reklam
reklam

Şehzadeler şehri

Eklenme Tarihi: 28 Mayıs 2022, Cumartesi - 23:49   Okunma Sayısı: 87734
Yeşilırmak nehrinin göz alıcı manzarası, kral mezarları ve asırlık konakları ile Şehzadeler şehri Amasya, Karadeniz'in saklı hazinelerinden biri.

Orta Karadeniz'de yer alan ve Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Amasya, ortasından geçen Yeşilırmak ile bütünleşmiş buram, buram tarih kokan bir şehir.  Yeşilırmak, tıpkı Arno nehrinin Floransa'ya hayat vermesi gibi Amasya'ya can veriyor. Şehrin tarihi Hititlere kadar uzanıyor. Kentin bilinen en eski adı, söylendiği biçimi ile günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelen Amasya’dır. Bunu Pers, Pontos, Roma ve Bizans dönemlerindeki gümüş yada bronz sikkelerde görmek mümkün. Ancak eski kayıtlarda Amesseia, Amacia ve Amaccia isimlerine de rastlamak mümkün. Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca bir çok krallığa başkentlik yapmış. Şehir, yüzyıllar boyunca bilim adamları, sanatkarlar, şairler ve şehzadeler yetiştirmiş. Türkiye Masa Tenisi 2.Ligi karşılaşmalarını takip etmek için geldiğimiz Amasya'da maçlar başlamadan önce hemen şehri gezmeye çıkıyoruz. 

Osmanlı için çok büyük öneme sahipti

Amasya'nın değerine değer katan hiç şüphesiz Osmanlı İmparatorluğu döneminde vali olarak görev yapan şehzadelere kucak açmasıdır.  Amasya, dünya tarihinde önemli roller oynamış Osmanlı padişahlarının adeta bir staj yeri oldu. Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Bayezid, II. Bayezid şehzadeliklerini Amasya'da yaptıktan sonra padişah olarak tahta çıktılar. 12 Şehzadeye ev sahipliği yapan Amasya'ya bu nedenle "Şehzadeler Şehri" de denmekte. Amasya'nın tam bir bilim ve sanat merkezi haline gelmesinde şehzadelerin payı büyüktür. Amasya ayrıca, Osmanlı'nın birçok Doğu seferinde önemli bir üst ve sefere çıkma yeri olmuştur.

Bağımsızlık kıvılcımı burada ateşlendi

Mustafa Kemal Atatürk, ülkemize bağımsızlığını kazandıran Kurtuluş Savaşı'nın ilk kıvılcımını Amasya'da yakmıştır. İlk olarak Amasya'da dile getirdiği "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ilkesini daha sonra Cumhuriyetin temel esaslarından biri haline getirmiştir. Amasya Genelgesi Ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olması nedeniyle de Amasya Genelgesi'nin Türk tarihinde ayrı bir yeri ve önemi vardır. İlk kez ulusal egemenliğin yer aldığı genelge, Amasya Saraydüzü Kışlası'nda hazırlanarak telgraf yolu ile tüm Türkiye'ye iletildi.

Yeşilırmak ve sisle kaplı dağlar

Sivas’tan doğup Amasya’nın içinden geçerek Çarşamba’dan Karadeniz’e dökülen Yeşilırmak Amasya'ya hayat veriyor. Barış Manço’nun 'dağlar dağlar' şarkısına ilham veren Amasya, benim de ilk askerliğimi yaptığım yer. Amasya merkeze 8 km uzaklıkta merkeze bağlı Eryatağı semtinde bulunan 15.Piyade Eğitim Tugayı, asker ocağı ile ilk kez tanışanlar için yıllar sonra bile hala anılardaki tazeliğini koruyor. Amasya'nın kendisiyle özdeşleşen bir diğer özelliği ise hemen, hemen herkesi bildiği ''Kara Tren''türküsüdür. Amasya’da Yeşilırmak’ın kenarındaki gezi yolunda pek çok heykel görmek mümkün. Amasya Belediyesi’nin uyguladığı Yaşayan Heykeller Projesi kapsamında Madenüs Köprüsü üzerine balık tutan Balıkçı heykeli oldukça ilgi görüyor. Şehzadeler Gezi Yolu’nda bulunan Ferhat ile Şirin heykeli de özellikle sevgililerin buluşma noktası.

Heybetli Kral Mezarları

Pontus Krallarına ait Kral Kaya Mezarları, Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılmış. Üçlü kral mezarı birbirine çok yakın oyulmuştur. En solda yer alan mezar, ortadaki mezar sahibini gölgede bırakmak amacıyla ön plana çıkarılmıştır. Mağaraların etrafı geniş biçimde boş bırakılmış, bunun nedeni ise, bazı mezarların tavaf edilmesi, bazılarının da, kayalardan sızan suların hava ile temas ederek, mezar odasının korunmasının sağlanmasıymış. Kral Kaya Mezarları bazı dönemlerde hapishane ve cezalandırma mekanı olarak da kullanılmışlar

Müzeler Amasya'da tarihi yeniden yaşatıyor

Toplam 11 ayrı medeniyete ait arkeolojik ve etnografik eserler , sikke, mühür, el yazması ve mumya olmak üzere yaklaşık yirmi dört bin civarında esere ev sahipliği yapan Amasya Müzesi'nin bahçesinde ise taş eserler ile Sultan I. Mesut Türbesi yer alıyor. Müzenin en ilginç yanını ise 14. yüzyıldan kalan mumyalar oluşturuyor. Müzeden çıkıp şehir merkezine doğru yürüdüğünüzde 2. Beyazıd Külliyesine ve Maket Amasya Müzesine ulaşıyorsunuz. Maket Müze II. Bayezid Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan İmarethane binasında. Bu salona, Amasya’nın neredeyse yüz yıl önceki hali 1/150 ölçeğinde küçültülerek yeniden inşa edilmiş.1914 yılında çekilmiş bir fotoğraftan yararlanılarak yapılan maket şehir geceyi ve gündüzü yaşatıyor. Yalıboyu evleri olarak isimlendirilen 67 tescilli konaktan birisi olan Şehzadeler Müzesi, 2008 tarihinde ziyarete açılmış. Müze Yeşilırmak Nehri kıyısında iki katlı ahşap bina. Alt katta Amasya'da valilik yapan fakat sultan olamayan şehzadelerin bal mumu heykelleri, üst katta ise Amasya'da valilik yapıp, sonra Osmanlı Devleti'nde sultan olan padişahların bal mumu heykelleri var. Şehzadeler Müzesinden sonra durağımız olan Hazeranlar Konağı, tipik bir etnoğrafya müzesi. Konak Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa'nın defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmış.

Lezzetli Amasya yemekleri

Artık her gittiğimiz şehrin kendisine özgü tatlarını bulmak bir gelenek haline geldi. Güneş yavaş, yavaş batmaya başladığında Amasya mutfağına olan merakımızda hızla artmaya başladı. Amasya'ya tepeden bakan güzel manzaralı mekanlar var. Amasya, tarihsel yaşamı nedeniyle köklü bir kültür birikimine, ekolojik yapısı itibari ile zengin bir bitki örtüsüne sahip olması mutfak kültürünü de zenginleştirmiş. Çatal Çorba, Sakala Çarpan, Toyga Çorbası, Cilbir, Helle Çorbası, Kesme İbik Çorbası, Yarma Çorbası Amasya'nın kendisine özgü çorbaları. Etli Yemekleri de Amasya'da oldukça fazla. Bakla Dolması, Etli Bamya, Keşkek, Ciğer Sarması, Göbek Dolması, Madımak, Mıhlama, Mumbar-İşkembe, Pastırmalı Pancar, Patlıcan Pehli, Pastırma Gağallemesi, Pirpirim, Sirkeli Ciğer ve Sulu Köfte. Çorba ve et yemeğinden sonra tatlısız olur mu? Dene Hasudası, Kuymak, Yuka tatlısı, Ayva Gallesi, Elma Tatlısı, Fırın Sütlüç, Gelin Parmağı, Gömlek Kadayıfı, Kalbur Tatlısı, Höşmerim, Peluza (Hasuda), Şeker Böreği, Unutma Beni, Vişneli Ekmek ve Zerdali Gallasi'ni saymak mümkün. Tüm bunların yanına Amasya Çöreği ve Yanuç'a ayrı bir pencere açmak lazım.

Amasya Kalesi

Kale Harşena Dağı adı verilen dik kayalıklar üzerinde. Tarihi öneme de sahip. Timur'dan kaçan Osmanlı Şehzadesi I. Mehmet Çelebi, bu kaleye sığınmış. Kalenin "Belkıs", "Saray", "Maydonos" ve "Meydan" adlarında dört kapısı, kale içinde "Cilanbolu" adlı bir su kuyusu, sarnıcı ve zindanları bulunuyor. Amasya Kalesi'nden tüm Amasya'yı görmek mümkün. Amasya dendiğinde elmadan sonra akla gelen şey Ferhat ile Şirin efsanesi olsa gerek. Ferhat Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlı. Ferhat, Amasya Sultanı Mehmene Banu’nun kız kardeşi Şirin'i sever ve evlenmek ister. Sultan “Şehre suyu getir, Şirin’i vereyim” der. Bunun üzerine Ferhat dağları deler ve şehre suyu getirir. Ancak kız kardeşi vermek istemeyen Sultan, 'Şirin öldü' diye yalan söyler. Sevgilisinin acısına dayanamayan Ferhat kendini öldürür. Bunu duyan Şirin de kendisini kayalıklardan aşağıya atar. İki aşığı yan yana gömerler. Her mevsim iki mezarda da birer gül biter, aşıkların sevgisini ebedi kılmak için.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam