reklam
reklam

HEMŞEHRİ

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 17 Ekim 2021, Pazar - 01:01   Okunma Sayısı: 153547


Çok değil bundan üç yıl öncesine kadar büyük kentlerde yaşayan yerli göçmenlerin dernek ve hemşehri çalışmalarını yadırgardım.
Bana göre bu oluşumların içerisinde olmak geldiğin yere özlem değil de düşüncelerinin ve yaşam şeklinin  yaşadığın yer İle geldiğin yer arasında sıkışıp kalması olarak adlandırırdım. Olayın içine dahil olunca bu düşüncenin yanlış olduğunu gördüm.

Neticede artık her kentte havaalanı bile var ülkemiz yüzölçümü olarak çok geniş bir ülke değil. Yirmi dört saat içerisinde bir ucundan diğer ucuna en ücra köyüne kadar  kara yolu İle aktarma yaparak bile ulaşmak mümkün.

Peki buna rağmen ikinci hatta üçüncü kuşaktır kentte yaşayanlar bile neden bu kadar hemşehri oluşumlarının içinde bir şekilde oluyor?
Kentte yaşarken insan sokakta gördüğü ve tanımadığı tüm insanların aşağı yukarı hayata aynı yerden baktığını düşünüyor. Oysa derinlemesine incelediğin zaman sokaktaki insanlar geldikleri coğrafyanın kır çiçekleri kadar birbirinden farklı düşünceye sahip olduklarının farkına varıyor.

Kentte yaşayan insanların büyük çoğunluğu geldikleri yörenin damak zevkini unutmak istemiyor ve bu sebeple herkes genetik olarak ne İle beslenmeye alışmış ise o lezzetleri çok sık tüketemese bile fırsat buldukça tüketmek arzusunda.

Örnek olarak : Tarhana kışın ülkemizin her yöresinde çok farklı bir şekilde üretilen ve tüketilen bir çorba. Her yörenin birbirinden lezzetli ve farklı tatta tarhana çorbası var. Kurutma hatta yaş tarhana imal etme şekilleri bile farklı. Batı Karadeniz  hamur tarhana yaparken  çoğu yöre tarhanayı kurutuyor. Doğu bölgesi farklı şekilde kurutuyor, Trakya süt tarhanası yapıyor.

Peki bir tarhana çorbası bile bu kadar  farklı iken o yörelerin insanları da farklı değil mi? Elbette çok farklı hemde gelenek ve görenekleri çok farklı. Bu farklılıklar ülke olarak bizim gerçek servetimiz ve zenginliğimiz. Bizim ortak değerlerimiz tarihimiz ve misafirperverliğimiz.  Doğudan batıya, kuzeyden Güney'e bizim insanımız özünde yardımsever, misafir sever, ikramı sever kısaca insanı insan olduğu için sever.

Biz bir kasede aşure gibiyiz. Hepimiz farklı tatta ve farklı şekilde pişirilen fakat gerektiği zaman vatan için bir arada güzel bir tatta olan insanlarız. Biz gerektiği zaman aşure kadar güzel olabiliyoruz.

İnsanların özünü ve nereden geldiğini unutmadan köklerine sahip çıkarak yaşaması çok güzel bir durum. Köklerinden sökülen en değerli ağaç fidanı bile yeni dikilen toprağı yadırgayabilir çünkü sadece toprak değil fidanı yaşatan alıştığı su, yaşadığı yerin iklimi ve belkide  en önemlisi hangi ağaçlarla Yanyana yaşadığı.

Bu nedenle kentlerde yaşayan yerli göçmenler için her şehrin düzenlediği etkinlik var. İster hemşehri günü denilsin ister adına şu şehrin günleri densin. Devasa çadırlarda adeta o kentte yöresel ne varsa büyük kentlere taşıyorlar.
Yörelerinin sadece yiyeceklerini değil, gelenek ve göreneklerini de bu etkinliklerde bilmeyenlere veya unutanlara hatırlatıyorlar. Milyonlarca insan burada buluşuyor ve güzel bir gün İle farklı anılar yaşıyor.

Her şehire gidebilme imkanı yok insanların bu çok doğal çünkü vakit ve nakit meselesi. Ayrıca gidilse bile her ilçeye ayrı olarak gidebilme imkanı yok. Bu sebeple o şehir günlerinde her İlçenin yetkilileri turizm Elçileri geliyor ve gerekli bilgileri veriyorlar. Bu bana göre muhteşem bir oluşum.

İnsanlar İstanbul Yenikapı'da etkinlik alanında kurulan bu  çadırlara gidip hangi kentin etkinliği varsa o kentte gitmiş kadar yaşanabiliyor oralar. İstanbul milyonların yaşadığı dünyadaki bir çok ülkeden daha çok nüfus yoğunluğuna sahip, bu sebeple her hizmet ve satış bu kente servis ediliyor, kıymetini bilmek gerekiyor.

Birde köklerinin geldiği yörenin şehirleri ve yöresel gıdaları İle buluşmanın keyfi paha biçilmez. Kaç kuşaktır kentte yaşıyorsak yaşayalım hemşehri hatta kendi coğrafyamızın insanını görünce mutlu oluyoruz. Biz birbirimizi ve vatanımızı çok seviyoruz.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam