reklam
reklam

İstanbul İklim Vizyonu kamuoyu ile paylaşıldı (1.BÖLÜM)

Eklenme Tarihi: 10 Kasım 2021, Çarşamba - 10:08   Okunma Sayısı: 134437
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), 2018’de hazırladığı, 2030 yılı itibariyle karbon salınımı artışından yüzde 33 azaltım hedefi ortaya koyan ‘İstanbul İklim Vizyonu” revize edildi

İSTANBUL-İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), 2018’de hazırladığı, 2030 yılı itibariyle karbon salınımı artışından yüzde 33 azaltım hedefi ortaya koyan ‘İstanbul İklim Vizyonu” revize edildi. Yapılan yeni revizyonla 2050 ‘ye kadar İstanbul’un iklim krizine dayanıklı hale gelen bir yer olması hedefleniyor. Konuyla ilgili olarak 5 Kasım Cuma günü Kadıköy’deki Müze Gazhane’de bir toplantı düzenlendi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, revize edilen İstanbul İklim Vizyonu’nun tüm detaylarını burada kamuoyuyla paylaştı. İstanbul İklim Vizyonu Revize edildi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), bünyesinde dünyada sayılı örnekleri bulunan ‘İklim Müzesi’ni de barındıran Kadıköy’deki Müze Gazhane’de düzenlediği “İstanbul İklim Vizyonu ve Revize İklim Eylem Lansmanı” toplantısına İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Arzu Önşen, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İstanbul Kent Konseyi Başkanı Tülin Hadi , milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe belediye başkan yardımcıları ve yabancı diplomatlar ile basın mensupları katılım sağladılar. Etkinlikte ilk olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan “Yok Oluşu Seçme” filmi gösterildi. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Luisa Vinton ve C40 Avrupa Bölge Direktörü Júlia López Ventura daha sonra video-konferans yoluyla mesajlarını paylaşırken , “Genç İklim Elçileri” Melisa Akkuş ve Resul Hüseyinzade de birer konuşma yaptı. Vinton , Ventura ve Melisa Akkuş , Resul Hüseyinzade yapmış olduğu konuşmalarda iklim krizine dikkat çektiler. İklim krizinin şaka değil, gerçeğimiz ve yeni normalimiz olduğunu vurgulayan aktivist gençler şunları söylediler; “Buna alışmamız lazım. Ve iklim krizini yaşıyormuşuz gibi davranmamız gerekiyor. Bir krizin içindeymişiz gibi davranmanız, hayatınızı ona göre şekillendirmeniz gerekiyor. Bize yer verdiği için Ekrem İmamoğlu'na çok teşekkür ediyoruz. Sesimizi daha çok duyurmak için mücadeleye devam edeceğiz ve bu mücadele sizin destekleriniz çok önemli. Konuştuklarımız bugünde kalmasın. Yarın da konuşalım. Her yerde konuşalım. Her gün konuşalım. Çünkü, bu kadar çok eşitsizliği iç içe yaşarken, hiçbirimiz sessiz kalmamalıyız. Harekete geçmeliyiz. Başka hiçbir şansımız yok. Seçeneğimiz de yok” Konuyla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul İklim Eylem Planı, ilk olarak 2018 yılında hazırlandı. Ne var ki eski çalışma, çok kısıtlı bir ilerleme hedefliyor ve karbon salınımında, 2030 yılı itibariyle, artıştan yüzde 33 azaltım gibi sınırlı bir ilerleme hedefliyordu. 2019 yılında Kopenhag’ta bizzat katıldığım ‘C40 Belediye Başkanları Zirvesi’nde imzalayarak taraf olduğumuz, ‘Deadline 2020’ taahhüdü uyarınca, İstanbul’un ‘İklim Eylem Planı’nda hızlı bir revizyon sürecine girdik” Gençlerin ardından söz alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tüm dünyanın hayati ve ortak sorunu iklim krizine karşı, İstanbul’un “İklim Değişikliği Eylem Planı”nı kamuoyuyla paylaştı. Tüm dünya gibi, İstanbul’un da iklime bağlı çok ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bilim insanları, önümüzdeki dönemde dünyada sıcaklık artışlarını, 1,5 ile 2 derece ile sınırlandırılmazsak felaketler yaşanacağına işaret ediyorlar. ‘Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’ IPCC’nin 6. raporunda, küresel ısınmanın daha önce görülmemiş bir seviyede olduğu belirtiliyor. IPCC, sıcaklığın 2 derecenin üzerine çıkması halinde, çok yıkıcı etkilerin olacağını ve buradan geri dönmenin imkânsızlaşacağını söylüyor” bilgilerini paylaştı. İklim krizinin etkilerinin son dönemde ciddi biçimde hissedildiğini aktaran İmamoğlu, komnuyla ilgili olarak yakın süreçte yaşadığımız yangın ve sel felaketleri ile Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu örnek olarak gösterdi. “Belki de bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan ve tüm dünyada hayatı durduran Kovid-19 salgını, hepimize bambaşka bir dünyayı gösterdi. Ne denli zengin, ne denli gelişkin ve teknolojik olarak ne denli üstün olursa olsun, hiçbir ülkenin veya hiçbir kentin bu tür felaketlere hazır olmadığını bizlere kanıtladı” diyen İmamoğlu, küresel ısınmanın kontrol altına alınması konusunda yerel yönetimlerin işlevinin çok daha iyi anlaşılır hale geldiğinin altını çizdi. Göreve geldikleri ilk günden itibaren, İstanbul için bir “İklim Vizyonu” hazırlamaya başladıklarını belirten İmamoğlu, “İstanbul İklim Eylem Planı, ilk olarak 2018 yılında hazırlandı. Ne var ki eski çalışma, çok kısıtlı bir ilerleme hedefliyor ve karbon salınımında, 2030 yılı itibariyle, artıştan yüzde 33 azaltım gibi sınırlı bir ilerleme hedefliyordu. 2019 yılında Kopenhag’ta bizzat katıldığım ‘C40 Belediye Başkanları Zirvesi’nde imzalayarak taraf olduğumuz, ‘Deadline 2020’ taahhüdü uyarınca, İstanbul’un ‘İklim Eylem Planı’nda hızlı bir revizyon sürecine girdik” dedi. Bu süreçte, yurt içi ve yurt dışındaki akademik çevrelerin katkı sunduğu çalıştaylardan örnekler veren İmamoğlu, “Sırada sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, özel sektör temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları ile sanayi odaları gibi dış paydaşlarımı- zla yapacağımız ortak akıl çalıştaylarımız var. Bütün bu süreçlerin sonunda, İstanbul’un dirençli bir şehir olması için çok iddialı bir senaryoyla; ulaşımda, sabit enerjide, suda ve atıkta, yeni hedeflerimiz ile uyum politikalarımızı belirledik. Uluslararası taahhütlerine uygun olarak İstanbul’un dirençliliğini artırmak adına, çok daha kapsamlı ve somut hedefler tanımlayan ‘İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı’nı hep birlikte hazırladık” bilgilerini paylaştı. İBB’nin, Türkiye’de C40’a üye olan ilk ve tek belediye olduğunun altını çizen İmamoğlu, 2050 yılında İstanbul’un, karbon nötr ve iklim krizine dayanıklı bir kent olmasını sağlayacak tüm adımları belirleyip, somut yol haritasını tanımladıklarına vurgu yaptı. İmamoğlu, ortak akıl süzgecinden geçirip geliştirdikleri ve “İstanbul’un iklim anayasası” olarak tanımladığı iklim vizyonlarını şöyle özetledi: “Avrupa kentleri arasında nüfus yoğunluğu ve hedefler bakımından benzersiz özellikler taşıyan İstanbul İklim Eylem Planımız; ‘Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’ (SECAP), ‘Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’ (SUMP) ve ‘İstanbul Atık Yönetim Planı’ gibi politika belgeleriyle birlikte hayata geçmektedir. İstanbul İklim Vizyonu, İstanbul Planlama Ajansımız tarafından yürütülmekte olan ‘2050 Vizyon’ belgesinin de önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. Stratejik amacımızı; İBB’nin tüm plan ve çalışmalarının, iklim eylemi perspektifi önceliğinde gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet ederek iklim adaletinin sağlanması olarak tanımladık. Bu kapsamda, 2050 yılında ‘karbon nötr’ hedefine ulaşabilmek için azaltım yüzdelerini; 2030 yılına kadar yüzde 52 mutlak azaltım, 2040 yılına kadar yüzde 89 mutlak azaltım, 2050 yılına kadar ise, yüzde 100 mutlak azaltım olarak belirledik.” İmamoğlu’ndan iklim krizi uyarıları “Yaşlılar ve çocuklar gibi kırılgan gruplarda sıcaklığın artmasıyla ilişkili hastalıklar çoğalacak. Gıda ve su temininde kıtlık yaşanacak. Orman yangınları gibi sıcak dalgalardan kaynaklanan felaketlerin arttığını göreceğiz. “ “Bugün açıkladığımız vizyon ve eylem planında tarif edilen somut adımları, şehir olarak adım atmaz ve iklim krizine karşı dayanıklı bir kent haline gelmezsek, hepimiz çok zor bir hayat geçireceğiz” diyen İmamoğlu, bilimsel veriler ışığında şu öngörü- leri ve uyarıları sıraladı: “Yaşlılar ve çocuklar gibi kırılgan gruplarda sıcaklığın artmasıyla ilişkili hastalıklar çoğalacak. Gıda ve su temininde kıtlık yaşanacak. Orman yangınları gibi sıcak dalgalardan kaynaklanan felaketlerin arttığını göreceğiz. İstanbul Boğazı’nda deniz seviyesinin, 45 ila 75 santimetre arasında yükselmesi riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bir yandan İstanbul’un ortalama yıllık yağış miktarı yüzde 12 oranında azalırken, bir yandan da yağışların yoğunluğunun yüzde 59’a kadar artması söz konusu olacak. Bunun yaratacağı seller kritik altyapı ve ulaşım sistemleri için büyük bir risk oluşturacak. İstanbul’un biyoçeşitliliği azalacak, yeni zararlıların ve istilacı türlerin ortaya çıkacağını bilim insanları bize aktarıyor. Bütün bunların üstüne, ‘Beton Kanal’ dediğimiz ucubenin şehrimize ekleyeceği korkunç tehlikelerden söz etmek bile istemiyorum. Beton Kanal, yalnızca kentsel değil; bölgesel ve küresel bir iklim tehdididir ve iklim değişikliği ile ilgili çabaları geri döndürme riski barındırmaktadır. Hem şehrimiz hem ülkemiz ve hem de dünya için başlı başına bir iklim tehdidi olan Beton Kanal, iklim krizini artırmakla kalmayacak, bu krize karşı alınmakta olan önlemleri de ne yazık ki şehrimiz adına etkisiz hale getirecektir” diye konuştu. İstanbul’un ikliminde meydana gelecek olumsuzlukların etkisinin, ulusal ve küresel boyutta olacağına dikkat çeken İmamoğlu, kentin iklim vizyonu çerçevesinde belirledikleri 5 temel stratejiyi, “Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim krizine uyum sağlama kapasitesinin artırılması. İklim adaletinin sağlanması ve iklim krizinin sosyal ve ekonomik etkilerinin azaltılması. İklim krizine ve çevre yönetimine yönelik kurumsal kapasitenin geliştirilmesi. İstanbul'un özgün ekolojisinin ve doğal kaynaklarının korunması, doğasının iyileştirilmesi ve onarılması. Yaşam döngüsünün desteklenmesi, kirlenmenin ve karbon ayak izinin mutlaka azaltılması” İBB’nin 2050 yılına kadar hayata geçirilmesi öngörülen stratejileri paylaşıldı Ekrem İmamoğlu, 2050 yılına kadar hayata geçirilmesini öngördükleri başlıca stratejilere de konuş- masında şöyle yer verdi: “Tüm otomobil ve taksilerin kademeli olarak elektrikli olması. Şehir genelindeki yolculukların yüzde 35’inin toplu taşıma ile gerçekleştirilmesi. Deniz ulaşımının oranının yüzde 10 seviyesine çıkartılması. Günlük yolculukların yüzde 50’sinin yürüme ve bisiklet ile gerçekleşmesi. Su kayıp ve kaçakların, 2030 yılında yüzde 18 ve 2050 yılında yüzde 32 azaltılması. Kişi başı su kullanımının, 2040 yılına kadar yüzde 11 azaltılması. Yemek ve bahçe atıkları gibi organik atıkların, en az yüzde 50 geri kazanılması. Kentsel donatılarda yüzde 100 enerji verimliliğinin sağlanması. Enerji tedarikinin yüzde 55’inin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması. Bertaraf edilen atıklardan elde edilen çöp gazının yüzde 95’inin enerjiye çevrilmesi. Organik atıkların kompostlama metodu ile yüzde 100 geri dönüştürülmesi. Kağıt ve ambalaj atıklarının yüzde 100 geri dönüşümünü sağlamak. Tüm İBB binalarının enerjisinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması, sıfır atık yaklaşımının uygulanması. İETT filosunun tamamen elektrikli hale getirilmesi.” İstanbul’un, 2050’yılına kadar iklim krizine dayanıklı hale gelme kapasitesine sahip bir kent olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bunun için, ortak aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, iklim adaleti vizyonuyla ve insan odaklı bir yaklaşımla hep birlikte hareket etme zorunluluğumuz vardır” dedi. İşbaşına geldikleri günden itibaren bu vizyon doğrultusunda tarihi ve önemli adımlar attıklarını kaydeden İmamoğlu, şu örnekleri verdi: “Afetler, kuraklık ve deprem karşısında İstanbul’un dirençliliğini artıracak çalışmaları başlattık. Yağmur suyu tünellerini yeniledik. İstanbul’un birçok noktasında sel baskınları riskini azalttık. Tarım alanlarının yeniden üretime kazandırılması için çiftçilerimize, yılda 8 milyon TL’ye varan ücretsiz fide dağıttık. Fide üretiminde, kompost gübre kullanımı ile sürdürülebilir sıfır atık yaklaşımını büyüttük ve büyütmeye devam edeceğiz. Yeşil enerji ve döngüsel ekonomik süreçleri geliştirdik. Kamuoyunda farkındalık yaratmak için yürüttüğümüz, farkındalık ve eğitim çalışmaları kapsamında, içinde bulunduğumuz alanda ve dünyada sayılı örneği olan İklim Müzesi’ni hayata geçirdik. Dere kenarlarını yaşam vadilerine dönüştürmeye başladık. Bunun kapasitesi İstanbul’umuzda 30 milyon metrekare. Kent içi karbon salınımını azaltmak için, aynı anda 10 hatta birden metro inşaatlarına başladık. Metro hatlarımızın uzunluğunu 233 kilometreden 630 kilometreye çıkarma hedefi koyduk. ‘Park Et -Devam Et’ alanlarını genişletiyoruz. Bisiklet yollarını, 350 kilometreden 650 kilometreye çıkarıyoruz. Biyo çeşitlilik ve tarım uygulamalarını geliştiriyoruz. Atıkta yakma ve depolama yöntemlerini azaltacak alternatif çevreci projelere odaklandık.” İBB Kasım ayında üç yeni tesisi devreye alıyor, Kemerburgaz Biyometanizasyon Tesisi 9 Kasım’da, Emirli 2. Kademe İçmesuyu Arıtma Tesisi 16 Kasım’da, Eyüpsultan Işıklar Mahallesi’ndeki ‘Evsel Atık Termal Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’ ise 26 Kasım’da resmi açılışlarıyla hizmete girecek İBB olarak daha temiz bir çevre için Kasım ayında üç yeni tesisi devreye alacaklarını vurgulayan İmamoğlu tesislerin açılışıyla ilgili olarak şu bilgileri paylaştı; , “9 Kasım’da açılışı gerçekleştireceğimiz ‘Kemerburgaz Biyometanizasyon Tesisi’miz, günlük 130 ton kapasitesi ile kaynağında ayrıştırılan organik atıkların işleneceği ülkemizdeki ilk tesis unvanına sahip olacak. Tesisimiz, organik atıklardan oksijensiz ortamda biyogaz ur̈etimi sağlayarak, elde edilen biyogazdan 1,4 MW elektrik enerjisi üretecek. Aynı zamanda günlük 40 ton organik kompostu üreterek tarımım kullanımına sunmuş olacağız. 16 Kasım’da, ‘Emirli 2. Kademe İçmesuyu Arıtma Tesisi’miz hizmete girecek. Tesisimiz, ‘Ömerli İçmesuyu Arıtma Tesisleri’ içerisinde yer alacak. Tesiste arıtılan sular, tıpkı Ömerli İçmesuyu Arıtma Tesisleri’nde yer alan diğer tesislerde olduğu gibi, Anadolu Yakası’nın tamamı ile Fatih, Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer ve Zeytinburnu’- nun su ihtiyacını karşılayacak biçimde İstanbulluların hizmetine sunulacak. 26 Kasım’da resmi açılışı yapacağımız Eyüpsultan Işıklar Mahallesi’ndeki 3000 ton/gün kapasiteli ‘Evsel Atık Termal Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’ ise, 85 MW elektrik enerjisi üretme kapasitesi ile yaklaşık 1,4 milyon vatandaşımızın elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. Ayrıca 1.38 milton ton CO2 eşleniği emisyon azaltımı sağlanacaktır” (Devamı yarın)

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: EMİNE AVCI

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam