reklam
reklam

Ruhların dansı

Eklenme Tarihi: 22 Nisan 2022, Cuma - 23:27   Okunma Sayısı: 163730
Güneşin doğduğu ülke Japonya, kendine özgü kültürü, tarihi ve sanatıyla Asya'nın incisi konumunda. Bu eşsiz kültürün bir parçası olan Japonya’nın geleneksel sahne sanatı "Kagura" izleyenleri adeta büyülüyor

 

Geçmişin gelecekle kucaklaştığı, gelenekselliğin teknoloji ile buluştuğu, tarihin, kültürün ve sanatın günümüz modern dünyasıyla harmanlandığı Japonya, her yönüyle tanınması gereken bir değer. Zengin bir kültürün şekillendirdiği sanat, Japonya için aynı zamanda kendini de ifade etme biçimi denilebilir. Bin yılı aşkın bir geçmişe sahip geleneksel Japon sahne sanatı ''Kagura'' Eski Japonlar, dünyasında olup biten her şeyin tanrılar sayesinde olduğuna inanırlardı. Japonya'nın en güzel mevsiminden doğmuş bir anlatı olan ''Momiji-gari'' ise sonbaharda kızarmış yaprakların seyri anlamına geliyor. Kabuki ve Noh gibi geleneksel Japon gösteri sanatlarının en eskisi olarak kabul edilen Kagura, eskiden sadece tapınakları koruyan Şinto rahipleri tarafından yapılmaktaydı. Bu nedenle Kagura’nın kökenleri, eski Japon mitolojisi ve dinsel öğelere dayanmakta. Eski çağlardan beri Kagura, halkın tarlalarından ve bahçelerinden bol ürün almayı, Japonya'yı çevreleyen denizlerden verimli balık ve deniz ürünleriyle dönmeyi, her türlü rahatsızlık ve hastalıklardan kurtulmayı diledikleri törenlerde Kagura ustaları tarafından sergilendi. Günümüzde dahi Japonya'nın kırsal kesimlerinde tarımla geçimini sağlayan köylerde bu gelenek ve adet devam ettiriliyor. İnsanlar güz dönemindeki başarılı ve verimli pirinç hasadından sonra tapınakların içinde hazırlanan özel sahnelerde Kagura dansı yaparak, hem memnuniyetlerini ifade ediyorlar, hem de şükranlarını sunuyorlar.

Kagura'nın gösterişli bölümü Chinkon

Kagura,  Japonca tanrısal eğlence de diyebileceğimiz mistik bir anlam taşıyor. Özel bir Şinto ritüel tören dansı olan Kagura, pratikte tanrının varlığını gösteren ve tanrının oturduğu yer anlamına gelen "kami no kura" ifadesinin kısaltılmış hali. Kagura'nın en önemli bölümlerinden birisi, ruhu arındırmak ve sallamak anlamına gelen bir tür trans anını içermekte. Chinkondur denilen bu işlev, genellikle bir kadın şaman tarafından gerçekleştirilir. Kagura'nın gösterişli bölümü olan bu dans bölümünde, şaman  tanrıdan kehaneti alır ve daha sonra sergilediği performans ile tanrıya dönüşür. Kami'gakari'den türetilmiş bir tören sanatı olan Kagura, bin yılı aşkın bir süre boyunca birçok yönde evrildi. Bugün hala Japonya'nın bir çok yerinde kırsal olsun,  kent merkezi olsun, tarım takviminin ritimlerine bağlı ritüellerle yaşatılan bir Japon geleneği. İnsanlar bir araya gelerek, gece boyunca Kagura gösterilerini izlerler. Hatta bazı özel günlerde bu gösteri üç gün sürer.

Kagura'nın bir çok çeşidi bulunuyor

Honshu adasında San'indō bölgesinde yer alan ve sınırları günümüz Shimane prefektörlüğünün batısını kapsayan ve Japonya'nın tarihi vilayetlerinden biri olan Iwami vilayetinde bu dans sanatı “Iwami Kagura” olarak adlandırılır. Iwami Kagura genellikle tanrıları selamlayan törensel danslarla başlayıp, daha dünyevi konulara yoğunlaşan danslarla devam eder. Birbirinden renkli, gösterişli ve bir o kadar da görkemli kıyafetler içindeki dansçılar, geleneksel Japon çalgılarını kullanarak yapılan ritmik müzik eşliğinde dans ederler. Dansçılar zaman zaman tanrıları, diğer görünmez varlıkları ve eski Japon mitolojisinde var olan insanları temsil eder. Bunların arasında Yamata-no-orç adı verilen iblisi öldürerek Prenses İnada’yı kurtaran destansı tanrı Susano-o en bilinen karakterdir. Yamata-no-orç’un sekiz vadi ve tepe büyüklüğünde, sekiz başlı ve sekiz kuyruklu bir canavar olduğu rivayet edilir. Bu dansın Hayaçine Kagura isimli bir başka türü, 2009 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesine alındı.

Müzik, Maske ve Kostümler

Kagura dans gösterilerinde dansçılar, geleneksel Japon çalgılarını kullanarak yapılan ritmik müzik eşliğinde dans ederler. Sekiz vuruşluk hızlı tempo, Iwami Kagura’nın en belirgin özelliğini oluşturuyor. “Odaiko” adlı büyük davul, “Kodaiko” adlı küçük davul, “Yokobue” adlı bambu flüt ve “Şoşigane” adlı ziller ile yapılan müzik, büyük davulun ritmini takip eder. Büyük davulun vuruşlarının, dansçıların ritmi ile uyum içerisinde ilerlediği bu müzikte nota kullanılmaz. Kagura danslarında genellikle ahşap maskeler kullanılır. Iwami Kagura’da ise dansçılar Japon “washi” kağıtları üst üste koyularak yapılan maskeleri tercih ederler. Bu dayanıklı ve hafif maskeler, Iwami Kagura’nın hareketli ilerleyişine katkı sağlarlar. Maskeler büyüdükçe, karakterlerin gücü de bunla paralellik göstererek büyür. Bu nedenle tanrılar ve canavarları temsil eden dansçılar daha büyük maskeler takarlar. Özenle hazırlanan kostümlerin üzerine altın ve gümüş ipler ile nakışlar işlidir. Canavar ve haydutlar da görkemli kostümleri ile izleyicileri adeta büyülerler.

Japonya Büyükelçiliğinden Kagura tanıtımı

Japonya Büyükelçiliği, Japonya Tanıtma Vakfı’nın bir projesi olan Japonya’nın geleneksel sahne sanatı "Kagura"yı tanıtmak için faaliyetlerini hızlandırdı. Gerek resmi web sayfası, gerekse Türkçe anlatımlı ve altyazılı Kagura belgeseli ülkemizde çok büyük ilgi gördü. Japonya’nın geleneksel sahne sanatı "Kagura"yı Türkiye'ye tanıtmak üzere açılan ve sınırlı bir süre gösterimde kalan web sitesi yoğun ilgi gördü. Japonya Büyükelçiliği tarafından, Japonya Tanıtma Vakfı’nın bir projesi olarak açılan web sitesi, Türkiye’den yaklaşık 17 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Web sitesini ziyaret eden kullanıcılar “Hiroshima Kagura”dan "Yamata-no-Orochi" ve "Momiji-gari" adlı iki eser ile Kagura belgeselini Türkçe anlatımlı ve altyazılı olarak izleme şansı buldu. Japonya Büyükelçisi’nin özel mesajının ve sanat yazılarının da yer aldığı web sitesindeki ankete katılan izleyiciler, performansı çok iyi bulduklarını ve bu etkinliğin Japonya ile ilgili anlayışlarını geliştirmeye yardımcı olduğunu kaydetti. Türkiye’den ankete katılan birçok izleyici, performans hakkındaki görüşlerini web sitesinde yazılı olarak da paylaştı. İzleyiciler bu tür etkinliklerin daha sık yapılmasını istediklerini belirtti. Bir izleyici, “Hayatımda ilk kez bir Kagura performansı izleme şansım oldu. Bu bir ilk olsa da anlatılan hikâye bana hiç yabancı gelmedi. "Yamata-no-Orochi" gibi doğa ve insanoğlunun mücadelesinin anlatıldığı bu destansı hikâye Japon kültürü ile kültürümüzün ortak noktalarını fark etmemi sağladı” dedi.

Kutsal ve eğlenceli bir sahne sanatı

Kagura, doğanın nimetlerine duyulan minnettarlıktan ortaya çıkan bir tarım ritüeli ve kökeninin 1000 yıldan daha eski olduğuna inanılıyor. Sonbaharda hasat edilen mahsullerin tanrılara sunulması, festival şeklinde bir ritüelle tanrılara duyulan minnetin ifadesine "Kagura" denilmeye başlanmış. "Kagura" Japonya'nın her köşesinde geleneksel bir gösteri sanatı olarak geleceğe miras bırakılmış. Japonya’nın her bölgesinde kagura farklılık göstermekte olup, dramanın eklenmesiyle sahnede icra edilmek üzere özgün bir şekilde gelişen türü, bu kez tanıtımı yapılan Hiroshima Kagura’dır; hem kutsal hem de eğlenceli bir sahne sanatı olarak Japonya dışından da ilgi görüyor.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam