İSTANBUL

Alternatif müzik sahnesinin, bağımsız ve güncel müziğin en yeni ve en iyi örneklerini sunan gece gezmesinde 8 farklı mekanda etkinlikler vardı.
All Saints Moda Kilisesi  Özgün Semerci ve Yakaza Ensemble’ı ağırladı
Gece Gezmesi’nin en nevi şahsına münhasır, en harika atmosferine sahip mekânı All Saints’te kapılar, punk kitlelerini yıllarca peşinden sürükleyen Second’ın solisti Özgün Semerci’nin solo projesiyle  saat 19.30’da açıldı. Semerci’nin hard-core punk rock’tan sonra çok daha sakin seslere imza attığı, fakat gitar ve vokal tekniğiyle hala daha akustik punk pop şarkılarına göz kırpan projesi, son dönemde alternatif sahnede beğeniyle takip ediliyor. Semerci’nin, Jakuzi’nin yarısı Taner Yücel’in gitar, perküsyon ve miks aşamasında o kendine has sosundan kattığı albümü Bulandı Sularım’ı, 2016’da yayımlanmıştı. Saat 21.00’de ise  kilise atmosferine ziyadesiyle uyum sağlayan bir grup vardı. Farklı kültürlerden beslenen çok enstrümanlı, saykedelik, yoğun ve yolculuklu bir müzik yapan Yakaza Ensemble ile  caz ve müzik  severlerle kilisenin ruhani mertebesine doğru irtifa kazandılar.
Club Quartier’da   “Lahza”, Kolektif İstanbul ve Ceylan Ertem  sevenleriyle buluştular 
Gece Gezmesi’ne üçüncü kez ev sahipliği yapacak mekânlardan olan , yaz aylarında Moda’nın vazgeçilmezi olan Club Quartier’de açılışı Mehmet İkiz ve Cenk Erdoğan’ın projesi “Lahza” gerçekleştirdi. Bir göz kırpma süresi manasına gelen “Lahza”, davulcu Mehmet İkiz ve gitarist Cenk Erdoğan’ı bir araya getiren bir proje çalışması olarak göze çarpıyor. Projenin isminin tam aksine, göz açıp kapayıncaya kadar aklınızdan çıkmayacak, yıllarca zihninizde yer alacak müzikal izdüşümler sunan ikili, doğaçlamalarını algoritmalaştırdıkları albümü İkiz’in kurucusu olduğu Stockholm Jazz Records üzerinden geçtiğimiz Mayıs ayında yayımlamıştı.
Lahza ile yaşadığımız kah dingin kah yoğun dakikaların ardından sahneyi devralanlar ise sevilen grup Kolektif İstanbul oldu. Kolektif İstanbul hareketli Balkon melodileriyle şarkılarıyla gecenin temposunu epey yükselttiler. Aralarında Montreux Caz Festivali’nin de olduğu birçok yurtdışı festivalinde sahne alan ve büyük beğeni toplayan ekip, çaldıkça zıvanadan çıkıp, zıvanadan çıktıkça güzelleşen performanslarıyla caz ve müzik  severleri coşturdu. 
Club Quartier’de gecenin kapanışını yapan isim ise ünlü solist ve müzisyen Ceylan Ertem oldu .El Adamı ve Odalarda Işıksızım gibi klasiklere getirdiği yorumlarla hayran kitlesini geliştiren Ertem, her türden müzikseverin aradığını ve istediğini bulabileceği dillere destan performansıyla izleyiciye yine bütün şarkılara eşlik edip hep bir ağızdan söyleyecekleri ve yerinde duramayacakları dakikaları caz ve müzik  severlere Club Quartier’da  yaşattı. 
Dorock XL’da  Eksiz  ve Son Feci Bisiklet’in de olduğu 4 farklı isim sahnedeydi.
Gece Gezmesi’nin Dorock XL sahnesindeki açılışını, post rock melodileriyle çıktığı yolda bir U dönüşü yapıp enstrümantal rock virajına giren Help! The Captain Threw Up, güçlü yaylılarıyla yaptı. Ardından son albümleriyle hayran  kitlelerini epey genişleten rock’n roll üçlüsü Eskiz ile müziğin tuşesi ziyadesiyle yükseldi.Daha sonra ise sevilen grup Son Feci Bisiklet sahneye çıktı. Bütün sevilen  şarkılarını seslendiren Son Feci Bisiklet’den sonra ise gündüzleri ödüllü fotoğrafçı ve yönetmen olan, geceleri ise DJ pelerini kuşanıp deep house ve neo-disco seçkileriyle gece kuşlarını dans ettiren Murathan Özbek gecenin kapanışını yaptı. 
Hayvanlar Alemi ve Kamufle Moral Band  Kadıköy Sahne’deydi
Gece Gezmesi’nin Kadıköy Sahne ayağında   fazlasıyla özlenen bir ekip, saykedelik folk ve rock grubu Hayvanlar Alemi ilk sahneye çıkan isimler oldu. . İçinde bulunduğumuz yüzyıla bir kala 1999’da Ankara’da kurulan grup, vakit kaybetmeden rotasını başkentten çok öteye çevirdiiler. Güneydoğu Asya, Afrika ve Güney Amerika’nın geleneksel, popüler ve melez müziklerini kendi kimyasına dahil eden grup, günümüze kadar şekillendirdikleri müzikal formlarıyla kulvarındaki benzer gruplar arasından sıyrılmayı başardı ve kendisine özel birer hayran kitlesi edindiler. The Wire, Uncut ve The Guardian gibi müzik platformlarında adından övgüyle bahsedilen Hayvanlar Alemi’ne bu konserde davulda Orçun Baştürk eşlik etti.
Grubun ardından sahneyi Türk ezgilerini hip-hop ile buluşturan Kamufle Moral Band devraldı. Türkçe rap’in dev hayran kitlesine sahip ismi Kamufle ile alternatif rock grubu Moral’i buluşturan projenin Bilge Kösebalaban, Aslı Güngör ve Ece Özey’in  düetlerine yer veren albümü büyük beğeni topladı.
KargArt’da Bubituzak ve Akın Sevgör sahnedeydi 
Kadıköy’de Barlar Sokağı deyince akla ilk gelenlerden, sokağın en değerli mekânlarından, müzisyenin en büyük dostu  olan mekanlardan KargArt’ta sesini son dönemde adlarını sıkça duyduğumuz iki isim art arda sahne aldılar. Gaye Su Akyol'un arkasındaki isimler oldukları kadar son albümleriyle de ziyadesiyle ses getiren Bubituzak'ın alaturka ve rock kıyıları arasında atılan kulaçlarıyla başlayan gecenin devamında  son dönemlerin ses getiren dizlerinden olan Fi dizisinin müziklerine de imza atan Akın Sevgör sahneyi devraldı. Aldığı klasik müzik eğitimini tutkusu olan elektronik müzikle birleştirip çok katmanlı ve bol yoğunluklu bir sesler evreni oluşturan Sevgör, KargArt izleyicisini kendi evrenine doğru yolculuğa çıkardı.
Living Room Çalışan, Kaya ve Tuncer’e yer verdi
Gece Gezmesi’nin festivalin çizgisine en yakın tandansta durduğu mekânı olan  Living Room’da başrol  bu sene de yine cazda oldu.Caz vokalin yıldızı parlayan genç isimlerinden, 2015’te The Roots of Jazz ile Parklarda Caz sahnesini de deneyimleyen Meriç Çalışan’ın performansıyla açılan gecenin devamında Happy People ve Bir Şeyler Eksik projelerinden de tanıdığımız Çağıl Kaya, yepyeni albümü Şimdilik Her şey Yolunda’dan şarkıları, harikulade sesiyle ve beşlisiyle birlikte sahnede oldu. Kapanışı ise gitarda Cem Tuncer, saksafonda Engin Recepoğulları, basta Volkan Hürsever ve davulda Ediz Hafızoğlu’ndan oluşan Cem Tuncer Quartet gerçekleştirdi. Caz dünyasında hepsi rüştünü ayrı ayrı ispat etmiş isimlerin bir araya geldiği  bu ünlü dörtlü, caz ve müzikseverlerin kulaklarına ikinci baharını yaşattı.
Moda Sahnesi Big Beats Big Times,Jakuzi ve Gevende’yle coşkulu bir gün yaşadı 
Gece Gezmesi’nin her biri kendi janrında rüştünü ispat etmiş isimleri bir araya getirdiği Moda Sahnesi caz ve müzikseverlere kolay kolay unutamayacakları bir gece yaşattılar. 
Yerli sahnenin en joker davulcusu, bütün müzisyenlerin grubunda sahip olmak istediği Berke Can Özcan’ın tabir-i caizse davulcular rüya takımı projesi olan Big Beats Big Times’la  caz ve müzikseverler adeta Whiplash filmini yeniden izliyor gibi hissetiler.
Sonra huzurlarınızda son yılın en çok ses getiren grubu, synth pop’u kitlelere yeniden sevdiren Jakuzi  grubu Moda Sahnesinde yerlerini aldı. Yayımladıkları ilk teklileri “Koca Bir Saçmalık” ile geçtiğimiz yaz alternatif müzik dünyasını kasıp kavuran, yerli sahnenin gözbebeğine dönüşen grup, hiç vakit kaybetmeden yurtdışında da dev ses getirerek Berlin menşeli City Slang Records bünyesine dahil oldu ve Mayıs ayında gerçekleştirdikleri Avrupa turnesiyle saflarını okyanus ötelerinde genişletti.
Moda Sahnesi’nin kapanışında ise yerli alternatif sahnenin en önemli gruplarından Gevende sahnede yerini aldı. Her performanslarında müziğinden vokaline doğaçlama nedir sorusunun cevabını tekrar tekrar veren grup, yıllardır hasretle beklenen yeni albümleri Kırınardı’nın ardından bütün biletleri tükenen bir dizi konsere imza attılar.
Zor’da  caz ve müzikseverler için hareketli anlar  
Gece Gezmesi’nin sabahlara kadar dansından sorumlu mekânı olan  Zor caz ve müzikseverler için hareketli anlar yaşattı.
2010’ların başında yerli sahneyi kasıp kavuran elektro pop grubu Multitap’in arkasındaki isimler Selim Siyami Sümer ve Taçkın Bilal’in yeni projeleri olan  Tolerance Break ile başlayacak gecenin en sıcak saatlerinde Grup Ses setin arkasına geçti. Grup Ses Beats olarak hayatlarımıza hızlı bir giriş yapan prodüktör , son dönemde epey popüler olan “edit” furyasının yerli sahnedeki öncülerinden olarak göze çarpıyor.
Grup Ses’in hip-hop, jungle, dubstep ve saykedelik sularda gezindiren soluksuz performansının ardından ise elektronik müziğin biri veteran diğeri yıldızı parlayan isimleri  seti devraldılar. DJ’liğe 14 yaşında başlayan, profesyonel kariyerinin yaklaşık 15. senesinde olan, dünya çapında da en çok aranan prodüktörlerden birisi haline gelen Kaan Düzarat ile soul ve house prodüksiyonlara imza atan, ismini daha şimdiden yurtdışı festivallere yazdıran Kerem Akdağ, Zor’da sabahın ilk ışıklarını yaktılar.