İster mesaili bir işte çalışın, isterseniz öğrenci olun, her gün en azından yarım saat yürümek için vakit bulabilirsiniz. Ne işte çalışırsanız çalışın, saat kaçta çıkarsanız çıkın, bu sizin yürüyüşe vakit bulamamanıza bir mazeret olmamalı. Her gün düzenli yürüyüş yapmanın kalp sağlığından kilo kontrolüne kadar pek çok faydası olduğunu unutmamalısınız. Bu basit ve etkili egzersizin en önemli faydası ise yaşlandırmayı geciktirmesi ve yaşam süresini uzatması. Yürüyüş yapmayı bir alışkanlık haline getirdiğinizde ve her gün düzenli olarak yaptığınızda kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Günde yarım saat, hafta da yaklaşık 21 kilometre yol yürümeniz anlamına gelecektir. Kısa ve hızlı yürüyüşler yapmak kalp ve akciğer sağlığınızı korumanız için en iyi yoldur. Ayrıca yürüyüş yapmak stres içinde yaşadığımız şehir hayatında bize çok iyi gelecektir. Çünkü yürüyüş yaparken kan basıncınız düzene girecek, mutluluk hormonu olan endorfin salgılamanız artacaktır. Bu da kendinizi rahat hissetmenize olanak sağlayacaktır. Sağlık için bu kadar önemli olan yürüyüşün şekli çok önem taşıyor. Yürüyüş yaparken vücudunuzun duruşuna önem vermelisiniz. Geriye ya da öne doğru kavis yapmadan dimdik yürümeli, her bölgesinin yürüyüşe eşit şekilde katılmasına olanak sağlamalısınız. Yürüyüşte kollar çok önemlidir. Çünkü yürüyüş sırasında gücünüzü artırmak ve ayak hareketlerinizi dengelemek kolların görevi. Kolları sallamak kalori yakmanızı daha hızlandıracaktır. Akın akışının düzenli olması için kesinlikle elleriniz yumruk şeklinde sıkılmamanız gerekiyor. Ayakların ve kolların çapraz olarak net açılarla sallanması, sağlıklı bir yürüyüşün kriterleri arasında yer alıyor. Yürüyüşün sağlığımız için önemini anlayıp, nasıl yürümemiz gerektiğini de öğrendikten sonra sizler için hazırladığımız yürüyüş rotalarının tanıtımına geçebiliriz.

Doğancılar - Çengelköy rotası

İlk yürüyüş rotamızı Üsküdar'ın en güzel parklarından birisi olan Doğancılar Parkından başlatarak veriyoruz. Sabah, yeşillikler içerisindeki bu parkta açma ve germe hareketleriyle yürüyüş için kaslarımızı ısındırdıktan sonra, rotamızın finişi olan Çengelköy'e doğru 6,3 kilometrelik parkurumuza başlayabiliriz. Doğancılar Caddesinden ilerleyerek, Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri Cami ve Türbesi ile Yeni Valide Camisinin arkasından Üsküdar sahiline iniyoruz. Bundan sonraki güzergahımız hep sahil kıyısından olacak. Simidin 5 TL olmasıyla aç kalan Martıların simit isteyen bağrışları arasında, muhteşem boğaz manzarası eşliğinde Fethipaşa korusu önünden ilerlemeye devam ediyoruz. İsterseniz Kuzguncuk'ta kısa bir mola verebilirsiniz. Burası soluklanacağınız güzel kafelerle dolu. 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün altından Beylerbeyi'ne varıyoruz. Yan yana sıralanmış yalıların önünden Çengelköy'e giriş yapıyoruz. Çengelköy merkezdeki tarihi çınaraltında parkurumuzu tamamlıyoruz. 1 saat 13 dakika süren yürüyüş rotamızda, boğazın esintisini ve temiz havasını da çiğerlemize çekme fırsatı buluyoruz.

Küplüce - Kanlıca parkuru

İkinci yürüyüş parkuru önerimiz Küplüce sırtlarından başlayarak Kanlıca'ya uzanan biraz daha uzun bir rota olacak. 8,4 kilometrelik parkur için Küplüce Muhtarlığı önünü seçiyoruz. Buraya İETT'nin 7, 14F, 14FD, 15C, 15K, 15Z, 15ÇK ve UM11 hat numaralı otobüsleriyle ulaşabilirsiniz. Cennet Camii yolu sokağını takip ederek, hoş bir iniş yürüyüşüyle Yalıboyu Caddesine iniyoruz. İnişte boğaz manzarası size eşlik ediyor. Çengelköy iskelesinin önünden geçerek Kuleli Caddesini takip ederek Vaniköy'e kadar tek nefeste geliyoruz. Vaniköy parkında soluklandıktan sonra yürüyüşümüze devam ediyoruz. İsterseniz molanızı biraz ilerideki Küçüksu Kasrında da verebilirsiniz. Ya da Anadoluhisarı'ndaki kafelerde de dinlenebilirsiniz. Anadoluhisarı'nı geride bırakıp, Fatih Sultan Mehmed Köprüsünün altından geçtikten sonra tepedeki Mihrabat Korusuna selam vererek Knalıca'ya giriyoruz. Kanlıca iskelesine ulaşmamız 1 saat 45 dakika sürdü. Meşhur Kanlıca yoğurdundan yiyerek yorgunluğumuzu üstümüzden atıyoruz.

Kandilli - İstinye parkuru

Beykoz’da yer alan ve Boğaziçi’nin tarihi yalılarına ev sahipliği yapan Kandilli belki de Anadolu yakasında yürüyüşe başlayabileceğiniz en güzel noktalardan birisi. Anadolu Hisarı'na kadar olan bu alan tarihinin yanı sıra sakinliği ve mesire alanları ile İstanbul’u hafta sonu yürüyerek gezmek isteyenler için ideal bir rota sunuyor. Tarihi dokusu ve Boğaziçi manzarasıyla bilinen “Kandilli” semtinin adının Sultan 4. Murat’ın, oğlu Sultan 4. Mehmet’in doğumu için düzenlediği etkinliklerde ağaçlara yüzlerce kandil astırdığı ve bundan dolayı halk arasında “Kandilli” diye anılmaya başlandığı biliniyor. Kandilli’de yer alan ve yürüyüş rotasının başlangıcı olarak seçebileceğiniz Kandilli Parkı’nda ısınma hareketleriniz yaparak yürüyüşüne hazırlanabilirsiniz. Yürüyüşünüz sırasında Kandilli’de iskele yanındaki Cemile Sultan Korusu’nu gezebilirsiniz. Kandilli’de yer alan tepelik arazilerden birinde bulunan; anıt ağaç sayılabilecek boyutta ve yaşta fıstıkçamları, serviler defneler ve sakızağaçları bulunan koru Boğaziçi manzarasını izleyip, fotoğraf çekebileceğiniz bir alan. Bu yürüyüş rotamızı biraz daha sanatsal ve kültürel kısa turlarla desteklemeyi düşündük. Rotamız üzerindeki Küçüksu Kasrı’nın bahçesinde Sultan 3. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan adına 1806 yılında yaptırılan Mihrişah Sultan Mesire Çeşmesi mutlaka görülmesi gereken bir eser. Kanlıca'ya kadar sahil yolunu hiç dinlenmeden geçiyoruz. Kanlıca iskelesinden Emirgan'a günün belli saatlerinde vapur seferleri yapılıyor. Saatini denk getirip, molanızı vapur keyfi sürerek verebilirsiniz. Emirgan iskelesinden indikten sonra, yürüyüş rotamızın ikinci kısmına başlıyoruz. Bu kez boğazın rumeli tarafından kıyı takip ederek İstinye'ye ulaşıyoruz. Vapur yolculuğumuzu saymazsak her iki yakada 6 kilometre yürüyerek parkuru 1 saat 13 dakikada tamamlamış olduk.

Kız Kulesi - Moda parkuru

Şimdi ki yürüyüş rotamız Üsküdar'ın sembolü olan Kız Kulesi önünden başlayacak. Daha sakin, kalabalıktan uzak bir yürüyüş rotası isteyenler için bu parkuru öneriyoruz. Kız Kulesi önünde yürüyüşümüz için son hazırlıkları tamamlayıp, Harem otogarına doğru yürüyüşe geçiyoruz. Ardından Haydarpaşa'ya varıp, eski adı GATA olan şimdiki Sultan Abdülhamit Han Hastanesi'nin önünden Kadıköy'e giriş yapıyoruz. Haziran 2013'den bu yana tren seferleri yapılmayan Haydarpaşa Garı'nın bir zamanlar trenlerin beklediği yerde arkeolojik kazıların devam ettiğini görüp, biraz çalışmaları izliyoruz. Kadıköy iskelesini geride bırakıp umuda yolculuk anıtına kadar ilerliyoruz. Kadıköy sahilin en uç noktasından Moda yönüne dönüp yine sahili takip ederek yürüyüşümüze devam ediyoruz. İsterseniz altıyoldaki boğa heykelinin oradan bahariye caddesine girerek de Moda'ya ulaşabilirsiniz. Biz sahil kısmını tercih ettik. Bu arada meşhur Moda dondurmacılarına uğrayıp, birbirinden lezzetli dondurmalardan, dünyanın parasını vererek Moda Sahil'e ulaşıyoruz. Toplam 5,7 kilometrelik parkuru 1 saat 14 dakikada tamamlamanın mutluluğu ile Moda Sahil parkında meşhur güneş batışını izlemek için beklemeye başlıyoruz.