Otoriter, disiplinli, taviz vermeyen görev bilincinin yanında altın gibi bir kalbi, her zaman gülen yüzüyle Türk saha komiserliğinin efsane ismi Kamil Özüşanlı ile yıllar sonra yolumuz Selimiye Stadı'nda yeniden kesişti. 2014'de emekli olmadan önce Maltepe, İdelatepe, Başıbüyük ve Gülsuyu Statlarından tanıdığım Kamil Baba, futbolcusundan antrenörüne, hakeminden saha görevlisine,  idarecisinde yöneticisine kadar amatör futbolun içinden geçmiş herkesin ortak babası. Sadece sevginin değil, saygının, hürmetin, kadir şinaslığın vücut bulmuş şekli olan Kamil Özüşanlı, Türk futbolunun yaşayan bir efsanesi. Yeşil sahada görev yaparken onun gözlerin içindeki mutluluğu görmek mümkün. 44 yıl görev yaptıktan ve emekli olduktan 9 yıl sonra yeniden görevinin başına çağrılmak Kamil Baba için belki verilebilecek en güzel hediye. 76 yaşındaki Kamil Özüşanlı'nın yaşıtları sıcacık evlerinde çocuklarını, torunlarını severken, o yağmur, rüzgar, güneş, kar demeden yeşil sahalarda tüm futbolcuları kucaklıyor. ''Ben amatörleri profesyonellere tercih eden bir saha komiseriyim'' diyen Kamil Baba, ''Onlar benim evlatlarım, torunlarım, hiç birini ayırt etmiyorum. Hepsini çok seviyorum'' diyor. Çocuk yaşlarda futbolun içine giren, bir dönem amatör kümelerde top koşturan Kamil Baba, aynı zamanda iyi bir futbol seyircisi olduğunu söylüyor. Askerden geldikten sonra 1970'de, saha komiserliğine başlayan Kamil Baba, işin mutfağından gelen bir isim. Şimdi Kamil Özüşanlı'yı biraz daha yakından tanıyalım.

Tekrar göreve çağrıldı

Saha komiserliğine 1970 yılında başladığını söyleyen Kamil Özüşanlı, ''Benle birlikte 8 arkadaş vardık. Hepsi Hakkın rahmetine kavuştu. Bir tek Osman Hardal abi, bir de ben kaldık. O günden bu yana devam ediyorum. 2014 yılına kadar 44 yıl aralıksız ve düzenli olarak saha komiserliğini devam ettirdim. 2014 yılında yaş haddinden emekli oldum. Ancak 2023 yılının hemen başında tekrar göreve çağrıldım. İnşallah sağlığım el verdiği ölçüde sahalarda bu görevi yerine getirmeye devam edeceğim. Yeniden göreve çağrıldığım için çok memnunum, çok mutluyum. Benim hayatım namaz ve spor diye ikiye ayrılır. Başka bir meşgalem yok. Şimdiye kadar yaşantımı öyle devam ettirdim. Yaşım 76'ya geldi. Son derece sağlıklıyım, dincim. Spora katkımın devam etmesi için elimden gelen gayreti gösteriyorum. Amatör ruhluyum. Amatörü çok seviyorum. Futbolun içinden gelmiş biri olarak, amatöre hizmet ettiğim için çok mutluyum. Etrafımda seviliyorum, sayılıyorum. Bu da bana çok büyük mutluluk veriyor. Zaten sevgiyi veremezseniz, saygıyı alamazsınız. Bizler zamanında ektik. Şimdi biçmeye çalışıyoruz. Beni tekrar göreve davet eden herkese teşekkür ediyorum'' dedi.

Bir futbol maçının ayrılmaz parçası

Saha komiserliği hakkında bilgiler veren  Kamil Özüşanlı, ''Saha komiseri, maçı yönetecek olan hakem triosunun rahatlıkla maç yönetmesini sağlamak için her türlü imkanı kullanan kişidir. TFF'nin futbol saha komiserleri talimatnamesinde de yazdığı üzere; dördüncü hakemin yapılmasını istediklerini yerine getirmek, dördüncü hakemin atanmadığı müsabakaların öncesinde, devamında ve bitiminde hakem, federasyon temsilcisi ve gözlemcisi ile işbirliği yapmak, her türlü idari önlemleri ve güvenlik önlemlerini almak, Hakem odalarının güvenliği ile birlikte, müsabaka öncesi ve sonrasında hakemlerin sağlıklı olarak odalarına giriş ve çıkışlarını sağlamak üzere gerekli emniyet tedbirlerini aldırmak, saha durumunun, oyuncu değiştirme levhalarının, takımların sağlık tedbirlerinin, ambulansın, doktorun ve sağlık memurunun hazır olduğunu hakeme bildirmek, statta hakem raporunu, oyuncu değiştirme formunu, müsabaka isim listelerini, yedek futbol toplarını, formaların aynı olması halinde kullanılacak yedek formaları kontrol etmek, yoksa temin edilmesini sağlamak, federasyon tarafından verilmiş "Sahaya Giriş Kartlarının" müsabaka öncesi hakeme verilmesini sağlamak ve sahaya girmelerine müsaade etmek, Doktor, sağlık memuru, top toplayıcıları, emniyet mensupları, üzerlerinde özel yelekleri olmak şartı ile foto muhabirleri ile Federasyon gözlemcisi ve temsilcisi dışındaki kişilerin sahaya girmelerini engellemek, tribünler dahil sahada emniyet önlemlerinin alınmasını sağlamak, sona eren müsabaka sonrasında lisansların ilgili kulüp yöneticilerine verilmesini sağlamak, saha komiserinin görevleri arasında yer almaktadır'' diye konuştu.

Hatıralarla dolu unutulmaz 44 yıl

Saha komiserliği görev süresince bir çok unutamadığı anısının olduğunu söyleyen 'Kamil Baba' lakaplı kıdemli saha komiseri Kamil Özüşanlı, ''1987 senesinde Yalova'ya maça göreve gitmiştik. Yalovaspor-Kasımpaşa maçıydı. Maç çok elektrikliydi. 1978-1984 yılları arasında Galatasaray takımının kalesini koruyan Milli kaleci Eser Özaltındere, o yıl Yalovaspor kalecisiydi. Maç esnasında oyuncular arasında olaylar yaşandı. O gergin anlarda takım kaptanı olarak Eser gelip ''Kamil Babaya, hakemlere kimse dokunmayacak'' diyerek bizlerin önüne geçmesini, kendisini siper etmesini, bizleri korumasını asla unutamıyorum. Bir de eski adı Dolmabahçe Stadı olan İnönü stadında 25 sene bilfiil görev yaptım. O zaman haftada altı tane maç oynanıyordu. İki Çarşamba, iki cumartesi ve iki de pazar günü olmak üzere. Saha komiseri fazla olmadığı için bütün maçlara bizler çıkıyorduk. Genelde gece maçı olurdu. O yılları unutmak mümkün değil'' diye konuştu.

''O yıllarda her şey çok farklıydı''

Bundan 25-30 yıl öncesinde futbol maçlarında her şeyin çok farklı olduğunun altını çizen Kamil Özüşanlı, ''O yıllarda, futbolcular, hakemler, yöneticiler, antrenörler, saha komiserleri hatta taraftarlar arasında çok daha iyi diyaloglar vardı. Daha fazla kardeşlik sevgisi vardı. Arkadaşlık vardı. Teknoloji ne kadar gelişirse, maneviyat o kadar azalır. O zamanlar çok fazla saha yok. Top yok. Kaleler tahta direklerden. Krampon yok. Doğru dürüst forma yok. Fakat amatör ruh vardı.  Futbol oynamaya karşı istek ve arzu vardı. Şimdi her şey var. Her şey çok daha kaliteli. Tüm imkanlar olmasına rağmen, büyük bir rehavet var. Büyük bir gevşeklik var. Her şeyden önce vurdum duymazlık var. Disiplin son derece az. Eskiden büyük bir disiplin vardı. Futbolcuların eğitimlerini, gelişimlerini tam tamamlamadan bir başka değişle pişmeden bir yerlere gelmeleri, 16-17 yaşında profesyonel olmaları, ciddi paralar kazanmaları, medyada yer almaları disiplinsizliği de beraberinde getiriyor. Amatör olsun, profesyonel olsun artık her yaş futbolcu sadece parayı düşünüyor. O yüzden alt yapımızdan oyuncu gelmiyor'' dedi.

Aileler çocuklarının yanında olmalı

Amatör futbolun gelişmesi için daha fazla sahaya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen deneyimli saha komiseri Kamil Özüşanlı, ''Özellikle alt yapıda daha tecrübeli hocaların olması gerekiyor. Annelerin babaların da çocuklarının spor yapması için istekli olmaları lazım. Çocuklarına örnek olmaları, onun gelişimini tamamlayana kadar yanlarında olmaları gerekiyor. Maalesef bazı aileler, çocuklarının erken yaşta profesyonel olmasını ve para kazanmasını istiyor. Oysa ki, bir çocuğun başarılı olabilmesi için, futbolu ve eğitimi beraber götürmesi gerekiyor. Bu nedenle futbolcu ailelerine çok iş düşüyor. Çocukları tam anlamıyla gelişene kadar yanlarında olmaları Türk futbolunun, amatör futbolun gelişimi açısından son derece önem taşıyor'' şeklinde konuştu.

Futbolu sevmek ve içinde olmak gerekiyor

Futbola ilgi duyan herkesin futbolcu olamadığına dikkat çeken Kamil Özüşanlı, ''Her futbola başlayan alt yapıda olsun, futbol okullarında olsun, ilerleyen yıllarda futbolcu olamıyor. Çeşitli nedenlerden dolayı futboldan kopabiliyor. Oysa antrenör, hakem, saha komiseri, idareci, yönetici gibi futbolun içinde pek çok görevli kişiler var. Önemli olan insanların futbolu sevmesi. Belki bunlardan hiçbirisi de olmayabilir. Ama iyi bir seyirci ve iyi bir taraftar olunabilir. Bunun için de futbolun içindeki tüm paydaşları kucaklamak gerekiyor. Futbolun güzel bir görsellik kazanması için futbolu seven herkesin futbolun içinde olması gerekiyor'' diyerek sözlerini tamamladı.