reklam
reklam

Seyirlik Oyunlar

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 14 Ocak 2022, Cuma - 12:36   Okunma Sayısı: 172510

Seyirlik oyunlar anonimdir. Çağlar boyu süren halk tiyatro geleneğinin günümüze kadar gelen mirasıdır. Geçmişe oranla az da olsa bu oyunlar oynanmaktadır.

Seyirlik oyunlar, oynandığı toplumun kültür düzeyine ve oynandığı çağa bağlıdır. Köy yaşamı içinde çok önemli bir yer tutar.

 

Bu oyunların kökeninde Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar çok çeşitli kültürlerin izleri görülür.

Köy seyirlik oyunlarının oluşumu bir görüşe şöyle nitelendirilmektedir. “Anadolu köylülerinin kültürü dolayısıyla dramatik sanatı, beş önemli etkenle bir araya gelerek oluşmuştur. Bunlar: Yer, soy, imparatorluk, İslam ve Batılılaşmadır.” Köy seyirlik oyunları daha çok köylerde yılın belirli günlerdeki bazı törenlerde, düğünlerde ve uzun kış gecelerinde oynanır.

 

Gelenekte bu oyunların özel bir adı yoktur. Oyunlar kaynağını kültürel ve ekonomik ortamdan alır. Seyirlik oyunlarda topluluğu eğlendirmek, neşelendirmek amacı güdülür. Toplumun aksak yönleri, bozuk ilişkileri alaya alınır. Kelime oyunlarından yola çıkarılarak espriler yaratılır. Her oyunun sonunda seyirciye ahlaki bir mesaj verilir. Oyunlar genellikle sözlüdür.

Oyunlar meydanlarda veya evlerde oynanır. Oyuncular profesyonel değildir. Genellikle yönetmenin görevini en tecrübeli oyuncu üstlenir. Oyunlarda dekor önemli değilken, müzik ve dans mutlaka vardır. Kostümler, aksesuarlar çok önemlidir. Çok fazla kılık değiştirilir. Kadın kılığına giren erkekler, kadın makyajı yapmazlar.

Halk seyirlik oyunları arasında şunları sayabiliriz;

  • Oyun Çıkarmalar:Damat tıraşı, kız kaçırma gibi seyirlik oyunlardır. Karagöz : Karagöz bir gölge oyunudur. Hayvan derisinden yapılan çeşitli şekillerin (hayvan, insan, eşya gibi) arkadan verilen ışıkla beyaz perde üzerine aktarılmasıdır. Karagöz Osmanlı zamanında saray tarafından ilgi görmüş şehzadelerin düğünlerinde gösterilmiştir.

Başkahramanlar Karagöz ve Hacivat’tır. Karagöz, halkın ahlak ve sağduyusunu temsil eder. Hacivat ise kaypak, düzene uyan birisidir. Oyunun diğer tipleri olarak Tiryaki, Matiz, Beberuhi, Tuzsuz Çelebi, Zenneler sayılabilir. En çok bilinen oyunlarından bazıları, Büyük Evlenme, Kanlı Nigar, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Karagöz’ün Yazıcılığı, Karagöz’ün Hekimliği’dir.

  • Orta Oyunu:Karagöz’ün perdeden yere inmiş halidir. Yani oyun perde de değil, sahnede icra edilir.

Etrafı seyirciler ile çevrili olduğu için orta oyunu adını almıştır. En önemli iki kahramanı Kavuklu ve Pişekâr’dır. Kavuklu cahil, kurnaz, telaşlı ve neşeli olup Pişekâr da işgüzar, iyiyi kötüden ayıran yaşlı bir kişidir. Oyunlar bu iki kahraman arasında geçen söz düellolarından ibarettir.

  • Kukla:Türkçe bebek anlamına gelen ve bugün Anadolu’da yaşayan Korçak, Kaburcuk, Kaurcak, Lübet gibi isimlerle yaşayan kukla seyirlik oyunların en eskilerindendir. Konusu günlük hayattan ve edebi hikâyelerden oluşur. 14.yüzyıldan bu yana var olduğu bilinmektedir. Başkahramanları İbiş ve İhtiyar’dır. İhtiyar varlıklı bir kişi olup İbiş ise kurnaz ve hazır cevaptır. 19. yüzyıl sonlarında kukla sanatı önemini yitirmeye başlamıştır.
  • Meddah:Hikâye anlatma üzerine dayalı bir tür taklit yapma sanatıdır. Meddah, günlük yaşamdaki olayları, masalları, destanları ve hikâyeleri bir sandalyeye oturarak dinleyicilere aktarır. Meddah, aksesuar olarak bir mendil ve bir sopa (baston) kullanır. Hikâyelerinin kahramanlarını o yörenin şivesi ile konuşturur. Bu sanatın günümüzdeki temsilcileri stand-up yapan şovmenlerdir.
  • Cirit:Diğer adı Çavgan olarak bilinen bu oyun, Türklerin oynadıkları bir ata oyunudur.16.yüzyılda bir tür savaş oyunu olarak kabul edilmiştir. 19.yüzyılda sarayların en büyük gösteri sporu ve oyunu olmuştur. Bu oyun gündüz geniş bir meydanda oynanır. Oyuncular atlarına binerler, ellerine ciritleri alırlar. Bunlar 30-40 kişi olabilir, sayıya göre iki eşit parçaya ayrılırlar. İki tarafın birinden bir atlı öne fırlar, karşı tarafın oyuncularından birinin adını seslenerek meydana davet eder. Aralarından yaklaşık 40 metre vardır. Aralarındaki mesafe ne kadar uzun olursa oyun o kadar heyecanlı olur. Davet eden kişi ciritini atar. Ondan sonra çağırdığı kişi kendini kovalar. Seyirciler atılan değnekleri toplayıp sahiplerine vererek oyunun heyecanına katılmış olurlar. Eğer atılan değnek ata değer ve atı öldürürse düğün sahibi atın bedelini öder. Oyunda çok yakından vurmak yasaktır. Oyun esnasında atlar ve göstericiler çok çeşitli gösteriler sunarlar. (Karşı oyuncunun attığı ciridi havada yakalamak, atın karnı altına gizlenmek, tek üzengi üzerinde dikilmek gibi...)
  • Tura:Deriden yapılmış kemerler kullanılır ve köyün gençleri tarafından oynanır. Bu oyun gelin almadan önce kız eviyle oğlan evi arasında yapılır. Bu oyunda iyi koşmak ve dayak yememek marifettir. Oyunda kavga çıkması muhtemeldir ve yaşlılar araya girerek sakinleştirirler. Oyunun amacı gençlerin acıya karşı dayanıklılıklarını ispat etmeleridir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam