Üniversiteden bir grup öğrenci, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto etmek ve Filistinlilere destek olmak amacıyla oturma eylemi başlattı.

Üniversitenin yerleşkesinde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde dün akşam çadırlarını kuran Anadolu Gençlik Derneğine (AGD) mensup öğrenciler, geceden bu yana eylemlerini sürdürdü.

AGD Bilecik Organizasyon Planlama Başkanı Melih Sonay, grup adına yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırılarında binlerce sivilin öldürüldüğünü söyledi.

Yaşananların soykırım haline dönüştüğünü vurgulayan Sonay, şöyle devam etti:

"İsrail'in kanlı terör eylemlerinin başladığı ilk günden beri tüm dünyada insanlar, siyonistlerin bu soykırımına karşı büyük tepkiler ortaya koymaktadır. Son olarak, ABD'deki seçkin üniversitelerde öğrenciler ve akademisyenler, Gazze'de 200 günü aşkın süredir devam eden İsrail soykırımına karşı onurlu bir direniş başlatmıştır. ABD'deki üniversitelerde başlayan ve 'kampüs intifadası olarak ifade edilen eylemler, dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelere yayılarak küresel bir tepki haline dönüşmüştür."

Sonay, Filistin'deki yaklaşık 2 milyon kişinin açlık ve kıtlıkla da mücadele ettiğini dile getirdi.

Batı ülkelerinin İsrail'e destek verdiğini belirten Sonay, "ABD, Almanya ve diğer yönetimler, bir yandan tüm dünyaya insan hakları, ifade özgürlüğü ve demokrasi dersi verirken diğer yandan kendi içlerinde insanlık tarihinin en büyük vahşetlerinden birine karşı tepkilerini gösteren öğrenci ve akademisyenlere yönelik sergilediği sert ve tahammülsüz tavrı kabul edilemez bulduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz." dedi.

Öğrenciler, açıklamanın ardından oturma eylemine devam etti.

İstanbul Medipol Üniversitesi

Üniversitedeki Cemiyet Topluluğu ve İnsani Yardım Kulübü tarafından düzenlenen ve bir süredir devam eden eylemde katılımcılar Güney Kampüs'te bir araya geldi.

Boyunlarında kefiye, ellerinde Filistin ve Türk bayrağı taşıyan öğrenciler, "Nehirden denize özgür Filistin", "Üniversiteler siyonizmin değil intifanın kalesidir", "Çocuklar ölürken susulmaz" yazılı pankartlarla oturdu.

Kelime-i Tevhid yazılı bayrak da taşıyan grubun eyleminde Kur'an-ı Kerim tilaveti de yapıldı.

Eylemin sonunda katılımcılar, üniversitede İsrail'le ilgili boykot ürünlerin satılmaması için imza topladı.

Fotoğraf: Berfin Kıraç/AA

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Üniversitenin Gölköy yerleşkesinde yer alan Aktivite Merkezi yakınında 4 gün önce çadır kuran Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyesi öğrenciler, oturma eylemlerini 10.00-18.00 saatlerinde sürdürüyor.

Öğrenciler, Gazze'de yaşanan zulmü ve yaşanan sıkıntıları duyurmak amacıyla başlattıkları eylemi, İsrail'in saldırıları sona erene kadar devam ettirmeyi planlıyor.

AGD Bolu Şubesi Üniversite Komisyonu Başkanı Muhammed Emin Karakoç, dernek olarak 81 il ile Kıbrıs ve Azerbaycan gibi ülkelerde eş zamanlı oturma eylemleri yaptıklarını söyledi.

Fotoğraf: Zafer Göder/AA

Karakoç, ABD'deki üniversitelerde başlayan ve dünyanın dört bir yanına yayılan Filistin'e destek gösterilerine kendilerinin de destek verdiğini kaydetti.

Eylemlerini akademisyenlerin ve öğrencilerin destekleriyle sürdürdüklerini dile getiren Karakoç, "Dördüncü gündeyiz. Eylemimizi sürdürüyoruz. Olumlu tepkiler geliyor. İsrail'in saldırıları bitinceye kadar tepkimize ve eylemimize devam edeceğiz." dedi.

Karakoç, Filistin ve Gazze'de insanların yaşadıklarını herkese duyurmayı hedeflediklerini belirterek, "Amacımız zulmü ve yaşanan sıkıntıları duyurmak. Bunu da yapıyoruz fakat asıl gayemiz yetki ve etki sahiplerini harekete geçirmek. Özellikle 57 İslam ülkesinin, İsrail'e karşı anlayacağı dilden tepki vermesini istiyoruz. Bugün Amerika ve İngiltere gibi ülkeler savaş filoları ile onlara destek oluyor. Bizler de Filistin'in yanında olduğumuzu göstermeliyiz." ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Serhat Zafer/AA

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

Sivas Filistin Dayanışma İnisiyatifi tarafından düzenlenen etkinlikte, Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi önünde toplanan öğrenciler ve bazı hastane çalışanları, Türk ve Filistin bayraklarıyla merkezi kafeterya önüne kadar yürüdü.

Burada grup adına basın bildirisini okuyan tıp fakültesi öğrencisi Semih Yasir Çelenk, Gazze'de devam eden saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilere Allah'tan rahmet diledi.

Aylardır süren saldırılara rağmen Gazze'yi terk etmeden mücadele eden, onurla direnen, kendini İslam'a ve Mescid-i Aksa'ya adamış Gazze halkını selamlayan Çelenk, "Gazze'deki durum kelimenin tam anlamıyla soykırımdır. İsrail, Gazze'nin tamamını bir toplama kampına çevirmiş durumda ve hiçbir hukuk, ahlak kuralını tanımadan, hiçbir insani değerle açıklanmayacak şekilde adeta soykırım yapmaktadır." dedi.

Çelenk, bütün insanlığı yapılan zulmün durdurulmasına ve sorumluların cezalandırılmasına destek olmaya çağırdı.

Dicle Üniversitesi (DÜ)

DÜ Öğrenci Yaşam Merkezinde bir araya gelen ve ellerinde "İsrail sivilleri hedef alıyor", "Gazze'de soykırım var" dövizleri taşıyan öğrenciler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı.

Fotoğraf: Bestami Bodruk/AA

Grup adına açıklama yapan Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Nurhak İnanır, Gazze'de yaşanan soykırıma şahit olduklarını söyledi.

İnanır, Filistinlilerin yanında olduklarını belirtti.

İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Reyyan Nehir de ABD'de bulunan üniversitelerde başlayan eylemlere Dicle Üniversitesi olarak destek verdiklerini ifade etti.

Açıklamanın ardından öğrenciler oturma eylemi yaptı.

Hakkari Üniversitesi

Zeynel Bey Yerleşkesi Sosyal Bilimler Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İsrail'i protesto eden pankart ve dövizlerle yürüyüşe başladı.

Tekbir getirerek İsrail aleyhine slogan atan guruptakiler, Valilik binası önüne kadar yürüdü.

Burada toplanan grup adına açıklama yapan Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Cumali Çakmak, dünyanın her yerinde Gazze'deki vahşeti durdurmak için meydanlara inen herkese, özellikle üniversite gençlerine teşekkür ettiklerini söyledi.

Yurt dışındaki öğrencilerin cesaretle meydanlarda olduğunu belirten Çakmak, "Üniversitelerden atılma, sınır dışı edilme tehlikesine rağmen eylemlerine devam ediyorlar. Belki de çoğu sınavlara girmeyecekler. Bir seneyi kaybedecekler ama buna rağmen bu öğrenciler kampüsleri terk etmiyor, kitlesel eylemlerine devam ediyorlar. İsrail'i durdurmaya çalışıyorlar. Yine o üniversitelerde görev yapan öğretim görevlilerine teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Gazze'de 217 günden bu yana tarihte benzerine az rastlanır bir vahşetin yaşandığını vurgulayan Çakmak, şunları kaydetti:

"Orada insanlığını kaybetmiş varlıklar, kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden insanları hunharca öldürüyorlar. Son olarak Refah bölgesine bir kara operasyonu başlattılar. Refah'ta köşeye sıkışmış halde bekleyen 2 milyona yakın Müslüman kardeşimiz var. Buna rağmen kimse harekete geçmiyor. Bir daha Gazzelerin yaşanmaması için şuurlu nesiller yetiştireceğiz. Gazze'de ve diğer coğrafyalarda yaşanan vahşeti unutmayacağız, unutturmayacağız. Müminin en büyük silahı olan duaya sığınacağız."

Dua edilmesiyle sona eren yürüyüşe AK Parti İl Başkanı Zeydin Kaya, teşkilat mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da destek verdi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ)

HKÜ'den yapılan açıklamaya göre, etkinliğe çok sayıda öğrencinin yanı sıra HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, HKÜ Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademik ve idari personel katıldı.

Katılımcılar, yürüyüşte "Bu zulme dur de", "İnsanlığın öldüğü yer: Filistin", "Çocuklar ölürken susulmaz", "Ey dünya daha kaç çocuk ölmeli?", "Gazze'de soykırım var!" yazılı pankart ve dövizleri taşıdı.

Rektör Prof. Dr. Dereli, "sessiz" yürüyüşün artından yaptığı konuşmada, Filistin halkının çektiği acılara sessiz kalmayarak adalet ve özgürlük mücadelesinde yanlarında olduklarını belirtti.

Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Saadet Öztürk ise Filistin halkının yanında durarak, haklı özgürlük ve adalet taleplerini desteklemek amacıyla bir araya geldiklerini ifade etti.

Filistin topraklarında yaşanan olayların insanlığa karşı işlenen haksızlık ve zulüm olduğuna dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:

"214 gündür süren saldırılarda 35 bin Filistinli İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybetti. Çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı ve engelli ayırt etmeksizin 35 bin canın İsrail barbarlığınca katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucu enkaz altında can verdiği soykırımın yaşandığını üzüntüyle gözlemliyoruz."

Koç Üniversitesi

Üniversitenin Rumeli Feneri Kampüsü'nde düzenlenen protestoda, öğrenciler "Özgür Filistin", "Filistin halkı yalnız değildir", "Zulme dur de" yazılı pankartlar açtı, Türkçe ve İngilizce sloganlar attı.

Burada okunan bildiride, siyonist İsrail rejiminin uzun yıllardır Filistin'de gerçekleştirdiği zulmün 7 aydır devam ederek soykırım boyutuna ulaştığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana tüm insanlığın gözü önünde bebek, çocuk, kadın ve yaşlı ayırt etmeksizin yaklaşık 35 bin masum insanı vahşice katlettiğinin vurgulandığı bildiride, "Bu süre zarfında Gazze'deki tüm okullar, üniversiteler, mabetler ve hastaneler yerle bir edilmiş, on binlerce öğrenci, öğretmen, öğretim görevlisi, din adamı, doktor ve sağlık personeli şehit edilmiştir. Zalim İsrail, tüm bunlar yetmezmiş gibi, güvenli bölge olarak adlandırdığı ve 1,5 milyon insanın göç etmeye mecbur kaldığı Refah Bölgesi'ne, ABD hükümeti desteği ile yeni bir katliam planlamaktadır." ifadeleri yer aldı.

İsrail'in uyguladığı soykırımın maşeri vicdanda da infial uyandırdığı belirtilen bildiride, "Başta Columbia ve Harvard üniversitelerinde olmak üzere ABD'nin diğer önde gelen üniversitelerine dalga dalga yayılarak barışçıl bir şekilde soykırım karşıtı protesto eylemleri başlamıştır." denildi.

Bildiride, ABD hükümetinin Gazze'deki soykırımı kınayan üniversite öğrenci ve öğretim üyelerine karşı orantısız güç ve şiddetle müdahalede bulunduğu, uygulanan zorbalık, tehdit, gözaltı ve işe son verme gibi yıldırma girişimlerinin, temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak tarihe geçeceği ifade edildi.

Öğrenciler, mazlumların haklarını savunma konusunda kendini sorumlu hisseden vicdan sahibi akademisyen ve öğrencilerin yanında olduklarını, insanlık onuru için dünya liderlerini, Gazze'de yaşanan bu soykırımı sonlandırmaya, barış yanlısı öğrenci ve öğretim üyelerine karşı uygulanan şiddete son vermeye davet etti.

Türkçe, İngilizce ve Arapça okunan bildirinin ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.