reklam
reklam

Sessiz sinemanın sesi

Eklenme Tarihi: 16 Nisan 2022, Cumartesi - 23:29   Okunma Sayısı: 150559
Siyah-beyaz sessiz sinemanın efsane ismi Charlie Chaplin'in hayranları ve usta ismin sevenleri bugün onun 133.doğum gününü kutluyor. Dünyanın en karanlık günlerinde, hiç konuşmadan milyonları güldüren, Şarlo karakterine hayat veren Charlie Chaplin, yıllar geçse de hala sessiz sinemanın sesi olmaya devam ediyor.
  1. yüzyılın sessiz sinema döneminin en büyük yıldızlarından biri olan komedi aktörü Charlie Chaplin, beyaz perde ile tanışmadan önce bir çocuk dans topluluğu ile çalıştı. Bu geçirdiği zaman, sessiz sinema dönemindeki 'The Tramp' karakterinin pandomim hareketlerinde ve kıvrak danslarında ona yardımcı oldu. Chaplin'in hayat hikayesi  aslında fakirlikten zenginliğe yükselişin gerçek bir hikayesidir. Belki de insanların gönlünde bu kadar yer edinmesinin bir nedeni de halktan gelen birisi olmasıydı. Bu nedenle Chaplin, 'The Tramp' yani 'Serseri' karakteri aracılığıyla, yoksulluğa dikkat çekerken, onların sorunlarını en iyi şekilde beyaz perdeye aktaran isim oldu. Sadece yoksullukla mücadele ile kalmayıp, yoksulluğun kötü yönetim politikalarından kaynaklandığına da vurgu yaptı. Filmlerinin içindeki göndermelerin her biri birer sosyal mesaj niteliği taşımaktaydı. Melon şapkası, bıyığı ve bastonu olan tatlı küçük adam karakteri 'The Tramp' ile ünlü Charlie Chaplin, film sektörünün ilk süper starı oldu.

Zorluklarla başlayan bir hayat

Charlie Chaplin 16 Nisan 1889'da Londra'nın fakir semtlerinden biri olan East Lane, Walworth' ta dünyaya geldi. Annesi ve babası Londra'da müzikhollerde ve tiyatrolarda çalışan profesyonel sanatçılardı. Çocukluğu Londra'nın fakir semtlerinde geçen Chaplin' in yaşamı sesini kaybeden annesinin ruhsal sorunlar yaşamaya başlamasıyla iyice zorlaşır. Charlie henüz 12 yaşındayken babasını kaybeder.  Yaşadığı yoksulluk ve acılar onda öylesine derin izler bırakacaktır ki, ileride oynadığı filmlerde bunları gerek mekan seçimlerinde, gerekse işlediği konularda sıklıkla beyaz perdeye yansıtacaktır.  Kardeşi Sydney ile tiyatrolarda ve müzikhollerde çalışmaya başlayan Charlie Chaplin, ilk sahne tecrübesini "The Eight Lancashire Lads" adlı grupta çalışırken yaşadı.

Keşfedilmeye doğru giden yol

Charlie Chaplin, 1908'de kardeşi Sydney Chaplin'in 2 yıl önce katıldığı dönemin ünlü Fred Karno kumpanyasına katılmayı başarır. Chaplin gezici Karno kumpanyası ile ABD'de turnelere çıkar. 1913'teki bir gösteri sırasında sinemada sanatçıların abartılı ve genellikle dikkatsizce veya mantıksızca hareketler yaptığı bir tür komedi olan slapstick komedi tarzının öncülerinden olan Kanada asıllı Akademi Ödülü sahibi Amerikalı yönetmen, yapımcı, oyuncu, senaryo yazarı ve besteci Mack Sennett'ın dikkatini çeker. Charlie Chaplin Sennett'ın sahibi olduğu Keystone Stüdyoları ile bir anlaşma yapar. Bu onun hayatını tamamen değiştirecektir. 1914'te sessiz bir film olan 'Making a Living' adlı tek makaralık filmde rol alır. Yeteneğini tam anlamıyla gösteren Charlie Chaplin böylece  sinemaya adım atmış olur. Charlie Chaplin, Keystone Stüdyoları ile birlikte çalıştığı bir yıl boyunca 35 filmde rol alır. Artık o dünyaca tanınan bir komedi aktörüdür.

 

Yapımcı, yönetmen ve baş aktör

Chaplin 1916'da Mutual Film Corporation film şirketiyle bir seri komedi yapımı için anlaşır. On sekiz aylık süreçte on iki film üreten Chaplin'in bu filmleri, sinemanın en etkili komedi filmleri arasında yerini alır. 1918'de Mutual ile anlaşmalarının sona ermesi üzerine Chaplin kendi film şirketini kurar. Sesli film döneminden sonra kendisinin en büyük filmi kabul edilen 1931 yılı yapımlı 'City Lights' yani  'Şehir Işıkları' filmi sessiz sinemanın baş yapıtlarından birisi olarak gösterilirken, Chaplin aynı zamanda filmin müziklerini de besteler. Charlie Chaplin'in yapımcılığını, yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği 'Şehir Işıkları' filmi 1991 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilir.   Filmde Charlie, sokaklarda amaçsızca dolaşırken gözleri görmeyen çiçekçi bir kızla tanışır. Ona yardım edip hastane masraflarını karşılayabilmek için işten işe, şekilden şekle girer. Sonunda amacına ulaşır ama kız onu tanıyacak mıdır? Film, 1983'de Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı 'En Büyük Şaban' filmine de ilham olur.

Usta komedyene saygı ve anma

Charlie Chaplin 1977 yılında 88 yaşında hayatını kaybetti. Ancak aradan 45 yıl geçmesine rağmen usta komedyen hiç unutulmadı. Günümüzde pek çok ülkede Charlie Chaplin tişörtleri, giyim ve ev eşyaları ile aksesuarlarını bulabileceğiniz Charlie Chaplin mağazaları bulunmakta. Ayrıca,  dünyanın pek çok kentinde Charlie Chaplin gibi giyinip, onun gibi hareket ederek kentin en işlek caddelerinde elinde bastonuyla yürüyen yüzlerce genç aktör hem para kazanıyor, hem de onun adını yaşatmaya çalışıyor. Günün birinde bir köşe başından bir Charlie Chaplin karşınıza çıkarsa hiç şaşırmayın. Öte yandan bir çok etkinlikle usta komedyen dünyanın pek çok yerinde anılmaya devam ediyor. Cinémathèque de Toulouse'da Sanat Eğitimi Okulu öğrencileri ve öğretmenlerinden oluşan Tournefeuille Sanat Okulu Senfoni Orkestrası,  Claude Puyssegur yönetiminde  Haziran 2022'de bir film konseri verecek. Konserde hem senfonik, hem de çağdaş müzik eşliğinde Chaplin'in 'Şehir Işıkları' filminin müziklerine yer verilecek. 

Unutulmaz üç Charlie filmi

Şarlo karakteriyle ölümsüzleşen, dünya sinemasının en tanınmış isimlerinden Charlie Chaplin, her biri yüz yılı aşkın maziye sahip sinema klasiklerinde rol aldı. Sessiz sinemanın kahkahaları, Chaplin filmleriyle Siyah beyaz filmlerin sesi oldu. Charlie Chaplin'in bir çok filminin içinde bazıları var ki, diğerlerinin yanında o dönemin baş yapıtları olarak kabul ediliyor. 'Göçmen, Bir köpeğin hayatı ve Çocuk' gibi yapımlarda sinema severler,  ustanın yanında sessiz sinemanın ilk kraliçelerinden Edna Purviance’i de izleme şansı buldu. Orjinal adı 'The Immigrant' olan 'Göçmen' filmi ABD’de bir sinema klasiği olarak kültürel koruma altına alınmış bir film olma özelliği taşıyor. Charlie Chaplin’in hayatından ve kişisel deneyimlerinden izler taşıyan “Göçmen”, daha iyi bir hayat için Amerika'ya giden iki gencin, göçmenlik problemleri arasında geçen tatlı-sert aşk hikayesini anlatıyor. Orjinal adı 'A Dog's Life' olan 'Bir Köpeğin Hayatı' filmi bomboş bir arazide yaşayan zavallı Charlie'nin iş bulma konusundaki şanssızlıklarıyla başlıyor. İş bulma kuyruğundaki tüm işleri her seferinde başkalarına kaptıran Şarlo, yine iş bulamadığı bir günün sonunda  evine dönerken sokak köpeklerin saldırısına uğrayan  ve daha sonra ona Paçavra adını vereceği bir köpeği kurtarır. Kısa zamanda dost olan ikili, tezgahlardan sosis, köfte, hamburger çalarak karınlarını doyururlar. Bir gün ikilinin yolu  Edna'nın şarkı söylediği müzikhole düşer. Burada Edna'yla tanışan Charlie, kendini bekleyen sürprizlerden habersizdir. Chaplin, 'The Kid' yani 'Çocuk' filminde ise melon şapkası, bıyıkları, partal kıyafetleri, bastonu ve tabi pırlanta gibi kalbi ve unutulmaz Şarlo tiplemesiyle adeta efsaneleşiyor. Bir gün yolda terk edilmiş bir çocuk bulan Şarlo, onunla ilgilenmeye başlıyor. Ancak beklenmedik olaylar içinden çıkılamaz bir duruma doğru yol alır. Chaplin'in bu üç filmi de unutulmazlar arasında yer alıyor. Bence bu tür sessiz sinema filmlerini seviyorsanız, bu üçünü en başta izlemelisiniz.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam