reklam
reklam

“Başarı şimdi aslanın ağzında”

Eklenme Tarihi: 13 Temmuz 2017, Perşembe - 10:00   Okunma Sayısı: 160323

İSTANBUL

Sabancı Topluluğu, Sabancı Üniversitesi'nin kuruluş kararını 1994 yılında, Türkiye'nin en büyük aile vakfı olan Sabancı Vakfı önderliğinde aldı.
Türkiye'de bir "dünya üniversitesi" kurma vizyonuyla, Ağustos 1995'te, 22 ülkeden, farklı disiplinlerde çalışan 50'nin üzerinde bilim adamı, araştırmacı, öğrenci ve iş adamı İstanbul'da düzenlenen arama konferansında bir araya geldi. Konferansta, İstanbul'da kurulacak bir dünya üniversitesinin felsefesi oluşturuldu: "Birlikte yaratmak ve geliştirmek".
Arama konferansını, öğrenci eğilimleri araştırmaları ile desteklenen tasarım komitelerinin çalışmaları izledi. Tasarım sürecinde, disiplinlerarası yaklaşımlar çerçevesinde, programlar ve dersler üzerinde çalışacak 13 tasarım komitesi oluşturuldu. Akademik alandaki tasarım çalışmalarının yanı sıra üniversitenin iş süreçlerinin ve yönetim yapısının oluşturulması için Deloitte & Touche danışmanlık firması ile birlikte Üniversite İdaresi Projesi başlatıldı.
Sabancı Üniversitesi'nin tasarım çalışmaları sonunda, tek bir üniversiteyi model olarak seçmek ya da farklı örnek ve uygulamaları taklit etmek yerine, yeni ve özgün bir üniversite modeli yaratıldı.
Sabancı Üniversitesi'nin temel atma töreni 31 Temmuz 1997'de gerçekleştirildi. Ekim 1998'de, üniversitenin genel yapısının ortaya çıkmasını takiben Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'na (EFQM) üye olmak üzere başvuruldu. Üniversitemiz, Türkiye'den EFQM'e başvuran ve üyeliğe kabul edilen ilk üniversitedir.
Sabancı Üniversitesi, Ekim 1999'da ilk öğrencilerini karşılayarak öğretime başladı. Üniversitemiz bugün Türkiye'de ve yurt dışında pek çok üniversite tarafından örnek alınmaktadır.
Sabancı Üniversitesi, 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü, lisansüstünde 18. dönem, lisans programlarında 15. dönem mezunlarını verdi. Mezunlar diplomalarını, üniversitenin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşen ve yaklaşık 6 binin üzerinde kişinin katıldığı törenle aldılar. Törende, fakülte birincilik ödülleri de sahiplerini buldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Birincisi Fulya Türker, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Birincisi Lina Mejia Peroni, Yönetim Bilimleri Fakültesi Birincisi ise Elif Ertürk oldu. Sabancı Üniversitesi’nden bu yıl toplam 30 ülkeden öğrenci mezun oldu.
Törende, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun yanı sıra, lisansüstü mezunları adına Gökçe Karşılıklı Haliler, lisans mezunları adına Tanra Gürçay ile Sabancı Üniversitesi Mezunları Derneği Başkanı Zeynep Bahar Çelik birer konuşma yaptılar.
Bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve  100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor
Güler Sabancı “Bundan sonraki yaşamınız için önemli bir dönüm noktasındasınız. Çalıştınız ve başardınız; önemli bir aşamayı tamamladınız. Şimdi yeni döneme başlıyorsunuz. Hepinizin başarılı olmasını diliyorum” diyerek sözlerine başladı.
Başarı için hem yetenekli hem de yetkinlik sahibi ve donanımlı olmanın işin başlangıcı olduğunu ama şansın da gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Güler Sabancı, Louis Pasteur’ün “Talih (şans) hazırlığını yapmış zihinleri tercih eder” sözünü hatırlatarak, Sabancı Üniversitesi mezunlarının zihnen hazır olduklarını söyledi.
Güler Sabancı, yaşadığımız dönemde bir yanda yapay zekadan robotlara bilim ve teknolojinin yarattığı dönüştürücü etkiler her alanda hissedilirken, öte yandan da bu gelişmelerin sonucunda insan ömrünün uzadığını belirtti. Bu nedenle önceki kuşaklardan daha uzun dönemli planlar yapmaları gerektiğini vurguladı. Güler Sabancı “Başta bilgi ve yetkinlik olmak üzere sahip olduğunuz tüm kaynakları sürekli geliştirmeniz ve  100 yıllık bir yaşama göre planlamanız gerekiyor” dedi.
Tarım toplumunda insanın, anne babasından öğrendikleriyle ömrünü geçirebildiğini, sanayi toplumunda bir insan üniversitede öğrendiği bilgilerle bir şirkete girip, buradan emekli olabildiğini belirten Güler Sabancı,  bugün hiçbir okulda öğrenilen bilginin, kimseye bir ömür boyu yetmediğinin altını çizdi. Güler Sabancı, okullarda edinilen bilgi ve yetkinlikler iş hayatı için ancak bir temel olabildiğini ve dolayısıyla, ileride mezunların yolunun Sabancı Üniversitesi’ne tekrar düşeceğine inandığını belirtti.
Güler Sabancı, mezunların ortalama  50-55 yıl sürecek iş hayatlarında 2-3, belki de daha fazla kariyer yapacaklarını, bütün bunlar üst üste konulduğunda, sizlere aktarılacak herhangi bir deneyim yada tavsiye için henüz gerekli birikim olmadığını sözlerine ekledi.
Başarılı insanların değişmez ortak noktaları, dünyaya bakış açılarıdır
Güler Sabancı konuşmasında başarılı insanların değişmez ortak noktalarının dünyaya bakış açıları olduğunu söyledi. “Akıl almaları, sormaları, sorgulamaları, araştırmaları, önyargısız yaklaşımları, yapıcı ve çözüm odaklı olmaları, kaynaklarını iyi planlamaları; yani, sonuca ulaşmak için odaklanmaları, başarılı insanları ayırt eden temel özellikler” dedi. “En önemlisi, başarılı insanlar kendilerine verilen imkan ve yetenekleri sürekli geliştirmeye odaklıdır” diyerek sözlerine devam etti.
Güler Sabancı “Bu bakış açısında, sürekli öğrenmeye açık olmak, kendini yenilemeye, farklı konularda geliştirmeye açık olmak ve çok yönlü olmak var. Hayatı bir ‘öğrenme’, ‘gelişme’ ve ‘olgunlaşma’ yolculuğu olarak görmek, bu nedenle sürekli gelişimi ve yenilenmeyi aramak var. Çünkü şunu çok iyi bilirler ki, asıl olan, bugün neye sahip olduğunuz değil, sahip olduklarınızı nasıl kullanmayı tercih ettiğinizdir” dedi.
Sözlerine “Sizin neyle karşılaştığınız değil, bu durumlarda sizin ne yaptığınız, nasıl davrandığınız önemlidir” diyerek devam eden Güler Sabancı, “Eğer sizler de hayata “gelişme odaklı bir zihinle” bakarsanız, size verilen imkanların ötesine geçebilirsiniz. Unutmayın, bundan sonraki evrelerde bugün sahip olduklarınızın üzerine “hangi kazanımları” elde edeceğiniz, başarınızı ve mutluluğunuzu belirleyecek. Ama işin iyi yanı, sizler Sabancı Üniversitesi’nde gerekli yetkinlikler ve bu yapıcı bakış açısıyla yetiştirildiniz” dedi.

Güler Sabancı yeni mezunlara şu tavsiyelerde bulundu:
• Sizi bekleyen yeni toplumsal düzende, duygularınıza önem vermeli ve yönetimine özen göstermeli, emek vermelisiniz.
• Duygularınızı düşünce ve muhakemenizin ayrılmaz bir parçası kılmalısınız. 
• Sahip olduğunuz bilinç ve vicdan en önemli rekabet avantajlarınız olacak. 
•Bu noktada benim size tavsiyem, hangi işi yaparsanız yapın severek ve isteyerek yapmalısınız. 
• Başarı ölçünüz ise, sadece para kazanmak olmamalıdır.
• Bunun için, yaptığınız işin kendinden daha fazla bir amacı olmalı. 
• Para, elbette önemlidir; insanın konforlu bir hayat yaşamak istemesi de en doğal hakkıdır, ama bunların hiç biri bir insanın hayattaki başarısının ölçütü değildir.
• İnsanlar paralarını nasıl kazandıklarıyla değil nasıl harcadıklarıyla hatırlanırlar!
• Bu noktada, Merhum Sakıp Bey’in “Başarı Şimdi Aslanın Ağzında” kitabını da okumanızı özellikle tavsiye ederim. 
• Sizleri bu okuldan uğurlarken, işte bu fikri aklınızda tutmanızı istiyorum: “Gerçek zenginlik, gerçek başarı başkalarının hayatlarında yarattığımız olumlu etkidir”  

Editör: YİĞİT FIRAT YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam