Sabah kahvaltımızı annem hazırlar. Ben uyumayı pek severim, onun için sabah kahvaltısını hazırlarken anneme yardım edemiyorum. Buna karşın; taze ekmek almak, yemekten sonra sofrayı kaldırmak, benim işim sayılır.
Ben seviyorum diye hazırladığı, patatesli omlet ile kahvaltımızı yaptık. Bizim kahvaltılarımızda çay bol olur. Kahvaltıdan sonra da çay içmeye devam ederiz. Biz buna, ‘’Keyif çayı’’ da deriz…
Annem mutfakta bulaşıkları yıkarken ben de salondaki yerime geçip, elime bir kitap aldım. Kitapta Meşe Ağacının Öyküsü anlatılıyordu.
Karganın meşe palamudunu gagasından çalılık bir yere düşürmesiyle başlayan serüven, palamudunun küçük bir fidan olarak yeryüzüne çıkmasıyla devam ediyordu. Küçük fidanın etrafındakilere, ‘’günaydın’’ diyerek aramıza katılışını ve daha sonra başından geçenleri anlatan güzel bir kitaptı…
Kitapta daha başka öyküler de vardı. Onları da daha sonra okuyacağım. Bu kitabı okurken, başka coğrafyalara yolculuk yaptım. Bakalım diğer öyküler beni nerelere götürecek…
Salih KOÇ