reklam
reklam

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Bizim sistemimizin güçlü olması lazım

Eklenme Tarihi: 29 Mart 2017, Çarşamba - 11:00   Okunma Sayısı: 132332

BOLU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Herkes gelir geçer. Ama bizim sistemimizin güçlü olması lazım. Sitemin içinde güçler ayrılığı, denetleme, hesap verme olmalı ama sistem kardeşi kardeşe kırdıracak ve toplum içinde çarpışmaya yol açacak bir sistem olmamalı." dedi.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mavi Salonda "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini Tartışalım" konulu konferansta konuşan Çavuşoğlu, 16 Nisan'da Türkiye için çok önemli bir hükümet sisteminin oylanacağını söyledi.

Çavuşoğlu, 1984’ten bu yana cumhurbaşkanlığı sisteminin, başkanlık sisteminin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, birçok ülkede farklı yönetim sistemleri olduğunu ancak önemli olanın sistem değil, o ülkenin istikrar içinde yürümesi olduğunu ifade ederek, "Demokrasinin işlemesinin en önemli kriteri, demokrasinin sandıktan başlamasıdır. Zamanında sandığın milletin önüne konulması ve milletin tercihinin yansıması. Yine demokrasilerde önemli olan güçler ayrılığının olması. Çünkü dengeler lazım. Demokraside kuvvetler var. Sivil toplum örgütü de demokraside önemli bir kuvvettir. Ama dengeler kurulması lazım. Dengeler olabilmesi için o güçler arasında ayrılığın da olması lazım. Özellikle de yürütme, yasama ve yargı arasında güçler ayrılığının net olması lazım. Yine hukukun üstünlüğünün olması lazım. İnsan hakları olması lazım ve yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının net bir şekilde tesis edilmesi lazım." şeklinde konuştu.

Herkesin bir sistemi olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bizdeki karma bir sistem. Bizdeki ikili sistem. Hem cumhurbaşkanı sistemi var şu anda hem de başbakanlık sistemi var. Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Başbakanı da halk seçiyor. Başbakanın hükümete başkanlık etme yetkisi daha iyi. Yani yürütmenin başkanı olarak çok yetki var. Aynı yetkiler cumhurbaşkanında da var. Ne yapacağız? Yarın bu Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, uyumsuz cumhurbaşkanı ile başbakan olduğu zaman kavgaya, krize dönüşmez mi? Dönüşür. Ömür boyu böyle mi gideceğiz. 15 senedir Türkiye’de kriz yok diye daha doğrusu tüm krizlere rağmen üstesinden geliyoruz diye yarını düşünmeyecek miyiz? 15 senedir Türkiye’de istikrar varsa her şeye rağmen AK Parti’nin tek başına iktidar olmasından."

Büyük devletlerde kişilerin yerine sistemin güçlü olması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Recep Tayyip Erdoğan da fani. Erdoğan bu sisteme göre en fazla iki kere seçilebilir. Recep Tayyip Erdoğan kendisini, kendi partisindeki arkadaşlarını, milletvekillerini, belediye başkanlarını 3 dönemle sınırlamış bir kişi. Bu başka hiçbir partide yok. Hani cumhurbaşkanımıza diktatör diyorlar ya. Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybetti hala orada. Yani şunu söylemeye çalışıyorum, herkes gelir geçer. Ama bizim sistemimizin güçlü olması lazım. Sistemin içinde güçler ayrılığı, denetleme, hesap verme olmalı ama sistem kardeşi kardeşe kırdıracak ve toplum içinde çarpışmaya yol açacak bir sistem olmamalı."

"Demokrasiyi ve sistemi güçlendirmemiz lazım"

Çavuşoğlu, tüm zorluklara rağmen Türkiye ekonomisinin 15 senedir büyümesinin sebebinin AK Parti’nin tek başına iktidar olmasının verdiği güven olduğunu kaydetti.

Bu güven sayesinde yaşanan tüm bu krizlerin Türkiye'yi etkilemediğini, teğet geçtiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Tamam bunları yapalım, istikrarı koruyalım. Ama bunları yapabilmek için demokrasiden vaz mı geçelim? Demokrasinin kurallarından, prensiplerinden değerlerinden vaz mı geçeceğiz? Hayır. Bunu yaparken de aynı şekilde sistemi nasıl güçlendiriyorsak, demokrasiyi de güçlendirmemiz lazım. Güçler ayrılığını da tesis etmemiz lazım. Yargının ayrılığını da tarafsızlığını da güçlü şekilde tesis etmemiz lazım. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hem sistemi güçlendiriyoruz, hem de demokrasiyi güçlendiriyoruz. Demokraside güçler ayrılığı olmalı. Bugünkü sistemde güçler ayrılığı diye bir şey yoktur."

Çavuşoğlu, yürütmeyi elinde tutan kişilerin hesap vermesi gerektiğine işaret ederek, "Güçler ayrılığı işlemeli. Hukukun üstünlüğü tesis edilmeli. Bizim tüm arzumuz bu. Bunun dışındaki söylenenlerin hepsi çok özür dileyerek söylüyorum, yalan." diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu 18 maddeyi anlatsa tabanı 'evet' der"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının hepsinin bir oyun ve yalan üzerine kurulu olduğunu ileri süren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu neden girmiyor 18 maddenin içine biliyor musunuz? Çünkü, 18 maddeyi de anlattıkları zaman kendi tabanı dahil 'evet' verecek de ondan. Ben çok iddialı söylüyorum. Hayır vermek isteyen bir kişi 18 maddeyi eline alarak çıksın, bu kalabalıkta ya da başka yerde madde madde anlatsın. Yargının bağımsızlığı ya da tarafsızlığı, milletvekili sayısı 600 olacak. 25 yaş altı gençler de seçilebilecek ve seçimler 5 senede bir olacak. Aynı zamanda olacak. Bunları tek tek anlatsın. Karşısındaki kişilerin en az yüzde 75’i 'evet' der. O sebeple girmiyorlar içine. Girmeyecekler de seçime kadar. Kara propagandayı tercih ediyorlar. Muhtara gidiyorlar, 'efendim muhtarlık kalkacak.' Başka kurumlara gidiyorlar, 'yeni sistemde siz de yok olacaksınız.' diyorlar." şeklinde konuştu.

"Türk milleti, 'hayır' için çalışan Avrupalılara gereken cevabı verecek"

Çavuşoğlu, 16 Nisan referandumu için gece gündüz 'hayır' için çalışan Avrupalılara, Türk milletinin 'bu ülkede senin sözün geçmez. Bu ülkede Türk milletinin sözü geçer. Söz de karar da benimdir' diyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Onlara haddini bildirmeyecek miyiz? Ya onların kolladığı, desteklediği silah verdiği PKK’ya ne diyeceğiz? Şimdi dağdan ne diyor. 'Aman ha, bu referandum bir geçerse, 'evet' çıkarsa biz o zaman bittik' diyor. Referandumdan ne çıkarsa çıksın zaten sizi bitiriyoruz. Gömüyoruz, gömeceğiz. FETÖ’de aynı şekilde, '15 Temmuz’da 17-25 Aralık’ta ele geçiremedim. Bu sistem bir gelirse bir daha Türkiye’de bize yer yok.' diyor. Evet, bundan sonra inşallah 16 Nisan’dan sonra da Türkiye’de hainlere yer yok. Olmayacak da. O yüzden 16 Nisan da o hainlere de güçlü bir mesaj vereceğiz. 15 Temmuz’da nasıl onlara darbe vurduysak, 16 Nisan'da da demokrasi dersi verip, bu sefer de sandıkta onlara darbe vuracağız. Hayallerini gömeceğiz, kendilerini gömdüğümüz gibi ve Türkiye emin adımlarla yoluna devam edecek."

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam