Değerli okurlar, ödem, hücrelerin fazladan su tut- ması nedeniyle oluşan, in- sanı oldukça rahatsız eden şişlik halidir.
Genellikle göz kapak-
larında, bacaklarda, ellerde
rastlanan ödem durumu pek
çok hastalıkta görülür.
Ödemin belirtileri vücutta
kaynak aldığı bölgeye göre
değişebilmektedir. Özellikle yetişkinlerde ödemin klinik olarak bulgu verebilmesi için neredeyse 3 litreden fazla sıvının birikmesi gerekir. Buna bağlı olarak kiloda artış, hareket yeteneğinde azalma, ciltte incelme ve sıvı sızması, ödem yaraları gelişebilir.
Özellikle kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları, ileri derece beslenme bozukluğu, hipotiroidi, bağırsak hastalıklarında vücudun her yerinde ödem görülür.
Örneğin kalp ve böbrek yetersizliği, sürekli otur- maya bağlı ödemler yer çekimi etkisi ile ayak bileği ve bacaklarda belirgindir. Damar tıkanıklığı ve hareketsizliğe bağlı oluşan ödemler(felç, uzun süren yolculuk) ise genelde kol ve bacak gibi vücudun tek bölgesinde görülebilir. İç organlarda sıvı birikmelerine bağlı ödemler ise, o organla ilgili bulgular verebilir, örneğin; akciğer ödeminde nefes darlığı gözlenebilmektedir.
alerjiye bağlı ödemler de göz çevresi, dudak, ağız, ses telleri, uzuvlar ve karında görülebilir. Buna en iyi örnek herediter anjiyoödem hastalığıdır.
ancak ödem bazen yanlış beslenmeden kay- naklanabilir. Ödem aşırı tuz tüketimi, fazla sıvı alımı, aşırı hareketsizlik gibi durumlarda da görülür. eğer ki günlük hayatınızda tuzu fazla tüketiyorsanız ödem sorunu kaçınılmaz olabilir. Yine sebebi bilinmeyen ödem, gebelikte ödem ve sıcağa bağlı ödemde yer almaktadır.
Hamilelik döneminde de yüksek miktarda tuz içeren turşu, peynir, galeta-kraker ve ayran gibi besinleri fazla tüketmek ödem artışını hızlandırır. Hamilelik dönemini sağlıklı bir şekilde tamamla- mak ve bebeğin gelişimi için, günlük tükettiğiniz su miktarını mutlaka artırarak en az 10 bardak su içmelisiniz. Hamilelik dönemindeki ödem artışı, aynı zamanda kan pıhtılaşma problemi veya preeklampsi gibi sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.