Kartal’a bağlı olan Yayalar Köyünde doğdu. Bahçıvanlık yapan ve demiryollarında çalışan İbrahim Göleber, memleketin işgali üstüne Kuvayı Milliye’ye katılarak İstanbul’un işgal yıllarında Gebze, Kartal ve Pendik civarında gönüllü görev yapar ve direnişçilere destek verir. Göleber’in direnişe katkısını, tarihe tanıklığını ve kişiliğini ise Nazım Hikmet Kuvayı Milliye Destanı ve Memleketimden İnsan Manzaralarında şiirleştirerek ölümsüzleştirdi.

İngilizlerin karargâh olarak kullandığı Gebze Karakolu’na kendini bir biçimde aldırır ve işgalcilerin gönlünü kazanarak uzun bir süre hissettirmeden “Kuvayı Milliye” için bilgiler toplar, yarı casusluk yapar. Ardından öğrendiği ne varsa Yahya Kaptan’a ulaştırır. İşgalcilerin ezberi bozulur. İsmet İnönü ve Halide Edip Adıvar’ı Ankara’ya ulaştıran ekibin içinde de yer alır.

Yaptıkları o kadar dikkat çeker ki; şüphe üstüne kendisini fark edip İngilizlere ihbar eden Gebzeli Mansur isimli birini öldürmek zorunda kalır. İbrahim Göleber, Kurtuluş Savaşı sonrasında 1930’larda kendisine verilmek istenen “İstiklal Madalyası”nı da almaz. “Ben görevimi yaptım, sadece.” diyecektir.