reklam
reklam

FARKINDA DEĞİLİZ

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 24 Ekim 2021, Pazar - 01:31   Okunma Sayısı: 88310

Ne kadar çok işimiz var veya kendimize iş ediniyoruz. Zaman yetmiyor kafamızda olan planlarımızı gerçekleştirmek için. Büyük kentlerde yaşayanlar için zaman mefhumu çok daha farklı keza günün büyük bir çoğunluğu bir yerden bir yere ulaşma çabası içerisinde yollarda geçiyor. İnsan hangi yaşta olursa olsun yol, kalabalık insanı yoruyor ve enerjisini boşu boşuna tüketiyor. Yolda geçen zamanda ne kadar farklı ve keyifli işler yapılabilir. Yolda geçen zaman resmen insanın ömründen ömür tüketiyor.

Ben senenin altı ayını Saroz Körfezinde daha dingin bir şekilde yaşıyorum. Araba kullanmak bile gerekmiyor yaşadığım sayfiyede. Bir saat içerisinde her taraf yürüyüş İle geziliyor. Sabah Tuz Gölünün üzerinden doğan Güneş'in Işık'larının dansı İle akşam Deniz'in üzerinden gelincik rengine dönen bulutlarla, yangın yerine dönen denizin yansımasını izlemek, evin arkasındaki ormandan gelen kuş sesleri İle günün geçmesi paha biçilmez bir mutluluk. Bu sebeple yazılarım Körfez'de daha hızlı yazılıyor ve kitap yazmak için gittiğim bir yer benim için körfezim.

Uzun yıllar otomotiv sektöründe imalat yapan bir şektörde çalışmama rağmen çalışma odam gene en sakin yerdeydi. Ben kalabalık ve gürültüden eskiden beri haz etmem. Sakin ortamlarda çok daha huzurlu ve üretkenim.

Yeni yılın son günü dernek toplantımız vardı ve konular konuları açtıkça zaman geçti. Eski bir dostumuzun oğlu da bizim dernekte görevli,  annesi ahirettik teyze kızım aradım kendisini telefonu cevap vermedi. Bende sonra bana geri arama yapar diye tekrar aramadım. Akşam saatlerine kadar şarjı biten telefonu da şarj etmedim, nasıl olsa eve gidiyorum diye düşündüm. Eve gelip telefonu açınca aradığım kişinin aynı gün hayatını kaybettiğini öğrendim.

Senenin son günü çok sevdiğim birisini sonsuzluğa uğurladım. Asıl yüreğimi yakan kısım şu. Beni Ekim ayında aradı ve beni çok özlediğini, görmek istediğini söyledi. Hastaydı biliyorum ve iyileştiği haberini almıştım. Ekim ayından bu yana vakit bulup, bir şekilde ziyaret edemedim.

Şimdi düşünüyorum kendi kendime. Ne işim vardı bu kadar yoğun bir hasta ziyareti bile yapamayacak kadar diye. Doğrusunu söylemek gerekirse verilecek mantıklı bir cevabım Yok. Sadece şu şekilde kendimi savunup gönlümü rahatlatmaya çalışıyorum.
Vefat edeceği aklıma gelmedi, ona ölümü yakıştıramadım keza daha çok gençti. Torunlarını büyütecek ve onların evlendiğini hatta bebekleri olduğunu görecekti. 

Yüreğim senenin son günü yangın yerine döndü. Burnumun direği sızlıyor ve beynimde türlü düşünceler dönüyor. Vicdan azabı çekiyorum ve keşke diyorum keşke gidip onu görseydim. Dünya gözü İle son kez o güzel gözlerine bakıp, halini hatırını sorsaydım. Hasta ziyareti hiç ötelenmemesi gereken bir ziyaret. Aslında hiç bir ziyaret ötelenmemeli. Biz zaman var sanıyoruz ya kendi kendimize aslında zamanı yeterince verimli ve yararlı kullanamıyoruz.

Kendi adıma bu konuda daha farklı bir karar aldım. Bu saatten sonra nerede olmak istiyorsam orada olacağım. Yer ve zaman uygun değilse koşulları uygun hale getirmek için çaba sarfedeceğim. Birde sevdiklerime, benim için değerli olan insanlara çok daha fazla vakit ayırıp, bir daha keşke gitseydim, keşke son kez görseydim dememeye çalışacağım.

Zamanımızı hak etmeyen kimler için harcıyoruz bir düşündüm. Ben kendi adıma söylemem gerekirse çoğunlukla boşuna harcıyorum. Hayat sadece mücadele etmek ve sadece kazanmak üzerine kurulu olmamalı. Kazandıklarımız bir süre sonra konumunu ve önemini kaybediyor. Önemli olan sevdiklerimizle daha fazla zaman geçirmek ve hafızada iyi anılar biriktirmek.

Hayat ne kendimiz nede sevdiklerimiz için düşündüğümüz kadar uzun değil. Kaybettikten sonra geriye dönmek, sesini duymak, yüzünü görmek mümkün değil. Ardından methiyeler düzmek de faydasız. Bu saatten sonra kimi seviyorsanız ve onunla olmaktan keyif alıyorsanız onunla olun. Zaman en değerli hazine ve en değerli hediye. Bize verilen bu sayılı günleri bize pozitif enerji veren, sohbetinden ve varlığından mutlu olduğumuz insanlara vermek gerek.

Kendi adıma bugünden itibaren bu şekilde bir karar aldım. Ne kadar uygulamada başarılı olurum bilemiyorum fakat tüm uzun yürüyüşler küçük bir adımla başlar. 
Yeni yılın hepimize kutlu, mutlu, gelecekten umutlu olması dileğiyle. Sayıca artalım fakat eksilmeyelim.

Güzel anılar biriktirmek ve güzel hatırlanmak temennisiyle.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam